Otizm Nedir? Otizm Belirtileri Nelerdir?

Otizm Nedir? Otizm Belirtileri Nelerdir?

Aşağıdaki başlıklara tıklayarak, Otizm Nedir? Otizm Belirtileri Nelerdir? alanındaki ilgili içeriklere kolayca ulaşabilirsiniz.

İçerik Özeti

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), genetik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkan, sosyal iletişim, tekrarlayan davranışlar ve sınırlı ilgi alanları ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Belirtiler genellikle 6 ay ile 1 yaş arasında ortaya çıkar, ancak erken teşhis ve bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımları (uygulamalı davranış analizi (ABA) gibi) yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirir. OSB'nin çeşitli alt türleri (Asperger sendromu, Çocukluk Disintegratif Bozukluğu, Atipik Otizm, Rett Sendromu) vardır ve her biri farklı belirtiler ve tedavi gereksinimleri gösterir. Tanı, klinik gözlem ve davranışsal değerlendirmelere dayanır ve tarama testleri erken teşhis için kullanılabilir. Tedavi, bireyselleştirilmiş eğitim programları, konuşma terapisi, duyu bütünleme terapisi, müzik terapisi, sanat terapisi, drama terapisi ve hayvan destekli terapiler gibi çeşitli terapi yöntemlerini içerir. Aile desteği ve işbirliği, otizmli çocukların gelişimi ve toplumsal uyumu için kritik öneme sahiptir ve aileler sabır, sevgi, rutinler ve açık iletişim yoluyla çocuklarına destek olmalıdır.

Otizm, bireylerin sosyal iletişim, davranış ve duyusal algı alanlarında farklılıklar gösterdiği, nörogelişimsel bir bozukluktur. Genellikle erken çocukluk döneminde belirtileri fark edilen otizm, bireylerin çevreleriyle olan etkileşimlerini ve günlük yaşam aktivitelerini etkileyebilir. Otizm spektrum bozukluğu (OSB) olarak da bilinen bu durum, geniş bir yelpazede farklı seviyelerde zorluklar ve yetenekler içerebilir. Otizmli bireylerde göz teması kurmaktan kaçınma, tekrarlayan davranışlar ve belirli ilgi alanlarına yoğun bir şekilde odaklanma gibi belirtiler yaygın olarak görülür.

Otizmin kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığı düşünülmektedir. Erken teşhis ve bireyselleştirilmiş terapi yaklaşımları, otizmli bireylerin yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynar. Uygun destek sağlandığında, otizmli bireyler öğrenebilir, gelişebilir ve potansiyellerini gerçekleştirebilir. Ailelerin, eğitimcilerin ve sağlık profesyonellerinin iş birliği, otizmli bireylerin topluma katılımını desteklemek açısından büyük önem taşır.

Çocuğunuz için Uzman Desteği Alın

Otizmli bireylerin gelişimini desteklemek ve yaşam kalitelerini artırmak için özel programlar sunan Çocuk ve Ergen Gelişimi & Otizm Merkezi (ÇEGOMER), NP Feneryolu Tıp Merkezi’nde hizmet vermektedir. Çocuğunuzun bireysel ihtiyaçlarına yönelik özel terapi ve eğitim programları hakkında bilgi almak için ÇEGOMER sayfamızı ziyaret edin.

Otizm Spektrum Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Otizm, genellikle bebeklik döneminde fark edilmez ve belirtileri çoğunlukla 6 ay ile 1 yaş arasında kendini göstermeye başlar. İlk aylarda otizmli bir bebek, sağlıklı bir bebekten farklı görünmeyebilir. Ancak zamanla, sosyal etkileşim, iletişim ve davranış alanlarında belirgin farklılıklar ortaya çıkar. Bu belirtiler, otizm spektrum bozukluğunun (OSB) teşhisinde önemli bir rol oynar ve iki temel alanda incelenir: toplumsal iletişim ve etkileşim yetersizlikleri ile tekrarlayıcı davranışlar.

Otizmli çocuklar aşağıda sıraladığımız semptomların çoğunu gösterirler;

Toplumsal İletişim ve Etkileşim Belirtileri:

  • Göz teması kurmama veya çok sınırlı göz kontağı.
  • İsmi söylendiğinde tepki vermeme veya çağrılara ilgisiz kalma.
  • Jest ve mimik kullanmada yetersizlik.
  • Aile bireylerinin ilgisine karşı duyarsızlık.
  • Yaşıtlarıyla oyun ve etkileşim kurmada zorluk.
  • Dil gelişiminde gecikme ve konuşma becerilerinde sorunlar.
  • İletişim kurma ve sürdürülebilir bir diyalog oluşturma güçlüğü.

Tekrarlayıcı Hareketler ve Davranışsal Belirtiler:

  • Kendi etrafında dönme, sallanma gibi tekrarlayan hareketler.
  • Rutinlere aşırı bağlılık ve değişikliklere tepki gösterme.
  • Nesnelere alışılmadık amaçlar yükleme veya farklı şekillerde kullanma.
  • Işık, ses, koku gibi duyusal uyaranlara aşırı hassasiyet veya tepkisizlik.
  • Belirli konulara veya nesnelere yoğun ilgi gösterme.

Otizmli çocuklar bu belirtilerin bir kısmını ya da tamamını gösterebilir ve belirtilerin şiddeti her bireyde farklılık gösterebilir. Erken tanı, bireyselleştirilmiş eğitim ve terapi programlarının geliştirilmesi açısından son derece önemlidir. Otizm belirtileri ile ilgili farkındalık artışı, otizmli bireylerin yaşam kalitesini artırmaya ve topluma daha kolay uyum sağlamalarına yardımcı olabilir.

Otizm teşhisi genellikle sosyal iletişim yetersizliklerinin belirginleşmesi ve tekrarlayıcı davranışların fark edilmesiyle konur. Erken dönemde, otizm belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak, ailelerin bu süreçte çocuklarına daha iyi destek olmasını sağlar. Otizm farkındalığı, hem toplumsal destek hem de bireysel gelişim açısından kritik bir öneme sahiptir.

Otizm Çeşitleri Nelerdir?

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), farklı belirtiler ve özelliklerle kendini gösteren alt türlere ayrılır. Bu türler, bireylerin sosyal iletişim becerileri, davranışları ve öğrenme kapasiteleri açısından farklılıklar gösterir. Otizm çeşitleri ve özellikleri:

Asperger Sendromu: Asperger sendromu, nörolojik bir bozukluk olarak tanımlanır ve sosyal iletişimde zorluklarla karakterizedir. Bu otizm türünde dil ve zihin gelişiminde gerileme görülmez. Dil bilgisi, kelime dağarcığı ve sözel beceriler genellikle normaldir, ancak görsel ve algısal alanlarda zayıflıklar yaşanabilir. Asperger sendromlu bireyler genellikle belirli konulara yoğun ilgi duyar ve detaylara odaklanma eğilimindedir.

Çocukluk Disintegratif Bozukluğu (Heller Sendromu): Bu bozukluğa sahip çocuklar, ilk 2 yıl boyunca normal gelişim gösterir. Ancak, bozukluğun başlamasıyla birlikte kazanılmış beceriler hızla kaybedilir. Dil, motor beceriler ve sosyal etkileşimde ciddi gerilemeler yaşanır. Çocukluk disintegratif bozukluğu, zihinsel gerilikle birlikte ağır otizm belirtileri sergiler.

Atipik Otizm: Atipik otizm, konuşmada güçlük, sosyal hayatta problemler ve genel gelişimde bozukluklarla kendini gösterir. Semptomlar erken yaşlarda ortaya çıkmakla birlikte, bazı durumlarda kesin tanı koymak zordur. Atipik otizm, tedaviye en uygun türlerden biridir ve bireylerin eğitimle önemli ilerlemeler kaydedebileceği bir alan sunar.

Rett Sendromu: Rett sendromu, özellikle kız çocuklarında görülen genetik bir otizm türüdür. Doğumdan sonraki ilk 5 ayda normal gelişim gözlenir, ancak zamanla baş büyümesi yavaşlar ve takıntılı el hareketleri gibi belirtiler ortaya çıkar. Zamanla motor becerilerde ve kişisel yeteneklerde gerileme yaşanır. Rett sendromu, davranışsal eğitim ve özel terapilere olumlu yanıt verebilir.

Her otizm türü, bireylerin ihtiyaçlarına göre farklı destek ve tedavi yaklaşımları gerektirir. Otizm çeşitlerini anlamak, bireylerin potansiyellerini ortaya çıkaracak etkili destek programlarının geliştirilmesine yardımcı olabilir.

Otizm Tanısı Nasıl Konur?

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), tanısı klinik gözlem ve bireyin davranış özelliklerinin detaylı analiziyle konur. Otizm tanısında herhangi bir kan testi, idrar tahlili veya beyin görüntüleme yöntemi kullanılmaz. Bu nedenle, tanı için vücut sıvılarında ya da dokularda normalden sapma arayışı yapılamaz. Belirtiler genellikle 2 yaş civarında belirginleşir, ancak dikkatli bir klinik gözlem ile 1 yaşındaki çocuklarda bile otizm belirtileri fark edilebilir. Anne karnında otizm tespiti mümkün değildir, bu da tanı sürecinin doğumdan sonra başlamasını gerektirir.

Aylara Göre Otizm Belirtileri:

1. Ay: Yüzlere bakma eğilimi göstermez.

2. Ay: Sosyal gülümseme genellikle görülmez.

2-3. Ay: Nesneleri gözle takip etmez.

2-6. Ay: Sesli uyaranlara ve dış etkenlere tepki vermez.

3-6. Ay: Kavrama ve anlama becerileri gelişmemiştir.

4-7. Ay: Yüz ifadelerini ayırt etme yeteneği yoktur.

6. Ay: Heceleyerek ifade etme davranışı görülmez.

7. Ay: Konuşma seslerini veya kelimeleri taklit etmez.

8-10. Ay: Bakım veren kişilere özel bir ilgi göstermeyebilir.

12. Ay: Bakım verenden ayrılmaya belirgin bir tepki vermez.

12-24. Ay: Jest ve mimik kullanma, işaret etme ya da seslenildiğinde cevap verme gibi davranışlarda eksiklikler yaşanır.

Otizm belirtileri gösteren bir çocuğun, erken dönemde bir uzman tarafından değerlendirilmesi son derece önemlidir. Erken teşhis, bireye özel terapi ve eğitim planlarının uygulanmasına olanak tanır, bu da çocuğun gelişimine büyük katkı sağlar. Ailelerin, otizm belirtilerine karşı bilinçli olması ve profesyonel destek araması, tanı ve tedavi sürecinde hayati bir rol oynar.

Otizm Tanısı Konulduktan Sonra Ne Yapılmalıdır?

Otizm tanısı konulduktan sonra, ailelerin çocuğun gelişimini desteklemek için aktif bir şekilde rol alması son derece önemlidir. Çocuğun bireysel ihtiyaçlarına uygun olarak oluşturulan özel eğitim ve terapi programları, otizmli bireylerin dil, sosyal ve davranışsal becerilerinin gelişimine katkı sağlar. Bu süreçte ailelerin bilinçli bir şekilde hareket etmesi, çocuğun potansiyelini gerçekleştirmesi açısından kritik bir rol oynar.

Ailelerin Yapması Gerekenler:

  • Ebeveyn İş Birliği: Aile bireyleri, çocuğun eğitim ve gelişim sürecinde birlikte hareket etmeli, sorumlulukları paylaşmalı ve birbirlerini desteklemelidir. Suçlayıcı tavırlardan kaçınılmalıdır.
  • Rutin Oluşturma: Otizmli çocuklar için sabit bir günlük rutin oluşturulması, değişikliklerin en aza indirilmesi çocuğun güven duygusunu artırabilir.
  • Özel Eğitim ve Terapi Desteği: Dil gelişimi, sosyal uyum ve davranışsal beceriler için bireyselleştirilmiş eğitim ve terapi programları uygulanmalıdır. Örneğin, konuşma terapisi veya duyu bütünleme terapisi bu süreçte etkili olabilir.
  • Uzman Desteği ile Süreç Takibi: Çocuğun gelişim sürecini düzenli olarak uzmanlarla takip etmek, terapiler ve eğitim programlarını çocuğun ihtiyaçlarına göre güncellemek gereklidir.
  • Duygusal Destek: Çocuğun duygusal gelişimini desteklemek ve sosyal uyumunu artırmak için aile içinde sevgi dolu ve sabırlı bir ortam yaratılmalıdır.

Ailelerin bu süreçte bilinçli ve kararlı bir şekilde hareket etmesi, çocuğun gelişimini olumlu yönde etkileyecek en önemli unsurlardan biridir. Sabır, uyum ve destek, otizmli çocukların yaşam kalitesini artırmada hayati bir rol oynar.

Otizm Nasıl Tedavi Edilir?

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) tedavisi, erken tanı konulmasıyla birlikte çocuğun ihtiyaçlarına göre planlanan eğitim ve terapi programlarıyla başlar. Otizm tedavisinde bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemler kullanılır. Özellikle uygulamalı davranış analizi (ABA), otizmli bireylerin sosyal, iletişimsel ve davranışsal becerilerinin gelişiminde en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkar.

Otizm Tedavi Yöntemleri:

  • Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları: Otizm tedavisinde bireysel eğitim programlarının düzenlenmesi esastır. Konuşma terapisi, duyu bütünleme terapisi ve sosyal beceri eğitimi çocuğun gelişimini destekleyen yöntemler arasında yer alır. Ailenin bu programlara aktif katılımı, çocuğun gelişiminde kritik bir rol oynar.
  • İlaç Tedavisi: Otizmin temel belirtilerini tedavi eden bir ilaç henüz bulunmamaktadır. Ancak dikkat eksikliği, davranış sorunları, uyku problemleri veya öfke kontrolü gibi eşlik eden durumların yönetiminde ilaç tedavisi uygulanabilir.
  • Erken Tanının Önemi: Otizm tedavisi uzun süreli bir süreçtir ve erken başlanan eğitimle belirtilerin önemli ölçüde azaldığı bazı durumlar rapor edilmiştir. Çocuğun zekasının normal olması, belirtilerin hafif seyretmesi ve 6 yaşından önce konuşma becerisinin gelişmesi, olumlu sonuçlar elde edilmesinde etkili faktörlerdir.
  • Alternatif Yöntemler ve Araştırmalar: Diyet tedavisi, hiperbarik oksijen terapisi ve ağır metalden arındırma gibi alternatif yaklaşımların etkinliği bilimsel çalışmalarla desteklenmemiştir. Bununla birlikte, Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) tedavi yönteminin etkinliği araştırılmaktadır. Bu yöntem, gelecekte otizm tedavisi için umut vaat eden bir seçenek olabilir.

Yaşam Kalitesini Artırmaya Yönelik Yaklaşımlar:

  • Sosyal ve Duygusal Destek: Ailelerin çocuğu eğitim dışında da sosyal ve duygusal alanlarda desteklemesi önemlidir. Çocuğun günlük yaşam becerilerinin geliştirilmesi, yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olur.
  • Uzun Süreli Tedavi ve Takip: Otizm tedavisinin uzun yıllar boyunca devam etmesi gerekebilir. Bu nedenle, ailelerin bilinçlendirilmesi ve sürece hazırlıklı olması kritik öneme sahiptir.

Erken tanı ve müdahale, otizm belirtilerini azaltmak ve otizmli bireylerin yaşam kalitesini artırmak için oldukça önemlidir. Tedavi sürecinin düzenli takibi ve aile ile uzmanların iş birliği, çocuğun gelişiminde olumlu sonuçlar elde edilmesini sağlar.

Otizm Terapi Yöntemleri Nelerdir?

Otizm tedavisinde bireyin sosyal, iletişimsel ve davranışsal becerilerini geliştirmek amacıyla çeşitli terapi yöntemleri uygulanmaktadır. Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğundan, terapiler bireyselleştirilmiş bir yaklaşımla planlanır. Otizm spektrum bozukluğu tedavisinde kullanılan başlıca terapi yöntemleri:

Duyu Bütünleme Terapisi: Duyusal problemlerin otizmli bireylerde çevre ile uyumu zorlaştırdığı ve günlük yaşam becerilerini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Duyu bütünleme terapisi, bireyin duyusal hassasiyetlerini azaltarak, çevresel uyaranlara daha iyi adapte olmasını sağlar. Bu terapi, öz bakım becerilerinin geliştirilmesine, davranışsal kontrolün sağlanmasına ve bireyin yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunur.

İşitsel Bütünleştirme Terapisi (AIT Auditoıy Integration Training): İşitsel bütünleştirme terapisi, bireyin belirli ses frekanslarına karşı aşırı hassasiyetini azaltmayı hedefler. Bu terapi kapsamında, çocuğa özel filtrelenmiş müzikler kulaklık aracılığıyla dinletilir. Araştırmalar, bu yöntemin otizmli bireylerde davranışsal sorunları azalttığını ve duyusal uyumu geliştirdiğini göstermektedir.

Müzik Terapisi: Müzik terapisi, şarkı söyleme, müzik aleti çalma veya dans etme gibi etkinlikler yardımıyla bireyin sosyal ve duygusal bağlarını güçlendirmeyi amaçlar. Bu yöntem, çocuğun terapist ve diğer bireylerle iletişim kurmasını kolaylaştırır. Aynı zamanda, başarı hissi ve özgüven gelişimine de katkıda bulunur.

Sanat Terapisi: Sanat terapisi, bireyin resim, seramik veya heykel gibi sanatsal faaliyetler yoluyla kendini ifade etmesine olanak tanır. Otizmli bireylerin açığa vuramadığı duygu ve düşüncelerinin sanatsal çalışmalarla ortaya çıkarılması hedeflenir. Bu terapi, bireyin duygusal mutluluğunu artırır ve stres seviyelerini azaltır.

Drama Terapisi: Drama terapisi, bireyin yaratıcı zihnine ulaşmasını ve duygusal gelişimini desteklemeyi amaçlar. Rol yapma, hikâye anlatma ve doğaçlama gibi etkinlikler yoluyla bireylerin iletişim becerileri geliştirilir. Bu terapi aynı zamanda sosyal etkileşim ve problem çözme becerilerini güçlendirmeye yöneliktir.

Hayvan Terapileri: Hayvanlarla yapılan terapiler, otizmli bireylerin kaygı ve stres seviyelerini azaltmayı hedefler. Çocuk ve hayvan arasında kurulan etkileşim, duyusal gelişimi destekler ve bireyin sosyal becerilerini artırabilir. Özellikle köpek veya at destekli terapilerin olumlu etkileri üzerine yapılan araştırmalar, bu yöntemin yararlarını ortaya koymaktadır.

Bu terapi yöntemleri, otizmli bireylerin bireysel ihtiyaçlarına göre uyarlanarak uygulanır. Erken tanı ve düzenli terapi, otizmli bireylerin yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynar.

Aileler Otizmli Çocuklarına Nasıl Yaklaşmalıdır?

Otizmli çocukların gelişimini desteklemek ve onlarla sağlıklı bir iletişim kurmak, ailelerin yaklaşımına bağlıdır. Sabırlı, anlayışlı ve bilinçli bir tutum, otizmli bireylerin kendilerini güvende hissetmesini ve potansiyellerini ortaya koymasını sağlar. Ailelerin dikkat etmesi gereken temel yaklaşımlar:

Sevgi ve Sabır Gösterin

Otizmli çocuklar, sosyal ve iletişim becerilerinde yaşıtlarına göre farklılıklar gösterebilir. Bu süreçte ailelerin sevgi dolu bir ortam yaratması ve sabırlı davranması önemlidir. Çocuğun güçlü yönlerine odaklanmak, özgüvenini artırmaya yardımcı olur.

Rutinlere Önem Verin

Otizmli bireyler, rutinleri sever ve bu rutinler kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Günlük yaşamda belirli bir düzen oluşturmak ve değişiklikleri önceden açıklamak, stres seviyelerini azaltabilir.

Empati Kurun ve Onları Anlamaya Çalışın

Çocuğunuzun dünyayı nasıl algıladığını anlamaya çalışmak, onun ihtiyaçlarını daha iyi karşılamanızı sağlar. Duyusal hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak çevresel uyaranları uygun şekilde düzenlemek önemlidir.

Basit ve Açık İletişim Kullanın

Otizmli çocuklarla iletişim kurarken basit, açık ve net ifadeler kullanmak gerekir. Karmaşık cümlelerden kaçınıp, yüz ifadeleri ve jestlerle desteklenmiş bir iletişim şekli tercih edilmelidir.

Pozitif Davranışları Teşvik Edin

Olumlu davranışları övmek ve ödüllendirmek, çocuğun öğrenme sürecini hızlandırır. Aynı zamanda, problemli davranışlar karşısında sakin kalarak alternatif çözümler sunmak faydalı olacaktır.

Uzmanlardan Destek Alın

Otizmli çocukların eğitim ve terapisi, uzman rehberliğinde düzenlenmelidir. Aileler, uzmanlarla iş birliği yaparak çocuklarının ihtiyaçlarına uygun terapi ve eğitim programlarını takip etmelidir.

Kendi Sağlığınıza Dikkat Edin

Otizmli bir çocuğa bakım vermek fiziksel ve duygusal olarak zorlayıcı olabilir. Aile bireylerinin kendi sağlıklarına dikkat etmesi ve gerektiğinde destek gruplarına katılması, bu süreci daha kolay yönetmelerine yardımcı olur.

Sabır, sevgi ve anlayış dolu bir yaklaşım, otizmli çocukların gelişim yolculuğunda en güçlü desteklerden biridir. Ailelerin, hem çocuğu hem de kendilerini destekleyecek bir yapı oluşturması bu süreci daha etkili ve sürdürülebilir kılacaktır.

Otizm Spektrum Bozukluğu Testi Nasıl Yapılır?

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), klasik otizm, Asperger sendromu ve Rett sendromu gibi nörogelişimsel bozuklukları kapsayan bir durumdur. Otizm tanısı, ebeveynlerin gözlemleri ve çocuk doktorları ya da uzmanlar tarafından yapılan değerlendirmelerle konulmaktadır. Tanı sürecinde, bireyin iletişim yetenekleri, sosyal etkileşimleri ve davranışsal özellikleri detaylı bir şekilde analiz edilir.

Otizm Tarama Testleri

Otizm spektrum bozukluğu için uygulanan tarama testleri, bireyin yaşına ve gelişim düzeyine göre farklılık gösterir:

  • 4 Yaş ve Üzeri Otizm Tarama Testi: İletişim yeteneklerini ve sosyal davranışları değerlendiren bir testtir. Bu test, 40 sorudan oluşur ve bireyin sosyal becerileri, dikkat düzeyi ve iletişim yapısını analiz eder.
  • 2 Yaş Otizm Tarama Testi: Daha erken yaşlarda yapılan bu test, bireyin taklit etme becerilerini, dikkat kontrolünü, oyun davranışlarını ve motor becerilerini gözlemlemeye odaklanır. Bu yaş grubunda sosyal etkileşimlerin ve gelişimsel becerilerin değerlendirilmesi büyük önem taşır.

Otizm tarama testleri, genellikle ebeveynlerin gözlemleri ve uzmanların değerlendirmesiyle birlikte gerçekleştirilir. Testler sırasında çocuğun oyun oynama davranışları, taklit becerileri ve çevreye olan tepkileri gibi önemli kriterler göz önünde bulundurulur.

Tarama testlerinin sonuçları, çocuğun otizm spektrum bozukluğu riskini değerlendirmek için kullanılır. Bu sonuçlar doğrultusunda, gerektiğinde daha kapsamlı tanı araçları ve bireysel değerlendirme yöntemleri devreye sokulabilir.

Erken yaşlarda yapılan tarama testleri, otizm belirtilerinin erken dönemde fark edilmesine olanak tanır. Bu, çocuğun gelişimini destekleyecek bireyselleştirilmiş eğitim ve terapi programlarının başlatılmasında kritik bir adımdır. Ailelerin, uzmanlarla iş birliği içinde olması bu sürecin etkinliğini artırır.

Otizm Broşürü için tıklayınız.

 

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi15 Ocak 2025
Oluşturulma Tarihi11 Ocak 2023
Sizi Arayalım
Phone
İlgili Tıbbi Birimler