Sağlık Rehberi Sağlık Rehberi

Sosyal Medyada Depremle İlgili Dikkat Edilmesi Gerekenler

Depremde kurtarma anları ve enkaz altından çıkan insanların görüntüleri sosyal medya üzerinde oldukça fazla yer almaktadır. Bu sürecin herkes için umut olması, bir çocuğun kurtuluşunu görmek ve mutluluk duymak çok doğaldır, fakat bu kişilerin fotoğraflarının hiçbir şekilde sansürlenmeden paylaşılması ise iyi niyetle bile olsa, o kişilerin ilerleyen hayatında ciddi problemlere neden olabilir.

Deprem sonrasında Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Depresyon en sık görülen ruhsal bozukluktur. İnsanlar travmanın şiddetini, özellikle ilk zamanlarda çok yoğun şekilde hissederler. Fakat zamanla, yaşanan olayın yıldönümlerinde ya da o olayı hatırlatıcı herhangi bir şey ile karşılaştıklarında bu travmatik süreç tekrarlanabilir. Dolayısıyla bu kişiler hayatlarında travmatik olayın etkilerini yoğun şekilde hissederler. Hiç kimse yaşamış olduğu travmatik olaya dair görüntülerin, bu denli açık şekilde servis edilmesini istemez. Bu konuda hassas davranmak o kişilerin hayatları içerisinde oldukça önem taşımaktadır. 

Sosyal Medya Paylaşımlarının Travma Üzerindeki Etkileri

Deprem ve doğal afet sonrası depremzede psikolojisi oldukça önemlidir. Depreme direkt olarak maruz kalmış insanlar birincil travma yaşamışlardır. Bu insanlar göçük altında kalan, yaşam mücadelesi veren ve şanslı olan bazı insanlardır. Fakat aynı durumdayken yakınlarını kaybetmiş çok insan vardır. Dolayısıyla birincil travmaya maruz kalan insanlar medya yoluyla, bu travmanın etkilerini yaşayan insanlardan çok daha fazla sarsılmaktadır. 

İkincil travma denilen süreç ise o kişilerin hayatta kalan yakınlarının, akrabalarının yaşadığı travmadır. Onlar açısından da bu görüntülerin sık sık lanse ediliyor olması ve görülüyor olması, ilerleyen yıllarda ciddi bir problem teşkil etmekte. Üçüncül travma ise medya yoluyla bu görüntülere maruz kalan diğer insanların yaşadığı travmadır. İnsanların bu görüntüleri sık sık görüyor olması ve bunun bir ticarete dönüştürülmesi çok üzücüdür. Bu görüntülerin azalması, olayı birebir yaşayan kişi ve yakınları açısından oldukça önemlidir. Bu konu hakkında bir yazı paylaşılabilir, önlemler alınabilir.

Sosyal Medya Paylaşımlarının Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri

Çocuklar enkaz altında kaldıklarında beden bütünlükleri ve canları bir tehlikeye girer. Yaşları ne olursa olsun çocuklar bu travmaya karşı birtakım belirtiler göstermektedir. Deprem travması yaşayan çocuklar ayrılma kaygısı, üzüntü, korku ve öfke duygularını yoğun yaşayabilirler; uyku ve yeme bozuklukları görülebilir. Kolay irkilme, kabuslar görülebilir. Mide bulantıları, bağırsak problemleri, kalp çarpıntıları gibi çeşitli bedensel belirtiler görülebilir. Yemek yiyememe, tuvalete çıkamama gibi bazı kazanılan becerilerde gerileme görülebilir. Depremi bizzat yaşamış veya enkaz altında kalmış, yakınlarını kaybetmiş bir çocuğun bu belirtileri yaşaması kadar doğal bir şey yoktur. Bu belirtilerin yaklaşık bir ay kadar sürmesi doğal kabul edilir ancak bir ayın ardından belirtilerde azalma gözlemlenmiyorsa, şiddetlenerek artma görülürse profesyonel bir yardım alınmalıdır. Profesyonel tedavide amaç travma anılarının hafızadan silinmesi değil, o anıların yarattığı duyguları tolere edebilme kapasitesini geliştirmektir. Travma sonrası görülen belirtilerin şiddetinin azalması beklenir.

Çocuklarla ilgili paylaşım yapılırken çocukların yüzlerinin gösterilmemesi gerekir. Travma sadece yaşayan bireyleri değil, buna tanıklık edenleri de etkilemektedir. Bundan dolayı ikincil travma oluşturmamak için sosyal medya platformlarında gerçekleştirilen paylaşımlara dikkat edilmelidir.

Bilhassa çocuklar ile ilgili paylaşımda bulunurken çocukların yüzlerinin bulurlanması gerekir. Çocukların ilerideki hayatlarını kötü etkilememek için de bu noktalara dikkat edilmelidir. 

Depreme maruz kalan çocuklara psikolojik olarak nasıl yaklaşılması gerektiği dikkat edilmesi gereken diğer bir konudur. İlk olarak deprem esnasında o sarsıntıyı yaşayan çocuklar depreme maruz kalmasalar bile ekranlardan o süreci izleyen çocuklar bu süreçten çok etkilendiler.

 Çocuklar için yapılması gereken en önemli şey öncelikle onları dinlemek ve ne hissettikleri anlamaktır. Sosyal medyayı kısıtlamak gerekir. Ergenlerde bu kısıtlama biraz daha güç olabilir ancak daha küçük yastaki çocukların kesinlikle denetlenmesi gerekir.

Güncelleme Tarihi: 10 Mart 2023
Yayınlama Tarihi: 07 Mart 2023
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Sizi Arayalım