İnme, beyin damarlarının tıkanması veya kanaması sonucu beyin dokusunda hasar meydana gelmesi durumudur. Beyindeki hücreler, oksijen ve besin maddelerini yeterince alamadığında zarar görür ve fonksiyon kaybı yaşanır. Bu durum, ani bir şekilde başlar ve genellikle vücutta bir kısmın felç olmasına neden olabilir. İnme, acil müdahale gerektiren bir sağlık sorunudur.
İnme, hızla müdahale edilmesi gereken bir durumdur. Erken tedavi ile beyin hasarının büyümesi engellenebilir ve iyileşme şansı artırılabilir. İnmenin belirtileri, yüzün bir tarafının sarkması, konuşma güçlüğü, kollarda veya bacaklarda kuvvet kaybı ve şiddetli baş ağrısı gibi durumlarla kendini gösterir.
İnme (Felç) Nedenleri Nelerdir?
İnme, çeşitli sağlık sorunları ve yaşam tarzı faktörleri nedeniyle gelişebilir. Beyne giden kan akışının kesilmesi ya da beynin içindeki damarların zarar görmesi sonucu ortaya çıkan bu durumun başlıca nedenleri şunlardır:
Ateroskleroz (Damar Sertliği): Kan damarlarında plak birikmesi sonucu damarların daralması ve tıkanması, inmenin en yaygın nedenlerinden biridir. Ateroskleroz, kalp hastalıkları ve inme riskini artıran bir durumdur.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Yüksek kan basıncı, beyin damarlarının zayıflamasına ve yırtılmasına neden olabilir. Bu da inme riskini artırır.
Diyabet: Şeker hastalığı, damarları tahrip ederek kan akışını engeller ve inme riskini artırabilir. Diyabetli kişilerde ateroskleroz daha yaygındır.
Kalp Hastalıkları: Özellikle kalp ritmi bozuklukları (örneğin, atriyal fibrilasyon) ve kalp kapak hastalıkları, kan pıhtılarının oluşmasına ve bu pıhtıların beyne gitmesine neden olabilir.
Sigara İçmek: Sigara içmek damarları daraltarak kan akışını zorlaştırır. Aynı zamanda kanın pıhtılaşma eğilimini artırır, bu da inme riskini önemli ölçüde yükseltir.
Alkol ve Madde Bağımlılığı: Aşırı alkol tüketimi ve bazı uyuşturucu maddeler, kan basıncını yükseltebilir ve damarları zayıflatabilir.
Ailesel Yatkınlık: Ailede inme öyküsü olan kişilerde inme riski daha yüksektir. Genetik faktörler, bireyin damar sağlığını ve kalp fonksiyonlarını etkileyebilir.
Obezite ve Hareketsiz Yaşam Tarzı: Fazla kilo ve hareketsiz yaşam tarzı, kan basıncını ve kolesterol seviyelerini yükseltir, bu da inme riskini artırır.
Yüksek Kolesterol: Yüksek kolesterol seviyesi, damarların tıkanmasına yol açarak inme riskini artırabilir. Özellikle LDL (kötü) kolesterol, damar tıkanıklığına neden olan plakları oluşturur.
Kan Pıhtılaşma Bozuklukları: Kanın aşırı pıhtılaşması, pıhtıların beyin damarlarını tıkamasına neden olabilir. Bu durum, genetik bozukluklardan ya da bazı ilaçların yan etkilerinden kaynaklanabilir.
İleri Yaş: Yaş ilerledikçe inme riski artar. 55 yaş ve üzerindeki kişilerde inme daha yaygın görülür.
Stres ve Anksiyete: Uzun süreli stres, kan basıncını yükseltebilir ve damar sağlığını bozabilir, bu da inme riskini artıran bir faktördür.
İskemik İnme
İskemik inme, beyin damarlarının bir pıhtı veya daralma nedeniyle tıkanması sonucu beyin dokusuna oksijen ve besin ulaşamaması durumudur. Beyin hücrelerinin oksijen eksikliği nedeniyle ölmesi, beynin belirli bölgelerinde işlev kaybına yol açar. İskemik inme, tüm inmelerin yaklaşık %85'ini oluşturur ve genellikle ani başlangıç gösterir.
İskemik inme genellikle ani başlar ve şu belirtilerle kendini gösterebilir:
- Vücudun bir tarafında güçsüzlük veya felç
- Konuşma bozuklukları (dil dönmesi, kelimeleri bulamama)
- Yüzde düşüklük (özellikle bir tarafta)
- Görme kaybı veya çift görme
- Denge kaybı ve koordinasyon problemleri
- Şiddetli baş ağrısı (bazı durumlarda)
- Bilinç kaybı veya kafa karışıklığı
İskemik inme tedavisi zaman açısından kritik öneme sahiptir. Beyin hasarını önlemek için mümkün olan en kısa sürede müdahale edilmelidir. İskemik inme, beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle oksijen eksikliği yaşayan beyin hücrelerinin ölümüne yol açar. Erken teşhis ve tedavi, beyin hasarını en aza indirgemek ve hastanın iyileşme sürecini hızlandırmak için çok önemlidir.
Hemorajik İnme
Hemorajik inme, beynin damarlarının yırtılması veya kanaması sonucu oluşan bir inme türüdür. Kanama, beyin dokusuna baskı yaparak ciddi hasara yol açabilir. Hemorajik inme, iskemik inmeden daha az yaygın olmakla birlikte, genellikle daha ciddi ve ölümcül olabilir. Beyin dokusunun hasar görmesi, vücudun kontrolünü sağlayan sinir hücrelerine zarar verir, bu da felç, konuşma güçlüğü veya diğer nörolojik bozukluklara neden olabilir.
Hemorajik inme, genellikle ani bir başlangıç gösterir ve aşağıdaki belirtilerle kendini gösterebilir:
- Şiddetli ve ani baş ağrısı
- Bulanık görme veya görme kaybı
- Konuşma bozuklukları
- Vücudun bir tarafında güçsüzlük veya felç
- Denge kaybı ve koordinasyon sorunları
- Bilinç kaybı veya kafa karışıklığı
- Nöbetler
Hemorajik inme tedavisi, kanamanın durdurulması ve beyin üzerindeki baskının azaltılması amacıyla yapılır. Hemorajik inme, beynin damarlarındaki yırtılma veya kanama sonucu gelişir ve genellikle daha ağır sonuçlar doğurur. Erken müdahale çok önemlidir çünkü kanama devam ettikçe beyin dokusuna daha fazla zarar verir. Hemorajik inme, genellikle yüksek tansiyon, anevrizma ve kafa travması gibi faktörlerle ilişkilidir. Bu tür inmelerde, tedavi hızlı ve etkili bir şekilde yapılmalı, izleme ve rehabilitasyon süreci dikkatle yönetilmelidir.
Hemorajik İnme Faktörleri
Hemorajik inme, beynin içindeki bir damarın yırtılması sonucu kanamanın başlamasıyla meydana gelir. Beyin dokusunda biriken kan, beyin hücrelerine zarar verir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Hemorajik inme, iskemik inmeye göre daha az görülse de, genellikle daha şiddetli sonuçlar doğurabilir. Hemorajik inmenin gelişiminde rol oynayan başlıca risk faktörleri şunlardır:
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Yüksek kan basıncı, beyin damarlarının duvarlarını zayıflatarak bu damarların yırtılmasına neden olabilir. Uzun süreli hipertansiyon, beyin kanamalarının başlıca nedenlerinden biridir.
Anevrizma: Beyindeki damarların zayıf noktalarında oluşan baloncuk şeklindeki genişlemeler (anevrizmalar) kan damarlarını zayıflatabilir. Anevrizmaların patlaması, kanama ve inme riskini artırır. Bu durum, genetik faktörler veya damar yapısındaki bozukluklar nedeniyle ortaya çıkabilir.
Kanama Bozuklukları: Kanın pıhtılaşma yeteneğini bozan hastalıklar (örneğin, hemofili veya trombosit bozuklukları), damarların yırtılmasına ve kanamanın durmamasına yol açabilir. Kanama bozukluğu olan kişilerde hemorajik inme riski daha yüksektir.
Alkol ve Madde Bağımlılığı: Aşırı alkol tüketimi ve bazı uyuşturucu maddeler, kan basıncını yükselterek damarları zayıflatabilir. Ayrıca, alkol ve bazı maddeler kanın pıhtılaşma özelliklerini değiştirebilir, bu da kanamaların artmasına neden olabilir.
Beyin Tümörleri: Beyinde bulunan bazı tümörler, damarları zorlar veya zayıflatabilir. Tümörler, beyin damarlarının yırtılmasına neden olarak kanamaya yol açabilir.
Vaskülit (Damar İltihabı): Damarların iltihaplanması, damar duvarlarını zayıflatarak kanamaya neden olabilir. Vaskülit, bazı enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar veya genetik faktörler sonucu gelişebilir.
Aile Öyküsü: Hemorajik inme, ailesel yatkınlıkla ilişkili olabilir. Ailede hemorajik inme öyküsü olan bireylerin bu durumu yaşama olasılığı daha yüksektir.
Yaş ve Cinsiyet: Hemorajik inme, yaşla birlikte artan bir risk taşır. Erkeklerde bu tür inmeler daha yaygın görülür, ancak kadınlar da belirli yaşlardan sonra bu riski taşıyabilir.
Aşırı Fiziksel Aktivite veya Travma: Ani ve yoğun fiziksel aktiviteler veya baş bölgesine alınan darbeler, beyin damarlarının yırtılmasına yol açabilir. Özellikle ağır sporlar yapan bireylerde veya kafa travması geçiren kişilerde risk artar.
İlaç Kullanımı (Kan Sulandırıcılar): Kan sulandırıcı ilaçlar damar tıkanıklıklarını engellemeye yardımcı olur, ancak bu ilaçlar aşırı kullanıldığında kanama riskini artırabilir ve hemorajik inme gelişme olasılığını yükseltebilir.
Hemorajik inme, genellikle aniden başlar ve şiddetli baş ağrısı, bilinç kaybı, nöbetler, konuşma bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösterir. Erken teşhis ve müdahale, hayati önem taşır ve kalıcı hasarların önlenmesine yardımcı olabilir.
Geçici İskemik Atak (TIA)
Geçici İskemik Atak (TIA), beyne giden kan akışının geçici olarak engellenmesi sonucu meydana gelen, kısa süreli nörolojik belirtilerin ortaya çıktığı bir durumdur. TIA, “mini inme” olarak da adlandırılabilir çünkü belirtiler geçicidir ve genellikle 24 saat içinde tamamen düzelir. Bununla birlikte, TIA, daha büyük bir inme geçirme riskinin bir göstergesi olabilir ve acil müdahale gerektiren bir durumdur.
Belirtileri, beynin hangi bölgesinin etkilendiğine bağlı olarak değişir. Ancak genel olarak şunlar görülebilir:
- Ani güçsüzlük veya felç: Vücudun bir tarafında (genellikle kol veya bacakta) güçsüzlük, hissizlik veya hareket kaybı.
- Konuşma bozuklukları: Anlamada güçlük, kelimeleri bulamama veya konuşmada anlaşılmazlık.
- Görme kaybı: Bir veya her iki gözde bulanık görme, tek gözde görme kaybı.
- Baş dönmesi ve denge kaybı: Koordinasyon sorunları, denge kaybı veya sersemlik hissi.
- Yüzde düşüklük: Yüzün bir tarafında düşüklük, genellikle ağız veya göz çevresinde belirgin olur.
- Bilinç kaybı veya kafa karışıklığı: Düşünme ve tepki verme güçlüğü.
TIA, beyin hasarına yol açmaz, ancak kalıcı inme riskini artırır, bu yüzden tedavi önemlidir. TIA geçiren kişilerin, inme riskini azaltmak için düzenli kontrolleri yapması gerekir. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri (dengeli diyet, düzenli egzersiz, sigara ve alkolden kaçınma) TIA'nın tekrarlama riskini azaltabilir. Ayrıca, kan basıncı ve kolesterol seviyelerinin düzenli izlenmesi gereklidir.
Geçici iskemik atak (TIA), genellikle geçici nörolojik semptomlarla karakterizedir ve ciddi inme riskinin bir göstergesi olabilir. Erken müdahale, kalıcı beyin hasarını engellemeye ve inme riskini azaltmaya yardımcı olabilir. TIA geçiren kişilerin acil olarak değerlendirilmesi ve uygun tedavi ile izlenmesi büyük önem taşır.
İnme Risk Faktörleri
İnme, beynin bir bölgesine kan akışının ani bir şekilde kesilmesi sonucu meydana gelir. İnme riski, genetik faktörler, yaşam tarzı, sağlık durumu ve çevresel faktörlerle şekillenir. İnme riskini artıran başlıca faktörler:
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Yüksek tansiyon, inme riskinin en önemli ve en yaygın faktörüdür. Yüksek kan basıncı, beyin damarlarını zayıflatarak kanama riskini artırır ve damar tıkanıklığına yol açabilir. Hipertansiyonun uzun süre kontrol edilmemesi, hemorajik inme ve iskemik inme riskini artırır.
Diyabet (Şeker Hastalığı): Diyabet, kan damarlarını zayıflatır ve vücutta ateroskleroz (damar sertliği) gelişmesine yol açar. Bu durum, beyin damarlarında tıkanıklıklara neden olabilir. Ayrıca, yüksek kan şekeri seviyeleri pıhtılaşma riskini artırır ve inme riskini yükseltir.
Sigara İçmek: Sigara içmek damarları daraltarak kan akışını engeller ve pıhtılaşma eğilimini artırır. Sigara, aynı zamanda aterosklerozu hızlandırarak beyin damarlarının zarar görmesine neden olur. Sigara içenlerde inme riski, içmeyenlere göre daha yüksektir.
Yüksek Kolesterol: Yüksek kolesterol, damar içinde plak birikmesine yol açarak damarların daralmasına ve tıkanmasına sebep olur. Bu durum, beyin damarlarında kan akışını engelleyebilir ve iskemik inme riskini artırabilir. Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol, inme riskini artıran bir faktördür.
Obezite: Aşırı kilolu olmak, yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi inme risk faktörlerinin birleşmesine neden olabilir. Obezite, kalp hastalıklarıyla da ilişkilidir ve bunlar inme riskini doğrudan etkiler.
Fiziksel Aktivite Eksikliği: Hareketsiz bir yaşam tarzı, kardiyovasküler hastalıkların, hipertansiyonun, diyabetin ve obezitenin gelişmesine zemin hazırlar. Düzenli egzersiz yapmamak, inme riskini artıran önemli bir faktördür.
Ailede İnme Öyküsü: Ailede inme geçiren kişilerde, genetik yatkınlık nedeniyle inme riski daha yüksektir. Ailedeki genetik faktörler, kan pıhtılaşma bozuklukları veya damar hastalıklarını etkileyebilir.
Yaş: İnme riski, yaşla birlikte artar. 55 yaş ve üzeri kişilerde inme görülme olasılığı daha yüksektir. Yaş ilerledikçe damarlar zayıflar ve pıhtılaşma riski artar. Ayrıca, yaşlılarda kalp hastalıkları gibi inme riskini artıran durumların sıklığı da artar.
Cinsiyet: Erkekler, kadınlara göre daha genç yaşlarda inme geçirebilirken, menopoz sonrası kadınlarda hormon seviyelerinin değişmesi nedeniyle inme riski artar. Hormon tedavisi gören kadınlarda, bazı durumlarda inme riski daha yüksek olabilir.
Alkol Tüketimi: Aşırı alkol tüketimi, kan basıncını yükseltir, kalp ritmini bozar ve damarları zayıflatır. Alkol ayrıca kan pıhtılaşmasını etkileyerek inme riskini artırabilir.
Stres ve Psikolojik Faktörler: Yüksek düzeydeki stres, kalp hastalıkları, hipertansiyon ve diğer inme risk faktörlerini tetikleyebilir. Ayrıca, depresyon gibi psikolojik durumlar da inme riskini artırabilir.
Anevrizma: Beyin damarlarında anevrizma (damar baloncukları) oluşması, damarların zayıflamasına ve patlamasına yol açabilir. Anevrizma patladığında, hemorajik inme meydana gelir ve bu durum hayatı tehdit edebilir.
Uyku Apnesi: Uyku apnesi, solunumun duraklamasına ve oksijen seviyelerinin düşmesine yol açarak, damarları olumsuz etkiler. Uzun süreli uyku apnesi, inme riskini artırabilir.
İnme riski, yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli tıbbi kontroller ve sağlıklı bir yaşam biçimi ile önemli ölçüde azaltılabilir. Yüksek tansiyon, diyabet, sigara, alkol tüketimi ve hareketsiz yaşam tarzı gibi faktörlerin yönetilmesi, inme riskini en aza indirebilir. Erken teşhis ve tedavi, inme olasılığını azaltmak ve etkilerini en aza indirmek için kritik öneme sahiptir.
Tıbbi Risk Faktörleri
İnme, genetik ve çevresel faktörlerle birlikte çeşitli tıbbi durumlar tarafından tetiklenebilir. İnme riskini artıran başlıca tıbbi faktörler şunlardır:
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): İnme riskinin en önemli belirleyicisidir. Uzun süreli yüksek kan basıncı, damarları zayıflatabilir ve pıhtı oluşumunu artırabilir.
Diyabet (Şeker Hastalığı): Kan şekerinin yüksek olması damarları tahrip eder ve aterosklerozu hızlandırarak inme riskini artırır.
Yüksek Kolesterol: LDL (kötü kolesterol) seviyesinin yüksek olması damarların tıkanmasına neden olabilir.
Kalp Hastalıkları: Özellikle atriyal fibrilasyon gibi kalp ritim bozuklukları, kan pıhtılarının beyin damarlarına gitmesine yol açarak inme riskini artırır.
Kan Pıhtılaşma Bozuklukları: Kanın aşırı pıhtılaşması, pıhtıların beyin damarlarını tıkamasına neden olabilir.
Obezite ve Hareketsiz Yaşam: Obezite, hipertansiyon ve diyabet gibi faktörlerle ilişkilidir, bu da inme riskini artırır.
Bu tıbbi risk faktörleri, yaşam tarzı değişiklikleri ve tedavi ile kontrol altına alınabilir, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri önemlidir.
İnme Sırasında Ortaya Çıkabilecek Diğer Sağlık Sorunları
İnme, yalnızca beyin fonksiyonlarını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda vücudun diğer sistemlerinde de çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. İnme sırasında veya sonrasında karşılaşılan başlıca sağlık sorunları şunlar olabilir:
Beyin Şişmesi (Ödem): İnme sırasında beyin dokusunda meydana gelen hasar, beyin şişmesine yol açabilir. Beyin ödemi, baş ağrısı, bilinç kaybı, nöbetler ve ciddi durumlarda hayati tehlike oluşturabilir.
Solunum Sorunları: İnme, solunum kaslarını etkileyebilir ve bu da solunum güçlüğüne neden olabilir. Solunum yolu tıkanıklıkları veya akciğer enfeksiyonları (örneğin pnömoni) gelişebilir.
Kalp Sorunları: İnme, kalp fonksiyonlarını da etkileyebilir. Özellikle kalp ritim bozuklukları (atrial fibrilasyon) veya kalp krizi riski artabilir. İnme geçiren kişilerin kalp sağlığı da yakından izlenmelidir.
Bedenin Bir Tarafında Felç (Hemiparezi): İnme, beynin bir yarım küresini etkilediğinde, vücudun karşı tarafında felç (hemiparezi) gelişebilir. Bu durum, kişinin hareket kabiliyetini ve günlük yaşam aktivitelerini ciddi şekilde sınırlayabilir.
İdrar ve Dışkı Kontrolü Sorunları: İnme, idrar yolu veya bağırsak kontrolünü etkileyebilir. İnme geçiren kişilerde mesane kontrolü kaybı, inkontinans (idrar kaçırma) veya dışkı tutamama gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Yutma Zorlukları (Disfaji): İnme, yutma reflekslerini bozarak yutma güçlüklerine yol açabilir. Bu durum, beslenme güçlüklerine ve boğulma riskine neden olabilir. Ayrıca, yiyeceklerin akciğerlere kaçması sonucu pnömoni gibi enfeksiyonlar gelişebilir.
Konuşma ve Dil Sorunları (Afazi): İnme, beynin dil işleme kısmını etkileyebilir, bu da afaziye (konuşma bozukluğu) yol açabilir. Kişi, doğru kelimeleri bulmakta zorlanabilir, anlamada zorluk yaşayabilir veya hiç konuşamayabilir.
Görme Sorunları: İnme, görme alanında kayıplara veya çift görmeye (diplopi) neden olabilir. Beynin görme merkezine gelen kan akışının kesilmesi, geçici veya kalıcı görme kaybına yol açabilir.
Psikolojik Sorunlar (Depresyon ve Anksiyete): İnme sonrasında depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik rahatsızlıklar yaygın olabilir. Kişi, fiziksel ve bilişsel işlevlerini kaybetmenin getirdiği duygusal yükle başa çıkmakta zorlanabilir.
Nöbetler (Epilepsi): Beyinde meydana gelen hasar, nöbetlere yol açabilir. İnme sonrası gelişen nöbetler, uzun süreli olabilir ve tedavi edilmesi gerekebilir.
Bedenin İki Tarafında Kas Sertliği (Spastisite): İnme, kaslarda sertlik (spastisite) yaratabilir. Bu durum, kasların aşırı gerilmesine ve istemsiz kasılmalara neden olabilir, bu da kişinin hareketliliğini sınırlayabilir.
Beyin Kanaması (Hemorajik İnme): Eğer inme kanama yoluyla meydana geldiyse, beynin içindeki kanama, çevre dokulara daha fazla zarar verebilir ve daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu durum, daha fazla beyin hasarına ve hayati tehlikeye neden olabilir.
İnme, sadece beyin fonksiyonlarını etkilemekle kalmaz, kişinin genel sağlığını ve yaşam kalitesini uzun süre etkileyebilir. Bu nedenle, inme geçiren kişilerin multidisipliner bir ekip tarafından izlenmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.
İnme (Felç) Belirtileri Nelerdir?
İnme belirtileri genellikle aniden ortaya çıkar ve hızlı bir şekilde değerlendirilmesi gereken ciddi sağlık durumlardır. İnme, beynin kan akışının kesilmesiyle meydana geldiği için, belirtiler de beynin etkilenen bölgesine bağlı olarak değişir. Yaygın belirtiler şunlardır:
- Bilinç Kaybı: Kişi aniden bilinç kaybı yaşayabilir veya kafa karışıklığı, uyandırılamama durumu görülebilir.
- Yüzde Asimetri: Yüzde bir tarafın düşmesi veya asimetrik görünüm (örneğin, gülümseme sırasında bir tarafın hissizleşmesi veya aşağı inmesi).
- Kol ve Bacakta Güçsüzlük veya Felç: Vücudun bir tarafında kol, bacak veya her ikisinde güçsüzlük veya felç gelişebilir.
- Konuşma Zorlukları: Konuşmada bozulma, kelimeleri doğru telaffuz edememe veya anlaşılmaz konuşma.
- Görme Bozuklukları: Bir veya her iki gözde ani görme kaybı veya çift görme.
- Baş Ağrısı: Şiddetli ve ani başlayan baş ağrıları, özellikle beyin kanaması (hemorajik inme) durumunda görülebilir.
- Denge Sorunları: Yürürken, dengede dururken zorlanma veya baş dönmesi hissi.
- Yutma Zorluğu: Yutma sırasında zorlanma veya boğulma hissi.
İnme (felç) Tanı Yöntemleri Nelerdir?
İnme tanısı, klinik muayene ve çeşitli görüntüleme testleri ile konur. Tanı yöntemleri şunları içerir:
Fiziksel Muayene: Doktor, sinir sistemi muayenesi yaparak, kas gücü, refleksler, denge ve koordinasyon gibi faktörleri değerlendirir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT): İnme tanısının en hızlı konulmasında kullanılır. Beyindeki kanama veya damar tıkanıklığını gösterir.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Beyindeki daha detaylı görüntüler alınarak, inmenin türü (iskemik veya hemorajik) belirlenebilir.
Doppler Ultrasonografi: Beyne kan taşıyan damarların tıkanıklığını tespit etmek için kullanılır.
Kan Testleri: Kan pıhtılaşma bozuklukları, şeker ve kolesterol seviyeleri gibi faktörleri değerlendirmek için yapılır.
Elektrokardiyogram (EKG): Kalp ritmi bozukluklarının olup olmadığını değerlendirmek için kullanılır.
İnme (Felç) Tedavi Yöntemleri
İnme tedavisi, inmenin türüne ve etkilediği beyin bölgesine göre değişir. Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:
İskemik İnme Tedavisi:
- Trombektomi: Kan pıhtısının çıkarılması işlemi.
- Trombolitik Tedavi: İnme geçiren kişinin damarlarında bir pıhtı varsa, pıhtıyı çözmek için ilaç tedavisi (genellikle 4,5 saat içinde uygulanmalıdır).
- Hemorajik İnme Tedavisi:
- Beyin Kanaması Kontrolü: Kanama durdurulmaya çalışılır. Kanamayı durdurmaya yönelik ilaçlar ve cerrahi müdahaleler uygulanabilir.
- Kan Basıncı Yönetimi: Kanama devam ediyorsa, kan basıncı kontrol edilerek kanamanın yayılmasının önüne geçilir.
- Rehabilitasyon: Fizik tedavi, konuşma terapisi, psikolojik destek ve diğer rehabilitasyon yöntemleri, inme sonrası fonksiyonların geri kazanılmasına yardımcı olabilir.
İnme (Felç) Ameliyatı
İnme tedavisinde bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Ameliyatlar şu amaçlarla yapılabilir:
Kanama Durumunda Cerrahi Müdahale: Hemorajik inme geçiren hastalarda, beyindeki kanama bölgesine müdahale edilerek kanama durdurulabilir.
Anevrizma Onarımı: Beyindeki damar baloncukları (anevrizmalar) yırtıldığında, bu bölgelere cerrahi müdahale yapılabilir.
Karotis Arter Cerrahisi: Ateroskleroz nedeniyle tıkanan boyun damarları açılabilir, bu da inme riskini azaltır.