0216 633 0 633 Gönder

Ebeveyn Tutumları

Ebeveyn tutumları, bağımlılık durumunda oldukça önemlidir. Tutumların bağımlı bireyi uzaklaştırıcı değil yakınlaştırıcı olacak şekilde olması sağlıklı olanıdır.

EYVAH ÇOCUĞUM ŞİMDİ BAĞIMLI MI OLDU?

Bağımlılık bir sürecin sonunda ulaşılan son noktadır. Her alkol/madde kullanımı olan kişi bağımlıdır diyemeyiz. Madde ile tanışan genç bağımlılık aşamasına gelmeden önce 3 evreden geçmektedir. 

  • DENEYSEL KULLANIM: Genç, merak duygusu ve kendini test etme düşüncesiyle alkolün ve maddelerin etkilerini dener. İlk alkol/madde denemesinin olduğu dönemdir. Genellikle bir madde 3-4 defadan fazla kullanılmaz. Maddenin etkisi ile oluşan duygudurum değişiklikleri gencin hoşuna gitmektedir.
  • SOSYAL KULLANIM: Bu dönemde ayda bir, 2 haftada bir gibi daha sık aralıklarla madde kullanılmaya başlanmıştır. Genç, alkol/madde kullanımı sonrasında ortaya çıkan duygudurum değişikliğini arar ve bu sebeple tekrar kullanmak ister. İçinde bulunduğu grup tarafından kabul görmek, onlara uyum sağlamak amacıyla kullanım devam eder. Bu evreden sonra her zaman 3. Aşamaya geçiş olmasa da risk taşımaktadır.
  • KÖTÜYE KULLANIM: Kullanım daha da sıklaşmıştır. Genç, kaygı, öfke, üzüntü gibi olumsuz duygularla baş etmek ya da sadece eğlenmek için alkol/ madde kullanır. Duygu durum değişiklikleri ile uğraşmak tüm zamanını alır. Genç, günlük aktivitelerini madde kullanımına göre ayarlamaya başlar. Bu aşamadan sonra gencin kullanımı devam ederse yetişkinlikte bağımlılıkla sonuçlanabilir.

BAĞIMLILIK: En genel tanımıyla bağımlılık, kontrol edilemeyen yoğun madde alma isteği, tekrar tekrar madde arama davranışının olması ve zarar veren sonuçlarına rağmen madde alımının durdurulamadığı kronik bir hastalıktır.

Bir kullanımın bağımlılık olarak tanımlanabilmesi için aşağıdaki maddelerden en az 3 tanesini karşılıyor olması gerekmektedir. 

  • Alkol/Madde kullanımına dair istek yaşama
  • Az kullandığı ya da kullanmadığı zamanlarda bazı sıkıntılar yaşaması
  • Giderek kullandığı madde miktarının ya da sıklığının artırması
  • Zarar görmesine rağmen kişinin madde kullanmaya devam etmesi
  • Zamanın çoğunu alkol/madde bulma, kullanma, etkisinden kurtulmak için geçirme
  • Eş, iş, aile, okul yaşamı gibi etkinliklere zaman ayırmakta azalma
  • Sık başarısız bırakma girişiminin olması

NE YAPMALIYIZ?

!! Bir kaç kez madde kullanmış olması bağımlı olduğu anlamına gelmez.

  • Takip edin: Çocuğunuzun hayatını ve yaşadığı sorunları yakından takip etmek, kullanımın devam edip etmediğini farketmenize yardımcı olacaktır.

  • < > arkadaşları, okul dışında zaman geçirdiği mekânlar, boş zamanlarını nasıl geçirdiği gibi konularda bilgi sahibi olun.

            Yakın ilişki kurun.

  • Ona davranışlarınızla örnek olun.

Madde kullanımı için çocuğunuz risk altında olabilir mi?

Ebeveynlerin ortak kaygılarından biri de çocuklarının tütün, alkol, uyuşturucu madde gibi zararlı alışkanlıklara sahip olmasıdır. Yapılan araştırmalar anne – babanın çocuklarına karşı yaklaşımlarının bu maddelere başlamayı önlemede önemli bir rol aldıklarını göstermektedir.

Eğer aşağıda sıralanan bu 4 özelliğe sahipseniz çocuğunuzun uyuşturucu kullanmaya başlama riskli oldukça düşüktür.  Çocuğumla yeterince iyi bir ilişkimin olduğunu nasıl anlarım?

  1. İletişim:

Yaşadığınız problemlerle ilgili çocuğunuzla sakin bir şekilde konuşabiliyorsunuz? Onunla sakin ve açık bir şekilde iletişim kurabiliyor musunuz?

Anne baba ve çocuk arasındaki iyi iletişim güçlü bir ailenin temelidir. İyi iletişim becerilerinin geliştirilmesi anne babanın, çocuklarının hayatlarında neler olup bittiğini bilmeleri sebebiyle, çocuğun yaşadığı sorunları erken yakalamalarına, sorunların çözümüne destek olarak, çocuğun olumlu davranışlarını desteklemelerine yardımcı olmaktadır.

İyi bir iletişim için

  • Konuşmak için ikiniz içinde uygun bir zaman seçin
  • Nasıl bir konuşma yapacağınızı konuşmadan önce planlayın
  • Onunla konuşurken sakin ve sabırlı olun
  • Duygularınızı, düşüncelerinizi ve davranışlarınızı kontrol edin.
  • Edemeyeceğinizi düşünüyorsanız konuşmayı erteleyin.
  • Onu anladığınızı gösterin
  • Çocuğunuzun söylediklerini doğru anlayıp anlamadığınızı teyit etmek için özetleyin
  • Olumlu davranışlarını ya da seçimlerini vurgulayarak takdir edin.

Cesaretlendirme- ödüllendirilme:

Çocuğunuzun gün içinde yaptığı olumlu davranışları ne kadar destekliyorsunuz?

Ebeveynleri tarafından cesaretlendiriliyor olmak, çocuğun kendine güvenmesi ve güçlü bir benlik algısına sahip olması için en önemli adımdır. Davranışlarının tutarlı şekilde desteklenmesi, çocuğun kendisini iyi hissetmesine ve buna bağlı olarak, yeni aktiviteler denemek, yeni arkadaşlıklar kurmak, yaratıcılığını keşfetmek, zor görevlerin üstesinden gelmek gibi konularda kendisine güvenmesine ve yeni adımlar atmasına yardımcı olmaktadır.

Onu cesaretlendirmek için,

  • Bazı durumlarda onun görüşlerini sorun
  • Ne söylediğini dinleyin
  • Ailecek yapılacak planlarda onun da fikrini alın
  • Aile problemlerinin çözümünde onun da düşüncelerini sorun
  • Hoşunuza giden davranışlarda “teşekkür ederim”, “tebrik ederim”, “çok hoşuma gitti,” “”seninle gurur duyuyorum” gibi takdir ettiğinizi belli eden cümleleri kullanın.
  1. Sağlıklı tartışma:

Yaşadığınız sorunlar hakkında çocuğunuzla uygun şekilde tartışabiliyor musunuz?

Yaşadığınız sorunlar hakkında tek başınıza karar almak ya da onun adına sorunu çözmek yerine karşılıklı tartışarak çözüm bulmak aranızdaki işbirliğini arttırarak çocuğunuzla birlikte sorunları çözmenizi sağlar.

Bu sayede çocuğunuza kazandırdığınız

  • Sorunlardan çok çözümlere odaklanarak davranışın olası sonuçları üzerine düşünmeyi öğretmek
  • İletişim becerileri geliştirmek
  • Kendine güveni arttırmak
  • Aranızdaki iş birliğini arttırarak çatışmaları azaltmak

Sağlıklı tartışma için

  • Her ikinizin de sakin olduğu bir zaman seçin
  • Birbirinize odaklanabileceğiniz sakin bir ortamda konuşun
  • Her bir konuşmada tek bir sorun üzerine odaklanın.
  • Sorunu somut ve nötr olarak tanımlayın
  • Nötr bir ses tonuyla konuşun.
  • Sorun hakkında konuşurken suçlayıcı, yargılayıcı, tehdit edici olmayın, ben dili kullanın.  
  • Sorun üzerindeki kendi sorumluluğunuz u da kabul edin.
  1. Sınır koyma:

Çocuğunuz onaylamadığınız bir davranışta bulunduğunda sakince ona sınır koyabiliyor musunuz?

Anne babalar çocuklarına belirli sınırlar koyarak, onlara kendini kontrol etmeklerini ve sorumluluklarını bilmeyi öğretmektedirler.

Kuralları belirlerken

  • Açık olun, basit ve somut tanımlanmış kurallar koyun
  • Çocuğunuzun kuralı doğru anladığından emin olun
  • Kurallara uyulmaması durumunda ne gibi yaptırımlar/sonuçlar olacağına önceden birlikte karar verin.
  • Koyduğunuz kuralları takip edin.

Her davranışın bir sınırı olmalıdır ama sınır doğru konmalıdır. Kural koymak kolaydır ama önemli olan konulan kuralları sürdürebilmektir. Pek çok anne baba bu kısımda zorlanmaktadır.

KURALLARI SÜRDÜRMEK İÇİN DİKKAT

  • Çocuğunuz kurala uyduğunda onu ödüllendirin, destekleyin
  • Uymadığında da daha önce kararlaştırılan bir yaptırımları uygulayın.
  • Yaptırımlar uygularken bunu bir cezaya dönüştürmeyin.
  • Yaptırım uygulayacağınızı sakin bir ses tonuyla, konuşmayı tartışmaya dönüştürmeden açıklayın ve konuyu kapatın.

Çocuğum madde kullanıp kullanmadığını nasıl anlarım?

  • Her zamankine göre sizinle daha az zaman geçirmeye başladıysa veya evde zamanının çoğunu odasında yalnız geçiriyorsa,

  • Her zamankine göre daha sık ev dışında zaman geçirmeye başladıysa

  • Eve geç geliyor ve nerede olduğunu size haber vermiyorsa,

  • Duş alma, temiz kıyafetler giyinme gibi kişisel hijyenine verdiği önem azalmışsa,

  • < > aksatmaya başladıysa

    Var olan arkadaş grubunu değiştirmişse ve tanımadığımız kişilerin isimlerini kendisinden daha fazla duymaya başlamışsanız

  • Her zaman gittiği yerlerden farklı yerlere gidiyor veya farklı ortamlarda zaman geçirmeye başlamışsa,

  • Her zamankine göre daha fazla para harcıyor ve size harcamalarının sebebini net açıklayamıyorsa,

  • Alkol ya da maddeyle ilgili olumlu düşüncelere sahip olmaya başladıysa

  • Her zamankinden daha gerginse ve kolay sinirleniyorsa

  • Sık duygu değişimleri yaşıyorsa. Kimi zaman neşeli, sakin iken kimi zaman öfkeli saldırgan davranışlarda bulunuyorsa

    ! Unutmayın: ergenlik döneminde de benzer durumlar görülebilir. Bu yüzden emin olmadan çocuğunuzu suçlamayın.

ÇOCUĞUMUN MADDE KULLANIMINDAN ŞÜPHELENİYORUM, NE YAPMALIYIM?

  • Çocuğunuzun kullanımından şüpheleniyorsanız, onu suçlamadan önce bir uzmana danışın.
  • Çocuğunuzun madde kullanımı ya da diğer sorunlar açısından bir uzman tarafından değerlendirmesi ve ilgili testlerinin yapılması en akıllıca olanıdır.
  • Eğer kullanımı varsa tedavi için bağımlılık alanında profesyonel bir ekipten destek alın.
  • Eğer kullanım yoksa çocuğunuzdan şüphelenmenize sebep olan sorunlar üzerine bir uzmandan destek alın. Madde kullanmaması sorun gördüğünüz davranışların da önemsiz olduğunu göstermez

ONU MADDE KULLANIRKEN GÖRDÜM? NE YAPMALIYIM?

Soğukkanlı olun ve çocuğunuzla konuşmadan önce durum hakkında detaylı bilgi toplayın.
Eşinizle sorunun çözümüne dair ortak bir plan yapın ve her ikinizde bu plana sadık kalın.
Onunla hazır olduğunuz zaman konuşun.
Çocuğunuzu anlamaya çalışın.
Profesyonel destek alın.
Kendini geliştirmesine yardım edin.

MADDE KULLANAN ERGEN AİLELELERİN SIKLIKLA YAPTIKLARI HATALAR

  • Yakınların maddi-manevi tüm sorumluluklarını almak: “ o yeter ki içmesin, biz onun her şeyini yaparız”

  • Sınır koyamamak: “ Bu güne kadar ne istediyse yaptık. Yine de hiç bizim sözümüzü dinlemiyor”

  • Yakınlarının toplumdan dışlayacağı kaygısıyla hastalığı gizlemek için çabalamak: “Etraf duyacak diye sesimizi çıkaramıyoruz”

  • Kullanımdan dolayı kişinin yaşayabileceği olumsuz sonuçları gidermeye çalışmak: Okuluyla sorun yaşamasın diye biz gidip konuşuyoruz. Biz olmasak çoktan okuldan atılmıştı”

  • Aile üyelerinin hayatlarını bağımlı kişiye göre düzenlemesi: “ içti mi, geç mi geldi, kimle görüştü, neden sinirli, ne kadar harcadı diye takip etmekten yorulduk. Biz bu kadar kontrol etmesek gider içer kesin”

  • Öfke, kaygı gibi duyguları kontrol edemeyerek yakınlarına karşı suçlayıcı, eleştirel bir yaklaşım sergilemek: “ Yine içtin değil mi?” “ Gözlerinden belli içmişsin sen” İçmesen bu saate kadar neredeydin?”

  • Hiç kimse içinde bulunduğu durumu ihtiyaç duymadan değiştirmek için çabalamaz. Bu kural bağımlı kişi için de geçerlidir. Eğer kişi, kullanımıyla ilgili sorun yaşamazsa asla bırakma ihtiyacı hissetmeyecektir. Ailelerin yaptıkları bu yanlışlar, kişinin değişim ihtiyacını azalttığı için sadece hastalığın devam etmesine de sebep olmaktadır.

ÇOCUĞUM ÇOK FAZLA İNTERNETTE ZAMAN GEÇİRİYOR? NE YAPMALIYIM?

  • İnternet kullanımını ve internette geçirdiği süreyi değerlendirin.
  • İnternet kullanımı sebebiyle, okul ya da sosyal hayatındaki sorumluluklarını ihmal ettiğini düşünüyorsanız kullanıma dair rahatsızlığınızı çocuğunuzla sakin bir şekilde paylaşın.
  • Çocuğunuzla birlikte kullanımla ilgili bir takım sınırlar getirin.
  • İnternet kullanım kurallarına uymaması durumunda uygulanabilecek yaptırımları birlikte kararlaştırın.
  • Çocuğunuzun internette nasıl zaman geçirdiği hakkında bilgi sahibi olun.
  • Bilgisayarı salon gibi ortak kullanım alanına getirin.
  • Hayatını doldurmasına yardım edin.
  • Farklı hobi ve uğraşılarının olmasını sağlayın
  • Çocuğunuzla beraber zaman geçirin, sportif aktivitelerde birlikte yer alın.

KUMAR OYNAMA DAVRANIŞI BİR ALIŞKANLIK MI YOKSA BAĞIMLILIK MI?

  • Zihin meşguliyeti: Kişinin aklında sürekli kumar oynama davranışlının olması.
  • Tolerans: Kişi istediği heyecanı sağlayabilmek için giderek artan miktarlarda parayla kumar oynaması.
  • Kaçış: Kişinin sorunlarından kaçması veya kendisini rahatsız edici duygulardan uzaklaşması için kumar oynaması.
  • Peşine düşme: Kişinin para kaybettikten sonra kaybettiklerini kazanmak için tekrar kumar oynaması. Kaybettiklerinin peşine düşmesi patolojik kumar bağımlılığının en önemli belirtilerinden biridir.
  • Yalan söyleme: Kişinin kumar alışkanlığının seviyesini gizlemek için aile üyelerine, danışmana ve diğer kişilere yalan söylemesi.
  • Yasa dışı eylemler: Kişinin kumar alışkanlığını finanse edebilmesi için yasal olmayan işlere girişmesi.
  • Zarar görmüş önemli ilişkiler: Kişinin kumar oynama davranışı yüzünden ilişkilerini, mesleğini ve eğitimsel olanaklarını tehlikeye atması veya kaybetmesi.
  • Kurtarma: Kişinin kumar sonucunda yaşadığı mali sıkıntılardan kurtulması için çevresindekilere güvenmesi.
  • Kontrol kaybı:  Kişinin kumar alışkanlığını kaybetmesi kontrol edebilmesi ya da kesebilmesi için tekrar eden başarısız denemelerde bulunması.

Kumar oynayan kişilerde bu belirtilerden beş veya daha fazlasının olması patolojik kumar bağımlılığının, üç veya dört olması problem olabilecek kumar alışkanlığının, bir veya iki tane olması riskli kumar oynama alışkanlığının göstergesi olarak belirtilmektedir.

Patolojik kumar oynama davranışı ola kişilerde için bazı ortak karakteristik özellikler vardır. Bunlar:

  • Kumar oynadıklarında kendilerini güvende hissederler. Kumar oynamadıklarında kendilerini sosyal bir çevrede hissetmeyebilirler.
  • Büyük miktarda para kazanmak zorunda olduklarını düşünürler.
  • Maddi sıkıntıya düştüklerinde, kumar oynayarak tekrar büyük paralar kazanabileceklerini ve maddi sorunlarını çözebileceklerini düşünürler.
  • Yaşamlarındaki gerçeklerden uzaklaşmak ve problemlerini unutmak isterler.
  • Özel olarak ilgilendikleri konular ya da hobileri olmadığı için zamanlarını harcayabilecekleri bir uğraş ararlar.
  • Para kazanmak ve rahat bir yaşama kavuşmak için fazla çalışmak istemezler.
  • Art arda gelen ekonomik kayıplarına rağmen zengin olma hayallerinden
  • vazgeçmezler.
  • Güçlü bir imaja sahip olmak isterler.
  • Kumar oynadıklarında heyecanlanırlar ve endişelerinin, asabiyetlerinin kararsızlıklarının ve hayal kırıklıklarının yok olduğunu hissederler.

KUMAR BAĞIMLILIĞI İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ VAR MIDIR?

Kişilerin yaşamında mevcut bazı faktörlerin patolojik kumar bağımlılığı riskini artırdığı belirtilmektedir. Bu faktörler:

  • Davranış bozuklukları: Madde kullanımı veya psikolojik bazı sorunların varlığı riski artırabilir.
  • Kişi küçük yaşta kumar ile tanışmışsa, patolojik kumar bağımlısı olma olasılığı geç yaşta başlayanlara oranla daha yüksek olacaktır.< > İstatistikler, kumar bağımlılarının çoğunluğunun erkek olduğunu göstermektedir.

    Yer: Kişi kumar oynanan yerlere yakın bir bölgede ikamet ediyorsa bu durum kumar bağımlılığı riskini artıracaktır.

  •  Anne/ babası kumar sorunu yaşayan kişilerin kumar problemi yaşamaları olasılığı diğer kişilere göre daha yüksektir.

    İlaç kullanımı: Bazı Parkinson ilaçları yan etki olarak kişilerin davranışlarında değişikliklere yol açabilmektedir. Bu değişiklikler arasında aşırı seks ve yeme düşkünlüklerinin yanında kumar eğilimi de olabilmektedir.

  • Kişilik özellikleri: Genelde kumar bağımlıları her alanda risk almayı seven kişilerdir. Hayata karşı pozitif bir bakışları ve bitmeyen bir enerjileri olabilir. Risk alma düşkünlüğü en çok mali konularda kendini gösterir.

     

H. Nesrin DİLBAZ
Psikiyatri Uzmanı
Prof.Dr. H. Nesrin DİLBAZ
Yayınlama Tarihi:
11 Ağustos 2018
Güncelleme Tarihi:
01 Haziran 2021