Genel cerrahi, vücudun birçok farklı bölgesindeki organların çeşitli cerrahi yöntemlerle tedavi edilmesini sağlayan geniş kapsamlı bir tıp dalıdır. Genel cerrahi branşı, ilaç veya diğer tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıklarda cerrahi müdahaleye başvurarak hastalıkların tedavi edilmesini amaçlar. Genel cerrahlar, sindirim sistemi, karın içi organlar, meme, tiroid, endokrin sistemi ve cilt dokuları gibi geniş bir yelpazeye sahip organ ve sistemlerin tedavisinde uzmanlaşmıştır. Ayrıca, karaciğer, pankreas, safra kesesi gibi iç organlarda oluşan hastalıkların cerrahi müdahalelerini gerçekleştirirler.
Genel cerrahi aynı zamanda, travma cerrahisi, onkolojik cerrahi (kanser cerrahisi) ve organ nakli gibi yüksek uzmanlık gerektiren alanları da içerir. Modern tıbbın sağladığı teknolojik gelişmeler sayesinde, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi gibi minimal invaziv yöntemler kullanılarak hastaların daha hızlı iyileşmeleri sağlanmaktadır. Bununla birlikte, genel cerrahi, geniş multidisipliner iş birliği içinde çalışarak diğer tıbbi branşlarla koordineli bir şekilde tedavi süreçlerini yönetir.
NPİSTANBUL Hastanesi’nde hasta memnuniyeti ve yüksek başarı oranları hedeflenerek genel cerrahi operasyonları güvenle gerçekleştirilmektedir.
Genel Cerrahi Nedir?
Genel cerrahi, ilaç tedavisi veya diğer tıbbi yöntemlerle tedavi edilemeyen, kronikleşmiş veya ilerlemiş hastalıkların cerrahi müdahalelerle iyileştirildiği bir tıp dalıdır. Genel cerrahi uzmanları, vücutta meydana gelen çeşitli sorunları cerrahi yöntemlerle onarıp, hasarlı ya da işlevini yitirmiş organları çıkararak tedavi sürecini yürütürler. Bu operasyonlar, genellikle hastanın sağlığını tehdit eden ciddi rahatsızlıklar veya akut durumlar söz konusu olduğunda yapılır.
Genel cerrahi, tek bir disiplinle sınırlı kalmayıp, multidisipliner bir yapıya sahiptir. Özellikle onkoloji (kanser cerrahisi), endokrinoloji (hormon salgı bezlerinin cerrahisi) ve travmatoloji (yaralanma ve travmaların cerrahisi) gibi uzmanlık alanları ile yakın iş birliği gerektirir. Bu multidisipliner yaklaşım sayesinde, hastaların cerrahi tedavisi planlanırken, farklı uzmanlık dallarının görüşleri alınarak en uygun tedavi yöntemi belirlenir.
Her yaştan hastaya hizmet sunan genel cerrahi uzmanları, ameliyat öncesi hazırlık, ameliyat sırasındaki teknik uygulamalar ve ameliyat sonrası bakım süreçlerini detaylı bir şekilde yönetirler. Özellikle ameliyat sonrası dönemde, hastaların iyileşme sürecini hızlandırmak için genel cerrahi doktorları, hastaların günlük yaşamlarına hızlı bir şekilde geri dönmelerini sağlayan minimal invaziv cerrahi yöntemlere (örneğin, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi) başvurmaktadır. Bu teknikler sayesinde, cerrahi müdahaleler sırasında hastaya minimum zarar verilmekte ve iyileşme süreci büyük ölçüde kısalmaktadır. Modern tıbbın sunduğu gelişmiş cerrahi cihazlar ve
teknolojik yenilikler, genel cerrahi alanında daha başarılı ve güvenli sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır.
Genel Cerrahi Hangi Hastalıklara Bakar?
Genel cerrahi, geniş bir hastalık yelpazesine sahip olan, vücudun farklı organ ve sistemlerine yönelik cerrahi müdahaleler ile hastalıkların tedavisini sağlayan bir tıp dalıdır. Genel cerrahi uzmanları, vücudun çeşitli bölgelerinde oluşan hastalıkların teşhisi ve tedavisi ile ilgilenir. Sindirim sistemi, karın içi organlar, cilt ve yumuşak dokular gibi alanlar üzerinde yoğunlaşan genel cerrahi, aynı zamanda meme hastalıkları, endokrin sistemi rahatsızlıkları ve tümörler gibi farklı hastalıkları da tedavi eder. Genel cerrahi uzmanları, hastalığın ciddiyetini değerlendirerek, cerrahi müdahalenin gerekip gerekmediğine karar verir ve hastalar için en uygun tedavi planını oluşturur.
Genel cerrahinin ilgilendiği bazı başlıca hastalıklar:
Mide ve Bağırsak Hastalıkları: Mide ülseri, bağırsak tıkanıklıkları, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi inflamatuvar bağırsak hastalıkları, genel cerrahi uzmanlarının tedavi ettiği en yaygın rahatsızlıklar arasındadır. Bu hastalıklar, cerrahi müdahale gerektirebilir, özellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen vakalarda cerrahi yöntemler hastalığın ilerlemesini durdurabilir ve hastanın yaşam kalitesini artırabilir. Bağırsak ameliyatları, hastaların hızlı iyileşmesini sağlamak amacıyla minimal invaziv yöntemlerle yapılabilir.
Anal Bölge Rahatsızlıkları: Hemoroid (basur), anal fissür ve anal fistül gibi anal bölgeyi etkileyen hastalıklar, günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabilir ve cerrahi müdahale gerektirebilir. Bu rahatsızlıklar genellikle ağrı, kanama ve rahatsızlık hissi ile kendini gösterir. Cerrahi tedavi, bu rahatsızlıkların kalıcı bir şekilde çözülmesini sağlar. Hemoroid ameliyatı, genel cerrahi tarafından sık uygulanan bir işlem olup, minimal invaziv tekniklerle gerçekleştirildiğinde hastaların iyileşme süresi kısalır.
Karın İçi Kitleler: Karın içi kitleler, iyi huylu veya kötü huylu olabilir. Tümörler, genellikle cerrahi olarak çıkarılmayı gerektirir ve erken müdahale, kanserli dokunun yayılmasını önleyerek hastanın yaşam süresini artırabilir. Karın içi tümörlerin tedavisinde cerrahi müdahale sıklıkla tercih edilir. Laparoskopik cerrahi, minimal invaziv olması nedeniyle bu tür vakalarda yaygın olarak kullanılır ve cerrahi sonrası iyileşme sürecini hızlandırır.
Karaciğer Hastalıkları: Karaciğer kanseri, karaciğer kistleri veya siroz gibi ciddi karaciğer hastalıkları, genel cerrahi uzmanları tarafından yapılan cerrahi müdahaleler ile tedavi edilebilir. Karaciğer ameliyatları, tümörlerin çıkarılması veya karaciğer nakli gibi işlemleri içerebilir. Karaciğer nakli, ciddi karaciğer yetmezliği durumlarında hayat kurtarıcı bir tedavi seçeneğidir.
Safra Kesesi Hastalıkları: Safra kesesi taşları veya safra kesesi iltihaplanması gibi durumlar, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılmasını gerektirebilir. Laparoskopik yöntemlerle yapılan safra kesesi ameliyatı, hastalara minimal invaziv bir çözüm sunar. Bu yöntem, küçük kesilerden girilerek yapılan bir cerrahi prosedürdür ve hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlar. Safra kesesi taşlarının yol açtığı ağrı ve komplikasyonlar, bu cerrahi müdahale ile kalıcı olarak tedavi edilebilir.
Dalak Hastalıkları: Dalak büyümesi (splenomegali), dalak yaralanmaları gibi durumlar cerrahi müdahale gerektirebilir. Splenektomi (dalağın cerrahi olarak çıkarılması), dalak fonksiyonunu yitirdiğinde veya yaralandığında uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu işlem, özellikle travma sonrası dalak yaralanmalarında hayat kurtarıcı olabilir. Laparoskopik splenektomi, daha az invaziv bir yöntem olarak tercih edilir ve hastaların iyileşme sürecini kısaltır.
Tiroid Hastalıkları: Tiroid bezi hastalıkları, cerrahi müdahale gerektiren durumlardan biridir. Tiroid nodülleri, tiroid kanseri veya guatr gibi durumlarda tiroid cerrahisi gerekebilir. Tiroid cerrahisi, özellikle kanser vakalarında tiroid bezinin bir kısmının veya tamamının çıkarılması yoluyla gerçekleştirilir. Bu operasyon, tiroid fonksiyon bozukluklarının düzeltilmesine ve hastaların sağlığına kavuşmasına yardımcı olur.
Reflü ve Fıtık Hastalıkları: Gastroözofageal reflü hastalığı ve karın içi fıtıklar (örneğin kasık fıtığı, mide fıtığı) cerrahi müdahale gerektirebilen yaygın durumlardır. Bu hastalıkların cerrahi tedavisinde, genellikle minimal invaziv cerrahi teknikler tercih edilir. Fıtık ameliyatları, karın içi organların yer değiştirmesi sonucu oluşan bu hastalıkların kalıcı bir şekilde çözülmesini sağlar. Reflü cerrahisi ile mide asidinin yemek borusuna kaçmasını engelleyen kalıcı bir çözüm sunulur. Bu operasyonlar, hastaların yaşam kalitesini artırır ve iyileşme sürecini hızlandırır.
Genel cerrahi uzmanları, bu tür hastalıkları tedavi ederken modern tıbbın sunduğu teknolojilerden ve cerrahi tekniklerden yararlanır.
Genel Cerrahi Bölümleri
Genel cerrahi, birçok farklı tıbbi alanda hizmet sunan geniş bir uzmanlık alanıdır. Bu alan, hastaların cerrahi tedavi ihtiyaçlarına göre çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Her bölüm, ilgili uzmanlık alanında cerrahi operasyonlar gerçekleştirir ve hastaların tedavi süreçlerini planlar. Genel cerrahi bölümleri ve bu bölümlerin ilgilendiği başlıca alanlar:
Obezite Cerrahisi
Obezite cerrahisi, aşırı kilolu bireylerin kilo vermelerine yardımcı olmak için uygulanan cerrahi müdahaleleri kapsar. Vücut kitle indeksi (VKİ) belirli bir seviyeyi aşan ve diyet, egzersiz gibi yöntemlerle kilo veremeyen bireyler için cerrahi müdahale gerekebilir. Mide küçültme ameliyatı (tüp mide) ve gastrik bypass gibi cerrahi yöntemler, fazla kiloların verilmesine ve obeziteye bağlı olarak gelişen diğer sağlık sorunlarının (diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları vb.) önlenmesine yardımcı olur.
Bu cerrahi yöntemler, obeziteyle mücadelede son derece etkili olup, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırmaktadır. Uygulanan minimal invaziv cerrahi teknikler sayesinde hastalar, cerrahi işlem sonrasında hızla iyileşme sürecine girerler. Obezite cerrahisi, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik sağlığına katkıda bulunarak sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanır.
Endokrin Cerrahisi
Endokrin cerrahisi, hormon üreten organlar olan tiroid, paratiroid ve böbreküstü bezleri üzerinde gelişen hastalıkların cerrahi tedavisine odaklanır. Bu bezlerde meydana gelen tümörler, nodüller veya diğer hastalıklar, hormon üretiminde
dengesizliklere neden olabilir ve bu durum cerrahi müdahale gerektirebilir. Özellikle tiroid kanseri gibi ciddi hastalıklarda, tiroid bezinin bir kısmının ya da tamamının alınması (tiroidektomi) sıkça uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Endokrin cerrahisi, hastaların metabolik ve hormonal dengesini yeniden sağlamayı amaçlar. Uygulanan modern cerrahi yöntemler ve ileri görüntüleme teknikleri, cerrahi işlemleri daha güvenli ve etkili hale getirir. Tiroid cerrahisi, aynı zamanda tiroid bezindeki iyi huylu nodüllerin cerrahi olarak çıkarılması için de kullanılabilir.
Gastroenteroloji Cerrahisi
Gastroenteroloji cerrahisi, sindirim sistemi hastalıklarının cerrahi tedavisiyle ilgilenir. Bu alanda mide, ince bağırsak, kalın bağırsak, rektum ve anüs gibi sindirim sistemi organlarına yönelik cerrahi müdahaleler yapılır. Mide kanseri, bağırsak tıkanıklıkları, ülser, divertikülit ve diğer sindirim sistemi rahatsızlıkları, bu cerrahi alanın başlıca ilgi alanlarıdır.
Kolon kanseri ve rektum kanseri gibi ciddi hastalıklarda, cerrahi müdahale hayat kurtarıcı olabilir. Minimal invaziv yöntemler kullanılarak yapılan cerrahi operasyonlar, hastaların iyileşme süresini kısaltırken, tedavi başarısını artırır. Gastroenteroloji cerrahisi, sindirim sistemiyle ilgili birçok rahatsızlığı etkili bir şekilde tedavi ederek hastaların sağlığını geri kazanmalarını sağlar.
Hepatopankreatobilier Cerrahi
Hepatopankreatobilier cerrahi, karaciğer, pankreas ve safra yolları hastalıklarının cerrahi tedavisini içeren bir uzmanlık alanıdır. Karaciğer kanseri, pankreas tümörleri, safra kesesi taşları ve safra yolları tıkanıklıkları gibi ciddi hastalıklar bu cerrahi bölümün kapsamına girer.
Karaciğer ve pankreas, vücudun en kritik organlarından olduğu için bu bölgedeki hastalıkların tedavisi büyük bir hassasiyet gerektirir. Laparoskopik ve robotik cerrahi gibi gelişmiş teknikler, bu hassas organlara yapılan müdahalelerde daha başarılı sonuçlar elde edilmesine olanak tanır.
Meme Cerrahisi
Meme cerrahisi, meme kanseri ve diğer meme hastalıklarının cerrahi tedavisi ile ilgilenen bir uzmanlık alanıdır. Meme kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri olup, cerrahi müdahale genellikle hastalığın tedavisinde en önemli basamaklardan biridir. Meme cerrahisi, sadece kanserli dokuların çıkarılmasını değil, aynı zamanda meme estetiği ve rekonstrüksiyon ameliyatlarını da içerir.
Mastektomi (memenin tamamının alınması) veya lumpektomi (kanserli dokunun çıkarılması) gibi ameliyatlar, meme kanseri tedavisinde yaygın olarak kullanılan cerrahi yöntemlerdir. Bu alanda yapılan cerrahi müdahaleler, hastaların yaşam süresini uzatırken aynı zamanda yaşam kalitesini artırmayı amaçlar.
Organ Nakli
Organ nakli cerrahisi, vücutta işlevini yitiren organların, sağlıklı organlarla değiştirilmesi amacıyla yapılan hayati öneme sahip cerrahi işlemleri kapsar.
Karaciğer, böbrek ve pankreas nakilleri, organ nakli cerrahisinin başlıca uygulama alanlarıdır. Organ nakli, hastaların yaşamını kurtarabilecek en önemli cerrahi işlemlerden biridir ve bu nedenle multidisipliner bir yaklaşımla yapılması gerekir.
Organ nakli konusunda uzmanlaşmış cerrahlaı ve donanımlı ameliyathaneler ile bu kritik operasyonlar başarıyla gerçekleştirilebilir. Organ nakli sürecinde, hasta hazırlığı, uygun donörün bulunması ve ameliyat sonrası bakım gibi birçok aşama titizlikle yürütülmektedir.
Genel Cerrahide Hangi Ameliyatlar Yapılmaktadır?
Genel cerrahi, vücudun farklı bölgelerinde bulunan organlar ve sistemlerle ilgili çeşitli cerrahi müdahaleleri kapsayan geniş bir uzmanlık alanıdır. Genel cerrahi uzmanları, hastanın sağlık durumu ve hastalığın türüne göre en uygun cerrahi yöntemi belirleyerek, hem açık cerrahi hem de minimal invaziv tekniklerle başarılı operasyonlar gerçekleştirebilirler. Genel cerrahi doktorları tarafından en sık yapılan cerrahi işlemler aşağıda detaylandırılmıştır:
Laparoskopik Cerrahi: Karın bölgesine yapılan küçük kesilerden girilerek gerçekleştirilen minimal invaziv bir cerrahi yöntemidir. Bu yöntemde, bir kamera yardımıyla iç organların görüntülenmesi sağlanır ve küçük cerrahi aletler kullanılarak işlem gerçekleştirilir. Laparoskopik cerrahinin en büyük avantajları arasında daha az yara izi, daha az ağrı ve hızlı iyileşme süreci yer alır. Ayrıca hastalar genellikle daha kısa süre hastanede kalır. Safra kesesi ameliyatları, fıtık onarımları ve apandisit ameliyatları gibi operasyonlarda sıkça kullanılan laparoskopik cerrahi, hastalar için konforlu ve hızlı bir iyileşme sağlar.
Açık Cerrahi: Açık cerrahi, daha geniş kesiler açılarak yapılan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntem, genellikle büyük tümörlerin çıkarılması, karaciğer, pankreas ve bağırsak cerrahileri gibi büyük organlara yönelik ameliyatlar veya travma vakalarında tercih edilir. Açık cerrahide, cerrah doğrudan organlara erişim sağlayarak, daha detaylı müdahalelerde bulunabilir. Özellikle karmaşık cerrahilerde tercih edilen bu yöntem, geniş kapsamlı ve kapsamlı cerrahi işlemler için uygundur.
Fıtık Ameliyatları: Karın duvarındaki zayıf bölgelerin cerrahi yöntemlerle onarılmasını içerir. Fıtık, karın içi organların karın duvarındaki zayıf noktalardan dışarı çıkmasıyla oluşur ve bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir. Kasık fıtığı, göbek fıtığı ve mide fıtığı gibi farklı fıtık türleri vardır ve her biri için farklı cerrahi teknikler uygulanır. Fıtık ameliyatları, açık veya laparoskopik yöntemlerle yapılabilir. Laparoskopik fıtık ameliyatları, iyileşme sürecini hızlandırdığı ve hastaların kısa sürede normal aktivitelerine dönmelerini sağladığı için sıklıkla tercih edilmektedir.
Mide Küçültme (Tüp Mide) Ameliyatı: Mide küçültme ameliyatı, aşırı kilolu bireylerin kilo vermesine yardımcı olmak için uygulanan etkili bir cerrahi yöntemdir. Bu işlemde, midenin büyük bir kısmı çıkarılarak mide hacmi küçültülür. Böylece hastalar daha az yiyecek tüketerek hızlı ve sağlıklı bir şekilde kilo verirler. Tüp mide ameliyatı olarak bilinen bu yöntem, obezite cerrahisinin bir parçası olup, aynı zamanda obeziteye bağlı diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi hastalıkların riskini de azaltır. NPİSTANBUL Hastanesi’nde yapılan mide küçültme ameliyatları, hastaların sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanır ve yaşam kalitelerini artırır.
Genel cerrahi uzmanları, ameliyat öncesinde hastayı detaylı şekilde değerlendirir ve ameliyat sonrası yaşam tarzı değişiklikleri hakkında bilgilendirir.
Safra Kesesi Ameliyatı: Safra kesesinde oluşan taşlar veya iltihaplanma durumlarında uygulanan bir cerrahi müdahaledir. Safra kesesi taşları, safra yollarını tıkayarak ağrı ve enfeksiyona neden olabilir, bu da safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılmasını gerektirebilir. Kolesistektomi olarak bilinen bu işlem, genellikle laparoskopik yöntemlerle yapılır. Laparoskopik safra kesesi ameliyatı, minimal invaziv bir teknik olup, hastaların kısa sürede iyileşmesine olanak tanır. Bu yöntemle yapılan cerrahilerde hastalar daha hızlı bir şekilde normal yaşamlarına dönebilirler. Safra kesesi ameliyatları, deneyimli genel cerrahi uzmanları tarafından başarıyla uygulanmaktadır.
Apandisit Ameliyatı (Apandektomi): Apandisin iltihaplanması durumunda acil olarak gerçekleştirilen cerrahi bir işlemdir. Apandisit tedavi edilmezse apandis patlayarak hayati tehlikeye neden olabilir. Bu yüzden, iltihaplanan apandisin cerrahi olarak alınması gerekmektedir. Laparoskopik apandisit ameliyatı, minimal invaziv bir yöntem olarak, küçük kesilerle yapılır ve hastaların daha kısa sürede iyileşmesini sağlar. Genel cerrahi uzmanları, apandisit ameliyatlarını cerrahi tekniklerle güvenle gerçekleştirmektedir.
Tiroid Ameliyatları: Tiroid bezinde gelişen tümörler, nodüller veya anormal büyümeler sonucunda yapılan cerrahi müdahalelerdir. Tiroid bezi, hormon üretimi açısından hayati önem taşıyan bir organdır, bu nedenle tiroidde meydana gelen sorunlar, vücudun genel sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Tiroid kanseri, büyük nodüller veya hormon dengesizlikleri gibi durumlarda, tiroid bezinin bir kısmı veya tamamı cerrahi olarak alınabilir. Genel cerrahi uzmanları, tiroid cerrahisinde en son teknolojileri kullanarak, hastaların sağlıklı bir şekilde iyileşmesini sağlarlar.
Genel Cerrahi Tanı Yöntemleri
Genel cerrahi tanı yöntemleri, hastalıkların doğru bir şekilde teşhis edilmesi ve tedavi sürecinin planlanmasında kritik bir rol oynar. Hastanın sağlık durumu ve hastalığın doğasına göre farklı tanı teknikleri kullanılarak, erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri belirlenir. Genel cerrahi uzmanları, hastalığın ciddiyetine ve cerrahi müdahalenin gerekip gerekmediğine karar verirken, bu modern tanı yöntemlerinden faydalanır. Bu sayede, hastaların tedavi sürecinin en etkin şekilde yönetilmesi sağlanır.
Fiziksel Muayene: Genel cerrahi hastalıklarının teşhisinde ilk ve en temel adımdır. Hastanın tıbbi geçmişi detaylı bir şekilde incelenir, semptomlar değerlendirilir ve kapsamlı bir fiziksel muayene yapılır. Karın bölgesindeki şişlikler, ağrı veya anormal kitleler gibi bulgular, cerrahi müdahale gerektiren hastalıkların tespitinde önemli işaretler olabilir. Bu muayene süreci, hastalığın belirtilerinin netleşmesine ve tanı sürecinin temellerinin atılmasına yardımcı olur. Genel cerrahi uzmanları, bu aşamada hastalığın ciddiyetini değerlendirebilir.
Kan Testleri: Cerrahi müdahale gerektirebilecek hastalıkların altında yatan nedenleri belirlemede büyük rol oynar. Bu testler, organ fonksiyonlarını, enfeksiyonların varlığını ve vücutta hormonal dengesizlikleri tespit etmeye yardımcı olur. Örneğin, karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testleri ve tiroid fonksiyon testleri,
organların genel durumunu değerlendirir. Ayrıca, kan testleri sayesinde, anemi, enfeksiyon ve kanser gibi hastalıklar hakkında da önemli bilgiler elde edilir.
Radyolojik Görüntüleme Teknikleri: Cerrahi müdahale gerektiren hastalıkların teşhisinde çok önemli bir yer tutar. 3 Tesla MR cihazı, diğer görüntüleme yöntemlerine kıyasla daha yüksek çözünürlükte ve ayrıntılı görüntüler sunarak, özellikle tümörlerin, kistlerin ve damar yapılarının daha net görülmesini sağlar. Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve 3 Tesla MR gibi gelişmiş görüntüleme teknikleri, iç organların durumunu detaylı bir şekilde inceleyerek cerrahların müdahale planını netleştirmesine yardımcı olur. Bu sayede, cerrahi işlemin hangi teknikle yapılacağına daha sağlıklı karar verilir.
Endoskopik İncelemeler: Özellikle sindirim sistemi hastalıklarının teşhisinde önemli bir tanı yöntemidir. Gastroskopi ve kolonoskopi gibi yöntemlerle, mide ve bağırsakların iç yapısı doğrudan görüntülenebilir. Bu tekniklerle, ülser, polip, tümör veya enflamasyon gibi sorunlar erkenden tespit edilebilir. Endoskopik incelemeler, hastaların cerrahi müdahale gerektirip gerektirmediğini belirlemek açısından büyük önem taşır ve erken teşhis imkanı sunar.
Biyopsi: Şüpheli dokulardan örnek alarak bu dokuların mikroskop altında incelenmesi işlemidir. Özellikle kanser şüphesi olan vakalarda, biyopsi kesin teşhis koymada en önemli tanı yöntemlerinden biridir. Meme, karaciğer, tiroid ve deri gibi çeşitli organlarda anormal hücrelerin varlığı biyopsi ile doğrulanabilir. Bu yöntem, özellikle kanserin türünü ve evresini belirleyerek, uygun cerrahi tedavi planını oluşturmada büyük rol oynar.
Nükleer Tıp Yöntemleri: Radyoaktif maddeler kullanılarak organların işlevlerinin değerlendirilmesini sağlayan bir teşhis tekniğidir. Tiroid hastalıkları, kemik metastazları ve bazı karaciğer rahatsızlıkları gibi durumların tespiti için bu yöntemler sıklıkla kullanılır. Nükleer tıp, hastalığın yayılımını ve organların işleyişindeki bozuklukları tespit etmek için etkili bir yol sağlar. Nükleer tıp görüntülemeleri, cerrahi müdahale gerektiren durumların planlanmasında önemli bir rehberdir.
Ekokardiyografi ve Elektrokardiyografi (EKG): Genel cerrahi öncesinde kalp fonksiyonlarının değerlendirilmesi gerektiğinde, ekokardiyografi (EKO) ve elektrokardiyografi (EKG) testleri kullanılır. Bu testler, kalp kapakçığı hastalıkları, kalp kası problemleri ve ritim bozukluklarının tespiti için kullanılır. Özellikle kalp sağlığı cerrahi müdahalede önemli bir faktör olduğunda bu testler hayat kurtarıcı olabilir.
NPİSTANBUL Hastanesi’nde, modern tıbbi cihazlar ve uzman doktorlar eşliğinde gerçekleştirilen bu tanı yöntemleri, hastalığın hızlı ve doğru teşhis edilmesini sağlar. Genel cerrahi tanı yöntemleri, cerrahi müdahalenin gerekip gerekmediğini belirlerken, hastaların iyileşme sürecinin en etkili şekilde planlanmasına yardımcı olur. Erken teşhis ve doğru tanı, cerrahi başarı oranlarını önemli ölçüde artırır.
Genel Cerrahi Tedavi Yöntemleri
Genel cerrahi tedavi yöntemleri, hastalığın türü, ciddiyeti ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak farklılık gösterir. Modern tıp, cerrahi alanında birçok gelişmiş
teknik sunar ve bu yöntemler, minimal invaziv tekniklerden büyük açık cerrahi operasyonlara kadar uzanır. Genel cerrahi uzmanları, tanı aşamasından sonra her hastaya en uygun tedavi yolunu seçerek, cerrahi işlemleri en verimli şekilde planlar. Hastaların hızlı ve güvenli bir şekilde iyileşmesi amacıyla, genel cerrahide sıkça kullanılan tedavi yöntemleri şunlardır:
Laparoskopik Cerrahi: günümüzde yaygın olarak tercih edilen, minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Bu teknikte, karın bölgesine küçük kesiler açılır ve bu kesilerden girilen ince cerrahi aletler ve kamera yardımıyla iç organlar görüntülenir. Laparoskopik cerrahi, hastalara birçok avantaj sunar. İyileşme süresi kısadır, ameliyat sonrası ağrı daha azdır ve hastanede kalış süresi minimumdur. Özellikle safra kesesi ameliyatları, fıtık onarımları ve apandisit ameliyatları gibi işlemlerde sıkça kullanılır. Bu yöntem, hastaların günlük yaşamlarına hızla dönmesini sağlar ve cerrahi sonrası enfeksiyon riskini azaltır. Genel cerrahi uzmanları, laparoskopik cerrahiyi en son teknolojiyle gerçekleştirerek hastaların konforlu bir iyileşme süreci yaşamasını sağlar.
Endoskopik Cerrahi: Küçük bir kamera ve aletler kullanılarak iç organların incelenmesi ve tedavi edilmesi için kullanılan bir yöntemdir. Gastroskopi, kolonoskopi ve diğer endoskopik yöntemler, sindirim sistemi hastalıklarının tanısında ve tedavisinde büyük bir role sahiptir. Bu yöntemle mide, bağırsak ve rektum gibi organlar doğrudan görüntülenir, bu da erken teşhis ve hızlı tedavi imkanı sunar. Endoskopik cerrahi, hastalara hızlı iyileşme, daha az ağrı ve düşük enfeksiyon riski sunar. Endoskopik cerrahi işlemleri, deneyimli cerrahlar tarafından titizlikle uygulanarak hastaların sağlıklı bir şekilde iyileşmeleri sağlanır.
Obezite Cerrahisi: Aşırı kilolu bireylerin kilo kaybını sağlamak ve obeziteye bağlı diğer sağlık sorunlarını önlemek amacıyla uygulanan cerrahi işlemleri kapsar. Mide küçültme ameliyatı (tüp mide) ve gastrik bypass gibi cerrahi prosedürler, hastaların mide hacmini küçülterek daha az yemek yemelerini sağlar ve böylece kilo vermelerine yardımcı olur. Bu cerrahiler, obeziteye bağlı diyabet, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini de azaltır. Obezite cerrahisi alanında uzman cerrahlar tarafından, hastaların güvenliği ve sağlığı ön planda tutularak operasyonlar gerçekleştirilir. Cerrahi işlem sonrasında hastaların yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlamaları için kapsamlı bir takip ve destek programı da sunulmaktadır.