Pozitif Psikoloji Nedir? Nasıl Uygulanır?
Klinik Psikolog Merve Umay Candaş anlattı...
Pozitif psikoloji nedir, pozitif psikolojinin kökenine baktığımızda Aristoteles’in mutluluk anlayışına dayandığını söyleyebiliriz.
Aristoteles insan için en iyinin mutluluk olduğunu söyler. Pozitif psikolojinin gelişimine gerek tarihsel gelişim süreci içerisinde gerekse modern psikoloji içerisinde katkıda bulunan birçok bilim insanı olmasına rağmen pozitif psikolojinin kurucusu olarak Martin Seligman ismi kabul görmektedir.
Pozitif psikolojinin önemini anlatmak için bu alanın kurucusu olan Seligman‘ın kızıyla arasında geçen bir diyaloğu yer vermek istiyorum. Seligman, kızının bahçede oynarken sesinin çok yüksek çıktığını ve sese dayanamayarak kızına bağırdığını anlatır. Bunun üzerine kızının kendisine, 5 yaşından önce sürekli ağlayıp mızmızlandığını, 5 yaşına geldiğinde sızlanmayı bırakmaya karar verdiğini söylemiştir. Ancak kızı bu davranışının karşılığında babası olarak kendisinin de söylenmeyi bırakmasını istemiştir. Seligman, bu olayın kendisi için öğretici olduğunu, bakış açısını değiştirerek sadece yanlışı düzeltmenin yeterli olmadığını, güçlü yönleri de geliştirmek gerektiğini anladığını ifade etmektedir. Bunun üzerine pozitif psikolojinin geliştirildiği pek çok merkez kurulmuştur.
Dünya sağlık örgütü insan sadece rahatsızlığı olmayan değil fiziksel, ruhsal, sosyal olarak iyi halde olan insan şeklinde tanımlamaktadır. Yani bireyin sadece probleminin olmaması yetmemektedir. Genel anlamda psikoterapi yaklaşımları kişinin problemine, psikopatolojisine, sorununa odaklanmaktadır. Bu anlamda toplumda herhangi bir sağlığı problemi yaşamayan herhangi bir psikiyatrik tanı almayan ancak gündelik yaşantısında bazı noktalarda zorlanan ya da güçlendirilmesine ihtiyaç duyan insanlar için farklı bir alan ihtiyacı doğmuştur. Bu alan pozitif psikoloji dediğimiz yaklaşım ile şu anda dolmuş durumdadır.
Pozitif psikoloji birçok şekilde tanımlansa da kısaca bireyin hayata bağlanmasına ve hayatını bulunduğu konumdan daha iyi bir konuma götürmesine katkı sunan, neyin olumlu olduğu ile ilgilenen bilimsel bir alan olarak tanımlanabilmektedir. Pozitif psikoloji bireyin zayıf yanlarından ziyade güçlü yönlerini, probleminden ziyade çözüm gücünün üzerine odaklanan bir yaklaşımdır. Odaklarından bu olan aynı zamanda Dünya sağlık Örgütü’nün sağlıklı insan tanımının içinin doldurulması açısından da uygundur.
Seligman, pozitif psikolojiyi nasıl gördüğünü şöyle anlatır: “Pozitif psikoloji hareketinin mesajı, bizim alanımızın deforme olduğunu hatırlatmaktır. Psikoloji sadece hastalığın, zayıflığın ve zararın incelenmesi değildir; ayrıca güçlü yanların ve iyi özelliklerin de incelenmesidir. Tedavi sadece yanlış olanı onarmak değil; ayrıca doğru olanın inşasıdır. Psikoloji sadece hastalık veya sağlık ile ilgili değil; iş, eğitim, iç görü, sevgi, gelişim ve oyun ile ilgilidir.”
Seni kullanma alanı ortaya çıkartırken bazı varsayımlara dayanmaktadır.
Kişi kendi hayatına yön verecek etkin, aktif bir roldedir.
Kişi hayatında değişiklikler yapabilmek için içsel bir motivasyona doğuştan sahiptir.
Pozitif psikoloji destekli davranış değişikliğinin kişide hayata bağlılık yönünde bir istek oluşturur.
Pek Biz Pozitif Psikolojiyi Psikoterapilerimizde Nasıl Kullanırız?
Yatış sürecinde psiko patoloji öncelikli olduğu durumlarda akut psikoterapitik müdahaleler sonrasında pozitif psikoterapi teknikleri ile ilerlemek kişinin iyileşme sürecine hızlandırıcı katkıya sahiptir.
Kişi bazen iyileşmek için motive olmamakta, problemleri ya da sonrasında güçlü yönleri üzerine odaklanmakta güçlük çekmektedir. Bu anlamda pozitif bir yaklaşım hem terapist için hem de kişinin kendi yolculuğunda daha sağlıklı ilerleyebilmesi için verimli bir yaklaşım olacaktır.