Nörolojik Hastalıkların Psikiyatrik Yönleri

Nörolojik Hastalıkların Psikiyatrik Yönleri

Nörolojik hastalıkların psikiyatrik yönleri, nörolojik rahatsızlıkları olan hastaların genellikle psikolojik rahatsızlıkları da oluşabilmektedir.
Depresyon günümüzde, depresyon bozuklukları sınıflandırması DSM-5’e (Amerikan Psikiyatri Birliği Tanı Kitapçığı) göre çok yaygın bir hastalıktır. 

  1. Yıkıcı duygudurum düzenleyememe bozukluğu
  2. Majör depresyon 
  3. Distimik boz.
  4. Premenstürel disforik boz.
  5. Madde-ilaç kaynaklı dep. Boz.
  6. Başka medikal duruma bağlı boz.
  7. Tanımlanmamış diğer dep. Boz.
  8. Tanımlanmamış dep. Boz. Olarak kategorilere ayrılmaktadır.

Bazı durumlarda depresyon, nörolojik bir hastalığa eşlik etmektedir. Bu yazıda Nörolojik hastalıklarla depresyonun nasıl bir arada görüldüğünden bahsedeceğiz.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2020 yılında, depresyon dünyada sıklık açısından 2. sıraya yerleşecek ve insan yaşamındaki olumsuz etkilerinin önemi artacaktır. Günümüzde ise klinik depresyon tanısına %17 civarında rastlanmaktadır. Tanı almayan, hekime başvurmayan ancak ayaktan gündelik depresif belirtileri yaşayan kişilerin oranı ise %30-50 civarındadır.

Her 5 kişiden 1 yaşamlarında bir dönem depresyon geçiriyor. Kadınlar erkeklerden iki kat daha fazla depresyona yakalanıyor ya da depresyon için yardım istiyor. Kadınlar en çok 35-45, erkekler 55-70 yaşlarında depresyon geçiriyor. (X) Ailede depresyon geçiren bir kişinin olması, (x) kadın olmak, (x) yalnız yaşamak depresyon geçirme riskini arttırıyor.

Depresyonunuz var mı anlamak için öncelikli olarak kendinize şu iki soruyu yöneltin;

  1. Önceki iki haftada, kendinizi bitkin, çökkün ya da umutsuz hissettiniz mi?
  2. Önceki iki hafta boyunca, daha önce yaptığınız bir şeylere karşı ilginizde ve aldığınız zevkte bir azalma oldu mu?

Depresyonun bilişsel, davranışsal, fiziksel ve duygusal belirtileri vardır.

  • Depresyon temel olarak bir mutsuzluk, neşesizlik hastalığıdır. 
  • Kişiler hüzünlü, karamsar, isteksiz hisseder. 
  • Daha önce kolayca yapılan işler gözünde büyümeye, zor gelmeye başlar.
  • Depresyonu olan kişinin kendine güveni azalır, dikkatini toparlamak, bir filmi baştan sona seyredebilmek, gazetedeki bir yazıyı okuyabilmek güçleşir. 
  • Unutkanlık, dalgınlık, basit kararları vermekte zorlanma olur. 
  • Hastalar güçlerinin, kuvvetlerinin eskisi gibi olmadığını, kendilerini cansız, enerjisiz hissetliklerini söylerler. 
  • Uyku sorunları; uykuya dalamama, gece uyanma, sabah erken uyanma, sabahları dinlenmemiş uyanma ya da fazla uyuma biçimindedir. 
  • İştah genellikle azalır, kilo verilir bazen de sıkıntı ile fazla yeme görülebilir. 
  • Ölüm düşünceleri, ölen yakınlarını daha fazla düşünme, hastalıkla ilgili endişeler, ölüm korkusu olabilir.
  • Depresyon döneminde bedensel sorunlar da artar. Düzenli giden tansiyon kontrol edilemez olur, kan şekeri iniş ve çıkışlar gösterir. Çoğu zaman kronik hastalıkların ilk çıkışı depresyon dönemlerindedir. Bir çok araştırma kalp krizi geçiren kişilerde depresyon tabloya eklendiğinde hastaların kalple ilgili sorunlarının, ikinci bir kriz geçirmenin riskinin arttığını göstermiştir.

Depresyonun başarılı tedavisi tüm bu belirtilerde iyileşme ile sonuçlanır.

Depresyon, depresif ruh halini sürdüren düşünce kalıpları ile oluşur. Depresif kişi kendini/hayatı ve diğerlerini olumsuz olarak algılar. Kendine yönelik olumsuz eleştirileri arttırır. Konuşurken satır aralarını okuma eğilimindedir. Gelecek hakkında olumsuz düşünceler geliştirir. Örneğin “Bana kesin başaramadığımı ima etti.” “iyi bir anne değilim, neden doğurdum ki.” “Hiçbir işi başaramıyorum.” “çabalarımın ne anlamı var, yaşamım hastalıkla dolu olacak” “Bu hastalığı yenemeyeceğim.” Ve beraberinde intihar düşünceleri gelişir. 

Nörolojik hastalıklarla depresyonun ilişkisine baktığımızda, ruhsal durumdaki değişimler nörolojik bozukluğun bir parçası olduğunu görüyoruz. Ruhsal durum nörolojik tablonun seyrini, kişinin hastalıkla baş etme biçimini etkilemektedir. 

Depresyon nörolojik hastalıklarda 3 şekilde ortaya çıkıyor;

  1. Nörolojik hastalıktan önce depresyon ortaya çıkıyor. Örneğin, demans. Bu hastalık genellikle öncesinde depresyon ile başlıyor, kişi devam eden takipte demans tanısı alıyor.
  2. Nörolojik hastalık tanısına eş zamanlı depresyon görülür. Örneğin, Parkinson hastalığı
  3. Nörolojik hastalıktan sonra ortaya çıkabiliyor. Örn. İnme, beyin kanamaları, emboli atması…

Ms, Epilepsi, kafa travması gibi durumlarda ise depresyon tanıyla eş zamanlı görüldüğü gibi, tanıdan sonra da ortaya çıkabiliyor.

Örn: MS’de depresyon sebepleri hem organik hem sosyal olabilmektedir. Organik açıdan baktığımızda MSS’nin belirli alanlarına etki eden lezyonlar, teporal lobdaki ms plak oluşumları depresyona neden olabildiği gibi sosyal stres, sosyal hayattan çekilme gibi nedenlerle depresyon ortaya çıkabiliyor.

Nörolojik hastalıklara depresyonun eklenmesinin/devam etmesinin nedeni,

  • Kişi hastalığı sebebiyle sosyal hayattan izole hale gelebiliyor, 
  • Sosyal destekten yoksun kalabiliyor,
  • Ego gücü yerinde olmadığı için hastalıkla mücadele de hastalığı kabullenmekte zorluk yaşayabiliyor,
  • Fiziksel etkinlikler kısıtlandığı için aktivite azalması sonucu beyin kimyasında değişimler olabiliyor, bu da duygu duruma yansıyor,
  • Nörolojik hastalığın tedavi sürecinde depresyon görmezden gelinebiliyor,
  • Ciddi bir nörolojik hastalıkta üzgün, karamsar olma ‘normal’ olarak kabul edilebiliyor ve bu durumun kişinin yaşantısını nasıl etkilediği göz ardı edilebiliyor,
  • Bazen kişinin moralini bozmamak için üzgün duruşu görmezden geliniyor, hastalıkla ilgili konuşmaktan kaçınılıyor, duyguların üzeri örtülüyor.

ANCAK; depresyon, nörolojik bir hastalığa doğal bir tepki değildir ve etkili-hızlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. 

PEKİ TEDAVİ NASIL OLMALI?


Başlangıçta belirttiğimiz iki soruyu kendinize sordunuz ve en az bir evet aldıysanız bir şeyler yolunda gitmiyor emektir ve kendiniz diret başvurabilmekle beraber sizi takip eden nöroloji uzmanı doktorunuza da durumu iletmeniz gerekmektedir.

İLAÇ ,yoğun ve uzun süreli deprsyonda mutlaka ki medikal müdahale gerekmektedir. Yapılan araştırmalarda depresif her 3 kişiden 2’sinde ilacın etkili olduğu bulunmuşur. Kişinin depresyonda olduğu süreçte doğal beyin kimyası olan serotonin ve norepinefrin salınımı azalır. İlaç ilgili reseptör alanını bloke ederek kimyasalın düzenini dengeler. İlaçların yararlı etkilerinin görülmesi 2-4 haftayı bulmaktadır. 

KOGNİTİF YENİDEN YAPILANDIRMA ,depresif kişi deneyimlerinin olumsuz yönlerini daha fazla görme eğilimindedir. Burada kişiye hayatındaki tüm bilgileri daha gerçekçi bir şekilde ele alması, mental esnekliği sağlaması için olumsuz düşünceleri nasıl sınayacağını göstermektir. Amaç pollyannacılık değil, olayları daha gerçekçi değerlendirmektir.

KİŞİLERARASI İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK , yakın ilişkileri iyileştirmek önemlidir. Nörolojik hastalıkla gelen sosyal ilişkilerde bozulmaya müdahale edilmeli, sosyal desteği kazanması için kişiye ya da yakınlarına destek olmak önemlidir.

Bu alanda grup terapileri etkilidir. Kişinin hastalık grubu ile aynı olan kişilerle buluşması, yalnız değilim hissi, normalizasyon, grup bütünlüğünün destekleyici yanı için önemlidir.

AKTİVİTE PLANLAMA , eğer depresyondaysanız daha az aktifsinizdir. Depresif kişi önceden hoşuna giden eylemleri bırakma eğiliminde olur. Sıklıkla hoşa giden aktivitelerin haftalık sayısı arttırılmalı, nörolojik hastalığın kişiyi kısıtlamasını min. İndirecek şekilde plan yapılmalıdır.
 
Yapılan aktivitenin depresif olmadan önce size verdiği keyfi vermesini beklememek önemlidir. Başlangıçta daha az keyif verecek ancak zaman içinde depresyonun azalması, iyileşme ile beraber düzelecektir.

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi05 Mart 2024
Oluşturulma Tarihi20 Şubat 2023
Sizi Arayalım
Phone