Boyun Kireçlenmesi (Servikal Spondiloz) Nedir?

Boyun Kireçlenmesi (Servikal Spondiloz) Nedir?

Boyun kireçlenmesi, tıbbi adıyla servikal spondiloz, boyun omurlarındaki aşınma ve yıpranma süreciyle oluşan bir sağlık problemidir. Boyun kireçlenmesi, özellikle omurga diskleri, bağ dokular ve kemiklerde yaşlanmaya bağlı aşınma sonucunda meydana gelir. Bu durum, boyun hareketlerinde sertlik, ağrı ve kısıtlılık gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Boyun kireçlenmesi, genellikle 50 yaş üzerindeki bireylerde sık görülür, ancak genetik faktörler, duruş bozuklukları ve uzun süre bilgisayar başında çalışma gibi nedenlerle genç yaşlarda da ortaya çıkabilir. Boyun kireçlenmesi, boyun bölgesinde hareket kısıtlanmasına, omurlar arasında sinir kökü sıkışmasına ve omurilik tahrişine yol açabilir.
Bazı kişilerde boyun kireçlenmesi, uzun süre fark edilmeyebilir, çünkü başlangıç evresinde semptomlar hafif olabilir. Ancak ilerleyen dönemlerde boyun kireçlenmesi, boyundan omuzlara ve kollara yayılan ağrılar, uyuşmalar ve güç kaybı gibi etkiler gösterebilir. Boyun kireçlenmesi, belirtiler ortaya çıktığında mutlaka erken teşhis edilmeli ve uygun tedavi planlanmalıdır, çünkü tedavi edilmezse daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Kireçlenme nedir?


Kireçlenme, eklemlerdeki kıkırdak dokusunun aşınması veya bozulması sonucu, kemiklerin birbirine sürtünmeye başlamasıyla ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Tıp dilinde osteoartrit olarak adlandırılan bu durum, vücuttaki herhangi bir eklemde görülebilir. Ancak en sık boyun, diz, kalça ve eller gibi bölgeleri etkiler.
Boyun bölgesindeki kireçlenme, yani boyun kireçlenmesi, omurga eklemlerindeki aşınma ve yıpranma sürecini içerir. Boyun kireçlenmesi, eklemlerde ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durum genellikle yaşlanma sürecinin bir sonucu olarak ortaya çıksa da, genetik yatkınlık, kötü duruş alışkanlıkları, aşırı yüklenme ve travmalar gibi faktörler bu süreci hızlandırabilir.
Boyun kireçlenmesi, servikal omurgayı etkilediğinde boyun hareketlerini sınırlandırabilir ve çevredeki sinirlere baskı yapabilir. Bu baskı, baş ağrısı, omuz ve kollara yayılan ağrı, el uyuşması ve karıncalanma gibi belirtilere neden olabilir. Boyun kireçlenmesi, belirtiler başladığında erken dönemde tedavi edilmediği takdirde ilerleyerek yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.


Boyun Kireçlenmesi Belirtileri Nelerdir? 


Boyun kireçlenmesi, erken evrelerde hafif şikayetlerle kendini gösterebilir, ancak ilerledikçe daha belirgin ve rahatsız edici belirtiler ortaya çıkar. Boyun kireçlenmesinin en sık görülen belirtileri:
Boyun Ağrısı ve Sertlik: Boyun bölgesinde sürekli veya ara sıra hissedilen ağrı, boyun kireçlenmesinin en yaygın belirtisidir. Sertlik hissi, boynun hareket kabiliyetini kısıtlayabilir ve günlük aktiviteleri zorlaştırabilir.
Baş Ağrısı: Boyun kireçlenmesi, başın arkasında ve ense bölgesinde baş ağrısına neden olabilir. Bu ağrı, genellikle boyundaki sinirlerin baskı altında kalmasından kaynaklanır.
Omuz ve Kollara Yayılan Ağrı: Sinir köklerini etkileyen boyun kireçlenmesi, ağrının boyundan omuzlara ve kollara yayılmasına yol açabilir. Bu durum, sıklıkla sinir sıkışmasıyla ilişkilidir.
Uyuşma ve Karıncalanma: Boyun kireçlenmesi nedeniyle sinirlerin baskı altında kalması, kollarda ve ellerde uyuşma veya karıncalanma hissine neden olabilir. Bu durum, günlük işleri yapmayı zorlaştırabilir.
Boyun Hareketlerinde Zorluk: Kireçlenme, boyun hareketlerini sınırlandırarak sağa sola veya yukarı aşağı hareket ettirirken ağrı ve zorlanma hissi yaratabilir. Boyun kireçlenmesi, hareket kabiliyetini ciddi şekilde etkileyebilir.
Kas Güçsüzlüğü: İlerlemiş boyun kireçlenmesi, kaslarda güç kaybına yol açabilir. Bu durum özellikle elleri ve kolları etkiler ve tutma gücünde azalmaya neden olabilir.
Denge Problemleri: Omurilik üzerinde baskı oluştuğunda, boyun kireçlenmesi denge sorunlarına ve yürüme güçlüğüne neden olabilir.
Boyun kireçlenmesi belirtileri, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Erken teşhis ve tedavi, bu belirtilerin ilerlemesini önlemek ve yaşam kalitesini artırmak için önemlidir. Boyun kireçlenmesi, zamanında müdahale edilmediğinde daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.


Boyun Kireçlenmesi Neden Olur? 


Boyun kireçlenmesi, tıbbi adıyla servikal spondiloz, genellikle boyun omurlarındaki aşınma ve yıpranma süreçlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu durumun oluşmasına katkıda bulunan birçok faktör vardır. Boyun kireçlenmesinin başlıca nedenleri:
Yaş: Boyun kireçlenmesinin en yaygın nedeni, yaş ilerledikçe omurga yapılarında meydana gelen doğal değişimlerdir. Omurlar arasındaki diskler zamanla esnekliğini kaybeder ve yassılaşır. Bu süreçte, kemiklerde küçük çıkıntılar (osteofitler) oluşur ve bu durum sinir köklerini sıkıştırarak ağrıya yol açabilir.
Genetik Yatkınlık: Genetik faktörler, boyun kireçlenmesinin daha erken yaşlarda ortaya çıkmasına neden olabilir. Ailede kireçlenme veya eklem hastalıkları öyküsü bulunması, boyun kireçlenmesi riskini artıran bir etkendir.
Kötü Duruş Alışkanlıkları: Uzun süre bilgisayar başında çalışmak, telefona eğilerek bakmak veya ağır yükler taşımak gibi aktiviteler, boyun bölgesine gereğinden fazla yük bindirir. Bu durum boyun kireçlenmesini tetikleyebilir ve zamanla semptomların şiddetlenmesine neden olabilir.
Travmalar ve Yaralanmalar: Boyun bölgesinde daha önce meydana gelen yaralanmalar veya trafik kazaları, omurga yapısını zayıflatarak boyun kireçlenmesine yol açabilir. Bu tür travmalar, özellikle servikal omurgada kalıcı değişimlere neden olabileceğinden kireçlenme riskini artırır.
Sigara Kullanımı: Sigara içmek, omurga disklerinin beslenmesini olumsuz etkileyerek kireçlenme sürecini hızlandırır. Sigara kullanımı, omurga yapılarının yenilenme kapasitesini azaltarak boyun kireçlenmesinin oluşumunda etkili bir faktör haline gelir.
Hareketsizlik ve Kas Zayıflığı: Fiziksel aktivite eksikliği, boyun ve sırt kaslarının zayıflamasına neden olabilir. Zayıf kaslar, omurgaya binen yükü artırarak kireçlenmeyi hızlandırır.
Tekrarlayan Hareketler veya Mesleki Zorlama: Tekrarlayan hareket gerektiren işler veya boynu sürekli zorlayan aktiviteler, omurgayı zamanla yıpratabilir. Özellikle ağır işlerde çalışan bireylerde boyun kireçlenmesi riski daha yüksektir.
Diğer Eklemsel Hastalıklar: Romatoid artrit veya osteoporoz gibi hastalıklar, boyun eklemlerini ve omurgayı zayıflatarak boyun kireçlenmesi riskini artırabilir.
Boyun kireçlenmesi genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle oluşur. Yaşam tarzı değişiklikleri ve doğru duruş alışkanlıkları, boyun kireçlenmesi riskini azaltabilir. Boyun kireçlenmesini önlemek veya tedavi etmek için uzman bir doktora başvurmak önemlidir.


Boyun Kireçlenmesi Nasıl Anlaşılır? 


Boyun kireçlenmesi, belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebileceği için tanısı bazen zordur. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı işaretler ve tanı yöntemleri bulunmaktadır. Boyun kireçlenmesinin nasıl anlaşılabileceğine dair detaylar:
Belirtilerin Takibi: Boyun kireçlenmesi, genellikle boyunda ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bununla birlikte, omuzlara ve kollara yayılan ağrı, uyuşma veya karıncalanma gibi belirtiler de göz ardı edilmemelidir. Eğer bu şikayetler kronik hale geliyorsa, mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Boyun kireçlenmesi belirtilerini erken fark etmek, tedavi sürecini kolaylaştırabilir.
Fiziksel Muayene: Bir hekim, boyun hareketlerini, kas gücünü ve refleksleri değerlendirerek boyun kireçlenmesinin şiddeti hakkında bilgi edinebilir. Boynun belirli pozisyonlarda ne kadar rahat hareket ettiği test edilerek ağrının kaynağı anlaşılabilir.
Görüntüleme Teknikleri: Boyun kireçlenmesinin teşhisinde modern tıbbi görüntüleme yöntemleri oldukça etkilidir:

  • Röntgen: Omurgadaki yapısal değişiklikler ve osteofitlerin varlığı hakkında bilgi verir.
  • MR (Manyetik Rezonans): Sinir sıkışması, disk sorunları ve yumuşak doku hasarını tespit etmek için kullanılır.
  • BT (Bilgisayarlı Tomografi): Kemiklerin detaylı görüntülerini sağlayarak boyun kireçlenmesinin boyutunu netleştirir.

Sinir Fonksiyon Testleri: Boyun kireçlenmesi nedeniyle sinirlerin etkilenip etkilenmediğini anlamak için elektromyografi (EMG) gibi testler yapılabilir. Bu testler, sinirlerin iletim hızını ölçerek sıkışma olup olmadığını belirler.
Hastanın Öyküsü: Hastanın tıbbi geçmişi, iş yaşamı, duruş alışkanlıkları ve fiziksel aktiviteleri, teşhis sürecinde önemli bilgiler sağlar. Hekim, bu bilgiler ışığında boyun kireçlenmesi teşhisini destekler.
Boyun kireçlenmesi, erken teşhis edilip tedavi edilirse kontrol altına alınabilir ve ilerlemesi önlenebilir. Şikayetlerinizi ihmal etmeden bir uzmana başvurmanız, boyun kireçlenmesi tedavisi için kritik bir adımdır.


Boynu Etkileyen Artrit Türleri Nelerdir? 


Boyunda oluşan ağrı ve sertlik, yalnızca boyun kireçlenmesi ile sınırlı olmayabilir. Bazı artrit türleri, boynu etkileyerek benzer belirtiler oluşturabilir ve bu durum sık sık boyun kireçlenmesi ile karıştırılabilir. Boyun bölgesinde ağrı, hareket kısıtlılığı ve sertliğe yol açabilen artrit türleri, boyun kireçlenmesi gibi semptomlarla ilişkilendirilebilir. Boynu etkileyen başlıca artrit türleri:
Osteoartrit (Kireçlenme): Osteoartrit, eklemlerdeki kıkırdak dokusunun aşınmasıyla oluşan en yaygın artrit türüdür. Boyun omurlarında meydana gelen kıkırdak aşınması, kemiklerin birbirine sürtünmesine yol açarak ağrı, sertlik ve hareket kısıtlılığına neden olur. Boyun kireçlenmesi belirtileriyle oldukça benzerdir ve genellikle yaşlanmayla ilişkilendirilir.
Romatoid Artrit: Romatoid artrit, bağışıklık sisteminin eklemlere saldırdığı bir otoimmün hastalıktır. Boyun eklemlerini etkilediğinde, şiddetli ağrı, iltihaplanma ve omurga hizasında deformasyona neden olabilir. Bu durum, boyun kireçlenmesi belirtilerini şiddetlendirir ve boynun hareket kabiliyetini kısıtlar.
Ankilozan Spondilit: Ankilozan spondilit, omurgayı etkileyen kronik bir artrit türüdür ve boyun bölgesinde sertlik ile ağrıya neden olabilir. İlerleyen evrelerde omurgada kemiklerin kaynaşması (füzyon) gerçekleşebilir, bu da boyun hareketlerini ciddi şekilde sınırlar. Ankilozan spondilit, boyun kireçlenmesi ile birlikte görüldüğünde belirtiler daha da karmaşık hale gelebilir.
Psoriatik Artrit: Sedef hastalığıyla ilişkili psoriatik artrit, boyun eklemlerini etkileyerek ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Boyunda oluşan bu sorunlar, boyun kireçlenmesi ile karıştırılabilir. Psoriatik artrit genellikle deri belirtileriyle birlikte ortaya çıkar.
Reaktif Artrit: Enfeksiyon sonrası gelişen reaktif artrit, nadiren boyun eklemlerini etkiler. Ancak diğer bölgelerle birlikte boyunda da ağrı ve sertlik görülebilir. Boyun kireçlenmesi ile benzer belirtiler gösterebileceği için tanı konulurken dikkat edilmelidir.
Boynu etkileyen artrit türleri, belirtileri ve etkileri açısından boyun kireçlenmesi ile örtüşebilir. Bu nedenle, doğru tanı ve tedavi için erken dönemde bir uzmana başvurmak önemlidir.


Boyun Kireçlenmesi Teşhisi Nasıl Konulur?


Boyun kireçlenmesi, doğru bir teşhis için farklı yöntemlerle kapsamlı bir şekilde değerlendirilir. Hekimler, hastanın şikayetlerini dinleyerek ve çeşitli testler yaparak boyun kireçlenmesinin boyutunu ve etkilerini anlamaya çalışır. Boyun kireçlenmesinin teşhisinde kullanılan yöntemler:
Hastanın Şikayetlerinin Dinlenmesi: Teşhis sürecinin ilk adımı, hastanın yaşadığı belirtilerin detaylı bir şekilde değerlendirilmesidir. Boyunda ağrı, hareket kısıtlılığı, uyuşma ve karıncalanma gibi şikayetlerin ne kadar süredir devam ettiği önemlidir. Bu bilgiler, hekimin boyun kireçlenmesinin hangi evrede olduğunu belirlemesine yardımcı olur.
Fiziksel Muayene: Hekim, boynun hareket kabiliyetini, kas gücünü ve refleksleri kontrol etmek için fiziksel bir muayene yapar. Bu değerlendirme, ağrının kaynağını ve boyun kireçlenmesinin omurga üzerindeki etkilerini anlamada önemli bir rol oynar.
Görüntüleme Teknikleri: Boyun kireçlenmesinin teşhisini kesinleştirmek ve durumun detaylarını görmek için aşağıdaki görüntüleme yöntemleri kullanılır:

  • Röntgen: Omurgadaki kemik çıkıntılarını (osteofitler) ve disk aralıklarındaki daralmayı tespit etmek için kullanılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Sinir sıkışması, disk problemleri ve yumuşak doku hasarlarını göstermek için etkili bir yöntemdir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Omurga kemiklerinin detaylı görüntülerini sağlayarak boyun kireçlenmesinin boyutunu net bir şekilde ortaya koyar.

Sinir Fonksiyon Testleri: Sinirlerin etkilenip etkilenmediğini anlamak için elektromyografi (EMG) gibi testler yapılabilir. Bu testler, sinirlerin iletim hızını ölçerek sinir sıkışması olup olmadığını belirler ve boyun kireçlenmesinin sinirler üzerindeki etkisini anlamaya yardımcı olur.
Laboratuvar Testleri: Romatoid artrit veya enfeksiyon gibi diğer hastalıkları dışlamak için kan testleri yapılabilir. Nadir durumlarda, boyun kireçlenmesi ile benzer belirtiler gösteren hastalıkları ayırt etmek için bu testler önemlidir.
Boyun kireçlenmesi, belirtiler, fiziksel muayene bulguları ve görüntüleme sonuçlarının bir arada değerlendirilmesiyle teşhis edilir. Erken teşhis, hastalığın ilerlemesini önlemek ve tedavinin başarılı olması için büyük önem taşır. Boyun kireçlenmesi şüphesi taşıyan kişilerin bir uzmana başvurmaları gereklidir.


Boyun Kireçlenmesi Tedavisi 


Boyun kireçlenmesi, hastalığın şiddetine ve kişinin yaşadığı belirtilere bağlı olarak farklı tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir. Tedavi planı genellikle ağrıyı hafifletmek, hareketliliği artırmak ve kireçlenmenin ilerlemesini durdurmak üzerine odaklanır. Boyun kireçlenmesinde uygulanan başlıca tedavi yöntemleri:
İlaç Tedavisi: 

  • Ağrı Kesiciler ve Antienflamatuar İlaçlar: Boyun kireçlenmesi kaynaklı ağrıyı hafifletmek ve iltihaplanmayı azaltmak için sıkça kullanılır.
  • Kas Gevşeticiler: Boyun kireçlenmesine bağlı kas spazmlarını azaltarak rahatlama sağlar.
  • Steroidler: Şiddetli iltihaplanma durumlarında doktor kontrolünde kullanılan etkili bir tedavi seçeneğidir.

Fizik Tedavi: Fizik tedavi, boyun kireçlenmesinde oldukça etkili bir yöntemdir. Uzman bir fizyoterapist tarafından uygulanan egzersizler, boyun kaslarını güçlendirir, esnekliği artırır ve ağrıyı azaltır. Fizik tedavi ayrıca boyundaki hareket kabiliyetini geliştirmeye yardımcı olur.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Duruş Eğitimi: Kötü duruş alışkanlıkları boyun kireçlenmesini kötüleştirebilir. Bu nedenle ergonomik çalışma koşulları oluşturmak, boyun pozisyonunu koruyacak destekler kullanmak ve düzenli egzersiz yapmak tedavi sürecinde önemlidir.
Alternatif Tedavi Yöntemleri:

  • Akupunktur: Boyun kireçlenmesine bağlı ağrıyı hafifletmek için kullanılan etkili bir yöntemdir.
  •  Masaj Terapisi: Boyun kaslarını rahatlatır ve ağrıyı azaltabilir.

Boyun Enjeksiyonları: Şiddetli ağrı durumlarında, doktor tarafından önerilen kortikosteroid enjeksiyonları, sinir kökü iltihaplarını ve baskıyı hafifletir. Boyun kireçlenmesi kaynaklı semptomların azalmasında hızlı bir çözüm sunabilir.
Cerrahi Müdahale: Tedaviye yanıt vermeyen ve sinir köklerinde ciddi sıkışma olan hastalarda cerrahi müdahale düşünülebilir. Cerrahi genellikle omurilik üzerindeki baskıyı azaltmak ve kireçlenmiş bölgeleri onarmak amacıyla yapılır.
Evde Yapılabilecek Yöntemler:

  •   Sıcak ve Soğuk Kompresler: Boyun kireçlenmesi nedeniyle oluşan ağrıyı hafifletmek için etkili bir yöntemdir.
  •   Hafif Egzersizler ve Yürüyüş: Düzenli olarak yapılan hafif hareketler, boyun kaslarını destekleyerek semptomları hafifletir.

Boyun kireçlenmesi tedavisi, kişinin bireysel durumuna göre düzenlenmelidir. Tedavi sürecinin başarılı olması için doktor tavsiyelerine uymak ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemek önemlidir.


Boyun Kireçlenmesinde Ameliyatsız Tedavi Seçenekleri Nelerdir?


Boyun kireçlenmesi, çoğu zaman cerrahi müdahaleye gerek kalmadan yönetilebilir. Ameliyatsız tedavi yöntemleri, ağrıyı hafifletmek, hareket kabiliyetini artırmak ve kireçlenmenin ilerlemesini önlemek üzerine odaklanır. Boyun kireçlenmesinde yaygın olarak kullanılan ameliyatsız tedavi seçenekleri:
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon:

  • Egzersiz Programları: Fizik tedavi uzmanları tarafından önerilen esneme ve güçlendirme egzersizleri, boyun kaslarını destekler ve hareketliliği artırır.
  • Manuel Terapi: Profesyonel ellerle yapılan fiziksel uygulamalar, boyundaki sertliği azaltarak rahatlama sağlar ve boyun kireçlenmesine bağlı ağrıları hafifletir.

İlaç Tedavisi:

  • Ağrı Kesiciler: Boyun kireçlenmesi nedeniyle oluşan hafif ve orta şiddetli ağrılar için sıkça kullanılır.
  • Kas Gevşeticiler: Boyundaki kas spazmlarını rahatlatır.
  • Antienflamatuar İlaçlar: İltihaplanmayı azaltarak ağrıyı hafifletir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri:

  • Ergonomik Duruş: Çalışma masası, sandalye ve bilgisayar ekranı gibi ekipmanların ergonomik düzenlemelerle ayarlanması, boyun bölgesine binen yükü azaltabilir.
  • Hareketsiz Kalmaktan Kaçınmak: Uzun süre oturmak yerine düzenli aralıklarla boynu hareket ettirmek, boyun kireçlenmesine bağlı belirtileri azaltabilir.

Sıcak ve Soğuk Terapiler

  • Sıcak Uygulamalar: Boyun kaslarını gevşeterek ağrıyı hafifletir.
  • Soğuk Kompres: Şişlik ve iltihaplanmayı azaltarak boyun kireçlenmesinin neden olduğu rahatsızlığı hafifletebilir.

Masaj Terapisi ve Akupunktur

  • Masaj Terapisi: Boyundaki kasları gevşeterek dolaşımı artırır ve ağrıyı azaltır.
  • Akupunktur: Boyun kireçlenmesine bağlı ağrıları kontrol altına almak ve kasları rahatlatmak için alternatif bir tedavi yöntemidir.

Kilo Kontrolü ve Beslenme: Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, boyun kireçlenmesi riskini azaltabilir. Fazla kilolar, omurga üzerinde ekstra baskı oluşturduğundan, kilo kontrolü boyun sağlığını desteklemek açısından önemlidir.
Steroid Olmayan Enjeksiyonlar: Doktor tarafından önerilen lokal enjeksiyonlar, sinir kökü sıkışmasını hafifletmek ve boyun kireçlenmesi kaynaklı ağrıyı azaltmak için kullanılabilir.
Ameliyatsız tedavi yöntemleri, düzenli uygulandığında boyun kireçlenmesiyle ilişkili semptomları azaltabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Ancak bu yöntemlere başlamadan önce uzman bir doktora danışmak önemlidir.


Boyun Bölgesine Uygulanan Enjeksiyonlar 


Boyun kireçlenmesi tedavisinde enjeksiyonlar, ağrıyı hafifletmek ve iltihaplanmayı azaltmak için etkili yöntemlerden biridir. Bu tedavi seçeneği, genellikle ilaç tedavisi ve fizik tedaviden yeterli sonuç alınamadığında tercih edilir. Boyun kireçlenmesi nedeniyle yaşanan semptomları hafifletmek için uygulanan enjeksiyon türleri şunlardır:
Steroid Enjeksiyonları:

  • Kortikosteroid Enjeksiyonları: Bu enjeksiyonlar, boyun bölgesindeki iltihaplanmayı azaltarak ağrıyı hafifletir. Sinir kökü sıkışması veya omurilikteki baskıyı gidermek için etkili bir seçenektir.
  • Genellikle kısa sürede ağrının azalmasına yardımcı olur ve fizik tedaviye daha kolay başlanmasını sağlar.

Sinir Blokajı Enjeksiyonları:

  • Bu enjeksiyonlar, sinir köklerine doğrudan uygulanarak sinirin ağrı sinyallerini iletmesini engeller. Sinir sıkışması olan durumlarda hızlı rahatlama sağlar. Boyun kireçlenmesi teşhisi ve tedavisinde hem ağrı kontrolü hem de tanı koymak için kullanılabilir.

Facet Eklem Enjeksiyonları:

  • Omurga eklemleri arasında bulunan facet eklemlerine uygulanan bu enjeksiyonlar, boyun kireçlenmesi nedeniyle oluşan lokal ağrıyı gidermek için tercih edilir.
  • Hem ağrıyı hafifletir hem de iltihabı azaltır.

Trigger Point (Tetik Nokta) Enjeksiyonları:

  • Boyundaki kas spazmlarını ve hassas noktaları gevşetmek için kas içerisine yapılan bu enjeksiyonlar, boyun kireçlenmesi kaynaklı gerginlik ve ağrıyı hafifletmekte oldukça etkilidir.

Epidural Steroid Enjeksiyonları:

  • Omurga kanalına yapılan bu enjeksiyonlar, sinir kökleri üzerindeki baskıyı azaltır. Boyun kireçlenmesi nedeniyle oluşan ve kollara yayılan ağrıyı hafifletmekte etkili bir yöntemdir.

Enjeksiyonların Faydaları:

  • Ağrıyı hızlı bir şekilde hafifletir.
  • Sinir iltihaplanmasını azaltır.
  • Fizik tedaviye başlamayı kolaylaştırır.

Boyun bölgesine uygulanan enjeksiyonlar, mutlaka uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır. Boyun kireçlenmesi tedavisinde enjeksiyonların etkinliği bireyden bireye farklılık gösterebilir ve genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılır. Uzman kontrolünde uygulanan bu tedavi, semptomların kontrol altına alınmasına büyük katkı sağlar.

Boyun Kireçlenmesinde Ameliyat Ne Zaman Önerilmektedir? 


Boyun kireçlenmesi tedavisinde cerrahi müdahale genellikle son çare olarak düşünülür. Çoğu hasta ameliyatsız yöntemlerle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Ancak bazı durumlarda, boyun kireçlenmesinin ilerlemesi veya ciddi komplikasyonlar nedeniyle ameliyat kaçınılmaz hale gelebilir. Boyun kireçlenmesinde ameliyatın önerildiği durumlar:
Şiddetli Ağrı: Uzun süre devam eden ve ilaç, fizik tedavi veya enjeksiyon gibi yöntemlere yanıt vermeyen ağrılar, ameliyat gerektirebilir. Ameliyat, boyundaki baskıyı azaltarak ağrıyı kontrol altına almayı hedefler.
Sinir Sıkışması veya Sinir Hasarı: Boyun kireçlenmesi, sinir köklerinde ciddi sıkışmalara yol açabilir. Bu durum, kollarda ve ellerde uyuşma, karıncalanma, kas güçsüzlüğü veya refleks kaybı gibi belirtilere neden olabilir. Sinir hasarının ilerlemesini önlemek için cerrahi müdahale gerekebilir.
Omurilik Üzerindeki Baskı: Boyun kireçlenmesi ilerlediğinde omurilik üzerinde baskı oluşabilir. Bu baskı, denge kaybı, yürüme güçlüğü ve idrar kaçırma gibi nörolojik sorunlara yol açabilir. Bu tür durumlarda, acil cerrahi müdahale gereklidir.
Hareket Kısıtlılığı: Boyun kireçlenmesi, boynun hareket kabiliyetini ciddi şekilde kısıtlayabilir. Bu durumda cerrahi, hem hareketliliği artırmak hem de yaşam kalitesini iyileştirmek için uygulanabilir.
Yapısal Problemler: Omurga hizasında ciddi yapısal bozukluklar, kireçlenmenin ilerlemesiyle daha belirgin hale gelebilir. Omurlar arasındaki dengesizlik veya diskin tamamen kaybı gibi durumlarda ameliyat bir çözüm olabilir.
Ameliyat Türleri: Boyun kireçlenmesinde uygulanan başlıca cerrahi yöntemler arasında şunlar yer alır:

  • Diskektomi: Hasarlı diskin çıkarılması.
  • Laminektomi: Omurilik üzerindeki baskıyı azaltmak için yapılan bir işlem.
  • Füzyon Ameliyatı: İki veya daha fazla omurun sabitlenmesi.

Ameliyat Sonrası Süreç: Cerrahiden sonra hastaların genellikle fizik tedaviye yönlendirilmesi gerekebilir. Bu süreç, boyun hareketliliğini geri kazanmaya ve kasları güçlendirmeye yardımcı olur.
Boyun kireçlenmesi ameliyatı, ancak diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı ve durumun ilerlediği vakalarda tercih edilir. Ameliyat kararını vermeden önce bir uzmana danışmak ve kapsamlı bir değerlendirme yaptırmak önemlidir.
 

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Oluşturulma Tarihi19 Aralık 2024
Sizi Arayalım
Phone