Sağlık Rehberi Sağlık Rehberi

Uyku ve Uyku Bozukluğu

Sağlıklı bir uyku gün içerisinde sağlıklı, verimli ve daha aktif bir yaşam için oldukça önemli bir yer tutar. Bununla beraber kişide uyku bozukluklarının olması da günlük yaşamı oldukça etkilemektedir ve uykusuzluğun komplikasyonlara zemin hazırlayarak başka hastalıkları da oluşturduğu bilinmektedir. Örneğin uzun vadede oluşabilecek bu hastalıklardan bahsetmek gerekirse bunlar; hipertansiyon, depresyon, obezite, kalp krizi olarak sıralanabilmektedir.

Uyku Nedir?

Uyku vücudun zihinsel ve fiziksel olarak dinlenmesi için yaşamın büyük ve önemli bir parçasıdır. Uyku sadece geceyle sınırlı bir alanı etkilemez, günün her saatinde sonuç ya da sebep olarak belki fazla üzerinde düşünmediğimiz bir yaşantı biçimidir. Uyku, "gün boyu yorulan ve yıpranan sinir sisteminin onanma alındığı, gün içinde edinilen bilgilerin ayıklanıp depolandığı, dış uyaranlara açık ve bireyin gelişimi ile ilgili işlevsel olan bir süreç" olarak tanımlanabilir. Her ne kadar bilim ve teknoloji uykuyu açıklamak yolunda hızla ilerlemiş olsa da halen açıklanamamış sorular ve sırlar vardır. Günlük ortalama 8-9 saat uyku bir yetişkin için yeterli bir süredir. Fakat bir bebeğin günlük uyku ihtiyacı yaklaşık olarak 13-16 saat aralığındadır.

Buna yönelik olarak uyku ile ilgili sıklıkla karşılaştığımız şikâyetler ve hekimlerimize sıklıkla sorulan sorular şu şekilde sıralanabilir:

“Hiç uyuyamıyorum”
“Aşırı uyuyorum. Az uyusam olmaz mı?”
“Gece sürekli uyanıyorum… Neden?”
“Otururken bile uyuyorum”
“Ne kadar uyusam da dinlenemiyorum”
“Eşim horluyor uyuyamıyorum”
“Sıçrayarak uyanıyorum”
“Çok kötü rüyalar, kâbuslar görüyorum”
“Kardeşim uyurken sayıklıyor ya da yürüyor”

Uykunun Yararları Nelerdir?

Sağlığımız açısından yemek içmek kadar önemli bir olaydır uyku. Özellikle sinir sisteminde biriken toksik atıklar uykuyu meydana getirir. Uyku, bu toksik maddelerin vücuttan atılmasını ve dinlenmeyi sağlar. Uyku bedensel ve ruhsal yorgunlukları giderici, dinlendirici ve yeniden enerjik olmamızı sağlayıcı bir ihtiyaçtır. Uyku anında kalp atımları azalır. Tansiyon düşer. Solunum sayısı azalır. Vücut sıcaklığı düşer. İç organların çalışması azalır. Sinir sitemi ve duyu organları istirahat halindedir. Yorgunluk, bünyenin direncini azaltır.

Uykuyla ilişkili bir sorunu uzun ya da kısa süreli olarak hepimiz hayatımızın bir döneminde yaşamışızdır. Eğer birkaç gün içinde sorun çözülürse, profesyonel bir yardım almaksızın o dönemi atlatırız.

Ne Kadar Uyumalıyız?

Normal uyku süresi, kişinin kendini iyi hissettiği, uyandığında zinde olabildiği süredir. Uyku ihtiyacı kişiden kişiye farklılık gösterir.  Uyku süresinin kişiden kişiye hatta yaş dönemine göre değişkenlik gösterdiği ve bu sürenin 4 saat ile 11 saat arasında olduğu bilinmektedir.

Uyumazsak Ne Olur?

Uykusuzluğun vücutta yarattığı etkiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Akyuvar sayısı azalır. Vücudun hastalıklara karşı direnci düşer.
  • Psikiyatrik hastalıklara olan direnç azalır,
  • Kas gücü zayıflar,
  • Kan şekeri dengesi bozulur,
  • Nefes alış veriş ritmi bozulur,
  • Vücut ısısı düşer,
  • Görme ve konuşma bozuklukları başlar,
  • Unutkanlık baş gösterir,
  • Stres hormonu salgılanır. Sinirlilik ve tahammülsüzlük olur.

Uyku Bozukluğu

Uyku Bozukluğu Nedir?

Uyku Bozukluğu, birtakım hastalıkların bünyede bulundurulması ile ya da dış etkenler sebebiyle normal uyku düzeninin bozulması olarak tanımlanabilir. Uykunun kalitesi ve uykunun süresi sağlıklı bir uyku çekmek için önem taşımaktadır. Uyku bozukluğu sebebiyle bireyler uykularını yeterince alamadıkları için sabahları dinlenmiş şekilde uyanamama ve gün içerisinde yorgunluk ve dikkatsizlik gibi problemler yaşayabilmektedirler. Çeşitli medikal ve fiziksel etkenler uykusuzluğa sebep olurken, bazı çevresel etkenler de uykuya etki edebilmektedir. 

PDF

Uyku Bozukluğu Neden Olur?

Uyku bozukluğuna sebep olabilecek birçok etken bulunmaktadır. Uyku bozukluğu yaşayan kişilerde bu durum genetik faktörler sebebiyle, başka hastalıklar sonucunda, birtakım alışkanlıklara bağlı ya da sebebi bilinmeyen etkenlerden kaynaklı olabilmektedir. Bu sebeple uyku bozukluğunun kişide oluşum nedenini tam olarak bilebilmek için bir hekime başvurulması, hemen akabininde bir tanı ve tedavi sürecinin yürütülmesi gerekmektedir.

Uyku Bozukluğu Tedavisi

Uyku bozukluğu tedavisinde alanında uzman bir hekime başvurulduktan sonra kişi, uykusuzluğun altında yatan asıl sebebin teşhis edilebilmesi için hekim tarafından bir uyku kliniğine yönlendirilebilir. Özellikle uyku apnesi, narkolepsi ve kalp rahatsızlıklarının etken olduğu uyku problemlerinin çözülmesinde uyku klinikleri/laboratuvarları etkili olacaktır. Uyku kliniğinde geçen bir-iki gecelik süre zarfında; kalp, beyin ve solunum düzeni gözlemlenmektedir. Daha sonra gözlemler sonucu elde edilen bulgular sayesinde kişiye uykusuzluğun asıl sebebi bir uyku uzmanı tarafından söylenebilir. Uykusuzluğun asıl sebebi belirlendikten sonra uzman hekim, nasıl daha iyi uyunabileceği üzerine kişiye tavsiyelerde bulunur.

Insomnia

Insomnia (Uyuyamama Hastalığı) Nedir?

Uykuya dalamama veya gece boyunca uykuyu sürdürmede zorlanma, normalden daha erken uyanma ve gün boyunca yorgun olmakla tanımlanan insomnia hastalığı, çoğunlukla altta yatan başka problemlerin belirtisidir. Uyuma zorluğu çekenlerin bireylerin çoğu uygunsuz durumlarda uykuya dalabilmektedir (örneğin: direksiyon başında). Eğer böyle bir durum gerçekleşirse, Insomnia hastalığının oluşum sebebi uyku apnesi’dir. 

Insomnia Belirtileri Nelerdir?

  • Gündüz uyuklama hali
  • Yorgunluk
  • Uyurken horlama ve/veya soluksuz kalma
  • Sabahları baş ağrısı
  • Yorgunluk
  • Sinirlilik hali
  • Konsantrasyon ve dikkat eksikliği
  • Hafıza sorunları
  • Geceleri uyuyamama
  • Uykuda düzensizlik (çok erken uyanma, gece yarısı uyanma)
  • Sıklıkla hata yapma
  • Anksiyete 

Insomnia Neden Olur?

  • Stres
  • Altta yatan başka bir hastalıktan kaynaklı
  • Kafein ve alkol tüketimi
  • Fiziksel ve duygusal problemler
  • Kullanılan İlaçlar
  • Yaşam stili
  • Çevresel etkenler (gürültü, ışık, sıcaklık)
  • Seyahat sonrası oluşan jetlag
  • Psikolojik sorunlar (depresyon, kronik stres)
  • Tiroit hastalıkları

Uyku Apnesi

Uyku Apnesi Nedir?

Uyku sırasında solunumun durması ve birkaç saniyelik boğulmalar yaşanması durumudur. Bu esnada kandaki oksijen seviyesi düşerek beynin uyanması sağlanır. Beyin solunum fonksiyonunun durduğu sinyallerini vermek için kişiyi uyandırır. Uyku apnesi olan kişiler gece yarısı uyku sırasında birkaç kez uyanabilir. Kişi ertesi gün gece uyandığını ve uykularının bölündüğünü hatırlayamaz ve bu durum kişide anlamlandıramadığı bir yorgunluk hali ve halsizlik yaratabilir.

Uyku Apnesi Belirtileri Nelerdir?

Uyku apnesi belirtilerini sıralamak gerekirse uyku sırasında solunumun durması bu hastalığın başlıca belirtisi olarak açıklanabilir. Bununla beraber uyku apnesinin diğer olası belirtilerini sıralamak gerekirse:

  • Baş ağrısı
  • Sinirlilik
  • Halsizlik ve yorgunluk
  • Dikkat eksikliği ve konsantrasyon eksikliği
  • Kalp ritminde bozukluk
  • Ağız kuruluğu
  • Boğaz ağrıları
  • Horlama
  • Yüksek tansiyon
  • Hafıza sorunları

Uyku Apnesi Tedavisi Nedir?

Uyku apnesi ciddi ve tedavi edilmesi gereken bir uyku bozukluğudur. Uyku apnesi tedavisi, apnenin çeşidi, apnenin derinliği ve kişideki solunum yollarının şekline göre değişiklik gösterecektir. Bir hava makinesi (continuous positive airway pressure = kesintisiz pozitif havayolu tazyiki) maskesinin hastaya takılması ile basınçlı hava hastaya verilir. Gece boyunca hastaya hava takviyesi yapılan cihaz aracılığıyla uyku boyunca solunum yollarının kapanması önlenir. Bu yöntem ile hastanın uyku sırasında solunum yolları kapanmaz ve hastanın uykusu bölünmediğinden uyku kalitesinde artış olur.

Uyku apnesi hastası bireylerin kaliteli bir uyku çekmek için yaşam tarzlarında da titiz olmaları; horlamaların önüne geçilmesi ve uyku apnesi belirtilerinin azaltılması adına faydalı olacaktır. Hastalara sigara, alkol ve kafein tüketiminin azaltılması önerilir. Ayrıca fazla kiloların kontrol altına alınması, düzenli egzersiz yapılması, uyumadan önce ağır yemekler yerine daha hafif ve sindirilmesi kolay yemeklerin tüketilmesi önerilebilir.

Bazı kişilerde, alt çeneyi önde tutmaya yarayan bir diş teli hafif veya orta dereceli uyku apnesinde ve horlamada faydalı olabilir.

uyku bozuklugu tedavisi

Narkolepsi

Narkolepsi Nedir?

Narkolepsi belirtileri gündüzleri aşırı uyku eğilimi ve kısa süreli uyku ataklarıdır. Bu uyuklamalar esnasında rüya görmek ve rüya benzeri halüsinasyonlar görmek narkolepsi uyarı işaretleridir.

Narkolepsi Belirtileri Nelerdir?

Gülme veya öfke gibi hislerle beraber oluşan kasların kontrolünün kaybı (katapleksi) ve uyku paralizi adı verilen, uyandıktan sonra hareket edememe halidir.

Narkolepsi Nasıl Tedavi Edilir?

Çoğunlukla kısa uyuklamalar rahatlatıcıdır. Ayrıca doktorunuz gün boyunca daha canlı olmanız için uyarıcılar verebilir. Yeni, daha az güçlü ve diğer uyarıcılardan daha az alışkanlık yapma riski olan bazı ilaçların uyanık kalmayı sağlamada oldukça etkili olduğu saptanmıştır. Antidepresanlar katapleksi veya uyanır uyanmaz yaşanan felç hissini tedavi etmede yardımcı olabilir.

Huzursuz Bacak Sendromu

Huzursuz Bacak Sendromu Nedir?

Uyku ya da istirahat esnasında (otururken veya yatarken) bacaklarda hissedilen rahatsızlık, huzursuzluk, hareket ettirme ihtiyacı olarak tanımlanır. Uyuşma, karıncalanma bazen de tam olarak tanımlanamayan bir his oluşur. Oturma ya da uzanma gibi hareketsiz durumlarda ortaya çıkar veya daha da kötüleşir.  Yürüme, germe gibi hareketlerle kısmen ya da tamamen düzelir.

Huzursuz Bacak Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Huzursuz bacak sendromu belirtileri genel olarak aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Bacaklarda ve ayaklarda oluşan huzursuzluk hissi
  • Huzursuzluktan kaynaklı sürekli olarak ayakları hareket ettirme ihtiyacı
  • Geceleri artış gösteren ağrı ve rahatsızlık hissiyatı
  • Bacaklarda istemsiz seğirmeler oluşması
  • Bacağın hareket ettirilmesi ile ağrı ve huzursuzluğun kısa süreliğine azalması

Huzursuz Bacak Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Huzursuz bacak sendromu tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Kafein alımını kesmenin, yatmadan önce sıcak bir banyonun veya rahatlama egzersizlerinin faydası olabilir. Bacağa uygulanabilecek sıcak veya soğuk torbalar rahatlamayı sağlayabilir. Bazı etkili ilaçlar da vardır, fakat bunların ciddi yan etkileri olabilmektedir. Şu durumlarda, uyku problemi için bir doktora başvurulması gerekmektedir:

  • Banyo yapma, kafein alımını kesme, egzersiz yapma gibi yöntemlerin işe yaramaması durumunda
  • Uyku probleminin altında depresyon veya kalp rahatsızlığı gibi sebepler yattığına inanılıyorsa
  • Uyurken aşırı horlanıyor ya da nefessiz kalınıyorsa
  • Konuşmak ya da araba kullanmak gibi normal aktiviteleri yaparken uyuya kalınıyorsa
  • Uyanıldığında sürekli yorgun hissediliyorsa
  • Kullanılan ilaçların uyku bozukluklarına yol açtığı düşünülüyorsa

Sirkadiyen Ritim Bozukluğu Nedir?

Hem gecikmiş uyku fazı sendromu (gece uykuya dalmada ve gündüz uyanmada zorluk), hem de erken uyku fazı sendromu (çok erken uyumak ve sabah çok erken saatte uyanmak) tedavisinde parlak ışık terapisinin kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Araştırmacılar bu tedavi şeklinin, jet-lag (uzun süreli uçuşlarda bedenin saat farkına uyum sağlayamayarak rahatsızlanması) veya vardiya değişiklikleri ile ilgili uyku problemlerinin tedavisindeki faydasını incelemektedir. Sirkadiyen ritim bozukluklarının tedavisinde melatonin de kullanılmaktadır. Bununla beraber araştırmalar parlak ışık tedavisinin daha faydalı olduğunu göstermiştir.

Horlama

Horlama Neden Olur?

Birçok sağlık sorunu sebebiyle kişide horlama gerçekleşebilir. Yaşam tarzı alışkanlıklarının da bir getirisi olsa da horlama, çoğunlukla burun, ağız ve boğaz yapısından kaynaklı oluşmaktadır. Gün içerisinde oluşan yorgunluk sebebiyle de horlama oluşabilmektedir. Uzun süreli devam eden horlamalar, aralıklı sürelerle kesilip devam eden horlamalar araştırılması gereken sağlık için tehlikeli olabilecek durumlardır. Horlama nedenlerini sıralamak gerekirse:

  • Burun, boğaz, çene yapısındaki sorunlar
  • Küçük dil sebebiyle ya da yumuşak damağın şişmesiyle
  • Bademciklerin şişmesi sebebiyle
  • Soğuk algınlığı veya alerji
  • Alkol, sigara tüketimi
  • Aşırı kilolar 
  • Uyku ilacı alma
  • Hamilelik
  • Uyuma şekli
  • Yorgunluk
  • Kalp ve damar hastalıkları
  • Yüksek tansiyon
  • Uykusuzluk/yeterince uyuyamama

Horlama Nasıl Kesilir?

Horlamanın kesilmesi için uygulanabilecek yöntemler şu şekilde belirtilebilir:

  • Yana dönerek yatmak
  • Alerji veya burun tıkanıklığı varsa uzman bir hekimden yardım istemek
  • Kafein ve alkolden kaçınmak
  • Uyku ilaçları ve yatıştırıcılardan kaçınmak
  • Horlamaya sebep olabilecek altta yatan başka bir hastalığın tedavi edilmesi
  • Aşırı kilolardan kurtulmak

Horlama Tedavisi Nedir?

Horlama tedavisi, horlamanın altında yatan nedene bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Hayat tarzına bağlı horlama nedenleri (alkol, sigara tüketimi gibi) kişi tarafından önlenirse horlama hali de düzelecektir. Fakat horlamanın altında tıbbi nedenler yatıyorsa uzman bir hekim tarafından yapılacak tanı ve müdahale ile horlama halinin önüne geçilebilir.

 

İyi Bir Uyku İçin Yapılması Gerekenler

Düzenli bir uyku programına bağlı kalınmalıdır. Hafta sonu ve tatillerde bile, sabahları aynı saatte uyanılmalıdır.
Gün içinde kısa uykulardan kaçınılmalıdır.
Yatmadan iki saat önce stresli aktivitelerden ve ağır idmanlardan kaçınılmalıdır. Günün erken saatlerinde düzenli egzersiz yapılmalıdır.
Yatmadan bir süre önce derin nefes alma, yoga, meditasyon gibi rahatlama teknikleri denemek etkili olabilmektedir.
Yatak odasının karanlık, sessiz ne çok sıcak ne de çok soğuk olmasına dikkat edilmelidir. Gerekirse kulak tıkacı ve göz maskesi kullanılmalıdır.
Eğer kişi uyuyamıyorsa yatak odasından çıkmalı, başka bir odaya gidip kitap okumalı ya da sessiz ve rahatlatıcı bir şey yapmalıdır.
Kahve, çay, aperatif içki veya diyet hapı gibi kafein, tein içeren şeylerden uzak durulmalıdır.

Hamilelik ve uyku

Hamilelikleri esnasında uykusuzluk çeken kadınlar akşamüstleri kısa süreli uykularla, sıcak süt içerek veya yatmadan önce sıcak bir banyo yaparak rahatlayabilirler. Egzersizin de yardımı olabilir. Bebek bekleyen anneler yan dönerek, başlarını, karınlarını ve dizlerini yastıkla destekleyerek daha rahat uyuyabilirler.

Kâbuslar ve Karabasanlar

Eğer çocuğunuz kâbus görmüşse, en iyi ilaç onu rahatlatmaktır. Eğer bu kabuslar veya karabasanlar sık sık tekrarlanıyorsa, bu problem hakkında bir hekime başvurulmalıdır.

Yaş

Araştırmalar, düzenli olarak egzersiz yapan ve aktif olan yaşlı bireylerin diğerlerine kıyasla daha iyi uyuduğunu göstermiştir. Geceleri iyi uyuyamayan yaşlılar, akşamüstü uyuklamalarıyla bu açığı kapatabilirler. Yine de aşırı uyuklamaların gece uykusunu bozacağını da unutmamak gerekir. Gün boyunca, özellikle sabahları, yeteri kadar güneş ışığı faydalı olabilir.

Yaşam Stili

İyi bir uyku düzenine sahip olmak; alkol, kafein ve nikotin kullanmamak ve geceleri yatmadan önce ağır yemekler yememek daha iyi uyumak için faydalı etkenlerdir. Düzenli egzersiz de uykuya faydalıdır, fakat idmanlar en geç yatmadan 2 saat önce bitmiş olmalıdır.

İlaçlar

Her gün kullanılması gereken ilaçlar uyku düzenini bozabilir. Böyle bir durum oluştuğunda, bir doktorla görüşmek etkili olacaktır. İlaç takviyesinde doz miktarında değişiklikler veya direkt ilaç değişikliği çözüm olabilir.

Depresyon ve Anksiyete

Depresyon veya anksiyete sebebiyle birkaç günden fazla uykusuz kalındıysa tedavi bir uzmanla görüşülmesi gerekmektedir.

Kalp rahatsızlıkları ve Akciğer Problemleri

Eğer yatağa uzanıldığında nefessiz kalınıyorsa veya gece zor nefes alarak uyanılıyorsa, kişinin hemen bir doktora muayene edilmesi gerekmektedir. Kalpte veya akciğerlerde bir problem olabilir. 

Uyku İle İlgili Hastanemizdeki İmkanlar:

Uyku Laboratuvarı

Uyku Laboratuvarı:Uyku hastalıkları için kesin tanı bu iş için özel donanımı olan,uyku laboratuvarıdediğimiz mekanlarda konulsa da kötü uykudan şikayet eden kişilerinşikayeti,laboratuvarda doğrulanamamakta veya belirgin bir yakınması yokken tetkiklerle patoloji ortaya konabilmektedir.

Uyku laboratuvarlannda polisomnografî ile EEG (elektroensefalografî), göz hareketleri (EOG=elektrookülografi), çene EMG'si (elektromyografisi), solunumsal kayıtların (Airflow, göğüs ve karın kas hareketleri, oksimetre), EKG(elektrokardiyografî), bacak EMG'si kayıtlarının sağlanması ile uyku evreleri de ortaya konularak uyku çalışması yapılır.

Hasta bu laboratuvarda normal uykuya alınarak, yukarıda belirtilen kayıtlar yapılarak tetkik edilir. Hasta uyandıktan sonra da bu kayıtlar değerlendirilir.

NPİSTANBUL Hastanesi Uyku Laboratuvarı

İki uyku odası, bir fototerapi odası, bir uyku deprivasyon odası ve merkezi dijital tetkik sistemi ile oluşturulmuştur.

Uyku laboratuvarları nöroloji, KBB, göğüs ve psikiyatri uzmanlarının ortak disipliner yaklaşımı gereken bir faaliyettir. Tedavide psikiyatrik yaklaşım çoğu defa gerekir. Laboratuvar sorumluluğu bu bilinçle yürütülmektedir.

Uyku ve Uyku Bozuklukları broşürü için tıklayınız

Kronik uykusuzluğun tedavi sürecinde antidepresanlar kullanılırken akut uykusuzluğun tedavi sürecinde genellikle BZD olarak kısaltılan benzodiazepin ya da zopiklon kullanılır. • Antidepresan: Antidepresanlar arasında uyku kalitesi ve düzeni üstündeki faydaları dolayısıyla öncelikle trazodon kullanılmaktadır. Bunun yanında yan etkileri arasında uyku getirmesi olduğu için amitriptilin, mianserin, opipramol, mirzatapin ve maprotilin de tercih edilmektedir. Bu ilaçlar postural hipotansiyon da denen ortostatik hipotansiyonun oluşmasına sebep olabilmesi nedeniyle yaşlılarda kullanılırken dikkat edilmelidir ve normalden daha az doz kullanılmalıdır. • Benzodiazepinler: Kişinin uyuma öncesi süresini kısaltıp uyku esnasında uyanmasını engellediği için sıklıkla tercih edilirler. Lorazepam, klonazepam ve alprazolam ilaçları benzodiazepinlere dâhildir. • Zopiklon: Bu ilacın en bilinen özelliği REM uykusuna kötü bir etkisinin bulunmaması ve kullanıldıktan sonraki gün kişide bir sersemlik oluşturmamasıdır. • Antipsikotikler: Çoğu antipsikotikler düşük doz kullanımda bile uykuya dalmayı çok kolaylaştırır ve uyku süresini uzatır. Klorpromazin, seroquel ve olanzapin, antipsikotiklere dâhildir. Bu ilaçlar sadece psikotik hastalarda kullanılmalıdır, sadece uykuyu kolaylaştırıcı yan etkileri olduğu için psikotik hasta olmayan kişiler kullanmamalıdır. • Antihistaminikler: Uyku getirici etkisi çok fazla olan doksilamin, akut uykusuzluk tedavisinde kullanılmaktadır.
Uyku bozukluğuna sahip olduğunu düşünen bir kişi doğru tanı ve tedavi yapılması için nöroloji bölümüne başvurmalıdır.
Bazı bitkiler uyku getirici olarak oldukça etkilidir ve bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Bu bitkiler şu şekilde sıralanabilir: • Lavanta: İçinde bulunan linalool ve linalyl asetat maddeleriyle birlikte lavanta uyku kalitesini arttırdığı gibi uyunan vakti uzatır ve uyku esnasında uyanmayı engeller. • Biberiye: İçinde bulunan besleyici olmayan ancak hastalıklardan koruyucu etkisi olan kimyasallar ile uyku kalitesini arttırır. • Menekşe Yağı: Uyumadan önce burun deliğine damlatılarak kullanılan menekşe yağı uykusuz kalmayı azaltır ve uyku kalitesini arttırır. • Papatya: Papatya çayı hem uyku kalitesini arttırır hem de ruh halini iyileştirir.
Biyolojik bir ritim bozukluğu olan gecikmiş uyku fazı bozukluğu, uyku haline geçmede ve uykudan uyanmada zorlanmayı ifade eder. Bu hastalığın tedavisi fototerapi de denen parlak ışık tedavisi ve kronoterapi uygulamalarıyla ya da melatonin ve B12 kullanımıyla gerçekleştirilir.
D vitaminin eksikliği uykusuzluk şikâyetlerini daha çok arttırır. Özellikle menopozla birlikte D vitamini eksikliği de olunca kadınlar uyku bozukluğu durumundan daha fazla etkilenmektedir.
Araştırmalara göre ameliyat ardından ağrı seviyesi normalden fazla olan kişilerde uyku bozukluğunun daha çok olduğu gözlemlenmiştir. Ameliyat dışında uyku bozukluğunu etkileyen başka etmenler de vardır: - Yeterince havalandırılmayan bir odada kalmak - Vücuda bağlanması gereken tıbbi aletler sebebiyle - Odanın kalabalık olması - Odanın gürültülü olması
Güncelleme Tarihi: 25 Ekim 2022
Yayınlama Tarihi: 01 Şubat 2019
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Barış METİN
Prof.Dr. Nöroloji Uzmanı

Barış METİN

Erişkin Psikiyatrisi Tıbbi Kadro
Sera ELBAŞOĞLU

Uzman Klinik Psikolog

Gönder
Sizi Arayalım


Google Play Download_on_the_App_Store_Badge_TR_blk_100217
,