Psikiyatri Hastalarında Tıbbi Beslenme Tedavi ve Önerileri

Psikiyatri Hastalarında Tıbbi Beslenme Tedavi ve Önerileri

Aşağıdaki başlıklara tıklayarak, Psikiyatri Hastalarında Tıbbi Beslenme Tedavi ve Önerileri alanındaki ilgili içeriklere kolayca ulaşabilirsiniz.

Psikiyatrik ilaç kullanımı sırasında beslenme çok önemlidir. Bu süreçte psikiyatri uzmanına ilaç kullanımı sırasında yaşadığımız tecrübeler aktarılmalı ve uzmanın önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir.

Folatlar, hücre metabolizması için büyük öneme sahip B vitamini türevleridir. Hücrelerde bölünme, büyüme, amino asit ve pürin bazlarının biyosentezinde görev alırlar.

Eksikliklerinde, Parkinson, Alzheimer, bipolar ve Şizofrenik bozukluklar gibi nörolojik ve psikiyatrik hastalıklar arasında ilişkiler kurulmuş.

Tablo 1. Bazı hayvansal ve bitkisel folat kaynakları ve içerdikleri folat oranları

İçerdikleri  Folat Oranları                                             Besinler
 ≤5.0                                Tereyağ, erik, krema, şeftali, ringa balığı, hindi, süt, kayısı
5.1-50.0                              Elma, mısır gevreği, tavuk, uskumru, morina, hindi, çilek, patates, muz, taze peynir, buğday çavdar ekmeği, beyaz pirinç, portakal, buğday, havuç, kivi, domates
50.1-150.0                   Kahverengi pirinç, buğday unu 500 tipi, karnabahar, avokado, yeşil bezelye, tavuk yumurtası, ceviz, fındık, marul, yulaf, brokoli, brüksel lahanası, bakla, kuşkonmaz
150.1-250.0                     Kurutulmuş bezelye, soya fasulyesi filizi, zenginleştirilmiş mısır gevreği, maydanoz yaprağı, kurutulmuş beyaz fasulye, ıspanak
≥ 250.1                            Buğday kepeği, kurutulmuş soya fasulyesi, tavuk karaciğeri, ekmek mayası

 

Bipolar Hastalarda Görülen Beslenme Sorunları Nedenleriyle Beslenme Önerileri

BMI (Body Mass Index/Vücut Kitle Endeksi) Sınıflandırılması: 

Düşük kilolu:18.5 kg/m2’den az 
Normal kilolu: 18.5-24.9 kg/m2 
Sınıf 1 Obezite: 30-34.9 kg/m2 
Sınıf 2 Obezite: 35-39.9 kg/m2 
Sınıf 3 Aşırı Obezite: ≥ 40 kg/m2

Beslenme

Sorunları

NedenleriÖnerileri
VÜCUT AĞIRLIĞINDAKİ ARTIŞ-Obezite (karbonhidrat ağırlıklı beslenme, fast-food tüketimine eğilim)
-Hareketsizlik/ İsteksizlik
İlaçların iştahı açtığı   -ve kontrol edememe nedenleri
-Lityum kullanımı

-Haftada en az 2-3 kez düzenli yürüyüş
-Kalorisi yüksek yiyeceklerden kaçınma.
-Serotonin içeren yiyeceklere ağırlık vermek.
-Psikiyatri ilaçlarını doktor kontrolünde almak danışmak. 
-Günde en az 2 lt su tüketmek.

VÜCUT AĞIRLIĞINDA AZALMA

-Depresif dönemlerde iştahta azalma
 -Besin tüketimini reddetme

-İdeal kilonuzun altında malnütrisyon riski oluşabilir. 

-Yoğurt, muz-çilek, badem, ceviz, yulaf gibi daha fresh ve günlük gereksinimlerini karşılayacak besinlere yer vermek.

BESLENME ÇEŞİTLİLİĞİN AZLIĞI VE EKSİKLİKLERİ

-Omega-3 yağ asitlerinin vücutta düşük oranda bulunmasının majör depresif bozukluk ve intihar riski de dahil olmak üzere ruhsal
hastalıklarla ilişkili olduğunu göstermiştir

-Günlük beslenmemizde yeşil yapraklı sebzelere, ceviz, badem gibi yağlı tohumlu yiyeceklere, süt, yumurta, balık et gibi yiyeceklere öğünlerinizde daha çok yer verin.
BESLENME VE DUYGU DURUMUNA ETKİSİ-Kardiyovasküler hastalık,
diyabet, kanser, obezite, hiperlipidemi ve ilgili bozuklukların önlenmesi veya tedavisindeki rolü iyi bilinmesine karşın, diyetin mental fonksiyonların iyileştirilmesi için kullanılması oldukça yeni bir yaklaşımdır. “Beslenme Psikiyatrisi”

-Ruh halini düzeltmek (ayva, mürver) ya da kişiyi sakinleştirmek (marul, semizotu, hindiba) amacıyla kullanılmıştır.
-Tam tahıl, işlenmemiş et, sebze, meyve gibi besinleri tüketen Avustralya’lı kadınlarda bipolar bozukluk, anksiyete veya depresyon tanısı daha az konulmuştur.
- Antioksidandan zengin besinlerin neden ruh halini iyileştirme ve bilişsel yetenekleri geliştirme etkisinin olduğu görülmüştür.

 

Birçok klinik çalışmada, erişkinlerde ve çocuklarda, omega -3 çoklu doymamış yağ asitlerinin majör depresif bozukluk, doğum sonrası depresyon, bipolar bozukluk, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, psikotik bozukluklar, obsesif-kompulsif bozukluk ve sınırda kişilik bozukluğu üzerindeki etkisi incelenmiş; ve her zaman olmasa da çoğunlukla fayda sağladığı ortaya konmuştur.


Stres durumunda beslenme

Stres durumunda, bireyin hızla rahatlamasını sağlayacak yiyecekler aradığı doğrudur. 
Karbonhidrat değeri yüksek besinlerin kan şekerinde adrenalin ya da genellikle ‘stres hormonu’ olarak adlandırılan epinefrinde dalgalanmaların eşlik ettiği düşüş veya yükselişlere neden olabileceği unutulmamalıdır. Buna göre, yüksek oranlarda rafine karbonhidrat ve şeker tüketimi stres yanıtını kötüleştirebilir.

Serotonin Teorisi ve Bağımlılık Tedavisindeki Kilo Artışların Neden

Yiyeceklerin ruh halimizi nasıl etkilediğine açıklık getirmektedir. Nörotransmitterler ve nöromodülatörler, sinir sistemi içerisindeki kimyasal iletişimin temel birimleridir. 

Serotonin; beynin istiridye, salyangoz, ahtapot, kalamar, muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi, ıspanak ve yumurta gibi besinlerde bulunan triptofandan ürettiği önemli bir nörotransmiterdir. Uyku, iştah ve dürtü kontrolünün düzenlenmesi serotonin görevleri arasındadır ve artmış serotonin seviyesi, ruh halinin iyi olması ile ilişkilidir.

Protein bakımından zengin bir diyet beyinde serotonin sentezini azaltırken, karbonhidrattan zengin/proteinden fakir bir diyet ise serotonin sentezini artırır. Sonuç olarak, kandaki triptofan seviyesi diğer amino asitlere kıyasla göreceli olarak artar. Böylelikle, yüksek miktarlarda triptofan taşıyıcılara bağlanarak beyine girer ve serotonin sentezini tetikler. Karbonhidrattan zengin besinleri yüksek miktarda tüketen birçok bireyin- mevsimsel duygulanım bozukluğu, adet öncesi stres sendromu, ya da nikotin yoksunluğu gibi depresif sorunları olan kişiler de dahil olmak üzere- ruh hallerinin olumlu yönde değiştiği gözlenmiştir.

Yüksek karbonhidrat içerikli gıdaların tüketimi beyindeki serotonin seviyesini yükselterek kişinin ruh hali iyileştirebilir. Yeni Zellanda’da genç erişkinlerde karbonhidrat tüketimini araştıran bir çalışmada, meyve-sebzelerin bol miktarda tüketildiği bir diyet uygulayan katılımcılar daha sakin, daha mutlu ve enerjik hissettiklerini bildirilmişlerdir.

Antioksidanlar, radikal zincir reaksiyonlarını sonlandırabilen ajanlar veya kimyasallar olarak tanımlanabilir.
 
Meyve, sebze, kabuklu yemişlerin yanı sıra tahıllar ve kızılcık veya çilek gibi etli ve zarlı kabuksuz meyvelerde de antioksidan bileşikler yüksek konsantrasyonlarda bulunmaktadır.

Balık, meyve, sebze, kabuklu yemiş ve çekirdekler göz önünde bulundurulduğunda, antioksidan içeren besinlerin listesi, triptofan bakımından zengin olan besinlerin listesi ile bir dereceye kadar örtüşmektedir. 

Antioksidan bileşikler kan dolaşımının iyileştirilmesi, hafızanın geliştirilmesi ve kolesterolün düşürülmesine yardımcı olurlar. 


Antioksidanlar triptofan yıkımını azalttığından, proteinden zengin diyete göre antioksidan bakımından zengin besinler beyine triptofan akışını daha iyi artırabilir.        

 

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi05 Mart 2024
Oluşturulma Tarihi25 Ekim 2022
Sizi Arayalım
Phone