Yas Psikolojisi, sevdiğimiz birinin kaybı sonrası girdiğimiz ruhsal durumu ifade eden psikolojik durumdur.
Hayatımızın bir döneminde çok sevdiğimiz bir kişiyi, eşimizi, annemizi, babamızı, arkadaşımızı ve en acısı evladımızı kaybetmişizdir ve kayıp, yas psikolojisini yaşamıştır.
Örneğin; Bir yakınımız hastanede vefat ettikten sonra o acıyla birileri bayılabiliyor. Bu kişiler hemen bir acil servise götürülüyor. Toplumda yaygın olarak bilinen sakinleştiriciler bu kişilere yapılıyor.
Bu çok büyük bir yanlıştır. Bir kişinin eşi, annesi, babası, kardeşi ölmüşse kişinin üzülmemesi, ağlamaması anormal bir davranış olarak kabul edilmektedir. Böyle bir durumda kişi tatil programı varsa ve bunu iptal etmiyorsa bu durum normal sayılmaz.
Bu durumda sakinleştiricilere başvurmak çok büyük hata çünkü o acıyı o insanın yaşaması gerekmektedir.
Acilde yapılan bu sakinleştiricilerin bir yan etkisi de unutkanlık yapmasıdır. Hadisenin olduğu olaydan önceki ya da sonraki bir sürenin unutulmasına neden oluyor.
Yasla normal bir şekilde başa çıkmak istiyorsak acımızı yaşamamız gerekmektedir. Unutmaya çalışmak bir çözüm olamaz. Yas ve yas psikolojisi için çok net şunu söyleyebiliriz, unutmaktır asıl ihanet olan şey.
Kültürümüzde eskiden kalan çok güzel bir adetimiz bulunmaktadır.
Bu adet, birinin yakını vefat ettiğinde, kişinin cenazesi o eve getirilir. Hastaneye, morga, camiye gelemeyenler meftayı son bir kere görürler. Sonra mutlaka hep beraber dini vecibelerin yerine getirilmesi için camiye gidilir, sonra mezarlığa gidilir.
Biz psikiyatrist olarak bütün yakınların, birinci derece yakınların mutlaka mezarlık aşamasında bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Örneğin, annemin şekeri var, bu çok duygusal çok etkilenir gibi gerekçelerin geçersiz olduğunu söylüyoruz. Mezarlık ve defin aşamasında mutlaka yakınların olması gerekiyor. Çünkü o kişi öldü ve onu gömdük.
Ruhsal açıdan o sıra kişiye çok acı verse de yasın komlike yasa dönüşmesine engel oluyor.
Yas reaksiyonu, Yas Psikolojisi aslında depresyona çok benzer.
- Hayattan zevk alamaması,
- Mutsuzluk,
- Sürekli ağlama isteği,
- İştahın azalması,
- Uykunun bozulması,
- Sinirlilik gibi durumlar vardır. Sevdiği şeyleri yapmak istemezler.
Yas Psikolojisi Durumunda Ne Yapmak Gerekir?
- Yas Psikolojisindeki biriyle ilgili yapılabilecek şey kişinin cenaze sürecine aktif olarak katılmasını sağlamaktır.
- Yas Psikolojisi’ ndeki kişilere destek olmak, yanında olmak önemlidir. 'Seni aramak istemedim, tekrar anlattırmak istemedim, ondan 3 gün sonra arıyorum' demek çok yanlıştır.
- Telefonda 'bir şeye ihtiyacın var mı, telefonla bana ulaşabilirsin' sözü kadar gayri samimi bir söz yoktur. Yastaki birini hemen aramak hatta hemen yanına gitmek gerekmektedir. yas psikolojisi yaşayan kişiye bu şekilde destek çok önemlidir.
- Taziye için yası olan Yas Psikolojisi yaşayan kişinin hemen yanına gidin. O kişiye sormadan gidin.
- Bir diğer nokta ise taziye evine yemek götürmektir. Aslında bu o kadar basit bir şet değildir. Altında şöyle bir psikolojik mekanizma da var. 'Sen yasını yaşa, şu an oturup evde yemek yapacak halin yok, yemeği senin yerine ben yapıyorum' Bunun yasını yaşayan kişiler açısından çok büyük destek olduğunu düşünmekteyiz. Bu durum Yas Psikolojisi açısından kişiye destek olmaktadır.
- Deprem, sel, şehit haberleri veya 15 Temmuz gibi toplumsal yas yaşadığımız dönemler olmaktadır. Bu durumlarda da en önemli görev toplumu yönlendiren ve yöneten kişilere düşmektedir. Yas psikolojisi’ nin bu durumda iyi yönetilmesi gerekmektedir.
Siyasetçilerin, aydınların TV'de çıktıkları programlarda ya da sosyal medyada toplumun acısını anladıklarını dile getiren bir üslupla konuşmaları ve yas için kaçınılmaz olan öfke duygusunu çok fazla yansıtmamaları, toplumsal yasın patolojik hale gelmemesinde önemli bir rol oynayacaktır.