Göğüste aniden gelişen ağrı ve sıkışma hissi kalp krizi belirtileri arasında en belirleyici belirtilerinden biri olarak bilinir. Diyabet, kötü beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, aşırı kilo gibi sağlıksız yaşamı doğuran etmenler, kalp hastalıkları ve özellikle de kalp krizine zemin hazırlar nitelik taşımaktadır. Fakat sağlıklı ve düzenli bir yaşama yönelik atılabilecek her adım kalp-damar hastalıklarını önlemeye yardımcı olabilir. Yapılan araştırmalara göre dünyada en sık görülen ölüm sebepleri kalp krizi ve inme olarak belirtilmiştir.
Kalp krizinde erken müdahale büyük önem taşır. Hem hayati riski azaltmak için hem de kalp kasının zararsız kurtulabilmesi adına eğer kalp sağlığına yönelik şüpheler taşınıyorsa en yakın zamanda bir hekime başvurulmasında fayda vardır.
Kalp krizinin temel belirtileri arasında kalp ağrısı olarak tanımlanan göğüs ağrısı ve göğüs sıkışması hissidir. Göğüste hissedilen bu ağrı, birisi göğse baskı yapıyormuş hissi verir. Aynı zamanda bu göğüs ağrısı sol kola, omuza, boyna, karna, sırta etki edebilir. Genellikle bu ağrılar 10-13 dakika kadar sürebilir. Kalp krizinin diğer belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Göğüs Ağrısı: Kalp krizi belirtileri arasında göğüs kafesinin ortasında hissedilen ağrı olabilir. Bu ağrı genelde birkaç dakika sürer. Ağrı; baskı, sıkışma ya da ağırlık şeklinde tanımlanabilir. Aynı zamanda hazımsızlık, göğüste yanma gibi mide kaynaklı şikayetler de gündeme gelebilir. Çoğu zaman kalp krizi belirtileri ile bir mide hastalığı olan reflü belirtileri birbirlerine benzediklerinden dolayı karıştırılabilir.
Üst gövdeye yansıyan ağrı: Kollarda, omuzlarda, midenin üst kısmında, boyunda ve çenede meydana gelen ağrılar kalp krizi sebepli oluşabilir. Kadınlarda kalp krizi sırasında karın bölgesinde ve göğsün alt kısmında ağrı görülebilir. Bu yüzden dikkatli olunmalı ve ağrı dikkate alınmalıdır. Erkeklerde ise sıklıkla sırtın üst kısmında oluşan bir ağrı meydana gelir.
Nefes Darlığı: Zaman zaman nefes darlığı oluşumu başlı başına bir kalp krizi belirtisi olabilmektedir. Ağrı sırasında ya da öncesinde oluşabilir. Nefes darlığı kalbin yeteri kadar kan pompalayamaması sebebiyle oluşmaktadır.
Terleme: Eğer kişi herhangi bir aktivite veya egzersiz yapmıyorsa ve buna rağmen normalden fazla bir terleme söz konusuysa, bu durum kalp problemlerini gösterebilir. Bu yoğun terlemeler soğuk terleme şeklinde de söz konusu olabilir.
Halsizlik: Kalp krizi anında kişinin yoğun stres yaşıyor olması yorgunluk ve halsizlik hissettirebilir. Halsizlikle beraber nefes darlığı kriz öncesi zamanda kalp krizini işaret eden bir belirti olabilir. Sebepsiz ani yorgunluk atakları genellikle kadınlarda karşılaşılan bir kalp krizi belirtisidir.
Sersemlik: Halsizlikle beraber baş dönmesi, sersemlik hali, bulantı ve kusma kalp krizinin belirtileri arasında yer almaktadır. Yine kadınlarda daha sık rastlanan bu durum ihmal edilmemeli ve küçümsenmemelidir.
Çarpıntı: Kalpte ağrı oluşumuyla beraber çarpıntı da kalp krizinde sıklıkla karşılaşılan bir belirtidir. Zaman zaman bu çarpıntı göğüste değil, boyunda da hissedilebilir.
- Var olan şikayetlerin artması ya da bu şikayetlerin süresinin uzaması durumu da kalp krizi riskini artıran önemli bir belirtidir. Kalp krizi her zaman ani (akut) ve şiddetli göğüs ağrısı eşliğinde oluşmayabilir. Bazen kişide belirgin bir belirti ve şikâyet olmadan da kalp krizi geçirilebilir. Örneğin şeker hastaları, sessiz kalp krizi geçirebilen hastalar arasında yer alırlar.
- Erkekler kadınlara kıyasla kalp krizi geçirmeye ve kalp-damar hastalıkları ile karşılaşmaya daha yatkındırlar. Erkekler kadınlardan daha erken yaşta kalp rahatsızlıkları yaşayabilirler. Erkeklerde genellikle benzer ve stabil belirtiler bulunur. Kadınlarda ise belirtiler değişiklik gösterir. Uzun süreli halsizlik, anksiyete ve uyku problemleri gibi klasik olmayan belirtiler yaşarlar. Bu yüzden dikkatli olunması ve belirtilerin dikkate alınması önem taşır.
Kalp Krizi Neden Olur?
Kalp krizi neden olur, kalp krizi ya da miyokart infarktüsü, kalp damarı plaklarının ani bir şekilde yırtılması ile o bölgedeki kanın pıhtılaşarak damarın tıkanması ve ardından da kalp kasının yeteri kadar oksijen alamaması yani kan akışının kesilmesi ile karakterizedir. Eğer kalp dokusuna yeterince kan akışı sağlanamazsa kalıcı hasar gelişme riski yüksektir. Kaslı bir yapıya sahip olan ve günde yaklaşık 8200 litre kan pompalayan kalbin, yapısında bir bozukluk olması durumunda kalp kapağı hastalıkları, kalp kası hastalıkları ve koroner damarlar sebepli kalp krizi gibi hastalıklar oluşabilmektedir.
Kalp krizi yaşanması durumunda en kısa zamanda damar açılarak doğru bir müdahale gerçekleştirilmezse kalpte doku kaybı gelişir. Bu durum da kalbin pompalama gücünü azaltır ve kişide kalp yetmezliği meydana gelir. Türkiye’de her yıl 201.000 kişinin kalp krizinden öldüğü bilinmektedir.
Kalp Krizi Nedenleri Nelerdir?
Kalbe kan akışı sağlayan damarlarda yağ formunda plakların oluşması kalp krizi sebeplerinin en sık karşılaşılanıdır. Bununla beraber damarda pıhtılaşma ya da yırtılma gibi problemler de kalp krizini işaret edebilir. Çeşitli etkenlere dayanarak damarlarda oluşabilen yağ depozitleri sebebiyle de kalp krizi oluşabilir. Kalp krizinin oluşum nedenlerini daha detaylı açıklamak gerekirse:
- Sigara kullanmak kalp krizine sebep olan büyük etkenlerden birisidir. Sigara içen insanlarda kalp krizi görülme sıklığı içmeyenlere kıyasla üç kat daha fazladır.
- Kandaki kötü kolesterol (LDL) oranının yüksekliği kalp krizi riskini artırır. İçeriğinde kolesterol oranı yüksek hayvansal gıdalar: sucuk, salam, sosis, pastırma gibi sakatatlar; midye, karides, kalamar gibi deniz mahsulleri; kaymak, tereyağı, krema gibi süt ürünleri mümkün olduğunca kısıtlı tüketilmesi gereken ve tüketilmemesi durumunda kalp krizi riskini minimuma indiren bir etki yaratacaktır.
- Şeker hastalığı da kalp krizi oluşumunu tetikleyen bir etkendir. Diyabet hastalarında damar duvarındaki elastikiyet bozulur ve kandaki pıhtılaşma oranı artış gösterebilir. Bununla beraber insülin direncine sahip kişilerde de kalp krizi riski söz konusudur. Hem şeker hastaları hem de insülin direnci hastalarının kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetme olasılığı yüksektir. Bu yüzden erkenden önlem alınmalı ve sağlıklı beslenmenin, sık sık fiziksel aktivitenin yapıldığı bir yaşam tarzı benimsenmelidir.
- Kan damarlarında basınç yükselmesi yani tansiyonun artması kalp krizi riskini artırır.
- Yaş ilerledikçe paralel olarak damar yapısında hasar ve bozulmalar görülmesi olasıdır. Bu durum kalp krizi için risk faktörü oluşturan bir diğer etkendir.
- Menopoz sonrası dönemde kadınların kalp krizi geçirme riski daha yüksektir. Öte yandan kadınlar östrojen hormonu salgıladıkları için bu durum kalp krizine karşı koruma görevi üstlenir. Dolayısıyla erkekler kadınlara kıyasla kalp krizi ile karşılaşmaya daha yatkındırlar.
- Obezite de kan damarlarının mekanizmasına zarar veren bir etkendir. Erken yaşlanmaya, damar sertleşmesine sebep olarak kalp krizi riskini artırır.
- Ailede birinci dereceden yakınların kalp krizi geçmişi olması da kalp krizi geçirme riskinde belirleyici rol oynar.
Kalp Krizi Tedavisi Nedir?
Kalp krizi riski taşıyan bireylerde erken tanı ve tedavi büyük önem taşımaktadır. Kişiye kalp krizi tanısı konmadan önce alınabilecek önlemler kalp hasarının önlenebilmesi adına oldukça etkili olabilmektedir. Tanı ve tedavi süreci kapsamında uygulanabilecek bazı yöntemler şu şekilde belirtilebilir:
- Göğüste oluşan ağrıyı azaltmak ve kan akışını iyileştirmek için Nitrogliserin ve kan pıhtılaşmasını engelleyecek diğer ilaçlar
- Kalp krizi tanısı konduktan sonra kalp damarlarındaki tıkanıklığı gidermek amacıyla uygulanacak iki farklı tedavi yöntemi vardır: pıhtı eritici ilaçlar ile tedavi ve perkütan koroner girişim
Trombolitik tedavi (pıhtı eritici ilaçlar ile tedavi)
Damar içindeki pıhtıları eriterek damar yolunu açmayı kapsayan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemi kalp krizinden sonra ilk 5 saat içinde faaliyete geçer. Tanıdan hemen sonra uygulamaya konulmalıdır.
Perkütan koroner girişim
Cerrahi olmayan bu yöntemde, kol ya da kasık damarının içinden sokulan ince, plastik bir tüpün damar içerisinde darlık seviyesine kadar ilerletilerek, sorunlu bölgeye gelindiğinde ucundaki balonun şişirilmesi ile damarın açılması işlemidir. Müdahale sonunda kan damarından kan akışı sağlanır. Böylece işlemin ardından yıllar boyunca damar açık kalır.
Kalp krizinin diğer tedavi yöntemlerinde hekimin önereceği ilaçlar ve sağlıklı yaşama yönelik değişiklikler yer almaktadır. Hekimin önerebileceği ilaçlar ise şu şekilde belirtilebilir:
-ADE İnhibitörleri
-Kan Sulandırıcılar
-Beta Blokerler
-Kolesterol Düşürücü İlaçlar
Kişiye koroner bypass ameliyatı yapılır.