Bedenin herhangi bir kısmında gelişmekte olan ağır virüsün sonunda bağışıklık sisteminin verdiği şiddetli tepkime ile organ ve dokularda problemler yaşanabilir. Tekli ya da çoklu organ yetmezliğinden hayatı kaybetmeye kadar giden bu önemli durum sepsis şeklinde isimlendirilmektedir. Mikroorganizmaların kana karışması ile gelişim gösteren bu durum kan zehirlenmesi olarak da belirtilmektedir. Her çeşit virüse bağlı olarak gelişen olan sepsis, hayati risk oluşturan bir durumdur, ve tedavi süreci ne kadar erken olursa organlarda görülen hasarların engellenebilmesi durumu da o kadar fazla olur.
Bedende bir sebep olan bakterilerin kana karışması ile bedendeki bağışıklık sisteminin bu virüslere karşı şiddetli bir savunma göstermesi ile sepsis meydana gelir. Olağan koşullarda beden kana karışan bakteri ve virüslere karşı bir bağışıklık yanıtı geliştirir. Ancak bu geliştirilen cevap bazı zamanlarda olması gerekenden çok daha kuvvetli olduğu zaman, organlara ve dokulara zarar verebilir. Ağır sepsis vakalarında bütün bedende iltihaplanmalar yaşanır ve septik şok olarak adlandırılan durum görülebilir ve tansiyonda önemli bir düşüşe de sebebep olabilir, bu durum ölüm ile neticelenebilir. Pek çok enfeksiyonun sepsisle sonuçlanma riskine karşı gereken antibiyotik tedavilerinin ve intravenöz sıvı işlemlerinin vakit kaybetmeden uygulanması gereklidir. Bağışıklık sistemi kuvvetsiz olan bireyler, gebeler, 1 yaşın altında olan çocuklar ve 60 yaş üzeri erişkinlerde bu durumun gelişme ihtimali öteki kişilere oranla fazladır.
Sepsis Kimlerde Görülür?
Sepsis enfeksiyonlardan dolayı görülmektedir bundan dolayı hemen hemen her kişi de bu duruma rastlanılabilir. Fakat sepsis en fazla; gebelerde, yaşlılarda, 1 yaşından ufak çocuklarda, bağışıklık sistemi güçsüz bireylerde, diyabet, böbrek ya da akciğer rahatsızlığı ya da kanser gibi kronik hastalıkları olan kişilerde görülmektedir ve bu kişilerde şiddetli septik şoka ilerleme tehlikesini taşımaktadır.
Sepsisin tedavi edilmesi için antibiyotikler ve damar içinden verilen sıvı katkısı ile uygulanır ve tedavinin vakit kaybetmeden yapılması kişinin yaşama olasılığını yükseltir.
Sepsis Neden Olur?
Sepsis oluşmasında pek çok enfeksiyon çeşitli rol oynayabilir. Bunlardan en yaygın olanı idrar yolu enfeksiyonu, solunum yolu enfeksiyonu, zatürre, karnın içinde oluşan enfeksiyon ve cilt enfeksiyonlarıdır. Bilhassa yaşlı kişilerde sepsis görülme ihtimali oldukça yüksektir. Geçirilen cerrahi işlemlerin ardından bedende görülen yaralar, sepsisin risk etkenleri içindedir. Bunlar ile birlikte yersiz antibiyotik kullanmak, antibiyotiklerin tamamen bitirilmemesi gibi sebeplere bağlı olarak bakterilerin antibiyotiklere karşı geliştirdiği direnç, enfeksiyonların kontrol altında tutulmasının engellenmesine neden olur. Bundan dolayı sepsis görülme tehlikesi çoğalır. Bazı rahatsızlıkların tedavi edilmesinde ya da organ nakli gibi vakalarda bedenin nakil olan organı kabullenmesi için uygulanan immün sistemi baskılayan ilaçlar da bağışıklık sistemini güçsüz bırakır, enfeksiyonların sepsise neden olmasını kolay kılar. 1 yaşın altındaki çocuklar, gebeler kronik hastaları ve yaşlı kişiler sepsis bakımından risk grubundadır.
Sepsis İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?
Sepsis oldukça önemli ve hayati tehlikesi bulunan bir hastalıktır. Çok vakit kaybetmeden hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Bu hastalığın belirtileri kendini kolay kolay göstermeyebilir. Bundan dolayı en ufak bir enfeksiyon dahi dikkate alınmalıdır. Semptomlar şiddetlendikçe kişinin beyni, kalbi ve böbrekleri gibi yaşamsal organlara kan akışında problem görülür. Bunun ile birlikte sepsis sebebi ile organlarda ve kol, bacak, el, ayak parmaklarında kan pıhtılaşması görülebilir.
Sepsis Bulaşıcı Mıdır?
Sepsis kendi kendine geçen bir şey olmamaktadır, fakat sepsise sebebiyet veren enfeksiyonun bulaşıcılığı mevcuttur, bunun ile birlikte, geçtiği bireylerde sepsise sebebiyet vermeyebilir. Pek çok olayda kişiler hafif sepsisten kurtulabilir. Fakat durum septik şok seviyesinde olursa, kişilerin hayatını kaybetme oranı yaklaşık olarak yüzde 40 şeklinde değerlendirilmiştir.
Sepsis Belirtileri Ve Tipleri Nelerdir?
Geçirilen şiddetli enfeksiyonlarda sepsisin semptomları tam olarak belli değildir. Bu sebep ile sepsis enfeksiyonlara bağlı şekilde meydana gelen değişik belirtilerle karıştırılabilir. Teşhis edilmiş ya da edilmemiş her çeşit enfeksiyon, sepsisin gelişmesi için ihtimal oluşturur. Şiddetli sepsis ve septik şok biçiminde 3 çeşit aşamadan oluşur. En yaygın semptomları şu şekildedir;
- 38 derecenin üstünde ateşlenme
- Kalbin atış hızının dakikada 90 atışın üzerinde olması
- Solunum hızının 60 dakikada 20 soluğun üzerinde olması
- Üşüme ve titreme
- Nefeste darlık
Bu semptomların görüldüğü durumlarda bedeninde belirli bir enfeksiyonu ya da enfeksiyon şüphesi olan kişiler kesinlikle hastaneye başvurmalıdır. Sepsisin kontrol altında olmaması ile 2. kısım olan ağır sepsis tablosu gelişir. Bununla beraber meydana gelen en çok görülen semptomlar şu şekildedir;
- İdrara çıkmada azalma, yanma ve acı hissi
- Ciltte soluklu ve beneklerin oluşması
- Zihinde bulanıklık
- Kandaki trombosit seviyelerinin düşmesi
- Solunum işlevlerinin bozulması ve nefeste daralma
- Kalp ritim hızının bozulması
- Beden ısısında azalma
- Yoğun kilo kaybetme
Sepsisin son aşaması olan septik şok vakalarında ise yukarıda belirtilen semptomlara ilave olarak kandaki basıncın normal olmayan seviyede azalması ve kandaki laktik asit oranının artması gözlemlenir. Bu evrede organlarda yetmezlikler görülebilmektedir.
Sepsis Teşhisi Nasıl Konulur?
Sepsisin belirtilerinden birkaç tanesinin birden kişide olması, sepsisten şüphe edilmesinin gerekli olduğunu gösterir. Bu semptomlar ile sağlık kuruluşlarına giden kişilerde uzman tarafından hasta olan kişinin öyküsünün alınması gerekir ve uygulanacak fiziki kontrollerden sonra Çeşitli tanı testleri istenebilir.
Bunlardan ilk uygulanacak olanı kan testleridir. Kanda virüs ve virüs belirtilerinin olup olmadığı kontrol edilir. Bunun ile birlikte ardından pıhtılaşma problemleri, oksijen seviyesi, karaciğer ve böbrek işlevleri, su ve elektrolit seviyeleri ile kan pH'ı uygulanarak kan testleri ile incelenir. Hasta kişide meydana gelen semptomlar ve kan değerleri beraber incelendikten sonra uzman gerekli görürse daha ileri testlerin de yapılmasını isteyebilir. İdrardaki bakterilerin de incelenmesi gerekir. Bu yüzden idrar testi, enfeksiyonun neden olduğunun araştırılması için yara ve mukus salgı testleri de uygulanabilir.
Yapılan testlerin sonunda sepsis teşhisi konulan hasta kişilerde semptomların ne biçimde olduğu ve hangi düzeyde olduğu belirlenip rahatsızlığın hangi aşamada olduğunun tespiti yapılabilir. Var olan bulguların sonunda tedavi sürecinin planı yapılmalı, organ işlevlerinin korunması için gereken işlemlere geçilmelidir.
Sepsis Tedavisi Nasıl Yapılır?
Sepsisin erken evrede tespitinin yapılması durumunda ve dolayısı ile tedavisinin yapılamaması durumunda septik şok tablosu görülür, rahatsızlık ölüm ile neticelenebilir. Rahatsızlığın bu aşamaya gelişine engel olmak için, sepsis semptomları ile sağlık kuruluşlarına başvuran ve sepsis teşhisi konulan hasta kişiler de tedavi için genel olarak aşağıdaki ilaçlar ile tedai yapılır;
- Tansiyon düşüklüğünü yükselten ilaçlar
- Enfeksiyonları engellemek için kullanılan antibiyotikler
- İnsülin enjeksiyonu
- Ağrı kesici ilaçlar
Belirtilen ilaçların kullanılması ile beraber yoğun sepsis vakalarında damar yolu ile sıvı katkısı yapılması gerekebilmektedir. Rahatsızlığın kontrol altında tutulması ve enfeksiyona bağlı gelişen belirtilerin yok edilmesinin ardından hasta kişiler belirli bir zaman daha kontrol altında kalmalıdır. Organ ve dokularda oluşan problemlere karşı yapılacak tedavi uzman tarafından detaylı olarak planlanmaktadır. Sepsis çok önemli bir sağlık problemidir ve gereken tedbirler alınmalıdır. Bundan dolayı her enfeksiyon dikkate alınmalıdır ve zamanında tedavi edilmelidir.