Varis, genellikle bacak bölgesinde ve ayaklarda bulunan damarların şişmesi ve genişlemesi sonucunda meydana gelmektedir. Toplardamarların derinin alt tabakasında mavi renklerde genişleyen ve kıvrımlı bir yapı olarak görülmesidir. Daha çok yetişkin kadın bireylerde görülen bu durumun tedavisi mümkündür. Cerrahi yöntemlere başvurmadan önce ameliyatsız varis tedavisi yöntemleri uygulanabilir. Uygulanan tedavinin doğru yapılması durumunda olumlu sonuçlara ulaşılabilir.
Varisli Damar Nasıl Tedavi Edilir?
Varisli damar, derinin yüzeyine yakın bölümlerde yer alan damarların büyümesi ve genişlemesi sonucunda ortaya çıkabilen bir problemdir. Toplardamarlarda yaşanan büyümeler kanlanmanın artmasına neden olabilir. Ayrıca gelişen bölgede bazı morluklar ve ağrılar oluşabilir.
Bu durumlar kişide ateş, kızarıklık, bazı yaralar ve şişliklere yol açabilmektedir. Dış görünüş bakımından rahatsız edici olabilen bu durum, genellikle birtakım özgüven problemlerine ya da psikolojik sorunlara yol açabilir.
Varisli damar tedavisi, olumlu sonuçlarla biten bir yöntemdir. Bulguları taşıyan bireyler doktora başvuru yaparak konu hakkında destek alabilir. Ayrıca gerekli muayene ve tanı uygulamaları yapılarak teşhis edilebilir bir durumdur.
Tanı konulması ile birlikte hastalığın altında yatan nedenler belirlenir ve bu duruma uygun olarak tedavi sürecine karar verilir. Tedavi sürecinde genellikle ilk olarak cerrahi operasyon gerektirmeyen tedavi yöntemleri uygulanır. Ancak ileri durumlarda doktor önerisine bağlı olarak ameliyat tedavisi gerekebilir.
Varis Türleri Nelerdir?
Kadın ve erkeklerde görülebilen bu problem genellikle uzun süreli ayakta durma, kilo, yaş ve cinsiyete bağlı olarak değişiklik gösteren bir problemdir.
3 çeşit türü bulunmaktadır. Varis türleri şu şekildedir:
Büyük Varisler: Bacak derisinde gözle görülen bir çıkıntı durumu söz konusudur. Çapları yaklaşık 4 mm ile 15 mm arasındadır.
Orta Boy Varisler: Bacak yüzeyinde hafif bir çıkıntı durumu yaşanması ve genellikle mavi ve yeşil renklerdedir.
Kılcal Varisler: Herhangi bir çıkıntı durumu görülmezken örümcek ağı gibi bir şekli olan durumdur. Renkleri mor ve kırmızı olarak görülen küçük varislerdir.
Varis Kimlerde Görülür?
Erkeklere oranla kadınlarda daha sık olarak görülen bu problem genetik faktörlerden etkilenerek kişilerde görülebilir. Ayrıca aşırı kilolu kişilerde, yaşlılarda, menopoz dönemlerinde, iş koşullarına bağlı olarak uzun süreli ayakta duran kişilerde görülebilirken toplardamarın tıkanması ve pıhtılaşması durumunda ve kapakçık yetmezliği gibi durumlarda da görülebilir.
Varis Tedavi Yöntemleri
Damarların şişmesi, genişlemesi ve büyümesi ile birlikte ortaya çıkan bu durumdan pek çok tedavi yöntemi ile kurtulmak mümkündür. Kişinin cinsiyetine, yaşına, sağlığına, kronik bir rahatsızlığının olup olmadığına ve problemin yaşandığı bölgenin durumuna bağlı olarak tedavi yöntemlerinde değişiklik görülebilir.
Damalar vücudun her alanında yer alırken bu problem vücutta bulunan bütün damarlarda meydana gelebilir. Ancak kişinin yaşam tarzında yapacağı birtakım değişiklikler damarların genişlemesini azaltabilir ve bu durumun önüne geçebilir. Yapılabilecek bazı uygulamalar ise şu şekildedir:
- Düzenli egzersiz yapılması damarlarda bulunan kan akışını artırabilir
- Çok fazla tuz tüketmemek
- Ayakkabı konusunda yüksek topuk yerine daha rahat ayakkabılar seçmek
- Çok fazla kilosu olan bireylerin zayıflaması
Ayrıca bu durumun yaşanmasının pek çok nedeni olabilmektedir. Sağlıklı olarak görülen bir kişinin toplardamarlarının içinde kanın geri dönmesini ve birikmesini engelleyen kapakçıklar bulunmaktadır.
Yaşın ilerlemesi ile birlikte kişi uzun süre ayakta duruyorsa, genetik, damar problemleri, hamilelik ve yer çekimi gibi durumlar bu kapakçıkların zarar görmesine yol açabilir. Bu durumda kan birikerek damarların şişmesine ve bu durumun ortaya çıkmasına neden olabilir.
Nedenlerin belirlenmesinin ardından uygun olan tedavi yöntemi seçilir.
Ameliyatsız varis tedavisi yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:
Köpüklü Varis Tedavisi
Diğer bir adı skleroterapi olan ve cerrahi müdahale gerektirmeyen bir yöntemdir. Damarlara sklerozan adında bir maddenin verilmesi ile birlikte kişiye anestezi yapılmadan uygulanmaktadır.
Sklerozan dokuların zarar gördüğü ve harap olduğu bir maddedir. Bu şekilde enjekte edilerek kanın biriktiği damarlar yaralanır ve yakılır. Bu durumda kan, sağlıklı damarlara yönlendirilir ve akışı sağlanır.
Kanın biriktiği damarlar bu yöntemle yok edilir ve tedavi işlemi gerçekleştirilerek görünümde iyileşme sağlanır. İşlem öncesinde sklerozan köpük hale getirilerek genişleyen damarlara uygulanmaktadır.
Lazerle Varis Tedavisi
Lazer ablasyonu olarak da bilinen bu yöntem, lazer yardımıyla sorunlu damarların tedavi edilmesinde uygulanan bir tekniktir. Ameliyatsız yapılan bu yöntemde lokal anestezi sorunlu bölgenin uyuşturulması ile yapılmaktadır.
Problemin yaşandığı damarların içerisine ince bir lazer teli gönderilerek, bu tel yardımıyla lazer enerjisi damarların duvarına gönderilebilir. Bu yöntem sayesinde meydana gelen ve uygulanan ısı, sorunlu damarların küçülmesini ve zaman içerisinde yok olmasını sağlar.
Radyofrekans Varis Tedavisi
Radyofrekans ablasyonu olarak da adlandırılan ve ameliyat gerektirmeyen tedavi uygulamasıdır. Radyofrekans cihazı tarafından meydana gelen radyo dalgalarını genişleyen ve sorunlu olan damar duvarlarına uygulanması ile birlikte yapılır.
Alanında eğitim almış uzman doktorlar tarafından uygulanan bu yöntemde bacağın iç kısmı ultrason aracılığıyla görüntülenir ve sorunlu damarlar tespit edilir. Sonrasında damar içerisinde ince bir tüp (kateter) geçirilerek damar duvarlarına radyo dalgaları uygulanır.
Radyofrekans yardımıyla ortaya çıkan kontrollü ısı problemli damarları yok eder. Ayrıca mor renkte görülen ve genişlemiş damarlar da ortadan kaldırılır. Bu durum kişiden kişiye değişiklik gösterebilirken yüksek oranda başarı sağlanır.