Tarihçe

Tarihçe

Aşağıdaki başlıklara tıklayarak, Tarihçe alanındaki ilgili içeriklere kolayca ulaşabilirsiniz.

Nöroloji, sinir sistemi hastalıklarıyla; psikiyatri, beyinden kaynaklanan duygu ve davranış bozukluklarıyla; psikoloji ise insan duygu ve davranışlarıyla ilgilidir. 20. yüzyılın başlarında psikolojideki dinamik açıklama eğilimlerinin ağır basmasıyla önce psikiyatri etkilenmiş, daha sonra da nöroloji refleksoloji biçimine dönüşerek beyinden uzaklaşmıştır. Bu yapay ayrışma yüzyıl içinde neredeyse 70 yıl sürmüş; ancak, görüntüleme yöntemlerinin kullanılmaya başlanmasıyla bu üçü arasında yeniden yakınlaşma zemini doğmuştur.

Günümüzde nöroloji, davranış nörolojisiyle; psikiyatri, biyolojik psikiyatriyle ve psikoloji, deneysel ve kognitif psikolojiyle yakınlaşmalarını sürdürmekte, beyin ise hepsinin ortak zemini ve ilgi alanı haline dönüşmektedir. Bu gelişme, Türkiye’de NP GRUP ile ideal zeminine kavuşmuş durumdadır.

Memory Centers Of America İstanbul Şubesi Açılışı

Memory Centers of America’nın Türkiye Şubesi, MEMORY CENTER OF İSTANBUL’un resmî açılışı Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımlarıyla 25 Mayıs 1999 tarihinde gerçekleşti. Açılış törenindeki konuşmasında 9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel şunları söyledi:

“Değerli Misafirler,

Değerli bilim adamlarımızın verdiği bilgileri büyük bir ilgiyle dinledim. Söylemeye hacet yok ki beyin insanoğlunun en önemli uzvudur. İnsanoğlu beynin hikmetini henüz keşfedememiştir. Bir misal olarak, ne ölçüde doğrudur ayrı mesele ama, beynin önemini göstermek bakımından, beynin gördüğü fonksiyonları yapan bir kompitür yapılacak olsa, 3 tane yerküre büyüklüğünde kompütür yapmak lâzımdır.

Beyin, hilkatin, yaratılışın sırrıdır. Tabiî ki insanlar aslında beynini ne kadar kullanırlar o da ayrı meseledir. Dünyaya gelip beyninin önemli bir kısmını hiç kullanmadan dünyadan giden insanlar vardır. Uygarlık aslında beynin daha çok kullanılmasını, beyinden daha çok yararlanılması hedefini kendine seçmiştir. Eğitimin sebebi de budur.

İnsanoğlunun en değerli varlığı olan hafızayı korumanın yolları bulunabildiği takdirde, bu bilhassa ortalama ömrün 40-50 yıldan 70’e 80’e çıktığı dünyada, insanlık adına önemli bir başarı elde edilmiş olacaktır. Ülkemizde 30’lu yıllarda ortalama ömür 35-40 yıldır. Bugün 70-80’e çıkmıştır. Yani aşağı yukarı ortalama ömür katlanmıştır. Ama bu ömrü sağlıklı bir şekilde yaşayabilmenin yolu da insanın evvela hafızası, beyni dahil uzuvlarının fonksiyonunun muhafaza edilmesidir. Yaşadıkça, dünya daha refah içerisinde yaşamayı başarabildikçe sanıyorum ki bilim ve teknoloji insanların hizmetine daha güzel şeyler getirecektir. Hatta umuyorum ki bu, yönetici ve siyasetçilerin de beklentisidir.

Ben buraya böyle bir şeyi desteklediğimi, insanlığın hayrına olan her şeyi desteklediğimi, bilime olan inancımı ve yeniliğe olan desteğimi göstermek için geldim. Bu Memory Center’ı Türkiye’ye getiren değerli hekimlerimiz Sn. Prof. Tarhan, Sn. Prof. Tanrıdağ ve Sn. Prof. İtil biraz evvel bilgi verdiler. Huzurlarınızda kendilerine teşekkür ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Çok büyük ilgi göreceğinizden eminim ve insanlığın hizmetinde bulunan Türk hekimleri ve dünya hekimlerine bu konuda başarılar diliyorum. İnsanlığı ızdıraptan kurtarabildiğiniz ölçüde insanlığın mutluluğu sağlanmış olacaktır.

İşte bu dileklerimi iletmek için buradayım. Başarılı olun. Hepinizi tebrik ediyorum. Sağ olun.”

Süleyman Demirel'e Güçlü Hafıza Ödülü

9. Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel'e "Güçlü Hafızası" nedeniyle Memory Centers of America tarafından ödül verildi. 27 Ekim 2000 tarihinde Ankara Dedeman Oteli’nde yapılan törende 13 öğretim üyesine de Nöropsikiyatriye katkıları nedeniyle plaket sunuldu. Törene, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunç Alp ÖZGEN, E.Tbp.Tümgeneral Şerif SABUNCU ve GATA’dan Prof. Dr. Ünsal SÖYLEMEZOĞLU katıldı.

Yapılan panel sonrasında söz alan Sayın Süleyman DEMİREL şunları söyledi:

"Değerli konuklar, Prof. Dr. TARHAN’a teşekkür ediyorum. İstanbul Hafıza ve Öğrenme Merkezi’ne de teşekkür ediyorum. Sayın Nevzat TARHAN dedi ki; Memory Centers olarak, hafızası güçlü insanlar ararken, aslında hafızayı güçlü tutmayı da kendilerine gaye edinmişlerdir. Bunu bilimin ödevi olarak görmüşlerdir.

İnsanların ortalama ömrü 40 yıl iken böyle şeylere lüzum olmayabilirdi. Nitekim zaten Memory Center’ın ele aldığı beyin ile ilgili meselelerin bu kadar uzun zaman hekimliğin dikkatine çok yakından gelmeyişi vasati ömrün kısa olmasındandır. Bizim ülkemizde çocuğumuzun mürüvvetini göremez iken, şimdi torununun ötesini görebilmekte, yani vasati ömür 75’in üzerine çıkmıştır. Dünya nüfusunun da 6 milyarın üzerine çıkmasında bunun önemi vardır. Ortalama ömrün artması yaşlılıkta bazı sorunlara neden olmuştur. Yaşlılık ile emeklilik farklı şeylerdir. Emeklilik belli bir süre çalışıldıktan sonra emekli maaşı hak edip köşede oturup takdir-i ilâhî’yi beklemek değildir. Madem ki bunca seneler insanın yaşama imkanı oluşmuştur. Mühim olan bu senelerin ruh huzuru ile yaşanmasıdır. Beden – ruh – akıl – hafıza sağlığı hepsiyle beraber yaşamak lazımdır. Bugün G8’ler olarak adlandırılan gelişmiş ülkeler Okinava bildirisinde Aging (Yaşlılık) kavramına yer vermişlerdir. Ve milenyum deklerasyonunda yine Aging diye bir olay var.

Yaşlılarda üç şeyi korumak lazım: 1) Nev’in bekası; yani kişi kendini devam ettirmeli. Bu hergün beslenmeyle olur. 2) Neslin bekası; üreyecek. 3) Aklın bekası. Akıl- hafıza bunlar birbirine karışır. Bunlar birbiri yerine kullanılır. Akıl dediğimiz olaya geldiğimiz zaman bunun ilmini siz açıkladınız. Aklın bekası deyince Descartes’ın bir deyimini hatırlıyorum. “Cenab-ı Allah insanlara herkese yetecek kadar akıl vermiştir’’. Hafızayı beşer nisyan ile malüldür. Gençler için tercüme edeyim: İnsan hafızası unutkanlıktan malüldür. Unutacaktır. Unutmak o kadar kötü bir şey değildir. İnsanlar dünyaya üryan gelir üryan gider. Ancak bu üryanlık fizikî olarak. Çıplak gelir, ama, çok cihazlanmış olarak gelir, o da beyindir."

Törende plaket sunulan isimler ise;

Prof.Dr. Eflatun ADAM,

Prof.Dr. Şevket AKPINAR,

Prof.Dr. Kemal AYDINALP,

Prof.Dr. İsmail ÇİFTER,

Prof.Dr. Doğan KARAN,

Prof.Dr. Özcan KÖKNEL,

Prof.Dr. Turan ÖRNEK,

Prof.Dr. Hıfzı ÖZCAN,

Prof. Dr. Orhan ÖZTÜRK,

Prof.Dr. Refet SAYGILI,

Prof. Dr. Coşkun ŞARMAN,

Prof.Dr. Atalay YÖRÜKOĞLU

NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Açılış Töreni

NPİSTANBUL Hastanesi'nin resmi açılışı Sayın TBMM Başkanı'nın katılımıyla 20 Mart 2007 tarihinde gerçekleşti. Açılış törenindeki konuşmasında Sayın Bülent Arınç şunları söyledi:

"Sayın Kaymakam, Değerli Milletvekili Arkadaşlarım, Saygıdeğer Konuklar, Hanımefendiler, Beyefendiler hepinizi sevgiyle selamlıyorum, iyi günler diliyorum.

NPİSTANBUL Hastanesi’nin açılışında bulunmaktan ben büyük bir memnuniyet duydum. Türkiye için çok önemli saydığım böyle bir hastanenin açılışında sizlerle birlikte olmaktan gerçekten büyük bir haz duydum. Teknik açıdan bir şey söyleyecek durumda değilim, bir hekim de değilim ama biraz önce tanıtım filminde hem hastanenin yapacağı hizmetler hem topluma sağlayacağı katma değer ve yarar çok güzel anlatıldı. Bir bilim adamı olarak da Sayın Tarhan düşüncelerini ifade ettiler. 1999‘da belki bir klinik olarak başlamıştı, ama şimdi fevkalade yüksek teknik donanımı ve yataklı tedavisiyle, çocuklara yönelik hizmetleriyle ve teknoloji konusunda en ileri noktada bir hastane olarak kurulmuş.

Toplum sağlığının ve özellikle toplumun ruh sağlığının iyilik düzeyini yükseltmek için kurulmuş bir hastane. Buna da her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çünkü

gördüğümüz, duyduğumuz, şahit olduğumuz pek çok olay bize toplumdaki ruh sağlığının maalesef giderek bozulduğunu gösteriyor. Yeni hastalık türleri çıktığını gösteriyor, karşılaştığımız olaylar bizi şaşkınlığa düşürüyor. En yakınlarımızdan başlayarak pek çok rahatsızlığın özellikle bu asırda bugünlerde ortaya çıkıverdiğini görüyoruz. Şüphesiz göz de önemli, başka duyularımıza da önemli ama ruh sağlığı da fevkalade önemli. Hayatı yaşayabilmenin tek yolu ruh sağlığının yerinde ve iyi olması. Bu konuda hizmet sağlayacak bir hastanenin çok iyi bir hekim kadrosuyla çok iyi yetişmiş personeliyle hizmete açılmış olmasından fevkalade memnuniyet duyuyoruz.

Müzikle tedavinin bu hastanemizde uygulanacak olması da bence çok doğrudur. Tarihimize baktığımızda telkin yoluyla tedavinin, müzik tedavisinin, müzikle terapinin, suyu kullanmak suretiyle tedavi yöntemlerinin olduğunu görüyoruz. Dolayısı ile geçmişle bütünleşen, geçmişte uygulanmış yöntemlerin faydalı olanlarını daha çağdaş yöntemlerle uygulamak isteyen bir hastaneyle karşı karşıya bulunuyoruz.

Ben Sayın Tarhan’ı hem yazdığı kitaplarla hem de televizyonlarda özellikle bu dalda yaptığı eğitici konuşmalarıyla tanıyorum, kendisini candan tebrik ediyorum ve kendilerine başarışlar diliyorum ve hepinizi Sayın Tahran’ı alkışlamaya davet ediyorum.

Değerli dostlar, Türkiye çok güzel insanlar yetiştiriyor. Ben bu güzel topluluğun karşısında bu güzel ve hayırlı işin açılışında bulunmaktan gerçekten bahtiyarlık duyduğumu tekrar ediyorum. Ümraniye’ye böyle bir esere sahip oldukları için tebriklerimi sunuyorum. Çalışkan Belediye Başkanına ve değerli Kaymakamımıza ve değerli eşlerine bu toplantıya katıldıkları için ayrıca teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. NPİSTANBUL Hastanesi, hastalarımıza sağlık ve şifalar diliyorum. Sağlık ve afiyette yaşamalarını diliyorum, hepinize saygılarımı sunuyorum.

Sağolun."

Dünden Bugüne NPGRUP - 1Dünden Bugüne NPGRUP - 2Dünden Bugüne NPGRUP - 3Dünden Bugüne NPGRUP - 4Dünden Bugüne NPGRUP - 5Dünden Bugüne NPGRUP - 6Dünden Bugüne NPGRUP - 7Dünden Bugüne NPGRUP - 8Dünden Bugüne NPGRUP - 9Dünden Bugüne NPGRUP - 10Dünden Bugüne NPGRUP - 11Dünden Bugüne NPGRUP - 12
Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Oluşturulma Tarihi17 Temmuz 2024
Sizi Arayalım
Phone