Çocuk ve ergenlerde bipolar bozukluk, mani ve depresyon dönemlerinde meydana gelen, genellikle erişkin çağında teşhis edilen bir psikiyatrik bozukluktur. Ancak hastalarda şikayetlerin yaklaşık yüzde 50 ve 60 oranında ergenlik döneminde başladığı tespit edilmektedir. Çocuk ve ergenlerde bipolar bozukluk nedenleri bu yaş dönemlerinde gözlemlenen değişiklik sebebiyle fark edilemeyebilir. Çocuk ve ergenlerde bipolar bozukluk tedavisi için iyi bir uzmandan yardım almak gerekmektedir.
Çocuklarda bipolar bozukluk, kişi ve çevresi için tehlikeli durumlara sebebiyet verebileceğinden dolayı bu dönemler içerisinde hastane yatışı yapılabilmektedir.
Çocuk ve Ergenlerde Bipolar Bozukluk Belirtileri
Bipolar bozukluk, halk arasında “manik depresif hastalık” adıyla da anılır. Tehlikeli olabilen haz verici eylemlere yönelim gibi klinik özelliklere sahip olabilen kronik süreçli bir hastalıktır. Bu hastalıkta kişinin duygu durumunda belirgin bozulmalar görülebilir. Çocuk ve ergenlerde bipolar bozuklukta da hemen hemen benzer belirtiler görülmektedir.
Manik depresif olarak bilinen bu hastalığın kendi içerisinde farklı dönemleri vardır. Manik olarak tanımlanan dönemde; aşırı hareketlilik, fikir uçuşmaları, düşüncelerde çok hızlı uçuşmalar, benlik saygısında abartılı bir artış, her zamankinden daha çok konuşkan olma ya da konuşmaya tutma ve daha az uyuma gibi belirtiler görülebilmektedir.
Manik dönem içerisinde olan kişinin yaşadığı değişimler çevresi tarafından hemen fark edilebilir, çünkü bu durum günlük hayatta yaşanan iniş ve çıkışlardan oldukça farklıdır. Çocuklarda bipolar bozukluk, depresif durum olarak tanımlanan süreçte; herhangi bir yaşam olayından bağımsız olarak gelişen ani ve yoğun gelişen üzüntü ve mutsuzluk halidir.
Derslerine odaklanmakta zorlanır, dikkatini sürdüremez, ne kadar uzun süre uyursa uyusun kendisini dinlenmiş hissedemez. Bazı olgularda hem mani hem depresif dönem birlikte görülebilir. Bu durum karma veya karışık durum olarak ifade edilebilmektedir.
Çocuk ve ergenlerde bipolar bozukluk belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Öfke patlamaları
- Fikir uçuşmaları
- Uyku ihtiyacında azalma
- Grandiyözite (büyüklük düşüncesi) artışı
- Artmış konuşma miktarı ya da basınçlı şekilde konuşma
- Amaca yönelik etkinliklerde artma
Çocuk ve Ergenlerde Bipolar Bozukluğun Teşhisi
Çocuklar ve ergenlerde bipolar bozukluk tanısında dikkatli ve iyi bir klinik muayenenin ardından tanı konulması oldukça önemlidir. Hastalığın tanı almasına en sık neden olan durum manik ataklardır. Manik atak ve hipomanik atak olarak depresif ataklar görülmektedir.
Manik atak geçiren kişi normale oranla çok daha fazla ve hızlı konuşur. Düşünce akışı çok hızlı ancak birbiriyle bağlantısızdır, az uyur ancak çok enerjik hisseder, açıklayacak bir sebep olmasa bile kendisini çok neşeli ve güçlü hisseder, her şeye yetebileceğini düşünür, sonucunu düşünmeden büyük kararlar verebilir, bazen de aniden öfkelenip saldırgan davranışlar gösterir.
Manik atak sırasında kişinin davranışlarındaki değişim o kadar belirgindir ki çoğu zaman hastaneye yatırılması gerekir. Bazen bu belirtiler daha hafif düzeyde olur ve bu duruma “hipomanik atak” denir.
Bipolar bozuklukta manik ve hipomanik ataklar dışında depresif ataklar da görülür. Depresif ataklarda kişi, önemli bir sebep olmadığı halde mutsuz ve keyifsizdir, enerjisi azdır, konsantre olmakta zorlanır, öğrenciyse ders başarısında düşme görülür, uyku kalitesi bozulur ve ne kadar uyusa da kendini dinlenmiş hissetmez.
Hastalık ataklar halinde ortaya çıkar, bazen manik, bazen depresif, bazen de her iki atak belirtilerinin birlikte görüldüğü karma ataklar görülür. Ataklar dışındaki dönemlerde kişi eski işlevsellik düzeyine dönebilir.
Çocuk ve Ergenlerde Bipolar Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Çocuk ve ergenlerde bipolar bozukluğu tedavisinde genellikle ilaç ve psikoterapi yöntemleri beraber uygulanır. Zor vakalarda uzman tarafından birden fazla ilaç önerilebilir. Verilen ilacın düzenli kullanımı tedavinin ilk basamağını oluşturmaktadır.
Antidepresan ilaçlar manik depresifin tetiklenmesine neden olabilir. Bu nedenle bipolar bozukluk teşhisi konan çocuklarda antidepresan ilaçların özenli ve dikkatli kullanılması gerekmektedir.
İlaç ile birlikte yürütülmesi gereken psikoterapiyle çocuk veya ergen gündelik yaşamına devam edebilmektedir. Belli aralıklarla aileye ve öğretmenlere yönelik psikoeğitim ile daha sağlıklı bir yol alınması da önerilmektedir.
Tedavinin etkili sonuç vermesi için tedavinin sürmesi konusunda motivasyonel fonksiyonların kullanılması, mücadele etme becerilerinin gelişmesi için psikoterapiler uygulanabilir.