Toplum içerisinde baş ağrısı şikâyeti ile sıkça karşılaşılmaktadır. Primer yani birincil baş ağrıları; altta yatan bir başka rahatsızlık sebebiyle oluşmayan, salt baş ağrıları olarak tanımlanabilir ve genel olarak görülen baş ağrılarının %90’ını primer baş ağrıları oluşturur. Geriye kalan %10’luk kısmı sekonder, yani ikincil baş ağrıları ise farklı bir hastalık sebebiyle oluşmuş baş ağrılarıdır.
Migren ağrıları ile herhangi bir yaşta ve herhangi bir dönemde karşılaşılabilir. Migrenin neden oluştuğu yapılan araştırmalara rağmen kesin olarak bilinmese de, aile geçişli olduğu ya da çevresel faktörlerin etkisiyle oluştuğu bilinmektedir. Ağrıların tetiklenmesinde önemli rol oynayan bazı faktörler vardır. Bu faktörler hava değişimlerinden kaynaklı, stres kaynaklı ya da yeme düzeni, uyku ve aktiviteler sebebiyle de oluşabilmektedir. Migren ağrılarının tedavi edilememesi durumunda, kişinin sosyal hayatı, iş performansı, günlük yaşamı oldukça etkilenebilmektedir. Ayrıca sürekli alınan ilaçlar ne kadar geçici bir tedavi yöntemi olsa da ilaçların zamanla etkisini yitirmesi ya da kullanılan ilaçların kişi üzerinde yan etkilerinin oluşması ağrının kronikleşmesine sebep olabilir. Bu yüzden migren tedavisinde uzman bir hekime başvurmak önemlidir.
Migren Nedir?
Toplumda sıkça görülen migren, kişide herhangi bir yaşta başlayabilen, sürekli ya da tekrarlayan ağrılarla kendini gösteren bir baş ağrısı türüdür. Erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görülen migren, her 10 erkekten birinde görülürken, her 4 kadından ise birinde rastlanılmaktadır. Migrenin genetik faktörlü bir rahatsızlık olduğu bilinmektedir. Genellikle ergenlik çağında başlayan migren ağrıları, hastaların çoğunda 30 yaşın altında görülmektedir. Ataklar halinde oluşan ağrılar, migrenin en belirgin özelliğidir. Şiddetli olabilen bu ağrılar, kimi zaman yılda birkaç kez görülürken, kimi zaman da ay içerisinde defalarca oluşabilmektedir.
Başın bir yarısında oluşan zonklamalar eşliğinde sıklıkla tekrarlar ve bu ağrılar zaman geçtikçe azalır nitelik taşır. Bununla beraber her baş ağrısı migren değildir. Migren baş ağrısı sebeplerinden biridir. Kişinin geçirdiği baş ağrılarının birçok sebebi olabilmektedir. Migrene, menopoz sonrası dönem içerisinde bulunan kadınlarda daha az rastlanmaktadır. 35 yaşından sonra migrenin görülme sıklığında azalma olur.
Migrenin yaygın belirtilerinin başında zonklayan, şiddetli, ense ve şakakta ya da göz çevresinden başlayarak başın etrafında oluşan, hareket halinde şiddeti artan bir ağrı gelse de başka belirtileri de mevcuttur. Migren belirtileri arasında; bulantı, kusma, ışık ve ses hassasiyeti de olabilmektedir.
Migren Neden Olur?
Migrenin oluşum sebebi araştırılsa da kesin olarak bilinmemektedir. Fakat genetik faktörlerin ve çevresel faktörlerin önemli rolünün olduğu bilinmektedir. Ayrıca tetikleyici faktörler de migren oluşumuna zemin hazırlar. Çoğunlukla auralı migrende genetik geçiş görülürken, aurasız migrende genetik ve çevresel oluşan faktörler sonucu oluşmaktadır. Ayrıca migren atakları sırasında, beyinde ağrıyı tetikleyen bazı kimyasallar algılanarak, migren ağrısını oluşturur.
Migren ağrılarında, migren ataklarına duyarlı olan bir sinir sistemi vardır. Çevresel/dış faktörler sebebiyle tetiklenebilmektedir. Atak sonucu tetiklenen, beyindeki migren ağrısına duyarlı olan bölgede kan damarları genişleyerek, sinirlerin inflamasyonuna yol açar. Daha sonra bu durum beyindeki trigeminal sinirin harekete geçmesine sebep olarak migreni oluşturur.
Migren Belirtileri Nelerdir?
Migren ağrılarının başlangıcından sonuna kadar oluşabilecek bazı evreleri vardır. Migren atakları prodrom evresi ile başlamaktadır. Prodrom evresinden sonra aura dönemi gelmektedir. Bu dönem yaklaşık bir saat kadar sürmektedir. Migren ataklarında ağrı hep aynı tarafta hissedilse de, çoğunlukla enseden başlar ve tüm baş çevresine yayılabilir. Zaman zaman oluşabilecek migren belirtileri, kişide ağrıdan daha fazla rahatsızlık verebilmektedir. Ağrı sonrası dönem postdrom dönemidir. Bu dönemde ağrı azalır ve rahatlama hissi oluşur.
Migren Evreleri
Migren atakları dört farklı aşamada görülebilir:
Prodrom
Bu tip baş ağrıları başlamadan bir-iki gün öncesinden yaklaşan migren ağrısı için birtakım belirtiler oluşabilir. Bu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Kabızlık
- Yemek yeme isteği
- Ruh halinde değişiklikler (karamsarlık, huzursuzluk hali)
- Boyunda tutulma
- Susuzluk ve sık idrara çıkma
Aura
Migren ağrıları auralı ve aurasız olarak ikiye ayrılır. Auralı migren hastalarında ağrı öncesi ve sonrası süreçlerde nörolojik bozukluklar görülebilir. Auralı migren hastalarında belirtiler şu şekilde görülebilir:
- Konuşma bozukluğu
- Görme bozukluğu
- Uyuşma ve karıncalanma
- Dokunma hissiyatında güçsüzlük
- Baş ağrısı
Atak
Tedavisi yapılmayan migren atakları 3-72 saat arası sürebilmektedir. Bu ataklar haftada birkaç kez ya da nadiren ayda birkaç kez görülebilir. Şu belirtiler atak sırasında meydana gelebilmektedir:
- Mide bulantısı ve kusma
- Zonklama
- Kalp çarpıntısı gibi zonklamalar
- Işık, ses ve dokunma hassasiyeti
- Bulanık görme
- Nadiren görülse de bayılma
Postdrome (Migren atağı sonrası)
Atak sonrası süreçte hasta kendini bitkin, yorgun ve bir nebze rahatlamış hissedebilir. Şu belirtiler postdrome sürecinde ilk 24 saat içerisinde görülebilmektedir:
- Baş dönmesi
- Huzursuzluk
- Işık ve ses hassasiyeti
- Güçsüzlük
Uyarı: Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız acil olarak bir doktora görünmeniz önem taşır:
- Ani ve şiddetli baş ağrısı
- Yüksek ateş
- Ensede sertlik
- Kafa karışıklığı ve algılamada sorun yaşama, uyuşukluk
- Çift görme
- Konuşma bozukluğu
- Kafa travması ardından gelişen bir baş ağrısının kötüleşmesi
- Öksürme, güç harcama, ıkınma ve ani hareketler sonucu baş ağrısı oluşması
Migren Nasıl Teşhis Edilir?
Migren tanısı nasıl konur sorusunu cevaplamak gerekirse, öncelikle hastanın tıbbi öyküsü ve şikâyetleri uzman hekim tarafından dinlenir. Hekim hastaya baş ve boyun bölgesi olması kaydıyla fiziksel muayene yapar. Ardından kişiye özel bir tedavi planı yaparak, migren tanısını koyar. Muayene sürecinde kas yapılarının incelenmesi, boyun ve sırt bölgesinde adale kasılması, enseden başlayarak oluşan göz ve yüz ağrıları gibi şikâyetler detaylıca incelenir.
Fizyolojik bozukluklar ağrının daha fazla algılanmasına etki edebilir. Bu yüzden hastanın beslenmesi, uyku düzeni, stres yaşama durumu gibi faktörler ağrı üzerinde etkili olabileceği için tanı sürecinde dikkate alınmalıdır. Yapılan araştırmalara göre hastaların yarısından fazlası psikolojik sebeplerden ötürü ağrı yaşamaktadır. Bu yüzden migren teşhisinde nöroşirurji, nöroloji, psikiyatri ve fizik tedavi bölümleri ile entegre çalışılmalıdır.
Migren Nasıl Tedavi Edilir?
Migren tedavisinde sıkça ilaç tedavisine başvurulur. Migren ataklarını, ağrı ataklarının sıklığını, ya da bu ağrılara eşlik eden belirtileri (kusma, bulantı, vb.) önlemek amacıyla kullanılan ağrı kesici ilaçları kapsamaktadır. Migren tedavisinde, tedavi stratejisi baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve bunlara eşlik eden diğer belirtilere göre değişiklik gösterir.
Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar iki kategoride ayrılır:
Ağrı kesici ilaçlar
Migren atakları sırasında alınır, ağrıyı durdurmak amacıyla kullanılır.
Koruyucu tedavide kullanılan ilaçlar:
Bu tür ilaçlar, migren ataklarının şiddetini veya sıklığını kontrol altına almak için, günlük olarak ve düzenli aralıklarla alınır.
Migren tedavisinde laboratuvar testleri ve radyolojik incelemelerden yardım alınarak, migren dışında baş ağrısını oluşturabilecek diğer olası nedenler elenmiş olur.
Uyarı: Hamile veya emzirme döneminde olan migren hastalarında bazı ilaçların kullanımı bebek için sakıncalıdır. Bazı ilaçlar çocuk migren hastalarına verilmemelidir. Bu gibi durumlarda ilaç kullanmadan önce uzman bir doktora başvurmanız gerekmektedir.