Beyin Tümörleri
Primer beyin tümörü görülme sıklığı yılda 6/100.000’dir. Daha az sayıda görülmesine rağmen metastatik beyin tümör sıklığının da bu düzeyde olduğu sanılmaktadır. En sık akciğer ve meme kanserleri beyin metastazı yapar. Primer beyin tümörlerinin yaklaşık 1/12’si 15 yaşın altında görülür. Erişkinlerde intrakraniyal tümörlerin %85’i supratentoriyal bölgede yerleşirler. Gliomlar, meningiomalar ve metastazlar en sık görülen tipleridir. Çocuklarda intrakraniyal tümörlerin %60’ı infratentoriyal bölgede yerleşir, en sık görülen tipler medullablastoma ve serebellar astrositomadır.
İntrakraniyal tümörlerin başlıca semptom ve bulguları baş ağrısı, bulantı-kusma, kuvvet kaybı, bilinç bozukluğu, göz dibi muayenesinde papil stazı, göz bebeği ışık reaksiyonu anomalileri ile hastaların %30-50 sinde görülen jeneralize, parsiyel veya parsiyel başlayıp jeneralize olan epilepsi (sara) nöbetleridir.
Tanıda kontrastsız ve kontrastlı BT ve MRG tetkikleri esastır. Tümör cinsine göre direkt grafi, anjiyografi, lomber ponksiyon gibi ek tetkikler gerekebilir. Detaylı bilgi için https://cdn.npistanbul.com/beyin-tumoru sayfasını ziyaret ediniz.
Başlıca intrakraniyal tümörler:
ASTROSİTOMA ve GLİOBLASTOME
Beyin astrositik hücrelerinden kaynaklanan, her yaş grubunda görülebilen tümörlerdir. 40-60 yaş arasında daha sıktır. Erkek/Kadın oranı 2/1’dir. Histopatolojik olarak 4 evreye (Evre 1-4) ayrılırlar. Malign yapıdaki (Evre 4) Glioblastoma tüm intrakraniyal tümörlerin %40’ını oluşturur. En sık 55 yaş civarında görülür. Komşu beyin dokusunda yaygın infiltrasyona ve çevresel ödeme neden olan hızlı büyüyen tümörlerdir.
MENİNGİOMALAR
Beyin zarlarından ikinci katman olan araknoid zar hücrelerinden gelişirler. Genellikle venöz sinüsler yakınında ve parasagital bölgede, hemisfer konveksitesinde yerleşirler. Meningiomalar komşu beyin dokusunda basıya neden olurlar. Zaman zaman kraniyumu infiltre etmelerine rağmen çoğu benigndir. Tüm intrakraniyal tümörlerin -20 sini oluştururlar.
METASTATİK TÜMÖRLER
Kanserli hastaların %25’inde intrakraniyal metastaz görülür. En sık beyin metastazı yapan tümörler; bronş karsinomu, meme karsinomu, böbrek ve tiroid tümörleri, mide ve prostat karsinomu, testis tümörleri, ve malign melanomdur. İntrakraniyal metastazların %50’si birden fazladır.
VESTİBÜLER SCHWANNOMA
VIII. kraniyal sinir kılıfı hücrelerinden köken alan tümörler, en sık rastlanan infratentoriyal tümörlerdir. Tüm intrakraniyal tümörlerin %5-10’unu meydana getirirler. Çoğunlukla orta yaşta (40-50) görülürler ve kadınlarda biraz daha sıktır. İyi huylu (benign), yavaş büyüyen, beyin sapı-beyincik- petröz kemik arasında kalan kama biçimindeki bölgeye doğru büyüyen tümörlerdir. Tümörün gelişmesiyle yavaş ilerleyen işitme kaybı, uğultu ve çınlama, yüz felci, yüzde ağrı ve uyuşukluk ortaya çıkar.
HİPOFİZ ADENOMLARI
Tüm intrakranial tümörlerin -15’ni oluşturan hipofiz bezinin ön lobundan (adenohipofiz) gelişen benign karakterde tümörlerdir. Histopatolojik ve klinik olarak endokrin aktif ( %75’i) ve endokrin inaktif (%25’i) olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar.
Klinik bulgular tümörün çevre dokulara basısına bağlı olarak baş ağrısı, görme alanı ve görme keskinliği değişiklikleri ile hormonal aktivitesine göre vücutta yaptığı etkilere bağlıdır. Tanıda diğer intrakraniyal tümörlerden farklı olarak sella spot grafi, sella BT ve dinamik kontrastlı sella MRG, nöroendokrin profil ve görme alanı ile görme keskinliği kullanılır.
Endokrin aktif hipofiz adenomlarından en sık görülen %30 ile prolaktinomalardır. Prolaktin, laktasyonu (memelerden süt gelmesi) sağlayan hormondur. Aşırı salgılanması halinde infertilite (kısırlık), amenore (adet görememe), galaktore (memelerden anormal süt gelmesi), erkeklerde galaktorenin yanı sıra empotans görülür. Diğer endokrin aktif hipofiz adenomu ACTH salgılayan adenomdur. Bunun sonucunda görülen Cushing sendromunun nedeni %60 olguda hipofiz mikroadenomu veya hiperplazisidir. Klinik bulguları, ay dede yüzü, obezite, karında mor çatlaklar, kas erimesi ve güçsüzlüğü, kemik erimesi, diabetes mellitus, hipertansiyon, akne, kıllanma artışı veya kellik, enfeksiyona yatkınlık, sırtta yağ toplanmasıdır (buffalo hörgücü).
Hipofiz adenomlarında seyrek görülen bir durum olan hipofizer apopleksi tümör dokusu içine kanama olmasıdır. Ani ve şiddetli baş ağrısı, hızlı ilerleyen görme kaybı ve göz kaslarının felçleri ile ciddi hipofizer yetmezlik görülür. Acilen tedavi edilmediği takdirde (steroidler, acil cerrahi girişim) ölümle sonuçlanır.
Hipofiz Bezi Tümörü
Hipofiz bezi tümörleri genellikle iyi huylu ve yavaş büyüyen kitlelerdir. Hipofiz bezi tümörü genellikle hipofizin ön kısmının üçte ikilik kısmında gelişirler. Bu tür tümörler “salgılama yapan” ve “salgılama yapmayan” olarak iki şekilde sınıflandırılırlar. Hormonların fazla üretilmesi “salgılama yapan tümör”le alakalıdır. Hipofiz bezi tümörü tarafından salgılanan hormon çeşitleri bu çeşit tümörlerin daha ileri sınıflandırılmaları için bir etkendir. Detaylı bilgi için https://cdn.npistanbul.com/hipofiz-bezi-tumoru sayfasını ziyaret ediniz.
Beyin kanaması nedir?
Beyin kanaması, beyni besleyen damarlardan bir veya birkaçından dışarı kan sızması sonucu, kanla beslenen bölgenin çalışamaz duruma gelmesidir. Bu durum aniden oluşabilmektedir ve genellikle yüksek tansiyon hastalarında görülebilmektedir. Beyin kanaması sonucu hastada felç, inme meydana gelebilmektedir. Detaylı bilgi için https://cdn.npistanbul.com/beyin-kanamasi sayfasını ziyaret ediniz.
Chiari Malformasyonu (Beyincik Sarkması) nedir?
Chiari Malformasyonu hastalığı halk arasında beyincik sarkması olarak bilinen durumdur. Hastalığın nedeni beyinciğin alt uzantılarının kafatası çukurundan sarkarak omuriliğe baskı yapmasıdır. Bu baskıya bağlı olarak omurilikte bozulma ve sıvı birikimi oluşur. Daha detaylı bilgi için https://cdn.npistanbul.com/chiari-malformasyonu-beyincik-sarkmasi sayfasını ziyaret ediniz.
Damarsal Hastalıklar
Serebrovasküler hastalıklar (SVH), beyinde bir bölgenin iskemi (beslenememe) veya kanama ile oluşan, geçici veya sürekli bir lezyonu sonucu oluşur.
İNTRASEREBRAL HEMATOM
İntraserebral hematom (İSH), beyin dokusu içine olan kanamadır. % 70-80’ inin nedeni hipertansiyondur. Anevrizma ve arteriyovenöz malformasyonlar (AVM) olguların % 25-30’unu oluşturur. Klinik bulgu olarak kitle etkisine bağlı ani baş ağrısı, ani bilinç kaybı, kusma, tek taraflı kuvvet olabilir. Bazı olgularda bilinç düzeyinde 24-48 saatte yavaş ve ilerleyici bozulma görülür. Tanıda kullanılan beyin BT kanamanın yerini, boyutlarını ve beyin dokusundaki diğer değişiklikleri gösterir. Serebral anjiografi ise altta yatan nedeni (AVM, anevrizma) gösterir.
SUBARAKNOİD KANAMA
Beyin damarları subaraknoidal mesafede yer alırlar. Bu damarların veya bu damar üzerindeki anevrizmaların kanamasıyla subaraknoid kanama (SAK) meydana gelir. Sıklığı yılda 9-12/100.000 civarındadır. Semptomların şiddeti kanamanın şiddetine bağlıdır. Ani ve şiddetli baş ağrısı ile hasta yere yıkılabilir. Bunu çoğunlukla kısa veya uzun süreli bir bilinç yitimi ve/veya bir epileptik nöbet izler. Bulantı ve kusma hemen daima görülür.
İntrakraniyal anevrizma rüptürüne bağlı SAK sıklığı yılda yaklaşık 6-12/100.000’dır. Erkek/kadın oranı 3/2’dir. 40-60 yaş arasında sıktır.
Arteriyovenöz malformasyon (AVM), intrakraniyal damarların gelişimsel anomalileridir. Serebral kapiller yatağın gelişmemesine bağlı olarak arteriyel ve venöz sistemler arasında doğrudan ve patolojik ilişki mevcuttur. Tek taraflı ve zonklayıcı biçimde baş ağrısı, kanamadan önce veya sonra generalize ve fokal nöbetler gelişebilir. AVM’de kanama riski yılda %2-3 civarındadır, kanamalarında ölüm oranı civarındadır.