Akalazya, Yiyeceklerin yemek borusundan mideye geçişini engelleyen, yutma güçlüğü ile karakterize bir sindirim sistemi hastalığıdır. Çoğunlukla orta yaş ve üzeri yetişkinleri etkileyen bu hastalık, nadir de olsa çocukluk çağında da ortaya çıkabilmektedir. Özellikle yemekten sonra göğüs ağrısına ve çeşitli etkilere yol açabilir. Semptomların devam etmesi halinde dikkat edilmesi gereken ve tedavi gerektiren bir sağlık sorunudur.
Sık rastlanan bir hastalık değildir, ancak semptomları bazı durumlarda çeşitli hastalıklarla karıştırılabilir. Bu sebeple kişi yaşadığı semptomları, rahatsızlıkları ve şikayetleri doğru bir şekilde uzmana iletmelidir.
Akalazya Belirtileri Nelerdir?
Vakalarda ortaya çıkan yaygın semptom yutma güçlüğüdür. Çoğu hasta boğazına ya da yemek borusuna bir şeyin takıldığı hissinden şikayet eder. Yutma güçlüğü, bir diğer adıyla Disfaji olarak da bilinir. Disfaji ile birlikte kişide öksüdür ve boğaz tahrişi gibi rahatsızlıklar da görülebilir. Hastalarda ortaya çıkan belirtiler genellikle başlangıçta şiddetli seyretmez. Ancak semptomların şiddeti ve sıklığı giderek artabilir. Hastalar, zamanla besinleri yutmakta zorluk çekebilir.
Bunların yanı sıra diğer akalazya belirtileri şunlardır:
- Göğüste ağrılı yanma hissi,
- Mide ekşimesi,
- Geğirme,
- Gece öksürmek,
- Kilo kaybı,
- Kusma.
Akalazya Hastalığı Neden Olur?
Akalazyanın nedenleri kesin olarak bilinmese de bu konu üzerine yapılan araştırmalar, hastalığın ortaya çıkmasında pek çok faktörün etkili olabileceğini göstermektedir. Bu risk etmenlerinden biri genetik faktördür. Aile üyelerinde bu hastalık öyküsünün olması ya da farklı bir mide hastalığının olması kişilerin bu hastalığa yakalanma riskini artırır.
Ayrıca kişide otoimmün bir hastalığın bulunması da bu hastalığın ortaya çıkma ihtimalini artırmaktadır. Hastalığı tetikleyen diğer durumlar arasında viral hastalıklar, yemek borusu kanseri ve çeşitli paraziter hastalıklar da bulunmaktadır.
Akalazya Nasıl Teşhis Edilir?
Akalazya tanısı, gastroenteroloji uzmanları tarafından hastaya uygulanan bazı tanı yöntemleri ile konur. Hastalığın çeşitli sindirim bozukluklarına benzer belirtileri olduğu için kişinin muayene sırasında şikayetlerini ve belirtilerini doğru bir şekilde uzman hekime iletmesi önemlidir. Hastanın öyküsü ayrıntılı olarak dinlenir ve birkaç soru sorulur. Eğer hasta katı ve sıvı gıdaları yutmada güçlük çekiyorsa ve bu şikayet zamanla ilerliyorsa hastaya bazı testler uygulanır.
Hastaya uygulanan tanı yöntemlerinden biri de özofagus (yemek borusu) manometrisidir. Bu test, yutma sırasında yemek borusunun ritmik kas kasılmalarını, yemek borusu kaslarının uyguladığı koordinasyonu, gücü ve yutma sırasında alt yemek borusu sfinkterinin ne kadar iyi gevşediğini veya açıldığını ölçer. Bu test ile sfinkterde bir sorun olup olmadığı belirlenebilirken, hastalığın teşhisinde en çok yardımcı olan testtir. Ayrıca uzman yemek borusunun incelenmesi için röntgen gibi çeşitli görüntüleme yöntemlerinden faydalanabilir.
Diğer bir tanı yöntemi ise tıpta ve özellikle gastroenterolojide sıklıkla kullanılan endoskopi yöntemidir. Endoskopi, ucunda kamera bulunan ince bir tüp yardımıyla yemek borusu ve midenin görüntülenmesini sağlar. Daha az tercih edilen baryum yutma yönteminde ise kişi, sıvı veya farklı şekilde baryumu yutar ve röntgen ışınları kullanılarak yemek borusunun aktivitesi değerlendirilir.
Akalazya Nasıl Tedavi Edilir?
Akalazya tedavisi hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve hastalığın şiddetine göre gastroenterologlar tarafından planlanır. Alt yemek borusu sfinkterindeki sinir hasarına bağlı felç durumunda, kasın eski haline dönmesini ve normal fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlayacak bir tedavi yöntemi yoktur. Bu doğrultuda uygulanan tedavinin temel amacı alt yemek borusu sfinkterini gevşetmek, yiyecek ve sıvıların sindirim sisteminde daha rahat hareket etmesini sağlamaktır.
Hastalığın şiddetinin hafif olduğu durumlarda ilaç tedavisi uygulanabilir. Bu yöntemle kişinin semptomları kontrol altında tutulmaya ve komplikasyon riskinin önüne geçilmeye çalışılır. Bunlara ek olarak hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemler ise şu şekildedir:
Balon Dilatasyonu
Alt yemek borusu sfinkterini genişletmek için yemek borusuna özel bir balon yerleştirilerek şişirilir. Bu yöntemle yemek borusunun işlevselliğinin kazandırılması amaçlanmaktadır.
Heller Miyotomisi
Yemek borusu sfinkterinin alt ucundaki kasın kesilerek besinlerin mideye daha kolay geçmesini sağlamak amacıyla yapılan cerrahi bir yöntemdir. Heller miyotomisi olan bazı kişilerde daha sonra gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) gelişebilir.