Kara mantar hastalığı, nadir olarak görülen bir mantar hastalığıdır. Mukormikoz olarak adlandırılan küf mantarlarının neden olduğu bu hastalık, birçok organı ve dokuyu etkisi altına alabilir. Bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda, kanser, viral hastalıklar, immün sistem bozuklukları, kronik rahatsızlıklar gibi durumlarda ortaya çıkar. Belirtiler mantarın vücudun hangi bölümünde geliştiğine bağlı olarak farklılık gösterir. Tedavisinde genellikle mantar önleyici ilaçlar tercih edilir.
Hastalığa neden olan küf mantarları, akciğeri, beyni ve pek çok dokuyu etkisi altına alabilir. Hastalık, toprak, yaprak, hayvan gübresi, bitkiler ve odunlarda yaygın olarak bulunmaktadır. Çürümüş meyve ve besinlerde görülebilir. Bu gibi besinlerin tüketilmesi veya bulunan ortamlara maruz kalınması sonucunda bulaşabilir. Hastalık kişiden kişiye bulaşmaz. Erken teşhis edilmesi ve tedavisine başlanması hayati önem taşır.
Kara Mantar Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın belirtileri mantar türlerinin vücudun hangi bölümünde ortaya çıktığına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Meydana gelen semptomlar kişiden kişiye değişebilirken, genellikle görülen kara mantar hastalığı belirtileri şu şekildedir:
- Yüzün bir kısmında şişli ve ödem oluşması
- Ateş ve öksürük
- Göğüs ağrısı ile birlikte nefes darlığı
- Baş ağrısı
- Sinüs tıkanıklığı
- Bulanık veya çift görme
- Dışkıda kan görülmesi
- İshal
Bu durum cilt bölgesinde yaşanması halinde kişinin cildinde su toplanması, kızarıklık ve ödem oluşabilir. İlerleyen durumlarda ortaya çıkan lezyonların rengi koyu bir hal alarak daha ağrılı seyredebilir.
Enfeksiyon diğer yandan kana bulaşarak vücudun farklı bölümlerinde de görülebilir. Bu duruma dissemine mukormikoz adı verilir. Dalak ve kalp gibi önemi fazla olan organlar enfeksiyon gibi zararlı durumlardan etkilenebileceğinden belirtilerin ortaya çıkması halinde vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir.
İlerleyen evrelerde nörolojik problemler ortaya çıkabilirken, kişilerde bilinç kaybı ve koma gibi hayati tehlikenin olduğu durumlara yol açabilir.
Kara Mantar Hastalığı Neden Olur?
Hastalığın neden olduğu ve nasıl bulaştığı konusunda bazı durumlar söz konusudur. Mukormikoz küf mantarına maruz kalınmasının ardından ortaya çıkan bir hastalıktır. Çoğunlukla ağaç yapraklarında, toprakta ve çürümüş odun parçacıklarında bulunur. Bunlara temas edilmesi durumunda bulaşabilir.
Ayrıca mantar türlerinin bulunduğu ortamlarda yapılan solunum sırasında kişilere bulaşabilir. Bu durum sinüslerde ve akciğerlerde enfeksiyon gelişimine neden olur. Sonrasında göz, yüz ve sinir sisteminde ortaya çıkabilir. Ciltteki yanıklara ya da açık yaralara da bulaşabilir.
Sağlıklı bireylere bulaşma durumu nadir olarak gerçekleşir. Çoğunlukla bağışıklık sistemi zayıf bireylere ve bu mantar türleriyle temas eden kişilerde görülme riski fazladır. Bunların yanı sıra “kara mantar hastalığı neden olur?” sorusunun cevapları ve hastalığa karşı risk oluşturan durumlar şu şekilde sıralanabilir:
- Ciltteki yanıklar
- Açık yara ve çizikler
- Kanser
- Organ veya kök hücre nakli
- HIV sonucu oluşan AIDS
- Kontrol altına alınamayan diyabet
- Sağlıksız ve yetersiz beslenme
- Uzun süreli kullanılan steroid
- Asit düzeylerinde dengesizlik
- Demir seviyesinin çok yüksek olması
Hastalığın bulaşması sonucunda vücudun farklı bölümlerine hızla yayılabilir. Tedavisinin yapılmadığı ve ertelendiği durumlarda beyin ve akciğer dokularına yayılıp enfeksiyon, felç, inme, koma, nöbet ve ölüm gibi sonuçlara neden olabilir.
Kara Mantar Hastalığı Tanısı Nasıldır?
Belirtilerin ortaya çıkması durumunda kişinin vakit kaybetmeden hastane gidip doktora görünmesi çok önemlidir. Hekim tarafından yapılan fiziki muayene ile birlikte kişinin yaşadığı şikayetler öğrenilir.
Ayrıca bu mantarların görülebileceği ortamlarda bulunup bulunmadığı da kişi tarafından doktora anlatılmalıdır. Tıbbi öykünün öğrenilmesinin ardından birtakım test ve tetkikler istenebilir.
Kara mantar hastalığı tanısı için genellikle ilk olarak burundan alınan örnek test edilir. Bu durumlarda çıkan sonuca göre doktor bazı test ve tekniklerden de faydalanmak isteyebilir.
Enfeksiyonun beyne ve akciğerlere bulaşma durumunu belirlemek için birtakım görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak hastalık tespit edilmeye çalışılır.
Sinüslerde enfeksiyon durumundan şüphe edilmesi durumunda endoskopik inceleme ve bu bölgeden alınan bir doku örneğinin incelenmesi sonucunda değerlendirme yapılır. Doku örneklerinin incelenmesi ve endoskopi işlemi sonucunda kişide mantarların görülmesi hastalığın bulunduğu anlamına gelir.
Bağışıklık sistemi düşük olan ve solunumla ilgili rahatsızlık olan bireylere göğüs tomografisi çekilebilir ve akciğer enfeksiyonun gelişip gelişmediğine bakılır. Genellikle elde edilen görüntüler ise farklı organizmalarla ortaya çıkan zatürre bulgularında farklı sonuçlar değildir. Göğüs tomografisinde elde edilen sonuçlardan bazıları ise su toplaması, nodül gelişmesi ve buzlu cam görünümü olabilir.
Kara Mantar Hastalığı Tedavisi Nasıldır?
Hastalığın teşhis edilmesi durumunda vakit kaybetmeden tedavi süreci planlanmalı ve tedaviye başlanmalıdır. Kara mantar hastalığı tedavisi uzman doktorlar tarafından belirlenen yöntemlerle yapılmaktadır.
Tedavide genellikle antifungal olarak adlandırılan mantar enfeksiyonu ilaçlar bulunur. İlaçlar uzman doktorlar tarafından reçete edilir. Hastalık kendi kendine iyileşme göstermez ve kişiden kişiye bulaşmaz.
Antifungal ajanlar, vücutta enfeksiyon oluşumuna neden olan mantarların gelişimini durdurur ve zarar almasına engel olur. Bunun sonucun enfeksiyon kontrol altına alınır ve yaşanabilecek şikayetler azalır.
Tedavideki kullanılan ilaçlar damar yoluyla ya da hap olarak kullanılabilir. Çoğunlukla tedavinin ilk zamanlarında damar yolu üzerinde yüksek dozda ilaçlar verilebilir. Bu durumda enfeksiyon kontrol altına alınabilir. Bu aşamalar uzun süreler devam edebilir. Damar yolu tedavisi sonrasında doktor, hastalara oral yoldan alabileceği ilaçları reçetelendirebilir.
Antifungal ilaçların yüksek dozda kullanılması sonucun pek çok yan etki görülebilir. Vakalarda karın ağrılar, mide yanması ya da nefes almada zorlanma gibi yan etkiler ortaya çıktığında doktoru bilgilendirmelidir. Doktor, kişilerde bu tür yan etkilerin yaşanması sonucunda farklı bir planlamayla tedaviye devam eder.
İlerleyen evrelerde ve vakalarda ise cerrahi ameliyatla tedavi gerekebilir. Enfeksiyona bağlı olarak zarar gören dokular cerrahi müdahale sırasında çıkarılır ve farklı dokulara yayılması önlenir.
Hastalığın ilerleyişine ve hayati riske bağlı olarak doktor tarafından gerekli görülen durumlarda burun ve göz gibi organların bazı bölümleri alınabilir. Bu gibi durumların kişinin yaşamını sürdürmesi için gerekli olabileceği ve enfeksiyonun yayılmasını önlemek üzere yapıldığı bilinmektedir.
Hastalığın tedavi edilmemesi veya tedavinin geciktirilmesi durumlarında vakaların hayati risk durumları bulunmaktadır. Hastalık kişiden kişiye bulaşmaz.
Hastalığın bulaşması bakımından riski olarak görülen bölgelere gidilmesi durumunda koruyucu önlemler alınmalıdır. Genellikle yaz ayları ve bahar dönemlerinde bahçe ve orman gibi yerlerde çalışan kişilerin maske kullanması ve yaralanma gibi durumlarda bölgenin temizlenerek sarılması gerekir.
Belirtilerden en az birinin ortaya çıkması durumunda vakit kaybetmeden hastaneye gidilmelidir. Gerekli kontrollerin ve testlerin yapılarak hastalık durumu belirlenmeli ve tedavi sürecine bir an önce başlanmalıdır.