İnme belirtileri, genellikle inme çoğu zaman ani başlayan nörolojik araz ile belli olmaktadır.
En sık olan inme belirtileri,
- Konuşma bozukluğu
- Tek taraflı olarak kollarda veya bacaklarda güçsüzlük
- Denge kaybı
- Görme kaybı
- Bulantı, kusma ile kendini belli etmektedir.
Felç belirtilerinin sık izlenenleri, bir kol ya da ayakta tutmama, güçsüzlük, konuşamama - ifade edememe ya da konuşulanı anlamama tarzında - ani ortaya çıkan baş ağrısı, kusma, denge bozukluğu, çift görme, yutma bozukluğu ve yüzde kayma gibi belirtilerdir. Bu tür belirtiler görüldüğünde hasta hızla acil servise ulaştırılmalıdır. Kalp krizlerinde olduğu gibi hastalar hızla en yakın hastaneye ulaştırılmalıdır. “Zaman beyindir” ifadesi akılda tutulmalıdır. Ne kadar erken tedaviye başlanır ise kişi için ölüm ve sakatlık riski o kadar azalacaktır.
İnmenin Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Beyindeki nöronlar da aynı vücudumuzdaki hücreler gibi kan yoluyla taşınan oksijen sayesinde beslenmektedir, fakat bir sinir hücresinin doğrudan kanla teması o hücrenin ölümüne sebep olur. Bu sebeple de bahsedilen sıvı içerisinden beyni
besleyen atardamarlar geçer. Bu damarlar kısmi ya da tamamen tıkandığında beynimiz görevi olan; hareket etme, düşünme, konuşma, hissetme, görme, algılama gibi ‘bilişsel işlevler’ denilen fonksiyonlarını kısmi ya da tamamen yerine getiremez.
İnme geçiren kişiden hangi testler istenebilir?
İnme için yapılması gereken ilk test beyinde neler olduğunu anlamak için bir beyin görüntülemesi yapmaktır. Çoğu durumda bir bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile beyinde damar mı tıkanmış kanama mı olmuş kısa sürede anlaşılabilmektedir. Ancak gelişen tedavi imkânlarında, değişik tedavisel fırsatlardan yararlanabilmek için MR görüntülemenin farklı teknikleri (difüzyon MR, perfüzyon MR) ve damar görüntüleme yöntemlerine (BT-anjio, klasik damarsal anjio-DSA) başvurulması gerekebilmektedir. İnme sebepleri içerisinde sıklılla boyundan beyine giden damarlarda darlık veya tıkanıklık BT-anjiografi veya diğer anjio yöntemleri ile gösterilebilmesine karşın, bazen damar ultrasonu da gerekebilmektedir. Damar ultrasonu aynı zamanda 55 yaş üzerinde, inme için birden fazla risk faktörü olan kişiler için basit, hızlı ve ucuz olması nedeniyle bir tarama yöntemi olarak da kullanılabilmektedir.
İnme Sebepleri nelerdir? Kimler risk altındadır?
İnme ya da felç beyini besleyen damarlardan birinin tıkanması veya yırtılması sonucu oluşan, ilgili beyin bölgesinde işlev kaybı olmasıdır. Bu yönüyle bakıldığında beyinde damar tıkanması veya kanama şeklinde kendini gösterebilmektedir. İnme sıklıkla (%85) damar tıkanıklığı ile kendini göstermekte, beyin kanamaları daha az (%15) ortaya çıkmaktadır.
Dünya sağlık örgütüne göre dünyada yılda 15 milyon kişi inme geçirmektedir. Bu 40 saniyede 1 inme ya da günde 2200 inme oluyor demektir. Yılda inme geçirenlerin 5 milyonu sakat kalmakta ve 5 milyonu ölmektedir. En yaygın ölüm ve sakatlık nedenlerinden biridir. Ülkemizde de her yıl 130 bin kişi inme geçirmektedir. Gelecek 10 yılda da neredeyse her aileden birisi inme yaşamış olacaktır.
İnme için risk faktörleri nelerdir?
İnme için birçok risk faktörü bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; yüksek tansiyon, kontrolsüz diyabet, kan yağlarının yüksekliği, obezite, kalp hastalıkları, kanın aşırı pıhtılaşma durumları, bazı iltihabi ve romatizmal hastalıklar ile sigara ve alkol kullanımıdır. Bu risk faktörleri incelendiğinde çoğunun önlenebilir yani kişinin değiştirebileceği risk faktörleri olduğu görülür. Örnek vermek gerekirse sigara ülkemizde tıkayıcı damar hastalıklarının en önemli önlenebilir nedenidir. Sigara içen bireyler içmeyenlere göre 6 kat daha fazla inme riski altındadır. Sigara dumanındaki zehirli maddeler damarların içyapısının bütünlüğünü bozarak bu damarların tıkanmasına enden olmaktadır. Sigara içmenin bırakılmasıyla bu risk belirgin olarak azalmakta ve 10 yılda hiç içmeyenlerin seviyesine inmektedir. Aktif sigara içimi yanında pasif içicilik de önemli bir risk faktörüdür. Sigara içilen ortamlarda bulunan bireyler de inme açısından risk altına girmektedirler. Alkolün zararlı etkileri sigaraya göre genelde göz ardı ediliyor olmasına karşın son yıllarda yapılan çalışmalar az miktarda da olsa düzenli, alkol tüketen bireylerin damarsal hastalıklar açısından risk altında olduğunu göstermektedir.
İnme için Risk Faktörleri Nelerdir? (https://cdn.npistanbul.com/inme-nedir ) sayfasındaki içeriği buraya taşıdım, ilave içerik yaptım. Mevcut sayfadaki bölüm kalkabilir.
- Obezite. Özellikle 50-60 yaş üstü kişiler risk altındadır. 60 yaş üstü kişilerde ve erkeklerde görülme sıklığı fazladır.
- Kalp Hastalığı
- Hareketsiz Yaşam
- Sağlıksız Beslenme
- Sigara Kullanımı
- Alkol Tüketimi
- Hipertansiyon
- Şeker Hastalığı (diyabet)
- Uyuşturucu Madde Kullanımı
Hipertansiyon da inme açısından önemli bir risk faktörüdür. Hipertansiyon hastalarında tıkayıcı ve kanamalı inmeler genel topluma göre daha yüksek sıklıkta görülmektedir. Hipertansiyon gibi diyabet de damar tıkanıklığı riskini arttırdığı için mutlaka iyi tedavi dilmesi gereken bir hastalıktır. Bu hastalıklara sahip olmak kişinin çoğu kez elinde olmamasına karşın bilinçli olup hipertansiyon ve diyabet riski için kontroller yaptırmak ve bu hastalıklar olduğunda tedavilerini yaptırıp ilaç/diyet önerilerini eksiksiz uygulamak inme riskini düşürmektedir.
Kalp hastalıkları da inme açısından önemli bir risk faktörüdür. İnmelerde özellikle araştırılması gereken bir neden, kalpte ortaya çıkan ritim bozukluklarıdır. Bu bozukluklar kalpten beyin gibi organlara pıhtı atmasına neden olmaktadır. Özellikle atrial fibrilasyon denilen kalp ritim problemi ve kalbin normal kasılmasını engelleyen kalp yetmezliği olan, kalp krizi geçirmiş bireyler inme ve pıhtı atması açısından risk altındadır. İnme geçirmiş bireylerin özellikle kalp hastalıkları açısından ayrıntılı tetkik edilmesi, kalp hastalıkları olan bireylerin ise inme riski açısından değerlendirilmeleri ve artmış risk halinde kan sulandırıcı ilaçlar kullanmaları gerekmektedir.
Bazı genetik ve otoimmün denilen bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklar kan pıhtılaşmasını artırarak beyinde tıkanıklıklara neden olabilir. Bu tip rahatsızlıkları olan bireylerin de önleyici olarak hastalıklara özgü tedavilerin yanında kan sulandırıcı kullanmaları gerekebilir. Son olarak anevrizma gibi damarsal anormallikler beyin damarlarının cidarını zayıflatarak kanamalara neden olabilirler. Ailesinde bu tip hastalık öyküsü olan bireyler ve ani başlayan baş ağrısı atakları olan bireylerin bu tip damarsal bozuklukları tespit için beyin görüntüleme tetkikleri yaptırması gerekir.
Geçici Felç Ne Kadar Sürer?
Bazı felçler kalıcı hasar bırakabilse de 24 saat içinde düzelen ve geçici felç dediğimiz ataklar olabilir. Bu ataklar büyük bir felcin habercisi olabileceğinden acil değerlendirilmesi ve büyük felci önleyici tedavini başlanması gereklidir.
Tekrarlama Riski Var Mıdır?
İnmelerin tekrarlama riski vardır. Kişinin, hiç inme geçirmemiş birine göre inme geçirme ihtimali daha yüksektir.
İnmeden Korunmak Mümkün Müdür?
Risk faktörlerinden uzak durmak gerekir. Fakat bazı rahatsızlarımız bizim elimizde olmadan da genetik kod aracılığıyla miras kalmaktadır. Bu tarz şekeri veya hipertansiyonu olan insanların ilaçlarını zamanında ve eksizsiz kullanması gerekmektedir. Bütün bunların dışında stresten de uzak durup daha sağlıklı bir yaşam seçmeleri gerekmektedir. Spor yapmak vücudunuzdaki kan dolaşımını ve oksijen oranını arttıracağı için spor yapmayanlara oranlara 2.5 kat daha az risk altında olmuş olursunuz.