Çocukluk Dönemi Sorunları

Çocukluk Dönemi Sorunları

Çocukluk dönemi sorunları; Çocuklarda yaş aralığına göre görülen problemleri kapsamaktadır. Bu dönemde çocuklarda görülen sorunlar uzman eşliğinde çözülmelidir.

Çocukluk Dönemi Sorunları Nelerdir?

  • Çocuklarda Tik Bozuklukları,
  • Alt Islatma, Aile Yapısı ve Evlilik ( Anne-Baba) İlişkisinin Çocuğa Etkisi,
  • Çocuklarda Cinsel Kimlik Gelişimi,
  • Gelişimsel Değerlendirme,
  • Kekemelik,
  • Öğrenme Bozukluğu,
  • Okul Fobisi gibi sorunlar çocukluk dönemi sorunları arasında yer almaktadır.

Çocukluk Dönemi Sorunlarında Tedavinin Önemi Nedir?

2-7 yaş gibi, okul dönemine kadar olan en kritik dönemdir. Kişiliğin temellerinin atıldığı ve tepkilerin en net göründüğü dönem olması açısından da önemlidir. Yine bu dönemde model olmak çok mühimdir. Öğrenmenin yoğun olarak gerçekleştiği, çocuğun  bireyselleşmesinin ilk adımlarının atıldığı,  sosyalleşmenin olduğu dönem bu dönemdir. O nedenle ebeveynler bu kritik döneme çok dikkat etmelidirler. Çocukluk dönemi sorunlarını aşmak için ailenin terapinin içerisinde yer almalıdır.

Çocukluk Dönemi Sorunlarından Depresyonun Nedenleri Nelerdir?

Anne ya da bakım veren kişinin çocuğa bağımlılığı söz konusudur. 'Çocuklarda aşırı bağımlılık var' deriz ama buradaki asıl bağımlılık ona bakanın bağımlılığıdır. Anksiyöz kişiler, aşırı bağımlı kişiler çocukta da aynı tabloyu yaratırlar. Çocukluk dönemi sorunlarına anne ve babanın tutumu zemin hazırlar.

Örneğin; Anne, çocuğuna zarar geleceğini düşünüyorsa, kendi yaşadıklarını çocuğu yaşasın istemiyorsa çocuğa farklı davranıyor. Eşiyle ayrıysa, orada yaşadıklarını ilişkiye yansıtıp çocuğu adeta fanusta yetiştiriyor gibi bakır ona. Çocuk bu davranışlar nedeniyle becerilerini kazanamıyor. Bu tarzda yetişen çocuklar kendi başına kalınca da birisi onu yönlendirmeden ne yapacağını bilemiyor. Bu çocuklar birey olamadığı için kendine güveni olmuyor. Çocuğun  kendine güveninin olmaması, anne ya da bakım veren kişilerle ilgilidir.

Kendini Bırakarak Ortaya Çıkan Depresyon

Ergenlik, ikinci bireyselleşme ve bebeklikten sonraki en hızlı gelişimdir. Adaptasyona zorlanır, sosyal roller açısından arkadaş ilişkileri, aile içi konum, ilişkiler açısından bir adaptasyon gerekiyor. Yeniden bir kişilik yapılanmasına zorlanıyor bu dönemde ergenler. Dünyanın bu kadar çok talebine karşı bu çocuklar ergenlikte kırılgan olmaya adaydır. Bağımlı çocuk büyüten anneler buna neden oluyorlar. Çünkü bu çocuklar tembeller. Ergenlerde içe kapanma fazla oluyor. Kendini bırakma ergenlik  depresyonlarında çok tipiktir. İştahta bozulma görülür. Kavga çok fazladır.

Çocukta Ayrılma Kaygısı

Bağımlı anne veya bakıcı elinde yetişen çocuk ayrılma kaygısı yaşayabiliyor. Bu çocuklar okula gitmek istemiyor ve sürekli ağlıyorlar. Çocukluk dönemi sorunları yanlış davranışlar nedeniyle oluşmakta ve korkular oluşturmaktadır. Bu durum, okula adaptasyonda problem oluşturuyor. Okul başarısızlığına neden oluyor. Bağımlı anne ya da bakıcı elinde büyüyen çocuklar aktivitelere katılmama, agresif davranışlar şeklinde davranışlar geliştiriyor. Tüm bunların yaşanmasıyla çocukta depresyon gelişebiliyor. Çoğu kez gerekiyor bu durumda çocuklara psikiyatrik yardım gerekmektedir. Mutlaka çocuğun psikoterapi almasının gereğine inanıyoruz. Çocukluk dönemi sorunlarında psikoterapinin etkisi olumlu yönde etkisi fazladır.

Çocukların Gösterdikleri Davranış Sorunları

  • Alt ıslatma,
  • Dışkı kaçırma,
  • Parmak emme,
  • Somatik şikayetler,
  • Mide bulantıları,
  • Ağlamalar,
  • Mastürbasyon yoğun görülmektedir.

Klinik çalışmalarımızda ailelerin mastürbasyonla ilgili fazla kaygı yaşadığını gözlüyoruz. İlk dönemlerden itibaren çocuğun bedenini keşfi önemlidir. Bu davranış yoğun değilse sorun teşkil etmiyor. Suçluluk yaratmamak lazım, eğer yoğunsa bir sorun vardır ve  yardım alınmalıdır. Kazandığı bir takım becerileri kaybetmesi yani regresyon, yemek yemeyi beceremeyişi, anneden yardım etmesi gibi davranışlar da görülebiliyor.

Çocuğun Kendini Evdeki Tartışmalardan Sorumlu Tutması

Evde bir stres ortamı varsa, öfke patlamaları varsa, çocuk suçluluk hissediyor. Çocuklar, yaşadıkları sorunlarda kendilerini sorumlu tutuyorlar. Çocuk, somut düşündüğü için böyle davranıyor. Kendisiyle ilgili yaşanan kavgalar da suçluluk duygusuna neden oluyor. Bu durum çocukluk dönemi sorunlarına yol açıyor. Ayrıca, anne babanın disiplin farkının oluşu da çocukta çatışma yaratabiliyor. Dürtüselliğin yoğun olduğu durumlarda, çocuk kendini kontrolde zorlandığı için sık uyarı alıyor. Bu nedenle uyum sorunu ortaya çıkıyor ve yine depresyon gelişebiliyor.

'Çocuğum çok sinirli, okula gitmek istemiyor'

Çocukla baş edilemiyor, çok sinirli, günlük işlerini yaptıramıyoruz, okula gitmek istemiyor, kardeşe çok zarar veriyor, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu oluyor, okul başarısı ve yaşam kalitesi düşüyor. Daha yoğun olarak, ilkokula başlama döneminde oluyor. Yalnız kalma korkusu, güvensizlik, çekingenlik ya da agresiflik şeklinde ortaya çıkabiliyor. Aslında çocukta  korkular normaldir, savunma mekanizmalarının gelişmesi için gereklidir. Fakat, tetikleyen şeylerin olması, bağımlılık, güvensizlik, travma gibi ve bu konular çok konuşuluyorsa çocukta korkular yoğun yaşanır. Bu durum da depresyonu tetikler. Çocukluk dönemi sorunları bu noktada iyi tespit edilip tedavi edilmelidir.

Okul Döneminde Yaşanan Sorunlar

Bu dönem de 8-11 yaş civarını içeriyor. İlkokul dönemi çocuğun ilk kurallı ortamıdır . Anaokulu biraz daha oyun ağırlıklıdır. İlkokulla birlikte çocuk kurallı sosyalleşme ortamına girmiş oluyor. Bu dönem çocuğun performansını, öğrenme becerilerini ortaya koyduğu bir dönemdir. Burada çocuğun zekası yüksek olsa bile, uyum sorunları yaşanıyorsa ya da  öğrenemediğini fark ediyorsa, hiperaktivite, öğrenme güçlükleri gibi sorunlar yaşıyorsa zamanla uyum sorunu, başka şeylerle ilgilenme, dikkatini sürdürememe görülebiliyor.

Bilgiyi depolamak ve geri çağırmak için birtakım teknikler gerekiyor. Kardeşi evdeyse onu kıskanıyor. Dürtüselliği varsa yine uyum sorunu oluyor. Bazı vakalarda, takıntılar oluşabiliyor. Ailede de takıntı zemini varsa çocukta bu stres durumunda daha net ortaya çıkıyor. Kıyafetiyle fazla ilgilenme, yemek seçme, koklama gibi takıntılar gelişiyor

Ergenlik Dönemi Uçlarda Yaşanır

Ergenlik dönemi ise 16 yaşına kadar olan dönemdir. Genelde bu dönem, başlı başına tartışılması gereken bir dönemdir. Ayrıca ailenin önemini yitirdiği, çevrenin daha çok önem kazandığı, ergenin duygularını uç yaşadığı bir dönemdir. Sevinçleri, korkuları, kızgınlıkları, üzüntüyü en uçlarda yaşıyor. Hele de bağlı yetiştirildiyse sorun daha da büyüyor. Korunup kollandıysa bu dönemde aileye tepkiler, çıkışlar fazla oluyor çünkü bireyselleşmek istiyor çocuk ama aile o tutumları bırakmak isteyemeyince ciddi çatışma yaşanıyor.

Anneye Bağlanma Bozukluğu

İlk üç yaşta duygusal anlamda rahat olmayan çocuk gelişemiyor. Duygusal olarak beslenemeyen çocuğun gelişmesi de aksıyor. Bizim tepkisel bağlanma bozukluğu dediğimiz tablo çok sıktır. Anneyle bağlanması bozuk olan bebeğin gelişiminde aksamalar olur. Bazen bu bozukluk otistik bozuklukla karışıyor ve bu çocukların çoğunun depresyonunun nedeni, anne depresyonudur. Bebeklik depresyonlarının altında anne depresyonu yatıyor.

Çocuğa Travmaların Etkisi

Bunun yanında özellikle ilk iki üç yıl içinde yaşanan travmalardan çocuk çok etkileniyor. Baba kaybı, anne kaybı, ayrılıklar, odanın değişimi bile onu depresyona sokuyor. Kliniğimize getirilen öyle çocuklar görüyoruz ki, gelişimi çok aksamış oluyor. Otistik profili veriyorlar bu çocuklar. Çünkü aile büyükleri kendine öylesine dönmüş oluyor ki, çocuğun gelişimi de aksıyor.

Kazanılan Yetilerin Kaybolması

Günlük rutininin bozulması, çocuğun beslenme düzeninin bozulması çok örseleyicidir. Aynı şekilde ağlaması, yememesi, içmemesi düşündürücüdür. Bazı çocuklarda büyüdükçe bunları ve aileyi rahat bırakmama gibi tepkileri görüyoruz. 2-6 yaş arasında ise çocuğun kazandığı yeteneklerinin geri gitmesi olabilmektedir. Altını ıslatmayı bırakan çocuk birden ıslatmaya başlayabiliyor. Veya yalnız yatan çocuk birden anne baba ile yatmaya başlıyor.

Çatışmalar Aile Dinamiklerini Alt Üst Eder

Disiplin sorunu da varsa durum iyice zorlaşıyor. İlişki sorunu, aile içi sorunlar, intihar, bağımlılıklar, evden kaçma düşünceleri çok oluyor. Ergende öfke patlamaları ve tikler ortaya çıkıyor. İçe kapanım veya agresiflik oluyor. Bazen takıntılar yoğunlaşıyor. Yaşanan çatışmalar, aile içi dinamikleri bozuyor. Bazen bu sorunlar ergenlikte daha belirgin şekilde ortaya çıkıyor. Aile, çocuk ve ergen çalışmalarında ön plandadır. Aile, çocuğun sorununu fark edemez ya da kabul etmezse, problem daha da büyüyebiliyor. O nedenle ergenlik döneminde ailelerin daha uyanık, anlayışlı ve bilinçli olmaları gerektiğini bilmelerini hatırlatıyoruz.

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi05 Mart 2024
Oluşturulma Tarihi21 Aralık 2020
Sizi Arayalım
Phone