Hipernazalite, konuşma için gerekli olan akustik enerjinin ağızdan çıkması gereken seslerde buruna kaçarak konuşmanın rezonansını bozmasıdır. Hipernazalite, damak yarığına sıklıkla eşlik ettiği için bir takım artikülasyon problemlerine neden olabilmektedir. Bu problemlerin bazıları konuşma terapisi ile düzelebilecek, çocuğun damak deformitesini telafi etmek üzere geliştirdiği süreçlerken, bazıları yapısal sorunlara (hipernazalite ya da diş/çene anomalileri gibi) dayalı zorunlu olarak ortaya çıkan bozukluklardır. Konuşma terapisti değerlendirmesi sırasında bu bozuklukların hangilerinin zorunlu, hangilerinin telafi edici süreçler olduğunu belirleyip, yapısal bozukluklar için doktorlara ya da ortodontiste yönlendirirken, telafi edici süreçler için konuşma terapisine başlatmalıdır
Telafi Edici Konuşma Süreçleri Nelerdir?
Damak yarığına özgü telafi edici konuşma süreçleri, ağızdan çıkması beklenen seslerin doğru şekilde üretilmediği durumlardır. Bu süreçler, genellikle yapısal bozuklukların bir sonucu olarak ortaya çıkar ve konuşmanın anlaşılabilirliğini etkiler. Örneğin, /t/ ve /d/ gibi öndeki seslerin, /k/ ve /g/ gibi arkada üretilen seslere dönüştüğü artlaştırma süreci, damak yarığına sahip bireylerde sıkça görülür. Bu durum, çocuğun damak deformitesini telafi etmek üzere geliştirdiği bir süreçtir.
Telafi edici konuşma süreçlerinin belirlenmesi ve yönetilmesi, dil ve konuşma terapistinin görevidir. Terapist, bu süreçlerin hangilerinin telafi edici, hangilerinin yapısal bozukluklara bağlı olduğunu belirleyerek uygun tedavi planını oluşturur. Telafi edici süreçler için konuşma terapisi uygulanırken, yapısal bozukluklar için doktorlar veya ortodontistlerle iş birliği yapılmalıdır.
Dudak Damak Yarığında Konuşma Terapisi Nasıl Uygulanır?
Konuşma terapisinin başarısı ekip çalışmasıyla varılan başarıya bağlıdır. Plastik cerrah, kulak burun boğaz uzmanı, genetik, çocuk nörolojisi, konuşma terapisti, ortodontist, odyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı bu ekibin parçalarındandır. Damak yarığı olan çocuğun kendisiyle ilgili olumlu bir bakış açısı oluşturabilmesi için bu ekip çalışması çok önemlidir.
Konuşmada Akıcılık Bozuklukları Nelerdir?
Konuşmada Akıcılık Bozuklukları ünitesinde konuşmasında akıcılık sorunu yaşayan her yaştan bireylere değerlendirme, danışma ve terapi hizmetleri verilmektedir. Dil ve konuşma bozuklukları içerisinde en yaygın görülen türlerden biri akıcı konuşma bozukluğudur. Amerikan İşitme ve Konuşma Birliği'nin (ASHA) sınıflandırmasına göre gelişimsel ve edinilmiş olarak iki başlıkta incelenir. Edinilmiş bozukluklar psikojenik ve nörojenik akıcılık bozuklukları olup, görülme sıklıkları en düşük olan akıcılık
bozukluklarıdır. Bu nedenle araştırmalar ve terapiler gelişimsel kekemelik ve hızlı-bozuk konuşma üzerine yoğunlaşmıştır.
Hızlı - Bozuk Konuşma (Cluttering) Nedir?
Konuşmanın anormal bir hızda ve düzensiz olması olarak kısaca tanımlanan hızlı-bozuk konuşma (cluttering) için günümüzde araştırmalar devam etmektedir. Hızlı-bozuk konuşma da kekemelik gibi bir konuşma akıcılığı bozukluğudur ancak kekemelikten farklıdır. Aşırı ölçüde hızlı, düzensiz, sıklıkla konuyla ilgisiz sözcük veya ifadeler içeren bir konuşma bozukluğudur.
Hızlı-bozuk konuşmada da konuşmanın normal akışında aşırı derecede kırılmalar görülür ve buna aşırı hızlı konuşma, düzgün olmayan tempo, yanlış/eksik sesletme ve söyleyeceğinden emin olamama eşlik edebilir. Halihazırda hızlı-bozuk konuşma için (kekemelik terapisinde kullanılan tekniklerle) konuşmanın yavaşlatılması, akıcısızlıkların azaltılması, farkındalığın ve dil organizasyonunun artırılmasına yönelik terapiler uygulanmaktadır.
Hızlı-bozuk konuşmanın nedenleri için kekemeliğin nedenlerine dair yapılan açıklamalar yapılmaktadır ayrıca görülme sıklığının belirlenmesi henüz net bir biçimde mümkün olmamıştır.