Sigara ve Tütün Bağımlılığı Nedir?
Sigara ve tütün bağımlılığı, diğer adıyla tedavi edilebilir bir beyin hastalığıdır. Tütün ürünleri bütün ülkelerde oldukça yaygın şekilde kullanılan, kullanan kişiyi ve nikotin dumanıyla çevresindeki kişileri etkilemektedir. Bununla birlikte, tütün kullanımının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya konduğu son 50–60 yıl içinde çeşitli ülkelerde tütün bağımlılığı bakımından önemli değişiklikler yaşanmıştır. Bu süre içinde özellikle gelişmiş ülkelerde tütün ürünü kullanımı azalma yönünde bir seyir izlerken gelişmekte olan ülkelerde tütün bağımlılığı artmaktadır.
Örneğin; İngiltere’de 50–60 yıl önce yetişkin yaş grubundaki kişilerin yarısından fazlası tütün bağımlılığı olmasına karşı günümüzde bu değer yüzde 20 dolaylarına düşmüştür. Gelişmiş ülkelerin çoğunda benzeri bir seyir izlenmesine karşın ülkemizde 1980’li ve 1990’lı yıllarda tütün bağımlılığında yüzde 80 dolayında artma olmuştur. 2001 yılında, dünyada ki sigaraların % 2’si, ve bölgemizdeki sigaraların % 14’ü ülkemizde içilmiştir. Tütün bağımlılığı konusunda ülkemizi temsil eder nitelikteki iki araştırmadan,1988 PİAR Araştırması’na göre; erkeklerin % 62.8’i, kadınların % 24.3’ü ve tüm toplumun % 43.6’sı, 1993 BİGTAŞ Araştırmasına göre; erkeklerin % 57.8’i, kadınların % 13.5’i ve tüm toplumun % 33.6’sının tütün bağımlılığı olduğu ortaya konulmuştur.
Türkiye, bu sigara bağımlılığı oranları ile Avrupa’da erkekler arasında en çok tütün içilen ülkeler arasındadır. Sigara ve tütün bağımlılığı kişilerin eğitim durumları ve statüleri yükseldikçe de hızla artmaktadır. Türkiye’de 15 ve üzeri yaş grubunda tütün kullanımı ve tütün bağımlılığı gelişmiş ülkelere göre halen yüksek olmakla birlikte son 15 yıllık süre içinde dikkate değer bir azalma olduğu gözlenmektedir. Ülke genelini temsil eder nitelikte yapılan çalışmalarda tütün bağımlılığı erkeklerde 1993 yılındaki %58 değerinden 2008 yılında %48’e düşmüştür.
Kadınlarda sigara ve bağımlılığı ise biraz daha az olmakla birlikte 2003 yılından sonra hafif bir azalma söz konusudur. Bununla birlikte ülkemizde halen 20 milyon dolayında sigara bağımlılığı olan kişi vardır ve bu değerle Türkiye dünya ülkeleri arasında en fazla tütün tüketen onuncu ülke konumundadır. Türkiye’de gençler arasında tütün bağımlılığı da oldukça yaygındır. Bu konuda 13–17 yaşlar arasındaki öğrenciler arasında yapılan çok sayıda çalışmada yüzde 0.9 ile 41 arasında değişen sıklık değerleri bulunmuştur.
Dünya Sağlık Örgütü işbirliği ile 2003 yılında yapılan Küresel Gençlik Tütün Araştırması (GYTS; Global Youth Tobacco Survey) sonuçlarına göre 13–16 yaşlar arasındaki öğrencilerde erkeklerin %33,1’inin, kızların da %22,3’ünün yaşamlarının bir döneminde sigara içmiş olduğu saptanmıştır. Erkek öğrencilerin %9,1’i ve kız öğrencilerin de %5,0’i çalışmanın yapıldığı tarihte sigara içmekte olduklarını belirtmişlerdir. Tütün bağımlılığının olumsuz etkileri yalnızca sigara içen kişilerle sınırlı değildir, sigara dumanından pasif olarak etkilenenlerde de ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Çeşitli çalışmalarda evlerin %60-80’inde tütün bağımlılığı olan en az bir kişinin bulunduğu ortaya konmuştur.
Tütünün, başta akciğer kanseri olmak üzere lösemiye, dudak, ağız, dil, gırtlak, özofagus, pankreas, böbrek ve mesane kanserlerine, kronik bronşit ve amfizeme, koroner kalp hastalığına ve serebrovasküler hastalığa yol açan faktörlerin en önemlilerinden birisi olduğu kanıtlanmış bir gerçektir. Buna rağmen, tütün bağımlılığı, bir salgın halinde kitleleri öldürmeye devam etmektedir. Halen, dünya genelinde yılda 4 milyon kişi nikotin bağımlılığı nedeniyle ölmekte ve yaşamlarının 22 yılını kaybetmektedirler. Dünya genelinde de tütün tek başına en çok ölüme neden olan sebeplerin başında gelmektedir. 2030 yılında, sigaranın en az yarısı 35-69 yaşları arasında olmak üzere, tütün bağımlılığına bağlı yılda 10 milyon kişiyi öldüreceği tahmin edilmektedir. 2030 yılında gelişmekte olan ülkeler, dünyadaki tüm tütün ölümlerinin % 70’inden sorumlu olacaklardır. Pek çok ölüm ve birçok hastalık, sadece tütün bağımlılığının önlenmesiyle azaltılabilir.
Sigara ve Tütün Bağımlılığının Belirtileri Nelerdir?
Sigara ve tütün bağımlılığı, her bireyde farklı belirtilerle kendini gösterir. Bir kişinin tütün bağımlısı sayılabilmesi için 1 yıl gibi bir sürede aşağıdaki semptomlardan en az ikisini göstermiş olması gerekmektedir;
- Sigara kullanmaya yoğun bir istek duyulması ve karşı konulamayan bir dürtü hissi
- Nikotine ulaşmak ve kullanmak için gereğinden fazla çaba ve zaman harcamak
- Sigara kullanımının zararları bilinse dahi azaltmak veya bırakmak için istekli olmamak
- Sigarayı bırakmak için gösterilen çabanın sonuç vermemesi
- Sigara kullanımı sonucu sosyal hayatta yaşanan aksaklıklar (aile içerisinde, okulda veya işteki sorumlulukları aksatmak)
- Alınan nikotin miktarının yetersiz olmasından dolayı tütün miktarını arttırmak
Sigara ve Tütün Bağımlılığı Nasıl Tedavi Edilir?
Sigara ve tütün bırakma tedavisinin ilk adımı kişiyi tütünü bırakma konusunda motive etmek, ve yardımcı olmaktır. Sigaranın bırakılması için farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Bunlardan nikotin replasman tedavisi ve bupropion en önemli iki tedavi yöntemidir. Nikotin replasman tedavisi (NRT) sigara içme isteğini ve tütün yoksunluğu durumlarını azaltıcı etkisi ile tütün bırakma da uygun bir tedavi biçimidir. NRT için kullanılan ilaçlar; nikotin bantı, nikotin sakızı, burun spreyi, tablet ve inhalerdir. Bu ilaçlardan yalnızca nikotin sakızı ve nikotin bandı yaygın olarak kullanılmaktadır. Maliyet açısından da uygundur. Bu ilaçların kullanımının uygun olmadığı durumlar vardır. Bu durumlar; yeni geçirilmiş kalp krizi, durağan olmayan anjina, kurdeşen gibi yaygın olarak görülen cilt hastalıklarıdır. İlaç dışı tedavi yöntemleri de uygulanmaktadır. Bu yöntemler hipnoz ve akupuntur tedavi yöntemlerinden oluşmaktadır. Sigarayı bırakmanın bazı yan etkileri vardır. Bu alerjik reaksiyonlar; ağızda kuruluk, uykusuzluk, ciltte oluşan kızarıklık ve kaşıntı şeklinde kendini gösterir.