Kişilik Bozukluğu

Kişilik Bozukluğu

Kişilik bozukluğu diğer ismiyle borderline kişinin sağlıklı düşünememe, işleyiş ve davranış biçimine sahip olduğu bir çeşit zihinsel bozukluk olarak tanımlanabilir. Bu bozukluklar, genellikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde başlar ve kişinin yaşamının çeşitli alanlarında ciddi zorluklara yol açabilir. 
Kişilik bozuklukları, genellikle belirli bir kişilik özelliğinin aşırı veya eksik olması, esnek olmaması veya sağlıklı işlev göstermeye engel olması şeklinde ortaya çıkar. DSM-5 (Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) ve diğer tanı kılavuzlarında farklı kişilik bozuklukları altında farklı özellikler ve semptomlar tanımlanmıştır.

Örneğin, borderline kişilik bozukluğu duygusal dengeyi kontrol etmede zorlanma, ilişkilerde dengesizlik ve kimlik bütünlüğünde belirsizlik gibi belirtilerle karakterize edilirken, narsistik kişilik bozukluğu, aşırı bir özsaygı, başkalarını manipüle etme eğilimi ve empati eksikliği ile ilişkilidir. Kişilik bozukluklarının tedavisi, genellikle psikoterapi, ilaç tedavisi veya bir kombinasyonu ile yapılır ve tedavi süreci kişinin belirtilerine, yaşam koşullarına ve kişisel tercihlerine bağlı olarak değişir. Tedavi edilmemiş kişilik bozuklukları, işlevsellikte ciddi bozulmalara ve kişinin yaşam kalitesinde azalmaya yol açabilir.

Kişilik Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?

A Kümesi (Eksantrik) Kişilik Bozuklukları

Paranoid Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi sürekli olarak başkalarının kötü niyetli olduğuna, kendisinin sürekli izlendiğine veya hedef alındığına inanır. Şüpheci, kıskanç ve savunmacı bir tutum sergilerler.

Şizoid Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi sosyal ilişkilerden kaçınır, duygusal soğukluk ve ilgisizlik gösterir. Kendi iç dünyasına yönelik zengin bir iç yaşamı olabilir, ancak diğer insanlarla ilişki kurmaktan kaçınırlar.

Şizotipal Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi tuhaf düşünceler, davranışlar ve konuşma tarzları sergiler. Gerçeküstü deneyimlere veya paranoid düşüncelere eğilimlidirler. Sosyal ilişkilerde zorluk yaşayabilirler ve sıklıkla sosyal izolasyona meyillidirler.

B Kümesi (Dramatik) Kişilik Bozuklukları

"B Kümesi" veya "Dramatik Kişilik Bozuklukları", DSM-5'e (Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) göre kişilik bozukluklarının bir alt kategorisini oluşturan bir grup kişilik bozukluğunu ifade eder. Bu kümeye dahil olan kişilik bozuklukları, genellikle duygusal ve davranışsal düzeyde belirgin ve dramatik özellikler gösterir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi diğer insanların haklarını ve duygularını sürekli olarak ihlal eder, toplumun normlarına uymaz ve diğer insanları sömürme veya manipüle etme eğilimindedir. Suç işleme, yasa dışı davranışlar sergileme ve sorumluluk almama gibi belirtiler görülebilir.

Borderline Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi duygusal dengesizlik, kendine zarar verme eğilimi, kimlik bütünlüğünde belirsizlik, ilişkilerde yoğun çatışmalar ve boşluk hissi gibi belirtiler yaşar. Borderline kişilik bozukluğu olan kişiler sıklıkla intihar düşünceleri veya davranışları sergilerler.

Histriyonik Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi dikkat çekmeye, dramatize etmeye ve duygusal olarak abartılı davranmaya eğilimlidir. Kişisel ilişkilerde yoğun, ancak yüzeysel olabilirler. Duygusal kararsızlık ve diğer insanların onayını sürekli olarak arama eğilimi vardır.

Narsistik Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi kendini aşırı bir şekilde önemser, başkalarını manipüle etme eğiliminde olabilir, başarıyı abartır ve empati eksikliği gösterir. Diğer insanları kendi çıkarları için kullanma eğilimindedirler.

Bu kişilik bozuklukları, genellikle erken yetişkinlik döneminde başlar ve kişinin işlevselliğini etkiler. Tedavi genellikle psikoterapi ile yapılır ve kişinin semptomlarını hafifletmek ve işlevselliğini artırmak için odaklanır. İlaç tedavisi bazı semptomları yönetmeye yardımcı olabilir, ancak temel sorunları çözme potansiyeline sahip değildir.

C Kümesi (Endişeli) Kişilik Bozuklukları

"C Kümesi" veya "Endişeli Kişilik Bozuklukları", DSM-5'e (Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) göre kişilik bozukluklarının bir alt kategorisini oluşturan bir grup kişilik bozukluğunu ifade eder. Bu kümeye dahil olan kişilik bozuklukları, genellikle aşırı endişe, korku ve güvensizlikle karakterizedir. C Kümesi'ne dahil olan kişilik bozuklukları şunlardır:

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi aşırı düzenlilik, mükemmeliyetçilik, kontrol ve düzenleme ihtiyacı, aşırı iş ve sorumluluk alma eğilimi gibi belirtiler gösterir. Esneklikten yoksun olabilirler ve diğer insanları ve ilişkileri kontrol etme ihtiyacı duyabilirler.

Kaygılı (Anksiyete) Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi genellikle endişeli, korkulu ve kendine güvensizdir. Sosyal etkileşimlerde ve yeni durumlarla başa çıkmada zorluk yaşarlar. Eleştiriye karşı aşırı hassasiyet gösterebilirler ve genellikle kendilerini başkalarıyla karşılaştırırlar.

Depresif (Distimi) Kişilik Bozukluğu: Bu bozuklukta, kişi genellikle içsel olarak hüzünlü, boşluk hissi yaşar ve hayattan zevk almakta zorlanır. Düşük özsaygıya sahip olabilirler ve olumsuz olayları aşırı bir şekilde görebilirler. Sosyal izolasyon ve ilişkilerde zorluklar yaşayabilirler.

Bu kişilik bozuklukları genellikle erken yetişkinlik döneminde başlar ve kişinin işlevselliğini etkiler. Tedavi genellikle psikoterapi ile yapılır ve kişinin semptomlarını hafifletmek ve işlevselliğini artırmak için odaklanır. İlaç tedavisi bazı semptomları yönetmeye yardımcı olabilir, ancak temel sorunları çözme potansiyeline sahip değildir.

Kişilik Bozukluğu Nedenleri

Kişilik bozukluklarının belirli bir nedeni kesin olarak tanımlanmamıştır ve genellikle birden fazla faktörün etkileşimi sonucunda gelişirler. Kişilik bozukluklarının oluşumunda rol oynayan bazı olası etkenler şunlardır:

Genetik Faktörler: Kişilik özellikleri genellikle genetik miras tarafından etkilenir. Aile geçmişinde kişilik bozuklukları olan kişilerin, aynı bozuklukları geliştirme olasılığı daha yüksektir. Ancak genetik yatkınlık tek başına bir kişilik bozukluğu gelişimini garanti etmez, çevresel etkenler de önemlidir.

Çevresel Faktörler: Çocukluk dönemindeki travmatik deneyimler, istismar, ihmal, ayrılık veya aile içi çatışmalar gibi olumsuz çevresel faktörler kişilik bozukluklarının gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. Bu tür deneyimler kişinin duygusal ve bilişsel gelişimini etkileyebilir ve bazı kişilik özelliklerinin şekillenmesine yol açabilir.

Biyolojik Faktörler: Beyin kimyasındaki dengesizlikler veya beyin yapılarında anormalliklerin kişilik bozukluklarının gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir. Örneğin, bazı araştırmalar, borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde beyin yapısında farklılıklar olduğunu öne sürmektedir.

Bireysel Faktörler: Kişinin doğal eğilimleri, zayıf uyum becerileri, duygusal düzenleme yetenekleri ve yaşam stresine karşı başa çıkma becerileri gibi bireysel özellikler, kişilik bozukluklarının gelişiminde rol oynayabilir.

Kültürel ve Sosyal Faktörler: Kültürel normlar, toplumsal beklentiler ve sosyal normlar, kişilik gelişimini etkileyebilir ve bazı kişilik bozukluklarının ortaya çıkmasını teşvik edebilir veya engelleyebilir.

Kişilik bozukluklarının karmaşık bir etiyolojisi vardır ve genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkarlar. Her bireyin durumu farklıdır ve kişilik bozukluklarının oluşumunda etkili olan faktörler kişiden kişiye değişebilir.

Kişilik Bozukluğu Belirtileri

Kişilik bozuklukları, genellikle kişinin düşünce tarzı, duyguları, ilişkileri ve davranışlarında belirgin ve kalıcı bir sapma veya anormallikle karakterizedir. Belirtiler kişilik bozukluğunun türüne ve şiddetine göre değişebilir, ancak genel olarak şu şekillerde ortaya çıkabilir:

Duygusal İstikrarsızlık: Borderline kişilik bozukluğu gibi bazı kişilik bozuklukları, duygusal dalgalanmalar, hızlı öfkelenme, yoğun üzüntü veya kaygı gibi belirtilerle karakterizedir.

Sosyal İlişkilerde Sorunlar: Kişilik bozukluğu olan bireyler genellikle sosyal ilişkilerde zorluk yaşarlar. İlişkilerde aşırı bağımlılık, kaçınma, güvensizlik veya manipülatif davranışlar gösterebilirler.

Kimlik Bütünlüğünde Belirsizlik: Bazı kişilik bozuklukları, özellikle borderline kişilik bozukluğu, kişinin kendine dair belirsizlik yaşamasına neden olabilir. Kişi kendini sürekli olarak tanımlama ve anlama konusunda zorlanır.

Yerinde Duramama: Histrionik kişilik bozukluğu gibi bazı tiplerde, bireyler dikkati üzerlerine çekmek ve sürekli ilgi görmek için aşırı davranışlar sergileyebilirler.

Saldırganlık veya Düşmanlık: Antisosyal kişilik bozukluğu gibi bazı kişilik bozuklukları, diğer insanlara karşı saldırganlık, kural ihlali ve yasa dışı davranışlarla ilişkilendirilebilir.

Mükemmeliyetçilik veya Kontrol: Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu gibi bazı kişilik bozuklukları, aşırı mükemmeliyetçilik, kontrol ve düzenlilik gereksinimleriyle karakterizedir.

Empati Eksikliği: Narsistik kişilik bozukluğu gibi bazı bozukluklarda, başkalarının duygularını anlama ve empati kurma yeteneği eksiktir.

Bu belirtiler, kişilik bozukluğu olan herkes için geçerli değildir ve her bireyin semptomları farklı olabilir. Tanı, belirtilerin uzun süreli ve geniş kapsamlı olup olmadığını değerlendirir ve bir uzman tarafından yapılmalıdır.

Kişilik Bozukluğu Tanı Yöntemleri

Kişilik bozukluklarının tanısı, genellikle bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından belirli değerlendirme yöntemleri kullanılarak yapılır. Tanı sürecinde kullanılan bazı yaygın yöntemler şunlardır:

Klinik Değerlendirme: Bir sağlık uzmanı (genellikle bir psikiyatrist veya klinik psikolog), kişinin semptomlarını, tıbbi ve psikososyal geçmişini değerlendirmek için klinik görüşmeler yapar. Bu görüşmeler, belirli bir kişilik bozukluğunun semptomlarını belirlemek ve başka bir durumla ilişkilendirilebilir olup olmadığını anlamak için kullanılır.

Görüşme: Kişinin duygusal durumu, ilişkileri ve yaşam deneyimleri hakkında ayrıntılı bir şekilde konuşulur. Bu, kişinin belirli kişilik özelliklerini, davranışlarını ve düşüncelerini anlamak için kullanılır.

Anketler ve Testler: Standartlaştırılmış kişilik testleri ve anketleri, kişinin belirli kişilik özelliklerini değerlendirmek için kullanılır. Örneğin, Minnesota Çok Yüzeyli Kişilik Envanteri (MMPI) ve Millon Klinik Çok Eksenli Kişilik Envanteri (MCMI) gibi testler yaygın olarak kullanılır.

Gözlem: Kişilik bozuklukları olan bireylerin davranışları, gözlem altında tutularak belirlenebilir. Özellikle klinik ortamda yapılan gözlemler, kişinin ilişkilerdeki ve sosyal etkileşimlerdeki zorluklarını değerlendirmeye yardımcı olabilir.

Tıbbi ve Psikiyatrik Değerlendirme: Kişilik bozuklukları, diğer psikiyatrik bozukluklarla birlikte görülebilir. Bu nedenle, fiziksel muayene ve laboratuvar testleri gibi tıbbi değerlendirmeler de tanı sürecinin bir parçası olabilir.

Kişilik bozukluklarının tanısı, genellikle belirtilerin belirgin ve kalıcı olup olmadığını değerlendirmeyi içerir. Tanı, genellikle birkaç farklı bilgi kaynağından elde edilen verilere dayanır ve doğru bir tanı koymak için uzmanlık ve deneyim gerektirir. Tanı prosedürü, kişinin özel durumuna ve semptomlarına uyacak şekilde özelleştirilir.

Kişilik Bozukluğu Tedavi Yöntemleri

Kişilik bozukluklarının tedavisi, genellikle uzun vadeli bir süreçtir ve bireyselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Tedavi genellikle bir psikiyatrist, klinik psikolog veya terapist tarafından yürütülür ve belirli semptomlara, kişinin ihtiyaçlarına ve yaşam koşullarına göre özelleştirilir. Kişilik bozukluğu tedavisinde kullanılan bazı yaygın yöntemler şunlardır:

Psikoterapi: Psikoterapi, kişinin duygusal, bilişsel ve davranışsal düzenlemesini desteklemek ve geliştirmek için kullanılır. Farklı terapi modaliteleri, kişilik bozukluğu semptomlarını hafifletmeye ve işlevselliği artırmaya yardımcı olabilir. Buna bilişsel davranışçı terapi (BDT), dialektik davranışçı terapi (DDT), psikodinamik terapi ve şema terapisi gibi yöntemler dahildir.

İlaç Tedavisi: Belirli semptomların yönetimine yardımcı olmak için psikiyatrist tarafından reçete edilen ilaçlar kullanılabilir. Örneğin, duygusal dalgalanmaları kontrol altına almak için antidepresanlar veya anksiyete için anksiyolitik ilaçlar kullanılabilir. Ancak, ilaç tedavisi tek başına kişilik bozukluğunu iyileştiremez, ancak semptomları yönetmeye yardımcı olabilir.

Grup Terapisi: Grup terapisi, kişinin sosyal becerilerini geliştirmesine, empati kurmasına ve destekleyici bir ortamda diğer kişilerle etkileşimde bulunmasına yardımcı olabilir. Bu terapi şekli, bireyin ilişki becerilerini geliştirmesine ve sosyal desteğe erişimini artırmasına yardımcı olabilir.

Aile Terapisi: Aile terapisi, aile içi ilişkilerin iyileştirilmesine ve aile üyelerinin kişilik bozukluğu olan kişiye daha iyi destek olmasına yardımcı olabilir. Bu terapi şekli, aile üyelerinin anlayışını artırabilir ve iletişim becerilerini geliştirebilir.

Rehabilitasyon Hizmetleri: Kişilik bozukluğu olan bireyler, işlevselliği artırmaya ve günlük yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik rehabilitasyon hizmetlerinden faydalanabilirler. Bu hizmetler, iş, eğitim, konut ve sosyal beceriler gibi alanlarda destek sağlayabilir.

Kişilik bozukluğu tedavisi, zaman alıcı ve zorlayıcı olabilir, ancak doğru destek ve uygun bir terapi planıyla kişinin işlevselliğini ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür. Tedaviye erken başlamak ve sürekli olarak tedaviye bağlı kalmak, başarı şansını artırabilir.

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Oluşturulma Tarihi06 Mart 2024
Sizi Arayalım
Phone