Sağlık Rehberi Sağlık Rehberi

Afet/Deprem Sonrası Yaşanan Travmalar Nasıl Aşılır?

Deprem başta olmak üzere afetler sonrasında ortaya çıkan travmalarda psikolojik ilk yardım büyük önem taşır. Deprem şoku yaşayan kişiler, ilk olarak duygularının anlaşılmasına ihtiyaç duyar. Bu dönemde kişilerin kendini güvende hissetmeleri de oldukça önemlidir. Afet/deprem sonrası yaşanan travmaları aşmak İçin uygulanması gereken bazı yöntemler bulunmaktadır.

Depreme maruz kalan, kurtarılan kişilere yaklaşım sonraki süreçte ruh sağlıkları açısından büyük önem taşıyor. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Yönetim Üst Kurulu Başkanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan psikolojik ilk yardımın önemli noktalarının bu süreçte hem uzmanlara hem de afet bölgesinde etkilenen kişilere yardımcı olmak isteyen herkesin işine yarayacak öneriler olduğunu belirtiyor.

Tarhan, ‘’Deprem gibi doğal afetler her zaman sadece belli sayılarda kişiyi değil, geniş toplumları etkileyerek yaygın etki oluşturuyor. Böyle bir deprem durumunda depremzedelerin kendilerinin anlaşıldığını hissetmeleri gerekiyor. Bizim toplum olarak o bölgedeki insanların çektiği acıyı sıkıntıyı çok iyi anladığımızı hissettirmemiz gerekiyor. Toplum olarak bunu zaten hissediyoruz. Ağlayan biriyle neredeyse oturup ağlayacak derecede empati sahibi bir toplumuz. Bu aslında bizim kültürümüzden gelen bir güzelliktir.’’ dedi. 

Deprem Sonrası Görülen Psikolojik Etkiler Nelerdir?

Deprem gibi afetlerde en büyük ihtiyacın güven duygusu olduğunu belirten Tarhan, ‘’Bölgedeki insanların en öncelikli ihtiyacı güven ihtiyacıdır. Kendilerinin yalnız olmadıklarını ve güvende olduklarını hissetmeye ihtiyaçları var. Bu ihtiyaç onların panik hissini giderir, ikincisi bilgilendirme ihtiyaçları var. Belirsizlik ve sessizlik daha çok kaygıyı ve korkuyu arttırır.’’ Dedi. Deprem gibi afet ve kriz durumlarında kişilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması ve belirsizlik duygularının giderilmesinin de önemine değinen Tarhan, “Belirsizlik olması gelecekle ilgili aşırı kaygıyı ve korkuyu ortaya çıkarır. Gelecekle ilgili kaygıların giderilmesi, netleştirilmesi çok önemlidir. Yakın çevreyle, arkadaşlarıyla bağ kurabilmeleri çok önemlidir. Burada verilen tepkiler, kişiye özel değişebiliyor. Bazıları içine kapanır, bazıları devamlı konuşur, aynı şeyi tekrar tekrar anlatmaya çalışır. Bazı kişiler yaşamak boş ve anlamsız diye düşünmeye başlar.

Kriz anında kişilerin yaşadığı aşamalar vardır. İlk aşamada şok dönemi gelir. O şok döneminde bazen boş boş bakarak dolaşan kimseleri görüyoruz. Göçüğün altında yakınları kalmış kişilerin, umursamaz bir şekilde dolaştığı görülebilir. Bu aslında şokun şiddetindendir. Beyin kendini bloke ediyor ve kişiyi duyarsızlaştırıyor. Kişi eğer bunu yapmasa kişi aklını kaybedecek. Beyin aşırı kortizol salgılıyor. O kortizolle beyindeki yollar bloke oluyor. Bu şuna benziyor: İnsanın kolu kırıldığı zaman ağrı öyle şiddetli olur ki kolunu oynatamazsın. Zaten oynatmamak gerekir çünkü tehlikelidir ve vücut refleks olarak hareketini durdurur. Aynı şekilde beyin kendini bloke ediyor. Şok döneminde insanlar sıra dışı davranışlarda bulunabilir. Psikolojik ilk yardımın kuralıdır. Bu, doğal afet gibi bir kriz anına müdahale için giden birinin psikolojik ilk yardımda ilk bileceği şey, o şok döneminde insandaki kognitif donukluk ve bloke olma halidir.

Şok döneminden sonra bazı kişilerde protesto dönemi yaşanabilir. Kişiler bu dönemde ‘Bu neden oldu, niye bu bana oldu, ben buna layık değilim’ şeklinde tepkiler verebilir. Bu dönemin peşinden pasifleşme dönemi takip eder. Bazı kişilerde pasifleşme, depresif bir ruh haline girme şeklinde görülebilir. Kişi sanki çocukluk dönemine gerilemiş gibi olur. Daha sonra toparlanma dönemi ortaya çıkıyor. Bunların hepsi genelde 6-8 haftalık bir süre içerisinde oluyor.” diye konuştu.

Posttravmatik Stres Bozukluğu Nedir?

Bütün bu süreçlerin 6-8 haftadan uzun devam etmesi halinde posttravmatik stres bozukluğundan bahsedilebileceğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Posttravmatik stres bozukluğu olan kişiler, gece uyuyamıyorlar çünkü devamlı bunu düşünmekten ya da rüyalarında bu olayı görmekten uyuyamıyorlar. Flashback dediğimiz yeniden yaşantılama oluyor. Kişi sanki deprem şok anını, sallantı anını tekrar tekrar olacak gibi yaşıyor. Kişi sürekli tetiktedir ve sık sık irkilmeler yaşayabilir. Ani seslerde irkilmeler olur ve devamlı bu konuyu konuşur. 60 dakikanın 50 dakikasında bu konuyu konuşur. Bu durumun 6-8 haftadan uzun devam etmesi halinde yardım gerekiyor. Durumun 6-8 hafta devam etmesi doğaldır, bu dönemde ilaç vermemek lazım. İlaç çok aşırı bir durum olmadıkça verilmemelidir. Bu acıdır, kişinin bu acıyı yaşayıp aşmayı başarması lazımdır.” dedi.

Deprem Sonrası Travmatik Yas ve Yas Süreci

Yas döneminin mutlaka yaşanması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu matemdir, bu matemi yaşayacak olan kişidir. Bu matemden kaçılmamak gerekiyor. İnsan olay yerinden kaçarsa, uzaklaşırsa özellikle çocuklar uzaklaştırılırsa çözülmüş travma çözülmemiş travmaya dönüşür. Travmayı kafasında çözemiyor. Törene katılması, acıyı yaşaması kişinin zihinsel olarak kabullenmesini sağlar. Kabullendikten sonra yönetmek daha kolay oluyor. Travma kabullenilmediği zaman açık yara gibi devam ediyor. Bu nedenle travmanın bütün ayrıntılarıyla olmasa bile yaşamak faydalıdır.” diye konuştu.

Hızla normalleşmeyi öneren Tarhan, “60 dakikanın 50 dakikasında travma konuşuluyorsa bu, ikincil travmanın hala devam ettiğini gösterir. Bunun için hızla normalleşmeyi öneriyoruz. İlk baştaki yas dönemi bittikten sonra hızla normalleşmek gerekiyor yoksa ikincil travma devam eder, işlevsellik bozulur, insanlar evlerine ve işlerine gidememeye başlar, ruh sağlığı bozuklukları ortaya çok çıkar.” dedi.

Çocuklara Etkileri Nelerdir?

Çocuğun elinden tutmak, yalnız olmadığını hissettirmenin önemini vurgulayan Tarhan, “Çocuklar anne, baba ya da güvendiği kişilere göre şekil alır. Çocuğun güvendiği kişiler soğukkanlı olursa çocuk da soğukkanlı olur. 6-7 yaşına kadar olan çocuklar farklıdır, 6-7 yaşından sonraki çocuklar farklıdır. Genellikle çocuklar büyüklere bakarlar. Çocuklar böyle durumlarda ‘Neden, niçin oldu?’ diye sorarlar. Böyle durumlarda çocuklara onların anlayacağı dilde cevaplar verilebilir çocuğu susturmamak gerekiyor. Olayı sorgulayıp fazla yargılayıcı, suçlayıcı yaklaştığımız zaman çocuğun gelişen ruhunda travma etkisi oluşturabilir. Böyle durumlarda çocuğa kötü hissetmeyeceği, hayata karşı motivasyon kaybetmeyeceği yaklaşımlarda bulunulmalı. Çocuğun elinden tutmak, yalnız olmadığını hissettirmek bile yeterlidir. Çocukların yanında büyükleri varsa, büyükler soğukkanlı olursa çocuklar rahat oluyor.” diye konuştu.

Güncelleme Tarihi: 22 Şubat 2023
Yayınlama Tarihi: 21 Şubat 2023
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Sizi Arayalım