Türkiye ve dünya çocukları, hatalarını sorgulamayan, yanlışlardan hep karşı tarafı sorumlu tutan bir anlayışla yetişiyor. Bu da benmerkezci çocukların yetişmesine neden oluyor. Bedelini ebeveynlerin ödediğini hatırlatan uzmanlar uyarıyor. Almadan vermek Allah’a mahsus diyor ve ekliyor. “Bırakın çocuklar suçluluk duygusunu yaşasın.” Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, hatalarını kabul etmeyen, yanlışlarının farkında olmayan çocukların yetiştirildiğine dikkat çekti.
Bebek doğduğu andan itibaren ilkel benliğinin devreye girdiğini ifade eden Prof. Dr. Dilbaz, ilk dönemlerde haz ilkesiyle hareket eden bebeğin herkesi emrinde istediğini söyledi. Bir süre sonra çevrenin farkına varılmasıyla gelişen egonun üst benlik ve ya vicdanı oluşturduğuna vurgu yapan Dilbaz çocuğun böylece de toplumun neleri doğru neleri yanlış kabul ettiklerini algıladığını kaydetti. O nedenle de çocuk yetiştirirken doğru ve yanlışları ebeveynlerin onlara göstermesi gerektiğini sözlerine ekledi. Gelişimde ebeveynin takınacağı tutumun önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nesrin Dilbaz tutarsız tutumların gelişimi olumsuz etkilediğini hatırlattı. Dilbaz;
ÇOCUĞA PİŞMANLIK DUYGUSU VERİLMELİ
“Burada ebeveynin takınacağı tutum çok önemli. Bir hata, yanlış karşısında ebeveyn her seferinde aynı tepkiyi vermeli. Aynı hataya ve ya yanlışa bugün farklı yarın farklı tepki vermemeli. Tutum tutarlı olmalı aksi halde çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenemiyor. Çocuk suçluluk duygusunu yaşamalı. Pişmanlık duygusunu vermeliyiz. Çocuğa yanlış, hata yaptığını söylemek ona zarar vermez. Eğer hatalar söylenmezse çocuk benim yaptıklarım hep doğru der ve benmerkezci büyür.”
ÖZÜR DİLEME ÖZÜRLÜYÜZ!
“Toplum olarak maalesef özür dilemeyi bilmeyen toplumuz. Özür dileme özürlüyüz. Yaptığımız yanlışı fark ettiğimizde karşımızdakini üzdüğümüz, kırdığımızı farkederek yapılan davranışımızın hatalı olduğunu o kişiye söylemeliyiz. Özür dilemeyi bilmeliyiz. Ancak ebeveynlerdeki “Benim çocuğum çok akıllı, benim çocuğum hata yapmaz…vs.” yaklaşımlar gelişimi olumsuz etkiliyor.” Dilbaz ebeveynlerin yaptığı hatalara ilişkin ise şunları söyledi.
KARŞILIKSIZ VERMEK ALLAH’A MAHSUS
İnsan davranışları ayna gibidir. Karşımızdakine nasıl davranırsak aynı tepkiyle cevap verir. Anne baba olmak vermeyi gerektirir karşılıksız vermek Allah’a mahsus. Verirken hak edip hak etmediğine bakmak gerekir. Hak ettiklerimizi artı ise artı eksi ise eksiyle karşı karşıya gelebilmeliyiz ki neyin doğru yanlış olduğunu görmeliyiz. Eksi şeylerin üzerini örtmemek gerekir.
BENİM ÇOCUĞUM HATA YAPMAZ DİYENLER BEDELİ KENDİLERİ ÖDÜYOR
“Kayıtsız şartsız benim çocuğum haklı diyerek yola çıkmamak gerekir. Gelecekte karşısına çıkacak olumsuz olaylarda bu bana ait, hatayı ben değil karşımdaki yaptı düşüncesine neden olur. Suçu kendinde hiçbir zaman aramaz. Dolayısıyla bunun en büyük bedelini de yine büyükler olarak ebeveynler öder. Bu algı gelecekte kişilik bozukluğuna doğru götürüyor kişiyi. Yanlış karşısında çocuk özür dilemeyi öğrenmeli. Son 20 yılda yapılan çalışmalar tüm dünyada benzer sorunların yaşandığı yönünde. Olumsuzluklardan kendi payını hesap etmemeleri, olumsuzluktan karşı tarafı hep sorumlu tutmalar insan ilişkilerini bozuyor. Bu çocuklar böyle doğmuyor. Masum doğan çocukları iyilik için yapacağım derken canavarlar olarak yetiştiriyoruz. Elimize bir hamur veriliyor. Bunun yüzde 10’u sadece genetik. Geri kalan tarafı çevre ve aile şekillendiriyor. O hamuru iyi yoğurmak gerekiyor. İyi insan olmanın erdemi kendi kadar başkasını da düşünmekten geçiyor. Hep ben ben demeyen, ben dediği kadar da zaman zaman biz diyebilen, karşı taraf ne düşünür diye hesaplayan çocuklar yetiştirmek gerekir.