Sağlık Rehberi Sağlık Rehberi

Maske takmak bizi nasıl değiştirdi?

Corona virüsü salgınının tüm dünya için bir tehdit oluştuğunun ilan edildiği Mart ayından beri, maske hayatımızın bir parçası haline geldi. Bir anda sokaklarda maskeli insanlar görmenin insanlarda yarattığı hissiyat ise hemen hemen aynı: Bilim kurgu filmlerindeki gibi… 

    Peki salgında 8. ayımızı tamamlamaya yaklaşırken, maske ile olan ilişkimiz hangi konuma geldi? Maske psikolojimizi nasıl etkiliyor? Maske ile birlikte günlük iletişimde mimiklerin kaybolması nasıl bir duruma yol açtı?

    Herkesin maske takmak konusunda farklı farklı tavırlar geliştirdiğini de görmek mümkün; maske takmayı reddedenler hatta direnenler, sadece polis görünce maske takanlar, kolunda dolaştıranlar, mecburen takanlar ve sürece uyum sağlayanlar…

    Maskenin mimik kullanımı ve mimik okumayı güçleştirdiğini belirten Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi'nden Psikolog Selvinaz Çınar Parlak, iletişimde göz temasının ve sözlerin daha önemli bir yere geldiğini söyledi. Yani artık karşımızdaki insanların duygularını hızlıca anlayabileceğimiz yüz ifadeleri yok.

    “Maskeliyken, göz teması, sözel iletişim gibi başka iletişim kanalları ile etkili iletişim kurmak mümkün.” diyen Parlak, yanlış anlaşılmalara karşı, maske sesin iletimini de zorlaştırdığı için, tonlamanın önemli bir yerde olduğunu söylüyor. Parlak'a göre, ses tonu, vurgulama, doğru ifade gibi sözel iletişim becerilerine daha çok dikkat etmemiz gerekiyor.

    Ebeveynler dikkat! Birbirlerinin maskelerini takıyorlarEbeveynler dikkat! Birbirlerinin maskelerini takıyorlar

    “DİNLEME BECERİLERİ DE GÜÇLENECEK”

    “Özellikle sokakta, alışveriş yaparken, minibüste kısa ifadeler ve beden dili ile hızlıca kurulan iletişim, yerini daha uzun ifadelere ve sözel aktarıma bırakıyor. Bu da sözel ifadeye duyulan ihtiyacı arttırıp gelişmesine katkı sağlayacaktır.” şeklinde konuşan Parlak'a göre bu durum, insanlarda dinleme becerilerini de güçlendirecek.

    Pandeminin başından bu yana maske kullanımı gereklilik olarak ortaya çıktı ve uzun bir süredir insanlar virüsten korunabilmek için maske kullanıyor. Bu yeni normale insanların çoğunlukla uyum sağladığını ve maske takmayı alışkanlık haline getirdiğini ve bu anlamda maske kullanımının günlük rutine dâhil olduğunu gözlemleyebiliriz. Ancak uzunca bir süre geçmesine karşın maske kullanımına alışamayan, uyum sağlayamayan insanlar da var. 
     
    Maske kullanımında kaygı yaşayan, dünyaya maskenin ardından bakmak istemeyen, yeni normale uyum sağlayamayan ya da yeni gerçekliği reddeden insanlar var. Maske kullanımı virüs bulaşma korkusuna da iyi gelip kişileri daha güvende hissettiriyor. Bu anlamda virüs bulaşma kaygısına iyi gelen bir şey maske. Ancak hâlihazırda var olan virüs tehdidini inkâr eden, görmezden gelen ve yok sayan kişiler maske takmamayı tercih ediyorlar, bu da yeni normale uyum sağlayamadıklarını gösteriyor. Virüs bulaşma kaygısı yüksek olan kişiler de maskenin koruyuculuğuna dair yoğun endişe ile maske kullanmakta güçlük çekiyor, maske taktığında yoğun endişe yaşayabiliyor. Kısacası kaygı düzeyi yüksek olan ya da gerçekliği görmezden gelerek tehdidi ve kaygıyı reddeden kişiler maskeli yaşama alışamadılar. 
     
    Pandeminin başında maske ile dolaşmak insanlarda kaygı yaratır ve normal gündelik rutinlerini maske ile yapmakta güçlük çekerken, artık maske kullanımı ile gündelik rutinlerin devam ettiğini görüyoruz. Başta maskenin yarattığı kaygı hali ve davranışlara yansıması giderek azaldı. Uzakdoğu ülkelerinde gündelik rutin içinde maske kullanımı uzun yıllardır doğal bir alışkanlık halini almıştı. Pandemi sonrası diğer dünya ülkelerinde de maske eski anlamını yitiriyor. Hastalık algısı, kaygı ve korku duygusu yerine güven duygusu vermeye başladı. İnsanlar maske ile daha güvende hissedecektir.  Her ne kadar sadece ağız ve burun bölgesi kapalı olsa da maske mimik kullanımı ve okunmasını güçleştirdi. İletişimde göz teması ve sözel iletişim daha önemli bir hale geldi. Özellikle yüz ifadesi duyguların hızlıca anlaşılmasını sağlar ancak maske ile yüz ifadesi anlaşılmayabilir. Bu nedenle maske beden dili kullanımı, yüz ifadesi gibi sözel olmayan iletişim kanallarını bozmaktadır. Ancak göz teması, sözel iletişim gibi başka iletişim kanalları ile etkili iletişim kurmak mümkün. Maske ile iletişimde sözel ifade becerisi her zamankinden daha önemli hale geliyor, yanlış anlaşılma artık daha kolay. Ancak maske sesin iletimini de zorlaştırdığı için ses tonu ve tonlama da artık daha önemli. Bu nedenle ses tonu, vurgulama, doğru ifade gibi sözel iletişim becerilerine daha çok dikkat etmeliyiz. 
     
    Maske kullanımı yüz ifadesi okumayı güçleştirdiğinden sözel ifade becerisi daha etkili bir hal aldı. Kelimelerin doğru seçimi, doğru tonlama, vurgu ve ses tonu gibi detaylara daha fazla odaklanıyoruz. Bu anlamda sözel iletişim becerilerini güçlendirebilir, insanlar kendilerini sözel olarak ifade etmeye daha çok ihtiyaç duyuyor. Özellikle sokakta, alışveriş yaparken, minibüste kısa ifadeler ile beden dili ile hızlıca kurulan iletişim yerini daha uzun ifadelere ve sözel aktarıma bırakıyor. Bu da sözel ifadeye duyulan ihtiyacı arttırıp gelişmesine katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda bu durum dinleme becerilerini de güçlendirecektir. 

     

    Güncelleme Tarihi: 26 Ekim 2020
    Yayınlama Tarihi: 02 Ocak 2013
    Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
    Erişkin Psikiyatrisi Tıbbi Kadro
    Sera ELBAŞOĞLU

    Uzman Klinik Psikolog

    Gönder
    Sizi Arayalım


    Google Play Download_on_the_App_Store_Badge_TR_blk_100217