Çocuk ve Ergenlerde Travmalar ve EMDR Terapisi

EMDR 1980`li yılların sonunda göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işlemleme tekniği olarak belirtilmiştir. Daha sonraki yıllarda yeniden işlemleme terapisi olarak da anılmaya başlanmıştır. İsim değişikliğindeki en büyük sebeplerden biri EMDR`nin sadece göz hareketleriyle değil, dokunsal ya da işitsel uyaranlarla da çalışabilen bir terapi yöntemi olmasıdır.

EMDR`nin uygulanmasındaki en temel amaç; kişiyi geçmişindeki olumsuz yaşantılarından kurtarıp, şimdiye daha olumlu bir bakış açısıyla ve özgüvenli bir şekilde hayatına devam edebilmesini sağlamaktır. EMDR, en çok travma yaşayan kişiler üzerinde kullanılmış olsa bile; sınav kaygısı, başarısızlık ya da Obsesif Kompulsif Bozukluk(OKB) tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kişi yaşadığı travmatik olayı bir fotoğraf karesi haline getirdiğinde EMDR ile o fotoğraf karesi üzerinden çalışılır. O fotoğraf karesi zaman içerisinde daha flu, daha renksiz, daha mat, daha solmuş bir fotoğraf karesi haline gelir. Böylece kişinin geçmişinde yaşadığı olumsuz yaşantı bugünü, davranışlarını, düşüncelerini, duygu durumunu ya da iletişimini etkileyecek, aniden aklına gelip modunu düşürecek formattan çıkarılmış olur.

EMDR`nin uygulanması ortalama 90 dakikalık seanslar halindedir ve 8 aşamalı bir protokolde oluşmaktadır. Bu 8 aşamalı protokol kişiye göre ve kişinin yaşadığı olumsuzluklara göre şekillendirilip bunlara göre yapılandırılmaktadır. Hemen hemen herkesin hayatında “Büyük T” ya da “Küçük t” olarak adlandırılan travmalar mevcuttur. ‘’Büyük T” olarak adlandırılan travmalar; sonucunda ölümler, olabilecek depremler, kazalar ya da doğal afetler gibi olayları kapsar. “Küçük t” denilen travmalar ise okulda başarısız olmak veya sahne performansını olumsuz yönde etkileyecek davranışları, olumsuz yaşantıları kapsar. 

Ergenlerde Sınav Kaygısı ve EMDR

Ergenlik, içinde büyük karmaşaları barındıran bir süreçtir. Bu dönemin zorluğu hem ergenin büyük değişiklikler içerisinden geçmesi hem de annenin de babanın da çocuğuna uyum sağlamak için yeni tecrübeler edinmesi hem de farklı dönemlere uyum sağlamaya çalışmasıdır.  Ergenlik döneminde olan çocuklar fiziksel, duygusal ve bilişsel değişimler göstermektedir. 

Ergenlik dönemi aynı zamanda beklentilerin arttığı bir dönemdir. Bu dönem içerisinde olan çocuklarda, rekabet duygusu gelişmeye başlar. Aynı zamanda da eğitim sisteminde çocukların birbiriyle rekabet içerisinde olmasına yönelik hazırlanan sınavlar bu duyguları tetiklemekte ve zaten zorlu bir süreçte olan çocukların daha da zorlanmasına sebep olmaktadır.

Çocuklar bu sorumluluk duygusu ve rekabetle beraber, uyum sağlamakta zorlanmakta ve bu uyumsuzluk kimi zaman karşımıza kaygı bozuklukları olarak gelebilmektedir. Bu süreçte de EMDR yöntemini kullanarak çocuklardaki kaygıyı ve sınav dönemine yönelik kaygıyı spesifik olarak çalışmaya başlanır. 

EMDR Nasıl Çalışır?

Geçmişte yaşadığımız olumsuz anıları zihnimiz kodlayamadığı ve işlemleyemediği için büyük bir problem olarak karşımıza çıkabilmektedir. Kodlanmamış bu anılar ya da kötü yaşantılar hem zihnimizde hem de vücudumuzda depolanmaktadır. Bu depolama üzerinde EMDR sayesinde çalışabilmekte ve üzerimizde yarattığı olumsuz duyguları daha nötr hale getirmeye çalışılır. Bu yöntem sayesinde oldukça iyi sonuçlar alınabilir. Günlük yaşantı içerisinde karşılaşılan olumsuz duygular bizlerde büyük uyaranlara sebep olmakta ve günlük işlevlerimizi yerine getiremememize sebep olmaktadır.

Çocuk ve ergenlerde EMDR ile çalışmak oldukça faydalı sonuçlar doğurur. Belli, bir limit olan, belli bir tarihi olan dönemler içerisinde hızlı ve kalıcı çözümler elde edebilmek için EMDR oldukça yaygın kullanılan bir yöntemdir. EMDR uygulanan çocuk ve ergenlerde uzun vadede kazanılan avantajların başında geçmiş deneyimlerinden ders çıkarmaları gelir. 

Ayrıca, hayatlarında stres yaşamalarına sebep olan uyaranlara karşı da duyarsızlaşma becerisi kazanırlar. Bunun sonucunda yaşadıkları olumsuz deneyimler günlük yaşamlarını etkileyemez. Bireysel ve ilişkiler arası ilişkilerinde de iletişim kurma becerilerinde de bir artış olduğu söylenmektedir.

EMDR ortaya çıkan rahatsızlık veren olumsuz anıyla çalışmayı hedefler. Ancak sadece geçmişte değil, şu anda ve geleceğe yönelik çalışmalar yapmak mümkündür. Sınav kaygısı durumuna yönelik protokolle çalışarak çocuğun sınava yönelik kaygısını azaltmak mümkündür. Bu 8 aşamalı protokol, sahip olduğu kaygıya ve kendine yönelik olumsuz inançlarına göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak EMDR ve sınav kaygısı çalışılırken unutulmaması gereken en önemli teknik; sadece geçmiş anıyı çalışmak değil, aynı zamanda çocuğu gelecekte gireceği sınava hazırlamak için geleceğe yönelik kaygı protokolüyle de çalışmak oldukça önemlidir. 

Çocuklarda Travmalar ve EMDR Terapisi

Çocuklarda travmalar iki farklı şekilde görülebilir. Bu iki farklı şekil sadece çocuklarda değil, yetişkinlerde de görülebilmektedir. Yaşamı tehdit eden, sonucunda ölme riski bulunan depremler, kazalar ve kaçırılmalar gibi durumlarda travmalar görülebilirken, aynı zamanda sosyal ortamlarda alay edilmesi, yok sayılması ve küçük düşürülmesi gibi durumlarda da çocuklar travmaya maruz kalabilmektedir. 

Çocuklarda travma belirtileri yaşa ve içinde bulunduğu bilişsel döneme göre farklılık göstermektedir. Küçük gruplarda gerileme adını verdiğimiz daha bebeksi davranışlar; parmak emme, altına kaçırma, yalnız uyuyamama ve konuşmalarda bebeksi şekilde geriye dönme gibi travmalar görülebilir. Büyüdükleri zaman yine içe kapanma görülebilir, sosyal ortamlardan kendilerini geri çekme, yalnızlaşma, daha az iletişim kurma, kilo artışı ya da ciddi bir zayıflama ve gece alt ıslatma davranışları da görülebilir. Bu travmalar yine duygusal travma, cinsel travma ve fiziksel travma olarak ayrılabilmektedir. Bunların çocuklar ve ergenler üzerindeki etkileri de maruz kaldıkları travmanın türüne, şiddetine, sıklığına göre değişiklik gösterebilmektedir. 

Eğer çocuk sistematik bir şekilde travmaya birden fazla kez maruz kaldıysa; belirtiler daha uzun süreli, daha şiddetli ve daha yoğun ortaya çıkmaktadır. Çocuklarda maruz kalınan travma tedavi edilmezse sonuçlar daha ilerleyebilir. 

Daha hafif semptomlarla gösteren belirtiler daha kalıcı, daha uzun süreli, daha derin ve tedavi edilmesi daha zor ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden çocuğunuzun travmaya maruz kaldığını hissettiğiniz an, öğrendiğiniz an veya davranışlarında bir değişiklik olduğunu gözlemlerseniz, şüpheye düşerseniz lütfen bir uzmandan destek alın. Çünkü geç kalındıkça çocuğun kendin izole etmesi, sosyal ortamlardan geri çekilmesi ve kendini etiketlemesi, benlik değerinde ve benlik saygısında düşüşlere sebep olacaktır. 

EMDR ilk başta travma odaklı çalışılan bir alanken, artık yeni yapılan çalışmalar ve araştırmalar sonucunda birden fazla alanda çocukların bir benlik algısı geliştirmeleri, dış dünyayı ve diğer insanları daha olumlu görmeler, baş etme becerilerinde ve baş etme stratejileri geliştirme yeteneklerine katkı sağladığı için kullanılan en yeni terapi tekniklerinden bir haline gelmiştir. 

EMDR`yi kullanırken sadece maruz kalınan travma değil, aynı zamanda çocuğun kendine yönelik varsa negatif bir inancını da çalıştığı için hem en kötü anıyı hem de geçmişten bugüne kadar o olumsuz anı ve inançla ilgili geliştirdiği tüm travmatik anıları çalışmak mümkündür. Bu da daha kalıcı bir iyi olma haline sebep olur. Bu yüzden EMDR süreç olarak hem daha kısa sürede ilerlemekte hem de sunduğu çözüm olarak hem de diğer insanlara ve dış dünyaya olumlu bir benlik algısı yerleştirmesinden dolayı kullanılması oldukça önemli bir yöntemdir.

Sizi Arayalım


Google Play Download_on_the_App_Store_Badge_TR_blk_100217