Fitik Asit Nedir?

Fitik Asit Nedir?

Fitat şeklinde de bilinmekte olan fitik asit, bitkilerin tohumu ve kabuğunda birikmekte olan bir maddedir. Bu madde; baklagiller, yağlı tohumlar ve sert kabuklu kuruyemişlerde daha fazla olur ve bedene yarar sağladığı kadar zararlı etkenleri de bulunmaktadır. Bu yüzden dengeli biçimde alınmalıdır. Fitik asit; kalsiyum, çinko, magnezyum, bakır ve demir gibi beden için önemli minerallerin emilimini engellemektedir. Bundan dolayı anti besin maddesi olarak da bilinmektedir.

İnositol polifosfat şeklinde de adlandırılan fitik asit, inositol adlı kimyasal molekülün fosfor içeren bir formunu oluşturur. Yani fitik asit, bitki tohumların ve kabuklarında fosforun bir saklanma biçimidir. Tohum filizlendiği zaman fitik asit bölünür ve bitkinin gereksinim duyduğu fosforu dışarı çıkarır. Pek çok besin maddesinde olan bu asit; bedende çinko, kalsiyum ve demir gibi minerallerin yoksunluğuna yol açabilir. Bundan dolayı fitik asit zararlı olduğu kadar faydası bulunan da bir madde olarak değerlendirilir.

Antioksidan özelliği nedeniyle deriye sağladığı yararlar oldukça önemlidir. Bu özellik sayesinde oksidatif stresi düşürerek başta kolon kanseri olmak üzere türlü kanserin oluşmasını engellemeye katkı sağlar.

Fitik Asitin Bulunduğu Besinler Nelerdir?

Fitik asit, fosfor mineralinin bir saklanma şeklidir ve bundan dolayı en çok bitkilerin tohumlar ve kabuk kısmında bulunur. Bundan dolayı; yağlı tohum, tam tahıllar ve tohum kısımları tüketilmekte olan baklagillerde mevcuttur. Fitik asit denildiği zaman akla ilk gelen tam tahıllar, kuruyemişler, yağlı tohumlar gelir. Bununla birlikte baklagillerde de fazla seviyede yer alır. 

Besinlerdeki Fitik Asit Oranı Nasıl Düşürülür?

Bitkilerde mevcut olan fitik asit oranı, olağan yollar ile filizlenme sırasında fosfora dönüşüp azalmaya başlar. Ancak baklagiller ve bazı tahıllar gibi tohum olarak tüketilmekte olan gıdalarda fitik asit fazla oranda mevcuttur. Bu durumla beraber fitik asit, mineral emilimini kötü etkiliyor diye bu gıdaların tüketimini düşürme uygun değildir. Çünkü baklagiller ve tam tahıllı besinler gibi gıdalar, beden için oldukça önemli besin maddeleri içerir.

Gıdalardaki fitik asit oranını düşürmek için türlü teknikler uygulanır. Örnek olarak kuru baklagilleri pişirmeden evvel suda bekletmek, fitik asit oranını önemli seviyede düşürür. Fitik asit oranını düşren öteki uygulamalarsa fermantasyon ve pişirme yöntemidir. Pişirmenin ardından gıdalardaki fitik asit oranı yaklaşık yüzde 80 seviyesinde düşer.

Fitik Asit Cilde Sağladığı Yararlar Nelerdir?

Fitik asit; cilde sağladığı yararlar sebebiyle maske, tonik, peeling malzemeleri gibi bazı dermokozmetik ürünlerde genellikle tercih edilir. Antioksidan özelliği sayesinde pek çok cilt bakım malzemesinin bileşenine katkı sağlar.  Fitik asit, hücreleri cildi yenileyerek ölü deri oluşumunun azaltılmasına destek olur. Bununla birlikte cildin yağ seviyesini düzenlemeye katkı sağladığı için kolajen üretimini yükselttiği için kırışıklık, ince çizgi oluşumu gibi yaşlanma semptomlarını azaltıp anti aging etkisi sağlar.

Fitik Asit Fazla Olduğunda Ne Gibi Sağlık Problemleri Yaşanır?

Fitik asit fazla olduğu zaman meydana gelen sorunların pek çoğu mineral yoksunluğundan kaynaklanmakta olan problemlerdir. Bunun ile birlikte fitik asit; çinko, kalsiyum, magnezyum ve demir gibi bedende önemli fonksiyonu bulunan minerallerin emilimini eksiltir. Bedende pek çok metabolizmanın üzerinde etkisi bulunan minerallerin yoksunluğu, öncelikle bağışıklık sistemini zayıflatır, bunun ile birlikte bazı bedensel fonksiyonlarda da azalmaya neden olabilir. Bedende fitik asit fazla olduğu zaman en yaygın görülmekte olan belirtiler şu şekildedir;

  • Kansızlık
  • Bitkinlik
  • Kiloda düşme
  • Hafızanın zayıflığı
  • Konsantre olamama 
  • Saçların dökülmesi
  • Tırnakların güçsüzleşmesi
  • İştahın azalması
  • Kusma
  • Kemik kütlesinin azalması
  • Erkeklerde cinsel problemler
  • Bağışıklık sisteminde güçsüzlük

Fitik Asit Zararları Nelerdir?

Fitik asit, besleyici olan ve yoğun bir diyet uygulayan kişiler için önemli bir sağlık problemi oluşturmaz fakat daha yoğun beslenme ihtiyacı olan durumlarda, yeterli olmayan alım ya da mineral yoksunlukları varsa fitik asit besinlerini sınırlı sayıda tüketmek gerekmektedir. Bilhassa vejetaryen ya da vegan beslenme şeklini benimsemekte olan bireylerin bitki bazlı bir perhiz yapmaları, gıdasal demir ve çinko yoksunluğu tehlikesini çoğaltır.

Kırmızı et ve sakatat gibi tüm hayvansal gıdalarda da olan demir, hem-demir şeklinde bilinmektedir ve fitik asitten etkilenmezler.

Çinko; bazı tam tahıllarda yeterli seviyede olsa da bu tahıllardaki fitik asit, bedenin çinkoyu emme becerisini büyük oranda etkilemektedir. Bundan dolayı değişik çinko kaynaklarını kullanmak ve gerektiği zaman takviye almak gerekir, ancak fitik asitten kaynaklanan emilim azlığı, yalnızca o öğün için geçerli olmaktadır. Yani beslenme sırasında fitik asit içermekte olan bir gıda tüketildiği zaman o sırada yenilmekte olan gıdada olan mineral emilimini düşürür, gün içerisindeki farklı öğünlerdeki emilime etki etmez. Bundan dolayı öğün arasında yenilmekte olan kuruyemişin ana öğünde alınan besin ve mineral alımına negatif etki etmez.

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi05 Mart 2024
Oluşturulma Tarihi17 Mart 2023
Sizi Arayalım
Phone