Ensefalosel Nedir?

Ensefalosel, fetal gelişim sırasında nöral tüpün tam olarak kapanmaması sonucu ortaya çıkan nadir bir doğum kusurudur. Nöral tüp, hamileliğin üçüncü ve dördüncü haftalarında oluşan bir yapıdır ve beyni ve omuriliği oluşturmak için kritik bir rol oynar. Ensefalosel, bu tüpün kapanmaması durumunda beynin kafatasındaki bir açıklıktan dışarı çıkması anlamına gelir. Bu durum, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu meydana gelebilir. Ensefalosel, genellikle doğum öncesinde ultrason veya doğum sonrasında fiziksel muayene ile teşhis edilir. Belirtileri, fıtıklaşan dokunun konumu, büyüklüğü ve içerdiği beyin dokusunun türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Her ensefalosel durumu farklılık gösterebilir, bu nedenle bu durumda bir uzmana danışmak önemlidir. Ensefalosel, karmaşık bir doğum kusuru olup, doğru teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık profesyoneliyle görüşmeyi gerektirir.

Ensefalosel Nedenleri Nelerdir?

Ensefaloselin ana nedenleri genetik, çevresel ve kalıtsal faktörlerin kompleks etkileşimidir. Bu durumun oluşumunda etkili olan temel nedenler:

Genetik Yatkınlık: Ensefalosel vakalarının bir kısmı genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ailesel geçmişte nöral tüp defektleri olan bireylerde ensefalosel riski artabilir. Bu durum, belirli genetik mutasyonların veya varyasyonların etkisiyle meydana gelebilir.

Çevresel Faktörler: Çevresel etmenlerin ensefalosel oluşumunda rol oynayabileceğine dair bazı hipotezler bulunmaktadır. Hamilelik sırasında annenin maruz kaldığı çevresel toksinler, enfeksiyonlar veya radyasyon gibi faktörlerin ensefalosel riskini artırabileceği düşünülmektedir. Ancak, bu konuda henüz kesin bilgiler bulunmamaktadır.

Folik Asit Eksikliği: Hamilelik sırasında yeterli folik asit alımının olmaması, nöral tüp defektleri riskini artırabilir. Folik asit, nöral tüpün sağlıklı bir şekilde kapanmasında önemli bir rol oynar. Bu nedenle, hamilelik öncesinde ve erken aşamalarında folik asit takviyesi almak, ensefalosel riskini azaltabilir.

Kalıtsal Faktörler: Ensefalosel vakalarının bir kısmı kalıtsal olabilir. Ailede daha önce bu tür bir doğum kusuru geçmişi olan bireylerde ensefalosel riski daha yüksek olabilir. Ancak, kalıtsal faktörlerin tam olarak nasıl etki ettiği hala tam olarak anlaşılamamıştır. 

Ensefalosel Belirtileri Nelerdir?

Ensefalosel, genellikle belirli belirtilerle kendini gösterir ve bu belirtiler, fıtıklaşan dokunun konumuna, büyüklüğüne ve içerdiği beyin dokusunun türüne bağlı olarak değişebilir. Her bireyde belirtiler farklılık gösterebilir, ancak yaygın olarak görülen belirtiler şunlar olabilir:

Hidrosefali: Ensefalosel, beyin dokusunun dışarı çıkması nedeniyle beyin-omurilik sıvısının normal akışını engelleyebilir. Bu durumda, beyindeki sıvı birikerek hidrosefaliye yol açabilir. Hidrosefali, baş ağrısı, kusma, göz çukurlarında belirginleşme gibi belirtilerle kendini gösterir.

Spastik Parapleji: Ensefaloselin etkilediği bireylerde, bazı durumlarda kol ve bacaklarda spastik parapleji gelişebilir. Bu durum, kas sertliği, kontrol kaybı ve hareket kısıtlılığı ile karakterizedir.

Mikrosefali: Ensefalosel, beyin dokusunun kafatasından dışarı çıkması nedeniyle kafanın normal büyüklüğünü etkileyebilir. Mikrosefali, alışılmadık derecede küçük bir kafa boyutu anlamına gelir.

Ataksi: Ensefalosel, motor koordinasyonunu etkileyebilir ve bu durum ataksi olarak adlandırılır. Yürüme, uzanma gibi motor hareketlerde zorluk yaşanabilir.

Gelişimsel Gecikme: Ensefalosel, genellikle bireyin normal gelişimini etkiler. Dil gelişiminde, fiziksel milet taşlarında ve bilişsel yeteneklerde gecikmeler görülebilir.

Zihinsel Engel: Ensefalosel, beyin dokusunun etkilenmesiyle zihinsel engelliklere neden olabilir. Ancak, her bireyde zihinsel engel olmayabilir.

Görme Problemleri: Ensefalosel, göz sinirlerini etkileyebilir ve görme problemlerine yol açabilir. Göz kayması, bulanık görme veya diğer göz sorunları ortaya çıkabilir.

Epileptik Nöbetler: Ensefalosel vakalarında epileptik nöbetler gözlemlenebilir. Beyin dokusunun anormal konumu nedeniyle epileptik aktivite oluşabilir.

Ensefalosel Tanısını Nasıl Konulur?

Ensefalosel tanısı genellikle doğum öncesi dönemde veya doğum sonrasında yapılan klinik ve görüntüleme yöntemleriyle konulur. Hamilelik sırasında rutin ultrasonografi, ensefalosel gibi nöral tüp defektlerini tespit etmede önemli bir araçtır. Ultrasonda şüpheli durumlar varsa, fetal manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi daha detaylı yöntemlere başvurulabilir. 

Doğum sonrasında ise bilgisayarlı tomografi (BT) veya MRG gibi görüntüleme teknikleri kullanılarak tanı doğrulanabilir. Amniyosentez, genetik veya kromozomal anormallikleri değerlendirmek için kullanılabilir. Cerrahi müdahale sonrası incelemeler de tanı sürecinin bir parçasını oluşturur. 

Tanı süreci, bireyin özel durumuna bağlı olarak uzman bir sağlık ekibi tarafından yönlendirilir ve doğru bir tanının konulmasına yardımcı olur.

Ensefalosel Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ensefalosel tedavisi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir. Cerrahi, fıtıklaşan beyin dokusunun kafatasına yerleştirilmesini ve açıklığın kapatılmasını amaçlar. Bu işlem genellikle doğumdan kısa bir süre sonra gerçekleştirilir. Fıtıklaşan dokunun içeri yerleştirilebilmesi için bir deri tabakası mevcutsa, ameliyat doğumdan birkaç ay sonra planlanabilir; ancak deri tabakası yoksa ameliyat doğumdan hemen sonra yapılabilir. 

Cerrahi müdahalenin amacı, normal kafatası gelişimini desteklemek ve beyin dokusunu korumaktır. Cerrahi sonrasında, bireyin genel sağlığı ve kafatasının normal büyümesi düzenli olarak izlenir. Uzun vadeli takip ve destekleyici tedaviler, bireyin yaşına, ensefaloselin tipine ve cerrahi müdahalenin karmaşıklığına bağlı olarak belirlenir. 

Fizyoterapi, konuşma terapisi ve epilepsi yönetimi gibi destekleyici tedaviler de bireyin motor becerilerini geliştirmeye ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak uygulanabilir. Ensefalosel tedavisi, multidisipliner bir ekip tarafından yönetilir ve bireyin özel ihtiyaçlarına uygun olarak uyarlanır.

Sizi Arayalım


Google Play Download_on_the_App_Store_Badge_TR_blk_100217