Şekilcilik ve tektipçilik, depresyon belirtisi olabilir

Şekilcilik ve tektipçilik, depresyon belirtisi olabilir

İçerik Özeti

Uzmanlar, günümüzde şekilciliğin ve tektipçiliğin toplumun her kesimini etkilediğini, bunun özellikle kendini değersiz hisseden bireylerde özentiye yol açtığını belirtiyor. İran'da Angelina Jolie'ye benzemek için sayısız estetik operasyon geçiren Sahar Tabar örneği bu durumu açıkça gösteriyor. Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, bu durumun felsefe ve düşüncenin değer kaybetmesiyle bağlantılı olduğunu, kolay yoldan popülerliğe ulaşma isteğinin özgünlükten uzaklaşmaya yol açtığını vurguluyor. Model alma ve taklit etmenin sınırlı düzeyde faydalı olabileceğini, ancak bireylerin kendi özgün değerlerini keşfederek eşsiz bir tarz geliştirmeleri gerektiğini belirtiyor. Kendini değersiz hissetme ve başkalarına benzeme çabası, depresyon belirtisi olabileceği ve ciddi sonuçlara yol açabileceği için uzman yardımı alınması öneriliyor.

Günümüzde şekilciliğin ve tektipçiliğin öne çıktığını belirten uzmanlar, tektipçiliğin toplumun her kesiminde görülebildiğini söylüyor. Kendini değersiz hisseden kişilerde özenti ortaya çıktığını belirten uzmanlar, “Kendini değersiz, zayıf, aciz hissetmek depresyon belirtisidir” uyarısında bulunuyor.

İran’da Angelina Jolie'ye benzemeye çalışan 29 yaşındaki Sahar Tabar, aylarca diyet yaptı, 40 kiloya kadar düştü. 50’den fazla estetik operasyon geçiren Tabar, son haliyle dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, felsefenin, düşüncenin ve anlam derinliğinin değer kaybettiği bir dünyada yaşadığımızı ve şekilciliğin ön plana çıktığını söyledi.

Şekilcilik herkesi etkisi altına alıyor

İçerikten yoksun şekilciliğin doğal sonucunun aynı görünümü taklit eden insan toplulukları olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel,  “Tektipçilik, ergen, genç ya da olgun, kadın-erkek hemen herkesi etkisi altına alıyor. Kıyafet, saç şekli, makyaj ve dahası estetik operasyonlar sonrasında mimikler bile tektipleşiyor. Özgün bir değer yaratmanın zorlukları karşısında tektipçiliğin kolaylığı cazip geliyor. Orijinal nesneye nazaran sahtesinin daha ucuz oluşu gibi bir durum bu. Tektipçiliğin arttığı ve özgünlüğün değer kaybettiği bir gelecek kapımızda” diye konuştu.

Kişi kendi özgün değerlerini keşfetmelidir

Model alma ve taklit etmenin bir dereceye kadar geliştirici olabileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel,  “Ancak taklit, ilham alma düzeyinde kalmalı ve ardından kendi özgün değerleri içinde biricik ve eşsiz bir tarz yakalanmaya çalışılmalıdır. Dünyada her insanın biricik ve eşsiz parmak izi olduğuna göre tarzının da özgün olması mümkündür. Çözüm yolu ise kişinin kendi özgün değerlerini keşfetmesidir” dedi.

Geçmiş hayat çizgisinden uzaklaşmak tehlikeli

“Bir insan yakın çevresinde garip karşılanmasına rağmen farklı biri gibi davranmaya başlıyor ise bir sorun var demektir” diyen Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, şunları söyledi:
“Kendini değersiz hisseden kişilerde özenti ortaya çıkar. Daha özel ve popüler bir başkasına benzemeye çalışarak o kişinin sahip olduğu saygınlık ve değer elde edilmeye çalışılır. Kendini değersiz, zayıf, aciz hissetmek depresyon belirtisidir. Depresyon maskeli olur ise çok sinsidir. Çevreden alınan beğeni sözleri ilk etapta sahte bir mutluluk verse de depresyon ilerler. Hatta toplum nazarında saygınlığı azalacağı için kendisini daha da kötü hissederek intihara yönelebilir. O nedenle geçmiş hayat çizgisinden uzaklaşıp başka bir çizgiye doğru kayan kişinin mutlaka psikiyatri uzmanına görünmesinde fayda vardır.”

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi15 Ocak 2025
Oluşturulma Tarihi09 Ağustos 2018
Sizi Arayalım
Phone