Anestezi, tüm duyuların yokluğu demektir. Anestezi tıp alanında özellikle cerrahi sırasında uygulanan bir yöntemdir. Sterilizasyon ve anestezinin keşfi bugün ki cerrahi gelişmede en önemli iki aşamadır. Anestezi duyusuzluk hali demektir, bu duyulardan en önemlisi ağrının yok edilmesidir. Sağlık problemlerinin tedavi edilmesi gereken cerrahi işlemler sırasında ağrı, sızı duyulmaması için operasyonun öncesinde anestezi yapılmaktadır.
Yapılacak olan anestezi şekli, anestezi ve reanimasyon uzmanlarınca belirlenir ve anestezi cihazları ile belirlenen seviyelerde hastaya verilir. Bu durum bilincin geçici kapanmasını sağlamaktadır. Anestezi teknikleri uzun yıllardır uygulanır ve sürekli olarak kendini yeniler. Bu teknikler ile işlem esnasında hayati fonksiyonlar sürerken bilinç, hareket kabiliyeti ve duyunun yok olması hem hasta hem de işlemi uygulayan uzmanlar için önem taşır. Operasyon sırasında hasta olan kişiye konfor sağlanır. Böylelikle refleksler baskı altına girip kaslar gevşer ve cerrahi müdahalenin uygulanması kolay hale gelir. Ameliyat süresince bu durumun devam etmesi ve ameliyatın ardından anestezik ilaçları sona erdirip hastanın uyandırılması da anestezi doktorunun uzmanlık alanıdır.
Kaç Çeşit Anestezi Uygulaması Vardır?
Gereken zamanlarda müdahale etmeyi kolaylaştırmak, ağrıyı hafifletmek veya tamamı ile yok etmek için yapılan anestezi türleri birkaç başlık altında belirtilebilir.
Diğer uzman ve cerrahlarca yapılacak işlemin çeşidine ve süresine bağlı olarak anestezi uzmanı; genel, bölgesel, lokal anestezi ve sedasyon işlemleri içinde tercih yapmaktadır.
Genel anestezi: Bilinç kaybı ile seyreden anestezi uygulamalarıdır. Bilinç kaybı, tüm duyuların yok olması, reflekslerin ortadan kalkması ve çoğu zaman unutkanlık ile seyreden bir anestezi uygulamasıdır. Damar ya da solunum yolu ile verilen anestetik ilaçlar ile oluşturulur. Anestezi uygulamasında en önemli şey beyin üzerinden etkili olduğu için solunum ve dolaşım fonksiyonlarının korunmasıdır. Genel anestezi geçici bir koma halidir. Hastanın bir süre sonra hiçbir şey fark etmemesi, hiçbir duyuya cevap verememesi ancak zamanı geldiğinde uyandırılmasıdır. Son teknoloji anestezi cihazları ve anestezi hekimi devamlı olarak uyku derinliğini gözlemler, böylelikle ameliyat sırasında uyanma, ayılma gibi etkenlerle karşı karşıya kalınmaz. Genel anestezi zamanı, ameliyatın biçimine ve zamanına bağlı olarak tamamı ile değişkenlik gösterir. Ameliyat sona erdiği zaman anestezi uzmanı tarafından bütün inhalasyon anestezikleri kapatılarak, solunum yolunda olan tüplerin çekimi sağlanır. Hasta olan kişi bir odaya alınır ve kendine gelmesi için olağan durumu izlenir.
Lokal anestezi: Bölgesel anestezi ile karıştırılmaması gerekir. Yalnızca cerrahi bölgenin uyuşturulmasıdır, dar bir alanı içerir. Ben alımı, diş çekimi, sünnet işlemi, dermatolojik ve estetik işlemler gibi uygulamalarda yaygın olarak yapılır.
Belirli kısmın uyuşması sırasında hastada bilinç kaybı olmaz. Yaklaşık 15 dakikada etkisini gösterir, duyu kaybı yaşanmadan yalnızca işlemin yapılan kısım uyuşturulur.
Bölgesel anestezi: Cerrahi bölgeyi içeren tüm alanın uyuşturulmasıdır. Örneğin; kol, omuz, bacak, kalça gibi bölgelerin uyuşturulması, ağrısız kılınmasıdır. Bölgesel anestezi de bilinç kaybı yoktur. Olağan ve sezaryen için yapılan spinal ve epidural anestezi çeşitlerine ilave olarak spinal epidural anestezi de yapılabilir.
Bölgesel olarak yapılan bu teknikler sayesinde hasta olan kişinin bilinci açıktır ancak operasyon esnasında ağrı yaşamaz.
Anestezi Almadan Önce Neler Yapılmalıdır?
Anestezi almadan önce hasta ile ilgili değerlendirilmeler yapılmalıdır. Hastanın yaşamsal fonksiyonlarının gözden geçirilmesi gerekir. İlk olarak hastanın dolaşım ile ilgili bir problemi olup olmadığına bakılır. Anestezi uygularken verilecek ilaçlar hastayı etkileyeceği için hastanın daha önce geçirdiği hastalıkların öyküsüne bakılır.
Diğer önemli faktör ise solunum fonksiyonlarıdır. Hastanın akciğer kapasitesinin yeterli olup olmadığı, solunum probleminin olup olmadığına bakılması gerekir.
Hastanın kan değerlerine bakılır. Çünkü karaciğer, böbrek gibi organlar yakın olarak değerlendirilmelidir. Hastanın aktif enfeksiyonu, kansızlık durumu, kanama probleminin olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Hastanın alerji öyküsüne bakılır.
Anestezi doktoru hastayı klinik olarak değerlendirip sorgulayıp muayene ettikten sonra akciğer ile ilgili akciğer grafisi ve kalp ile ilgili EKG isteyebilir. Bütün bu tetkik hastanın güvenliği için çok önemlidir. Ameliyat öncesi dikkat edilmesi gereken diğer kurallardan biri ise, açlık ve su ile ilgili kurallardır. Hastanın ameliyat olacağı kesinleşti ise 6-8 saat bir açlık süresi gereklidir. Bunun nedeni ise hava yolu refleksleri ortadan kalktığı için ortaya çıkabilecek kusma gibi bir yan etkide mide içeriğinin akciğere kaçıp akciğeri yakmasını engellemektir.
Anestezi Nasıl Uygulanır?
Uygulama işleminden evvel, ilgili uzman hasta olan kişiyi kontrol eder. Gerekli tetkiklerin yapılıp yapılmadığına bakarak hasta olan kişiyi ameliyata hazırlar. Hastanın olacağı ameliyat belirlenir, geçmiş sağlık öyküsüne bakılır ve alerjisi olup olmadığı tespit edilir.
Uzman, hasta ameliyat masasına geldiği zaman, ilk olarak hasta olan kişinin kalp atışını motorize edip, kan basıncına bakar, beden sıcaklığını saptayıp ölçümleri gerçekleştirir. Damar yolu açıp serum takılma işlemini gerçekleştirilmesini sağlar. Uygulanacak anestezik ilaçları damarın içerisine enjekte edip işlemi başlatır. Bunun ile birlikte hastanın daha iyi oksijen almasını sağlamak için maske yardımı ile oksijen desteği de verilir. Ardından soluk borusuna tüp yerleştirilerek hasta olan kişiyi anestezi cihazına bağlar. Ameliyat süresince bütün hayati fonksiyonlar, kanama, verilmekte olan sıvılar, anestezi uzman ve teknikerlerince kontrol edilip işlevin devam edilmesi sağlanmaktadır.
Anestezi Sonrası Hangi Yan Etkiler Çıkabilir?
Ağrı: Anestezi sonrası ortaya çıkabilecek en önemli yan etki ağrıdır. Ameliyat işlemi devam ederken ağrı tedavisine başlanır. Bölgesel uyuşturma teknikleri ile ağrıya müdahale edilmektedir. Ameliyat sonrası ise hekim ve hemşire kontrolleri ile damardan ya da bölgesel olarak ağrı tedavisi uygulanır.
Bulantı-kusma: Ameliyat öncesi başlayan bir süreçtir. Ameliyat öncesi ve sonrasında bulantı önleyici ilaçlar uygulanır. Bu ilaçlar hastanın bulantı- kusma durumunu ortadan kaldırmaya yardımcı olur.
Solunumun durması: Genel anestezi altında hastanın solunumu durabilir. Genel anestezi uygulaması sırasında istenmeyen bir yan etkidir, hava yolunu ilgili uzmanlar yönetir ve oksijen tedavisini sağlar. Hayati bir önem taşır. Hastanın tam uyandığından ve solunumunun yeterli olduğundan emin olunması gerekir.
İdrar yapamama: Bazı hastalar ilaçların etkisinden dolayı idrar yapamamaktan şikayetçi olabilir. Bu durumda hastaya idrar sontası ile müdahale edilir.
Bağırsak hareketlerinin geç dönmesi: Karın ameliyatlarından sonra meydana gelen bir yan etkidir. Bunun için de bazı tedavi yöntemleri mevcuttur.
Ameliyat sonrası akciğere pıhtı atması: Anestezi ile direkt olarak ilgili bir problem olmasa da akciğerde solunum sıkıntısına neden olan hayati bir durumdur. Bunun için anestezi sonrası ameliyatın izin verdiği en erken sürede hasta mobilize edilir.
Bunların yanında hastanın tansiyonunun düşmemesi, ritim bozukluğunun olmaması ameliyat sonrası hastanın konforunu ciddi şekilde etkileyen yan etkilerdir.