Bel kayması, omurlar arasındaki kayma sonucu meydana gelen bir durumdur ve genellikle bel bölgesinde ağrıya, hareket kısıtlılığına ve sinir sıkışmasına yol açabilir. Tıp dilinde spondilolistezis olarak adlandırılan bu durum, bir omurun, altındaki omur üzerinde ileriye veya geriye kaymasıyla gerçekleşir. Bel kayması, omurgadaki disklerin zayıflaması, eklem yapılarının aşınması veya travmalar sonucu oluşabilir. Bu kayma, zamanla sırt, bel, kalça ve bacaklarda ağrıya, uyuşmaya ve kas zayıflıklarına neden olabilir.
Bel kayması genellikle bel fıtığı gibi diğer omurga rahatsızlıklarıyla karıştırılsa da, her ikisi farklı mekanizmalarla oluşur. Bel kayması, omurların kayması sonucu sinirlerin sıkışmasına yol açarken, bel fıtığı disklerin yerinden kayarak omurga kanalına baskı yapar. Bu iki hastalık, her ne kadar benzer semptomlara sahip olsa da tedavi yaklaşımları farklıdır.
Bel Kayması Belirtileri Nelerdir?
Bel kayması, omurların normal pozisyonlarından kayması sonucu ortaya çıkar ve bu durum çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Bel kayması belirtileri, genellikle kaymanın şiddetine ve hangi omurun kaydığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak aşağıdaki belirtiler en sık karşılaşılanlardır:
Belde Ağrı: Bel kayması olan kişilerin çoğu, bel bölgesinde sürekli veya keskin ağrılar yaşar. Bu ağrı, kaymanın omurga üzerinde yaptığı baskı nedeniyle meydana gelir. İleri seviyelerde, bu ağrı bacaklara kadar yayılabilir. Ağrı genellikle dinlenme sırasında azalırken, hareket etme veya uzun süre oturma gibi durumlarda artabilir.
Bacaklarda Uyuşma ve Karıncalanma: Kaymış olan omur, çevresindeki sinirlere baskı yapabilir. Bu da bacaklarda uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük hissine yol açabilir. Özellikle bel kaymasının lumbal (bel) bölgesindeki omurlar üzerinde meydana gelmesi durumunda, bacaklardaki his kaybı veya hareket zorluğu sıklıkla gözlemlenir.
Hareket Kısıtlılığı: Bel kayması, omurların kayması nedeniyle omurganın doğal hareket aralığını kısıtlar. Bu durum, kişinin belini döndürme, eğilme veya kalkma gibi hareketlerini zorlaştırır. Bazen, hastalar belini düz tutmak zorunda kalır ve normal yaşam aktivitelerini gerçekleştirmekte zorlanırlar.
Kas Zayıflığı: Kayma sonucu sinirler üzerindeki baskı, bacak kaslarında zayıflığa neden olabilir. Kas zayıflığı, kişinin yürürken dengesini kaybetmesine, düşmesine veya uzun süre ayakta duramamasına yol açabilir. Bu durum, zamanla kas israfına (atrofi) neden olabilir.
İrili Ufaklı Ağrılar: Bel kayması bazen sadece belde değil, kalçalarda veya bacaklarda da ağrıya yol açabilir. Bu ağrılar, hareket ederken veya belli bir pozisyonda uzun süre kaldığınızda daha da şiddetlenebilir.
Sırt Bölgesinde Ağrı: Bel kayması bazen sırtın üst bölgelerinde de ağrı yapabilir. Özellikle kayma ilerledikçe, omurga boyunca farklı bölgelere de etki edebilir. Bu tür ağrılar, omurganın düzgün hizalanmasını bozarak sırt kaslarını zorlayabilir.
Sinir Sıkışması ve Felç: Bel kayması ciddi vakalarda sinir sıkışmasına yol açabilir. Bu durum, özellikle bacaklarda felç, hareket kaybı ve kontrolsüz kas hareketlerine (spastik kasılmalar) neden olabilir. Sinirlerin tamamen sıkışması durumunda, tedavi edilmezse kalıcı sinir hasarı meydana gelebilir.
Yürüme Zorluğu: Bel kayması, bacaklarda sinir sıkışması nedeniyle yürürken denge kaybına neden olabilir. Yürüyüş sırasında topallama, bacaklarda zayıflık hissi ve koordine olamama gibi problemler ortaya çıkabilir.
Bu belirtiler, bel kayması hastalığının yaygın ve yayılabilir belirtileridir. Ancak her hastanın deneyimi farklı olabilir. Bel kayması, erken teşhis edildiğinde, fizik tedavi veya cerrahi müdahaleler ile tedavi edilebilir. Eğer bu belirtiler mevcutsa, mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmak ve uygun tedaviye başlamak gereklidir.
Bel Kayması Türleri Nelerdir?
Bel kayması, omurların normal hizasından kayarak birbirinden ayrılması sonucu gelişen bir durumdur. Bel kayması türleri, kaymanın sebebine, şiddetine ve hangi omurun kaydığına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Genel olarak, bel kaymasının birkaç ana türü vardır. Bu türler, hastaların tedavi sürecini etkileyen önemli faktörlerdir. Bel kaymasının yaygın türleri:
Degeneratif Bel Kayması (Yaşla İlgili Kayma)
Degeneratif bel kayması, genellikle yaşlanma süreci ile ilişkilidir. Omurlar arasındaki disklerin zamanla zayıflaması ve yıpranması sonucu, omurların birinin kaymasına neden olabilir. Bu tür bel kayması, genellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerde görülür ve omurlar arasındaki bağların zayıflaması ile başlar. Zamanla, eklemlerin hareket kabiliyeti azalır, bu da kaymaya yol açar. Degeneratif bel kayması genellikle belde ağrı, bacaklarda uyuşma ve bacaklarda güçsüzlük gibi belirtilere neden olabilir.
İatrojenik Bel Kayması
İatrojenik bel kayması, tıbbi müdahale veya cerrahi işlem sonucu gelişen kaymalardır. Bu tür bel kayması, yanlış bir cerrahi işlem veya yapılan yanlış tedaviler sonucu oluşabilir. Özellikle omurgaya yapılan cerrahilerde, omurların yer değiştirmesi ve kayması durumu ortaya çıkabilir. Bu tür kayma, tedavi edilmezse, hastanın hareket kabiliyetini daha da kısıtlayabilir.
Travmatik Bel Kayması
Travmatik bel kayması, kazalar veya yaralanmalar sonucu oluşur. Trafik kazaları, spor yaralanmaları veya yüksekten düşmeler gibi travmalar, omurga yapılarına ciddi zarar verebilir ve bu da bel kaymasına yol açabilir. Bu tür kaymalar, genellikle omurganın hızlı bir şekilde hareket etmesi ve dengesinin bozulması sonucu meydana gelir. Bel kaymasının travmatik türü, genellikle acil tedavi gerektirir.
Doğuştan Gelen Bel Kayması (Konjenital Bel Kayması)
Doğuştan gelen bel kayması, bireyin doğuştan sahip olduğu anatomik kusurlardan kaynaklanır. Omurganın bazı bölümleri, doğuştan normalden farklı gelişebilir ve bu da zaman içinde kaymaya yol açabilir. Bu tür bel kayması, erken yaşlarda fark edilebilir ve tedavi edilmezse, ilerleyen yaşlarda daha ciddi sorunlara yol açabilir. Doğuştan gelen bel kayması, genellikle çocukluk döneminde teşhis edilir.
İzole Bel Kayması (Spontan Kayma)
İzole bel kayması, herhangi bir travma veya hastalık olmaksızın, omurgada görülen kaymalardır. Bu tür kaymalar, genellikle omurga diskinin yapısal bozulmasından veya omurlar arasındaki bağların zayıflamasından kaynaklanır. Bu kaymalar, bazen hastanın normal yaşantısını etkilemeden gelişebilirken, bazen ciddi ağrılar ve fonksiyon kayıplarına yol açabilir.
İmmün ve Enfeksiyon Kaymaları
Bazı enfeksiyonlar veya immün hastalıklar, omurga yapısını etkileyebilir ve kaymalara neden olabilir. Örneğin, bazı bakteriyel enfeksiyonlar omurgayı etkileyerek kaymalara yol açabilir. Ayrıca, romatizmal hastalıklar ve bağ dokusu hastalıkları, omurgadaki hareketi engelleyebilir ve kaymaya neden olabilir. Bu tür kaymalar, genellikle başka hastalıklarla ilişkilidir ve daha geniş bir tedavi süreci gerektirir.
Spondiloliz ve Spondilolistezis
Spondiloliz, omurun bir kısmının küçük bir kırıkla ayrılması sonucu oluşan kaymadır. Spondilolistezis ise, bir omurun diğerinin üzerine kayması ile karakterizedir. Bu durum genellikle belde ağrı, bacaklarda uyuşma ve kas güçsüzlüğüne yol açar. Spondiloliz, doğuştan ya da travmalar sonucu gelişebilir, ancak tedavi edilmediğinde spondilolistezise yol açabilir. Bu tür bel kayması, genellikle cerrahi müdahale gerektirebilir.
Her bir bel kayması türü, farklı tedavi yaklaşımları gerektirir. Tedavi sürecinin belirlenmesi için doğru tanı konulması önemlidir. İleri derecede bel kayması, omurların kayması sonucu sinirlere baskı yaparak bacaklarda güçsüzlük, uyuşma ve ağrılara yol açabilir. Erken tanı ve tedavi, bu tür durumların ilerlemesini engelleyebilir.
Bel Kayması Neden Olur?
Bel kayması, omurların birinin diğerinin üzerine kayması veya normal pozisyonundan yer değiştirmesi sonucu meydana gelir. Bu durum, genellikle omurgada yapısal bir zayıflık veya aşırı yüklenme nedeniyle gelişir. Bel kaymasının nedeni, farklı faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu faktörler, genetik yatkınlık, yaşlanma, travmalar ve çevresel etmenler gibi birçok farklı etmeni içerir. Şimdi, bel kaymasının en yaygın nedenlerini daha ayrıntılı inceleyelim:
Yaşlanma ve Degeneratif Değişiklikler
Yaşlanma, bel kaymasının en yaygın nedenlerinden biridir. Zamanla, omurgadaki diskler ve eklemler, aşınmaya bağlı olarak zayıflar ve esnekliklerini kaybederler. Diskler, omurlar arasındaki tampon işlevini görür ve bu disklerdeki bozulmalar, omurların kaymasına yol açabilir. Ayrıca, yaşlandıkça bağlar ve eklem yüzeyleri de zayıflar. Özellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerde, omurganın zayıflaması nedeniyle bel kayması daha sık görülür. Bu tür bel kayması, "degeneratif bel kayması" olarak adlandırılır ve genellikle ağrılıdır.
Travmalar ve Yaralanmalar
Bel kayması, genellikle kazalar veya yaralanmalar sonucu da gelişebilir. Yüksekten düşme, trafik kazası veya spor yaralanmaları gibi travmalar, omurgadaki bağları veya diskleri ciddi şekilde etkileyebilir. Omurga üzerine gelen ani bir darbe, omurların kaymasına neden olabilir. Travmatik bel kayması, genellikle çok acı verici olup, hızlı bir tedavi gerektirir. Özellikle trafik kazaları ve spor yaralanmaları sonrası bel kayması sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Genetik Faktörler
Bazı insanlar, doğuştan gelen yapısal zayıflıklar nedeniyle bel kaymasına daha yatkındır. Doğumsal anormallikler, omurga yapısının zayıf olmasına neden olabilir. Örneğin, omurga eklem yapılarının normalden daha gevşek olması, omurların kaymasına yol açabilir. Bu durumda, erken yaşlarda bel kayması belirtileri görülebilir. Genetik faktörler, bel kaymasını artırabilir, ancak tek başına bel kaymasına neden olmaz. Çevresel etmenler de bu süreçte etkili olabilir.
Fazla Ağırlık ve Obezite
Fazla kilolu olmak, bel kaymasına neden olabilen önemli bir faktördür. Obezite, omurga üzerindeki baskıyı artırarak, disklerin ve omurların daha hızlı aşınmasına yol açar. Aşırı kilo, omurganın doğal eğrisini de bozarak, bel kaymasının riskini artırır. Obezite, yalnızca bel kaymasını hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda ağrı, iltihap ve sinir baskısı gibi semptomları da şiddetlendirebilir. Bu nedenle, sağlıklı bir kilonun korunması, bel kayması riskini azaltan önemli bir faktördür.
Fazla Egzersiz ve Ağırsız Hareketler
Bel kayması, bazen aşırı egzersiz veya zorlayıcı fiziksel aktiviteler nedeniyle de gelişebilir. Ağırsız hareketler, omurgayı yanlış şekilde yüklemek ve aşırı gerilmesine neden olmak kaymanın sebeplerindendir. Özellikle profesyonel sporcular, vücutlarını aşırı şekilde zorladıklarında, omurga üzerindeki baskı artar ve bel kayması riski ortaya çıkabilir. Bu tür kaymalar genellikle sporcularda sık görülse de, vücut geliştirme gibi ağır egzersiz yapan bireylerde de bel kayması gelişebilir.
Omurga Anomalileri
Doğuştan gelen omurga anomalileri, bel kaymasının önemli bir nedenidir. Bu tür anomalilerde, omurga yapıları düzgün şekilde gelişmez ve normalden farklı bir yapıya sahip olur. Omurlar arasında doğal denge sağlanamayınca, kaymalar meydana gelebilir. Genetik faktörler ve embriyo gelişimi sırasında oluşan bazı anormallikler, bel kayması riskini artırabilir. Doğuştan gelen bu tip kaymalar, özellikle erken yaşlarda teşhis edilebilir ve uygun tedavi ile yönetilebilir.
Spondiloliz ve Spondilolistezis
Spondiloliz, omurların arasındaki küçük bir kırık nedeniyle gelişen bir bel kayması türüdür. Bu kırık, genellikle omurun arka kısmındaki yapısal zayıflık nedeniyle oluşur. Eğer bu kırık tedavi edilmezse, omur kayabilir ve bu duruma spondilolistezis denir. Spondilolistezis, bir omurun diğerinin üzerine kaymasıdır. Bu durum, ağrı, uyuşma ve kas güçsüzlüğü gibi ciddi semptomlara yol açabilir. Spondiloliz ve spondilolistezis, genetik yatkınlık, aşırı yüklenme veya travmalar sonucu gelişebilir.
Fazla Bükülme ve Duruş Bozuklukları
Yanlış postür, yani vücut duruşunun bozulması, zamanla bel kaymasına yol açabilir. Özellikle uzun süreli oturma, yanlış bir şekilde kambur durma veya ağır yük taşıma gibi alışkanlıklar, omurga sağlığını olumsuz etkileyebilir. Yavaşça yerleşen bu duruş bozuklukları, omurganın doğal hizalanmasını bozar ve kaymalara yol açabilir. Ayrıca, belin sürekli bükülmesi, omurların doğal pozisyonlarından kaymasına neden olabilir.
Hormonal Değişiklikler ve Kadınlar
Kadınlarda, özellikle gebelik ve menopoz dönemi gibi hormonal değişiklikler sırasında bel kayması riski artabilir. Gebelik sırasında, vücutta hormon seviyelerinin değişmesi ile bağlar gevşer ve omurgaya ek bir yük binmiş olur. Menopoz sonrası ise kemik yoğunluğunda azalma yaşanabilir ve bu da bel kaymasının oluşmasına zemin hazırlar. Kadınlarda, erkeklere göre bel kayması daha sık görülür, çünkü kadınların vücut yapısı erkeklere göre daha esnektir.
Bel kayması, farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir ve çoğu zaman çok yönlü bir tedavi süreci gerektirir. Bu nedenlerden herhangi birinin farkında olmak, bel kayması riskini azaltmak için gerekli adımları atmak adına önemlidir. Erken tanı ve tedavi, bu durumu kontrol altına almanın en etkili yolu olacaktır.
Bel Kaymasına Ne İyi Gelir?
Bel kaymasına iyi gelen yöntemler, hastalığın derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir. Tedavi ve rahatlama süreçleri genellikle ağrıyı azaltmayı, omurganın dengesini sağlamayı ve hareket kabiliyetini artırmayı hedefler. Bel kaymasına iyi gelen bazı yaklaşımlar:
Fizik Tedavi ve Egzersizler: Fizik tedavi programları, bel kaslarını güçlendirerek omurgayı desteklemeyi amaçlar. Özellikle düşük dereceli bel kaymalarında, düzenli egzersiz yapmak hastaların rahatlamasına katkı sağlar. Uzmanlar tarafından önerilen hareketler, omurga üzerindeki baskıyı azaltabilir ve hareket kabiliyetini artırabilir.
Korse Kullanımı: Bel korseleri, omurgayı sabitleyerek kaymanın ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Ancak uzun süreli kullanımı kas zayıflıklarına neden olabileceğinden, sadece doktor önerisiyle kullanılmalıdır.
Dinlenme ve Doğru Duruş: Ağrılı dönemlerde kısa süreli dinlenme faydalı olabilir. Ancak tamamen hareketsiz kalmak önerilmez. Günlük yaşamda doğru oturma ve ayakta durma pozisyonları benimsenmeli ve omurgayı destekleyen ergonomik çözümler kullanılmalıdır.
Sıcak ve Soğuk Uygulamalar: Kas spazmlarını ve ağrıyı hafifletmek için sıcak kompresler kullanılabilir. Bunun yanı sıra, şişlik veya inflamasyon varsa soğuk uygulamalar etkili olabilir.
Kilo Kontrolü ve Sağlıklı Beslenme: Fazla kilolar, bel bölgesine binen yükü artırarak bel kaymasını kötüleştirebilir. Kilo kontrolü sağlamak ve kemik sağlığını destekleyen besinler tüketmek, omurga sağlığını olumlu etkiler.
Stres Yönetimi ve Psikolojik Destek: Kronik ağrı, stres ve kaygıya yol açabilir. Bu nedenle, psikolojik destek ve stres yönetimi teknikleri hastaların yaşam kalitesini artırabilir.
Tıbbi Destek: Bel kaymasının derecesine göre doktorunuz, ağrıyı kontrol altına almak için çeşitli tedavi yöntemleri önerebilir. İlaç kullanımı söz konusu olduğunda, bu tür tedaviler mutlaka doktor reçetesi ile uygulanmalıdır.
Bel kaymasına iyi gelen yöntemlerin seçimi, hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Herhangi bir tedaviye başlamadan önce uzman bir doktora danışmak önemlidir.
Bel Kayması Tedavisi
Bel kayması tedavisi, durumun şiddetine, belirtilere ve bireysel sağlık durumuna göre değişkenlik gösterir. Tedavi yöntemleri, ağrıyı hafifletmek, omurgadaki kaymayı stabilize etmek ve hastanın yaşam kalitesini artırmak üzerine odaklanır. Tedavi süreci genellikle şu seçenekleri içerir:
Fiziksel Terapi ve Egzersizler: Bel kaymasında en etkili tedavi yöntemlerinden biri fiziksel terapi ve özel egzersizlerdir. Egzersizler, bel kaslarını güçlendirerek omurgayı stabilize eder, ağrıyı azaltır ve hareket kabiliyetini artırır.
İlaç Tedavisi: Ağrı yönetimi için doktorlar, ağrı kesici ilaçlar ve kas gevşetici ilaçlar önerilebilir. Ancak ilaç kullanımı yalnızca kısa süreli ağrılar için uygun olup, uzun vadeli çözümler sunmaz.
Korse Kullanımı: Bel kayması olan bireyler için korse kullanımı, omurgayı destekleyerek daha iyi bir pozisyonda tutulmasına yardımcı olur. Korse, hareketleri kısıtlayarak beldeki ağrıyı hafifletebilir.
Cerrahi Müdahale: Eğer bel kayması ilerlemişse ve konservatif tedavi yöntemleri işe yaramıyorsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Ameliyat genellikle omurganın düzgün pozisyona getirilmesi veya kaymanın düzleştirilmesi için yapılır.
Bel Kayması Kimlerde Görülür?
Bel kayması, genellikle aşağıdaki durumlarla ilişkilendirilir ve farklı yaş gruplarında farklı sebeplerle görülebilir:
Yaşlı Bireyler: Yaşlanma süreciyle birlikte omurga yapısı zayıflar ve eklemler gevşer. Bu durum, bel kaymasının en yaygın sebeplerindendir.
Obezite Sorunu Olanlar: Aşırı kilo, bel kaslarına ekstra yük bindirerek omurgadaki kaymalara neden olabilir. Vücut ağırlığının fazla olması, beldeki baskıyı artırır ve kaymanın şiddetini arttırabilir.
Genetik Yatkınlık: Ailede bel kayması geçmişi olan kişilerin, bu duruma daha yatkın olduğu bilinmektedir.
Ağır Fiziksel İşlerde Çalışanlar: Ağır kaldırma veya uzun süreli statik duruşlar, bel kaymasına yol açabilecek risk faktörleridir.
Fiziksel Aktivite Eksikliği: Düzenli egzersiz yapmamak, bel kaslarının zayıflamasına ve omurganın desteklenmemesine yol açabilir.
Fiziksel Travmalar: Kazalar ve spor yaralanmaları, omurga kaymasına neden olabilen bir diğer faktördür. Bu tür travmalar, omurgada kırık veya yer değiştirmelere yol açabilir.
Bel Kayması Ameliyatı Sonrası Neler Yapılmalı?
Bel kayması ameliyatı sonrası, hastaların iyileşme süreci oldukça önemlidir. Ameliyat sonrası süreçte dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
Dinlenme ve İyileşme Süresi: İlk günlerde istirahat etmek gereklidir. Ameliyat sonrası ağrı olabilir, ancak doktorun önerdiği şekilde dinlenmek ve hareket etmek iyileşme sürecini hızlandırır.
Fiziksel Terapi: Ameliyat sonrası fiziksel terapiye başlanması, kasların güçlenmesine yardımcı olur ve bel kaymasının tekrarlamasını engeller.
Ağrı Yönetimi: Ağrıyı kontrol etmek için doktorun önerdiği ilaçlar kullanılmalıdır. Ameliyat sonrası ağrılar genellikle geçicidir ve doğru tedavi ile hafifler.
Erken Hareketlenme: Ameliyat sonrası erken hareketlenmek, kasların ve eklemlerin normale dönmesine yardımcı olur. Ancak ağır kaldırma ve zorlayıcı hareketlerden kaçınılmalıdır.
Bel Kaymasında Cerrahi Olmayan Yöntemler Nelerdir?
Bel kaymasında cerrahi müdahale gerekli olmadıkça, birçok cerrahi olmayan tedavi yöntemi mevcuttur. Bazı cerrahi olmayan tedavi yöntemleri:
Fiziksel Terapi: Bel kaymasının tedavisinde en yaygın kullanılan cerrahi olmayan yöntemlerden biridir. Egzersizler, kasları güçlendirerek omurgayı destekler ve ağrıyı hafifletir.
Ağrı Yönetimi: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), ağrıyı hafifletmek ve iltihaplanmayı azaltmak için kullanılabilir. Ancak bu ilaçlar yalnızca geçici çözümler sunar.
Korse ve Destekleyici Ekipmanlar: Korse, omurgayı stabil tutmaya yardımcı olur ve ağrıyı azaltır. Ancak sürekli kullanımı önerilmez, yalnızca ağrı olduğu dönemlerde kullanılması daha etkilidir.
Sıcak/Soğuk Uygulamalar: Isı veya soğuk kompresler, bel kaymasının neden olduğu ağrıyı geçici olarak hafifletebilir. Sıcak kompres, kasları gevşetirken, soğuk kompres iltihaplanmayı azaltır.
Bel Kaymasında Fizik Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Fizik tedavi, bel kaymasının tedavisinde önemli bir rol oynar. Fizik tedavi sürecinde uygulanan bazı yöntemler:
Manuel Terapi: Fiziksel terapistler, beldeki ağrıyı hafifletmek ve kasları gevşetmek için manuel terapi teknikleri kullanabilirler.
Egzersiz Programları: Bel kaslarını güçlendirmek ve omurgayı stabilize etmek için özel egzersizler yapılır. Bu egzersizler, hastaların günlük yaşamda daha rahat hareket etmelerini sağlar.
Ultrason Terapisi: Ultrason dalgaları, ağrı yönetiminde ve kas gevşemesini sağlamakta etkili bir yöntemdir. Bu terapi, kasların iyileşmesine yardımcı olur.
Germe ve Esneme Hareketleri: Germe hareketleri, beldeki kas gerginliğini azaltarak daha rahat bir hareket aralığı sağlar.