Kendini sevme sanatı başlı başına bir bütündür. İnsan her şeyden önce kendini sevip kendine değer vermelidir. Dünyadaki bütün insanlar bizi sevse bile, biz kendimizi sevmiyorsak hiçbir zaman kendimizi iyi hissedemeyiz. Bundan dolayı huy denilen şey kişinin tüm tavırlarının toplamını oluşturur. Kişi bu durumu devamlı hale getirdiği zaman kendini sevmek huya dönüşür. Sistem değişmez ancak kişi kendi sistemini değiştirebilir. Kişi kendi sistemini değiştirmek için şu soruyu sormalıdır, ‘Kendimle aram nasıl?’
Yalnızlık denilen şey bazı durumlarda kişiye bir lütuftur ancak bazı durumlarda kişi bunun farkına varamaz. Bu yalnızlıkları bir huzur olarak değerlendirebiliriz. İnsan yaşamında bir yalnızlık yoktur. İnsan yalnız başınayken bile kendisi ile ilişki kurar.
Yalnızlık kavramı bazı insanlar için tek başına olma, tek başına yaşayabilme, kendi ile vakit geçirebilme halidir. Günümüzde yalnızlık; hayattan bıkmış, kendini ihmal etmiş ve istemeyerek yalnızlık duygusu ile kalma hali gibi de gelmektedir.
Öz Hal Nasıl Gelişir?
İnsanın üç safhası vardır. Bunlar kimlik, kişilik ve özden oluşur. Kimliğin çerisindeki dinamikleri gerçekleştirme şeklini ise kişilikler oluşturur. Öz ise kişinin kendilik halidir. İnsanın kimliği ve kişiliği çatışmaya girdiği zaman meydana kişinin özü çıkmaya başlar. Ne para ne iş, ne arkadaş hiç kimseye ihtiyaç duyulmadığı kendilik halidir. Kişinin bu öz hali ile arası nasıl burayı değerlendirmek gerekir. Kişinin bu öz halini geliştirme yeteneğini keşfetmesi gerekmektedir. Kovid-19 ile birlikte kişiler normal hayatlarına devam edemediler. Kişiler öz halleri ile yaşamaya başladı. Sosyalleşmeden, tartışmadan kalabalık ortamlara girmeden belki de kimse öz halinin farkında değildi. Genellikle bazı insanlar kendinden kaçtığı için sosyalleşir. Bazı insanlar kendisi ile ilişki kurmayı bilmez, kendini taşıyamaz. Kişi kendi halinde durduğu zaman zihnine kaygıları, korkuları endişeleri gelmektedir. Kişinin bu duruma vereceği cevaplar oldukça önemlidir. Kişi burada gerçeği bulabilir. Örneğin içine sıkıntı geldiğinde o sıkıntı ile yüzleşmek o acıyı yaşamak yerine o sıkıntıdan kaçmak için kendine bir uğraş bulur. O sıkıntılı hal geldiği zaman kendini seven, kendine tahammül eden insanların yaşayacağı bir durumdur. Bu hayatta kişi kendisi ile ilişki kuramıyorsa başkası ile de ilişki kuramaz. Kişi kendi haline kaldığı zaman kendine kızıp eleştirip kaçıyor ve başka uğraşlar ile oyalanıyorsa yaşamda bu kişilerin karşısına kendisine kızacak, eleştirecek insanlar çıkacaktır. Kendi ile kaldığı zaman mutlu olan kendini seven kişiler sosyalleşse bile kendi ile aynı duyguları yaşatacak kişileri çekerler.
İnsan Özünü Nasıl Sever?
Kişinin başına gelen olaylar kişiyi rahatsız etmez, bu olaylara dertlenmek rahatsız eder. Kişi dertlenme potansiyeline sahipse yaşamda karşısına ne çıkarsa çıksın dert olarak görme eğilimindedir. Kişi yalnız kalmaya tahammül edemiyorsa özündeki kişiyi sevmek zorundadır. Kişinin kendisini sevmiyor oluşumuzun temellerinin çocukluk yıllarına dayanır. Küçükken yaşamındaki otorite kişilerinn, varlığında bir problem varmış iması ile büyütülen çocuklar, büyüdüğü zaman kendilerini sağlıklı bir biçimde sevemeyen bir yetişkine dönüşebilmektedir. Çocuk ne yaparsa yapsın ebeveynleri o çocuktan hep şikayet eder, memnun olmazsa, çocuk bu olumsuz durumu içselleştirip büyümeye başlar ve bir yanlış yaptığı zaman kendisini ebeveynlerinin cümleleri ile eleştirmeye başlar.
Kişinin kendisini sevmesi kendisini kabullenmesi ile ilgilidir. Kendimize gösterdiğimiz sevgi bazı çocukların çocukluk çağında yaşadıkları sevgi gibi koşullu olmamalıdır. Kendimizi olduğumuz halimiz ile sevmeyi bilmemiz gerekir. Kendi özünü sevmeyen kişi 1 ay boyunca her gün kendine ‘Bugün ne yaparsam kendimi severim?’ diye sormalıdır. Bu soruyu ne kadar kuvvetli sorarsanız zihninize bir cevap gelir. Kişi zihnine gelen şeyi o gün yaparsa eğer gününü ilerleyen zaman diliminde beyin kişiye yaptığı o eylemi kendini sevdiği için yaptığını hatırlatacaktır. Bu durumu bir süre tekrar ederseniz bir zaman sonra kendinizi iyi hissetmeye, kendinizi sevdiğinizi görmeye başlarsınız. İnsanın en büyük problemi kendini sevme becerisinin eksik olmasıdır. İnsanın kendisini sevmesi çevresinin kendisini sevmesinden daha çok mutlu eder. Bundan dolayı kişinin kendisini sevme becerisi mevcut değilse dünyadaki herkes sevse bile kişi kendini dipte hissetmeye devam eder. İnsan başkası sevsin diye yatırım yaparsa kendini sevmek için yatırım yapmazsa hiçbir zaman huzurlu hissetmez. İnsan kimlik ve kişiliğinden sıyrılıp öz haline düştüğü zaman kendini sevip sevmediğini anlar. Bu durumda gelen olumsuz duygular bunu hatırlatır. Dünyada deprem, sel felaket, savaş gibi olaylarda kimlikler zayıf hale gelir.