Şeker Hastalığı

Şeker Hastalığı

Aşağıdaki başlıklara tıklayarak, Şeker Hastalığı alanındaki ilgili içeriklere kolayca ulaşabilirsiniz.

Şeker hastalığı (Diyabet) nedir, belirtileri nelerdir; kandaki şeker yüksekliği ile beraber seyreden kronik metabolizma hastalığı olarak adlandırılır.

Pankreas, kan şekerini düzenleyen hormonlar salgılar. Bu hormanlardan birisi de insülindir. İnsilünün salgılanmaması ya da etkisiz kalması sonucunda hücrenin enerji karşılamak gibi bir görevi olan şeker yani glikoz, hücreye giremez. Bu şeker kanda birikir ve normalde kanda bulunmasından daha fazla bulunur bu da hücrelere zarar verir.  Çünkü fazla şeker vücutta zehir gibidir.

Şeker Hastalığı (Diyabet) Belirtileri Nelerdir?

Şeker Hastalığı (diyabet) belirtileri kişide fiziksel olarak etkilerini belli etmektedir. Bunun nedeni kandaki şeker yüksekliğidir.

Şeker Hastalığı (diyabet) belirtileri;

  • Fazla su içmek veya içme isteği duymak
  • Fazla yemek yeme
  • Ciltte kuruluk
  • Çabuk yorulma
  • Yaraların geç iyileşmesi
  • Bazen bulanık görme
  • Gece boyunca sık idrara çıkma
  • Gece çok terlemek ve terle uyanmak

Şeker Hastalığı(Diyabet) Genetik Midir?

Şeker hastalığı (diyabet) kalıtımsal veya çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Kalıtımsal yani genetik olarak ailenizde şeker hastalığı(diyabet) varsa sizin de olma ihtimaliniz genetiğinde şeker hastalığı(diyabet) olmayan kişilere oranla daha fazladır.

Şeker Hastalığı Tanısı Nasıl Koyulur?

Şeker hastalığı (diyabet) tanısı nasıl konulur, öncelikle şeker hastalığı(diyabet) tanısını konulması için bir uzmana başvurmak gerekir. Şeker hastalığı(diyabet) tanısı konulabilmesi için önce kişinin kanı alınır ve kandaki şeker yüksekliğine bakılır. Ardından kişiye uygun tedavi protokolü uygulanır. Şeker yükliği veya şeker düşüklüğü tanısı konulan hastaya uzman kişinin sağlık durumunun ciddiyetine göre bir tedavi protokolü uygular. Kişinin kendi kendine şeker yüksekliği, şeker düşüklüğü veya genel adı ile şeker hastalığı(diyabet) tanısı koyması mümkün değildir.

  • İdrar ve kan tahlilleri ile belirlenir.
  • Açlık kan şekeri ölçülür. Kan şekeri yüksekliği çok iyi irdelenmesi gereken bir durumdur.  Açlık kan şekeri normal koşullarda yüzün altında olmalı. Bunun üzerindeki şeker irdelenmeli. Açlık şekeri 110 olan bir kişinin tokluğu 200 üzerine çıktıysa farkında olmadan diyabetli de olabilir ya da açlık şekerleri normal bir insanda da tokluk şekeri yüksek olabilir. Buna da glikoz in toleransı diyoruz. Bu da pre-diyabet dediğimiz bir süreçtir. Bir kişiye diyabet tanısı konulabilmesi için açlık kan şekeri 126’nın üzerinde, tokluk şekerinin de iki yüzün üzerinde olması lazım. Eğer açlık şekeri 100-126 arasındaysa ve tokluk normalse buna bozulmuş açlık glikozu diyoruz, eğer tokluk 140-200 arasındaysa glikoz intoleransı (gizli şeker) olarak isimlendiriyoruz. Bu noktada kan şekerinin sınırda yüksekliği çok önemlidir ve zamanında önlem almak ilerideki diyabet hastalığına yakalanmaları önleyebilir. Her iki gruptaki hasta ileride diyabet olma açısından yüksek risk grubundadır. Uzmanlar da bu hastaları bu dönemde yakalayıp, insülin dirençlerini tedavi edip, ideal kilolarına indirip, sağlıklı yaşam tarzını benimsemeleri sağlayarak ileride diyabet geliştirmelerinin önüne geçmeyi hedefliyoruz.
  • Soluğun aseton kokması da bir ölçümdür.

Şeker Hastalığı (Diyabet) Nasıl Tedavi Edilir?

Şeker hastalığı(diyabet) nasıl tedavi edilir; tanı konulduktan sonra uzman hekşm tarafından kişiye uygun tedavi protokolü uygulanmaya başlanır.

  • Kişinin yaşam tarzında değişiklik yapması gerekir.
  • Kişi beslenme tarzında değişiklik yapmalı gerekli noktada kendisine uygun diyet ve egzersiz programına başlamalıdır.
  • Kişinin hastalığının tanısı koyulduktan sonra, hastalığının durumuna göre ağızdan şeker ilacı veya insülin başlanabilir.

Risk oluşturan faktörler;

  • Ailede şeker hastalığı
  • Fazla kilolu insanlar
  • Hızlı yemek yeme
  • Yüksek tansiyonu olanlar
  • Hareketsiz yaşam tarzını seçenler

Şeker Hastalığının Zararları Nelerdir?

Şeker hastalığı (diyabet) tedavi edilmezse kişide çeşitli rahatsızlıklara neden olmaktadır.

  • Damarlarda hasar sonucu kalp krizi
  • Felç riski
  • Uzuvlarda kangren riski artar
  • Kalp ve böbrek hastalıkları riski
  • Görme bozukluğu görülebilir.
Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi05 Mart 2024
Oluşturulma Tarihi08 Haziran 2020
Sizi Arayalım
Phone
İlgili Tıbbi Birimler