Duruş bozukluğu, vücudun düzgün ve dengeli bir şekilde hizalanmaması durumudur. İyi bir duruş, omurga, eklemler ve kasların optimal pozisyonda olduğu, vücut ağırlığının eşit şekilde dağıldığı bir pozisyondur. Duruş bozuklukları, günlük aktiviteler sırasında yanlış pozisyonlar, kas zayıflığı, omurga hizasındaki bozukluklar veya dış etkenler nedeniyle gelişebilir.
Duruş bozukluğu, vücudun belirli bölgelerinde ağrı, kas gerginliği ve eklem problemlerine yol açabilir. Uzun süreli duruş bozuklukları, omurga hastalıkları, kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları ve bel, sırt gibi bölgelerde kalıcı hasarlara neden olabilir.
Duruş (Postür) Bozukluğu Neden Olur?
Duruş bozuklukları, vücudun doğal hizasını bozan çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bu bozukluklar genellikle uzun süreli kötü alışkanlıklar, kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları, fiziksel travmalar veya genetik faktörler nedeniyle gelişir. Duruş bozukluğunun başlıca nedenleri:
Yanlış Duruş ve Pozisyonlar: Yanlış oturma veya durma alışkanlıkları, duruş bozukluğu oluşumuna yol açar. Özellikle bilgisayar başında uzun süre çalışmak, başı öne eğmek ya da sırt desteği olmadan oturmak, duruş bozukluğu nedenleri arasında yaygın olarak görülür. Yanlış duruş alışkanlıkları, omurgaya aşırı yük bindirerek sırt, boyun ve bel bölgelerinde duruş bozukluğu sorunlarına neden olur. Bu durum, zamanla kas dengesizliklerini ve omurga problemlerini beraberinde getirir.
Kas Zayıflığı: Kasların zayıf olması, özellikle sırt ve karın kaslarının güçsüzlüğü, duruş bozukluğu riskini artırır. Kaslar, omurgayı destekleyen temel yapı taşlarıdır. Ancak kas dengesizliği veya güçsüzlük durumunda, omurga düzgün hizalanamaz ve bu da duruş bozukluğu sorunlarını beraberinde getirir. Kas zayıflığı, zaman içinde daha belirgin hale gelen duruş bozukluklarına yol açabilir.
Fiziksel Yaralanmalar: Kazalar, düşmeler ve spor yaralanmaları, omurga hizasında bozulmalara neden olarak duruş bozukluğu oluşumuna zemin hazırlar. Yaralanmalar sonrası vücut, ağrıyı hafifletmek amacıyla yanlış pozisyonlar benimseyebilir ve bu durum uzun vadede kalıcı duruş bozukluğu ile sonuçlanabilir. Fiziksel travmalar, vücut dengesini bozarak kronik duruş bozukluklarına yol açabilir.
Yanlış Ayakkabı Seçimi: Ergonomik olmayan ayakkabılar, özellikle yüksek topuklu ya da sert tabanlı modeller, duruş bozukluğu oluşumunda önemli bir faktördür. Yanlış ayakkabı seçimi, vücut ağırlığının doğru bir şekilde dağılmasını engeller ve sırt, bel, diz bölgelerinde duruş bozukluğu riskini artırır. Uzun süre yanlış ayakkabı tercih edilmesi, omurganın doğal eğrisini bozarak kalıcı duruş bozukluğu yaratabilir.
Psikolojik Faktörler ve Stres: Stres, depresyon gibi psikolojik durumlar, kasların gerilmesine ve vücutta gerginliğe yol açabilir. Bu durum, duruş bozukluğu oluşumunu tetikler. Özellikle stres altında omuzların yukarı çekilmesi ve vücudun kasılması, duruş bozukluğu açısından yaygın bir sorundur. Uzun süreli stres, kas gerginliğini artırarak duruş bozukluğu gelişimine katkıda bulunur.
Genetik Yatkınlık: Genetik faktörler, duruş bozukluğu gelişiminde önemli bir role sahiptir. Bazı bireyler, doğuştan gelen yapısal sorunlar veya genetik yatkınlık nedeniyle duruş bozukluğu yaşamaya daha yatkındır. Skolyoz gibi genetik sorunlar, erken dönemde fark edilip tedavi edilmezse, ilerleyen süreçte ciddi duruş bozukluklarına dönüşebilir.
Obezite ve Aşırı Kilolar: Fazla kilo, vücudun dengesini bozarak duruş bozukluğu oluşumuna neden olabilir. Obezite, omurgaya aşırı yük bindirir ve özellikle bel bölgesinde ciddi duruş bozukluklarına yol açabilir. Vücutta biriken fazla yağ, sırt ve karın kaslarının işlevlerini tam anlamıyla yerine getirmesini zorlaştırır. Bu da, omurganın doğal hizasını kaybetmesine ve duruş bozukluğu sorunlarının artmasına sebep olur. Aşırı kilo, uzun vadede eklemlere ve omurgaya daha fazla baskı yaparak, mevcut duruş bozukluğu problemlerini kötüleştirebilir.
Yaşlanma: Yaşlanma ile birlikte kas ve bağ dokularının elastikiyeti azalır, bu da omurgada bozulmalara yol açabilir. Yaş ilerledikçe, kaslar ve kemikler zayıflar, bu durum duruş bozukluğu oluşumunu kolaylaştırır. Özellikle yaşa bağlı kemik erimesi ve eklem aşınmaları, omurganın doğal eğriliğini bozarak duruş bozukluğu sorunlarının daha yaygın hale gelmesine neden olabilir. Yaşlanma sürecinde duruş bozukluğu, sırt, boyun ve bel ağrıları gibi problemlere yol açarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Fiziksel Aktivite Eksikliği: Hareketsiz bir yaşam tarzı, kasların güçsüzleşmesine neden olarak duruş bozukluğu oluşumunu destekler. Özellikle sırt ve karın kaslarını güçlendiren egzersizlerin eksikliği, omurganın doğal desteğini kaybetmesine yol açar. Düzenli fiziksel aktivite eksikliği, hem mevcut duruş bozukluğu problemlerini artırabilir hem de yeni duruş bozuklukları oluşumuna neden olabilir.
Duruş bozukluğunun önlenmesi ve tedavi edilmesi için bu nedenlerin farkında olmak, daha sağlıklı bir vücut duruşu için önemli bir adımdır.
Duruş Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Duruş bozuklukları, vücutta belirgin bazı belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler, genellikle omurga, kas ve eklemler üzerindeki olumsuz etkilerden kaynaklanır ve zamanla daha belirgin hale gelebilir. Duruş bozukluğu olan kişilerde yaygın olarak görülen belirtiler şunlardır:
Sırt ve Boyun Ağrıları: Yanlış duruş, özellikle uzun süreli kötü pozisyonlar (örneğin, bilgisayar başında eğilerek oturmak), sırt ve boyun kaslarında ağrılara yol açar. Bu tür ağrılar, genellikle omurganın doğal eğrisinin bozulması sonucu gelişir. Duruş bozukluğu, boyun kaslarında gerginlik ve sırt ağrıları ile kendini gösterebilir.
Omuz Ağrıları ve Sıkışma: Duruş bozukluğu, omuzların öne doğru kaymasına veya bir omuzun diğerinden daha yüksek olmasına neden olabilir. Bu durum, kaslarda gerginlik yaratır ve omuzlarda sıkışma hissi meydana getirir. Omuzları sürekli yukarıda tutmak, duruş bozukluğu belirtileri arasında sık görülür.
Baş Ağrıları: Yanlış duruş, başın öne doğru eğilmesine neden olarak boyun kaslarında gerginliğe yol açabilir. Bu durum, özellikle gerilim tipi baş ağrıları ile sonuçlanabilir. Duruş bozukluğu, baş ağrılarının temel nedenlerinden biri olabilir.
Kas Gerginliği ve Yorgunluk: Duruş bozukluğu nedeniyle bazı kaslar daha fazla çalışmak zorunda kalır. Bu durum, özellikle sırt, boyun, omuz ve bel kaslarında gerginlik ve yorgunlukla sonuçlanır. Kasların aşırı çalışması, duruş bozukluğu yaşayan kişilerde sıkça karşılaşılan bir problemdir.
Bel Ağrısı: Bel bölgesindeki duruş bozukluğu, omurganın doğal eğrisinin kaybolmasına ve baskıya yol açarak bel ağrılarına neden olabilir. Özellikle uzun süre kötü duruş pozisyonunda kalmak, bel bölgesinde ciddi ağrılar yaratabilir.
Eklemlerde Ağrı ve Sertlik: Yanlış duruş, eklemlerde aşırı yüklenmeye sebep olur. Bu da eklem ağrılarına ve sertliğe yol açar. Duruş bozukluğu, özellikle diz, kalça ve omuz eklemlerinin yanlış hizalanmasından kaynaklanan problemlere neden olabilir.
Vücutta Asimetri: Duruş bozukluğu, vücudun bir tarafının diğerine göre daha fazla gerilmesine yol açabilir. Örneğin, bir omuzun diğerinden daha yüksek olması, sırtın bir tarafında daha belirgin kamburluk veya başın hizasının kayması gibi durumlar duruş bozukluğu belirtileri arasında yer alır.
Denge Problemleri: Yanlış duruş, vücudun denge merkezini etkileyebilir ve yürürken veya ayakta dururken dengesizliklere yol açabilir. Uzun süreli duruş bozuklukları, vücudun dengesini sağlamak için ekstra çaba gerektirir.
Nefes Almakta Zorluk: Kötü duruş, göğüs kafesinin daralmasına ve diyaframın düzgün çalışamamasına neden olur. Duruş bozukluğu, nefes alırken zorlanma ve akciğerlerin genişlemesini kısıtlama gibi sorunlar yaratabilir.
Hızlı Yorgunluk ve Fiziksel Sınırlamalar: Duruş bozukluğu, kasları daha fazla çalıştırarak enerji kaybına yol açar. Bu durum, kişinin fiziksel aktivitelerde daha çabuk yorulmasına ve dayanıklılığın düşmesine neden olabilir.
Zihinsel Yorgunluk: Fiziksel duruş bozukluğu, kişiyi zihinsel olarak da yorabilir. Vücutta hissedilen rahatsızlık ve ağrılar, huzursuzluğa ve zihinsel yorgunluğa yol açarak yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Duruş bozukluklarının belirtileri zamanla daha belirgin hale gelebilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, erken fark edilip düzeltilmesi, uzun vadede daha sağlıklı bir vücut ve zihin için önemlidir.
İyi Bir Postür Nasıl Olmalı?
İyi bir postür, vücudun doğal hizasına ve dengesine saygı gösteren, kaslar ve eklemler üzerinde aşırı baskı yaratmayan bir duruş biçimidir. Doğru postür, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda ruh halini ve genel yaşam kalitesini de iyileştirir. Duruş bozukluğu, iyi bir postürün benimsenmemesi durumunda ortaya çıkar ve zamanla sağlık sorunlarına yol açabilir.
İyi bir postür, vücutta ağrı veya rahatsızlık yaratmadan her pozisyonda doğal yapıyı destekler. Duruş bozukluğuna karşı korunmak için, iyi bir postürün nasıl olması gerektiğini anlamak önemlidir. Temel özellikler:
Baş ve Boyun Duruşu: Baş, omurganın üzerine dik olarak yerleşmeli ve öne doğru eğilmemelidir. Boynun doğal eğrisini koruyarak, baş hafifçe yukarıda ve omuzlarla hizalı olmalıdır. Duruş bozukluğu yaşamamak için bilgisayar, telefon veya kitap okurken başı öne eğmekten kaçınılmalıdır.
Omuzlar: Omuzlar geri ve aşağıya doğru olmalıdır, ancak aşırı gerilmemelidir. Omuzların dik olması, sırt kaslarını rahatlatır ve boyun ile sırt ağrılarını önler. Duruş bozukluğu, omuzların öne doğru kaymasıyla yaygın olarak ortaya çıkar. Bu nedenle, omuz hizasına dikkat edilmelidir.
Sırt Duruşu: Sırt, omurganın doğal eğrisine uygun şekilde düz olmalıdır. Bel kısmı, sırtın alt bölgesindeki doğal kıvrımı koruyacak şekilde hafifçe içeriye doğru olmalı ve sırt düz bir çizgide olmalıdır. Kamburlaşmaktan kaçınılmalı, aksi halde duruş bozukluğu gelişebilir.
Kalça ve Pelvis Duruşu: Kalça, vücudun dik durmasını sağlayan önemli bir unsurdur. Pelvis hafifçe öne doğru kaymamalı; omurgaya paralel bir pozisyonda olmalıdır. Kalça hizasında yanlışlıklar, bel bölgesinde duruş bozukluğu ve ağrılara neden olabilir.
Dizler ve Bacaklar: Dizler hafifçe bükülü olmalı ve sert bir şekilde kilitlenmemelidir. Bacaklar paralel durmalı ve her iki bacak da eşit şekilde yük taşımalıdır. Ayakta dururken düzgün bir diz hizası, duruş bozukluğu riskini azaltır.
Ayaklar: Ayaklar yerle tam temas etmeli ve yere paralel durmalıdır. Ayak parmaklarının vücuda paralel olması ve her iki ayağın aynı hizada yer alması gerekir. Duruş bozukluğu, ayakların yanlış hizalanması nedeniyle oluşabilir. Ayaklar omuz genişliğinde açık olmalıdır.
Oturma Duruşu: İyi bir oturma postürü, sırtın dik ve omuzların rahat bir şekilde geride olmasıyla sağlanır. Ayaklar yere tam basmalı, dizler kalçalarla aynı hizada olmalıdır. Belin doğal eğrisine destek sağlayan minder veya bel desteği kullanmak, oturma sırasında duruş bozukluğu oluşumunu önler.
Yürüyüş ve Hareketler: Yürürken vücut dik olmalı, adımlar eşit uzunlukta atılmalıdır. Kollar doğal bir şekilde hareket etmeli ve vücut her iki yönde uyum içinde olmalıdır. Doğru bir yürüyüş, duruş bozukluğu riskini azaltır ve omurganın doğal hizasını korur.
İyi bir postür, vücudun doğal yapısını koruyarak kas-iskelet sistemi üzerindeki yükü dengeler. Bu da uzun vadede kas ağrılarının, eklem problemlerinin ve diğer sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olur. Duruş bozukluğu yaşamamak için doğru duruş alışkanlıkları edinmek, gün boyu rahat ve sağlıklı bir yaşam sürmek için önemlidir.
Postür Bozukluğu Çeşitleri Nelerdir?
Duruş bozukluğu veya postür bozuklukları, vücudun doğal hizasının ve dengesinin bozulması sonucu ortaya çıkar ve farklı türlerde görülebilir. Bu bozukluklar, genellikle kas-iskelet sistemini zorlar ve zamanla ağrı, rahatsızlık ve fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Yaygın görülen postür bozukluğu ya da duruş bozukluğu türleri:
Kamburluk (Kifoz): Kamburluk, sırtın üst kısmında aşırı eğrilik oluşmasıyla ortaya çıkar. Duruş bozukluğu kaynaklı kifoz, omurganın öne doğru yuvarlaklaşmasına yol açar ve sırt ağrılarıyla kendini gösterir.
Bel Kamburu (Lordoz): Lordoz, bel bölgesindeki doğal eğriliğin artmasıdır. Fazla kilolar, hamilelik veya uzun süre oturmak, duruş bozukluğu olarak lordozu tetikleyebilir. Belde ağrılar ve kas gerginliği yaygın belirtilerdir.
Düz Sırt: Düz sırt, omurganın doğal kıvrımını kaybettiği bir duruş bozukluğudur. Bu durum sırt ağrıları, kas yorgunluğu ve hareket kısıtlılıklarına neden olabilir.
Yuvarlak Omuzlar: Omuzların öne doğru kayması, yuvarlak omuzlar olarak bilinen bir duruş bozukluğu türüdür. Genellikle bilgisayar başında uzun süre oturan kişilerde görülür ve sırt, boyun ağrılarıyla birlikte solunum problemlerine yol açabilir.
Dönük Bel (Pelvik Tilt): Pelvisin öne ya da arkaya doğru anormal şekilde hareket etmesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum omurganın hizasını bozarak bel bölgesinde ağrılara neden olan bir duruş bozukluğudur.
Skolyoz: Omurganın yana doğru eğilmesiyle oluşur. Skolyoz, genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar ve tedavi edilmezse ilerleyebilir. Bu duruş bozukluğu sırt ağrıları, denge problemleri ve nefes alma güçlüklerine yol açabilir.
Asimetrik Postür: Vücudun bir tarafının diğerine göre daha fazla gerilmesiyle oluşur. Omuzlardan birinin diğerine göre daha yüksek olması veya sırtın bir tarafında daha fazla kamburluk gibi belirtilerle kendini gösteren bir duruş bozukluğudur.
Düşük Baş Duruşu (Forward Head Posture): Başın öne doğru kaymasıyla oluşur. Bu duruş bozukluğu genellikle bilgisayar ve telefon kullanımından kaynaklanır ve boyun, sırt ağrılarıyla birlikte baş dönmesine neden olabilir.
Ayak Duruş Bozuklukları (Pes Planus / Düz Ayak): Düz ayak, ayak tabanının yere tam temas etmesiyle oluşur. Bu duruş bozukluğu, vücut ağırlığının doğru dağılmasını engeller ve bacak, diz ile bel ağrılarının artmasına yol açar.
Duruş bozuklukları, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Erken teşhis ve doğru egzersizlerle bu sorunların önüne geçmek mümkündür.
Postür Bozukluğu Nasıl Düzeltilir?
Duruş bozukluğu, zamanla ağrı ve rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle erken müdahale ve uygun yöntemlerle düzeltilmesi önemlidir. Duruş bozukluğunu düzeltmek için bazı etkili yöntemler:
Egzersiz ve Fiziksel Aktivite: Duruş bozukluğunu düzeltmek için sırt, karın ve boyun kaslarını güçlendiren egzersizler yapılmalıdır. Plank ve Superman hareketleri sırt kaslarını çalıştırırken, köprü egzersizi bel desteği sağlar. Ayrıca, omuz açıcı ve esnetici egzersizler yuvarlak omuzların düzeltilmesine yardımcı olur.
Ergonomik Düzenlemeler: Çalışma alanında ergonomik düzenlemeler yapmak duruş bozukluklarını önler. Monitör göz hizasında olmalı, koltuk sırtı desteklemeli ve ayaklar yere paralel durmalıdır. Yüksekliği ayarlanabilir masa ve sandalyeler ile oturma pozisyonu daha rahat hale getirilebilir.
Fizik Tedavi ve Manuel Terapi: Duruş bozukluğu için profesyonel destek almak faydalıdır. Fizik tedavi uzmanları, omurga hizalamasını düzeltmek ve kasları rahatlatmak için özel egzersizler uygular. Manuel terapi ve masaj teknikleri de etkili yöntemler arasında yer alır.
Bilinçli Postür Düzeltme: Günlük yaşamda doğru duruş alışkanlıkları kazanmak gerekir. Baş, omuzlar ve kalçalar hizalı olmalı; ayaklar yere paralel durmalıdır. Telefon ve bilgisayar kullanırken başın öne eğilmesinden kaçınılmalıdır.
Postür Hatırlatıcıları: Teknolojik cihazlar veya masa üzerindeki notlar, doğru duruşu hatırlatır ve duruş bozukluğu alışkanlıklarının düzeltilmesine yardımcı olur. Aynada düzenli kontrol yaparak duruşunuzu değerlendirebilirsiniz.
Yoga ve Pilates: Yoga ve pilates gibi egzersizler, vücudun merkez kaslarını güçlendirerek duruş bozukluğunu düzeltir. Bu yöntemler, esneklik kazandırırken omurganın doğru hizalanmasına destek olur.
Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları: Fazla kilo, omurgaya aşırı yük bindirerek duruş bozukluğu riskini artırır. Dengeli beslenme ve düzenli egzersizle kilo kontrolü sağlanabilir. Uyku sırasında doğru pozisyonlarda yatmak ve uygun yastık kullanmak da önemlidir.
Duruş bozukluklarını düzeltmek için bu yöntemleri düzenli olarak uygulamak, hem fiziksel rahatlık sağlar hem de uzun vadeli sağlık sorunlarını önler.
Duruş Bozukluğu İçin Hangi Doktora Gidilir?
Duruş bozuklukları, vücutta ağrılara ve kas-iskelet sistemi sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle doğru doktora başvurmak, duruş bozukluğunun nedenini ve uygun tedavi yöntemlerini belirlemek açısından önemlidir. Duruş bozukluğu için başvurulabilecek uzmanlar:
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı (Fizik Tedavi Uzmanı): Fizik tedavi uzmanları, duruş bozukluklarının yaygın şikayetlerini teşhis eder ve tedavi uygular. Kasları güçlendiren egzersizler, manuel terapi ve elektroterapi gibi yöntemlerle postürü düzeltmeye odaklanırlar.
Ortopedi Uzmanı: Ortopedi uzmanları, kemik ve eklem sorunlarını tedavi eder. Skolyoz, kifoz ve diğer omurga rahatsızlıkları gibi duruş bozukluklarını değerlendirerek cerrahi müdahaleler veya postür düzeltici cihazlar önerirler.
Nörolog (Sinir Sistemi Uzmanı): Sinir sistemiyle ilişkili duruş bozuklukları için nörologlar devreye girer. Sinir sıkışmaları veya kas güçsüzlüğü gibi sorunları tedavi ederler ve sinir testleri (EMG, EEG) ile teşhis koyarlar.
Fizyoterapist: Fizyoterapistler, duruş bozukluğu için özel egzersiz programları hazırlar. Esneme, germe ve güçlendirme egzersizleri ile omurgayı destekler ve doğru duruş alışkanlıkları kazandırır.
Rehabilitasyon Doktoru: Rehabilitasyon uzmanları, fiziksel iyileşme sürecinde bireyleri destekler. Ortopedik cihazlar ve egzersiz programlarıyla duruş bozukluğunu tedavi ederler.
Duruş bozukluğu için doğru uzmanı seçmek, sorunun çözümünü hızlandırır ve yaşam kalitesini artırır. Tedavi sürecinde birden fazla uzmanla çalışmak gerekebilir.
Duruş Bozukluğu Skolyoz Yapar mı?
Duruş bozuklukları, skolyoz gibi ciddi omurga sorunlarına doğrudan yol açmasa da, yanlış postür uzun vadede skolyozun gelişmesine zemin hazırlayabilir. Skolyoz, omurganın yana doğru anormal şekilde eğrilmesiyle karakterize edilen bir hastalıktır ve genellikle genetik faktörler veya doğuştan gelen yapısal bozukluklarla ilişkilidir. Ancak, duruş bozuklukları da skolyozun şiddetini artırabilir ya da bu durumu tetikleyebilir.
Duruş Bozukluğu ve Skolyoz Arasındaki İlişki:
- Yanlış Duruşun Etkisi: Sürekli olarak yanlış duruş pozisyonlarında (örneğin, kambur oturma veya başın öne doğru sarkması gibi) bulunmak, omurgadaki dengeyi bozarak zamanla postüral skolyoza yol açabilir. Bu, kaslar üzerinde fazla yük oluşturarak, omurganın daha fazla eğilmesine neden olabilir.
- Kas Dengesizliği: Yanlış duruş, omurganın etrafındaki kasların dengesiz çalışmasına sebep olabilir. Kasların bir tarafının daha fazla çalışması, omurganın eğilmesine neden olabilir. Bu da skolyozun gelişmesine veya mevcut skolyozun kötüleşmesine yol açabilir.
Özellikle Riskli Durumlar:
- Çocukluk ve Ergenlik Dönemi: Bu dönemde, büyüme ve gelişme süreci devam ederken duruş bozuklukları, omurgadaki yapısal değişiklikleri tetikleyebilir. Bu, skolyozun başlangıcı veya mevcut eğriliğin ilerlemesi için bir risk faktörü oluşturabilir.
- Uzun Süreli Oturma veya Eğilme: Özellikle masa başı çalışanlar, öğrenciler veya telefon ve bilgisayar kullanan kişilerde uzun süreli yanlış oturma pozisyonları, kas dengesizliklerine ve omurganın bozulmasına yol açabilir.
Skolyozun Tedavisinde Duruş Düzenlemenin Rolü:
Eğer skolyozdan şüpheleniliyorsa veya hafif bir eğrilik varsa, duruş düzeltici egzersizler ve fiziksel terapi ile bu durumu yönetmek önemlidir. Fiziksel terapi, omurganın düzgün hizalanmasını sağlayarak skolyozun ilerlemesini engelleyebilir. Ayrıca, duruş düzeltme ve bilinçli oturma alışkanlıkları kazanmak, mevcut skolyozun ilerlemesini yavaşlatabilir.
Duruş bozuklukları, skolyozun gelişmesine doğrudan sebep olmasa da, skolyozun ilerlemesine katkı sağlayabilir. Özellikle genetik yatkınlık veya mevcut yapısal sorunlar varsa, kötü postür bu durumu kötüleştirebilir. Bu yüzden doğru duruş alışkanlıkları edinmek ve gerektiğinde bir uzmandan destek almak, omurga sağlığı için büyük önem taşır.