Kalp ritim bozukluğu, aritmi şeklinde adlandırılmaktadır. Bu bozukluklar çalışma hızını ve düzenini etkiler. Rahatsızlıklar kendi içinde kaynaklandığı kısma, iletim yoluna ya da bağlantılı oldukları sendroma göre değerlendirilmektedir. Genellikle aritmiler, kalp kaslarına olan sinirsel uyaranların fonksiyonlarını tam anlamıyla yerine getirememesi nedeniyle oluşmamaktadır. Elektriksel aktivitede olan bu farklılıkların sonunda kalp çok hızlı atabilir, ya da aşırı düzensiz fibrilasyonlar yaşanabilir.
Hemen hemen her insan hayatının belirli bir alanında kalp ritim bozukluğu yaşayabilmektedir. Bu deneyim esnasında genel olarak kalbin hızlı attığı ya da çırpınır şekilde düzensiz ilerlediği hissedilmektedir. Devamlı olarak görülen bu durum genellikle zarar vermese de bazı aritmiler devamlı olarak seyredebileceğinden dolayı dikkat etmelidir. Kötü ilerleyen aritmilerde beden bazı kısımlarına olan kan akışında kesinti olabilir ve buna bağlı bir şekilde beyin, akciğer gibi önemli bölgeler zarara uğrayabilir. Bu aritmiler erken zamanda müdahale istediği için bilinçli olunması tavsiye edilir.
Kalbin olağandan çeşitli ritimleri aritmi şekilde adlandırılmaktadır. Kalp ritim bozukluğu olarak görülmeyen tek ritim sinüs ritmi olarak karşımıza çıkar. Bu ritimde kalbin üst bölgesindeki sinoatrial düğüm şeklinde belirtilen kısımdan bir elektriksel uyarım çıkabilir ve yavaş bir şekilde aşağı kısma doğru karıncıklar ve kulakçıklar içinde mevcut olan atrioventriküler düğüme ulaşılmaktadır. Daha sonra his kısmına ilerlemekte olan sinirsel ileti sağ ve sol kısımlara ayrılıp kalp kasına uyarıda bulunarak kanı pompalar. Bu ileti sisteminin belirli bir alanında sorun oluşması kalp ritim bozukluğu ile sonuçlanmaktadır. Pek çok değişik ritim bozukluğu vardır.
Kalp Ritim Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Kalp ritim bozukluğu belirtileri genel olarak zarar vermiyor gibi görünse bile bazı durumlarda erken müdahale gerektiren aritmiler sebebiyle de oluşabileceği için dikkat edilmelidir. Aritmilere bağlı gelişen türlü semptomlar vardır;
- Kalp atışının yarışır gibi hızlı atması
- Atımların yoğun yavaşlaması
- Kalp atışlarında düzenin bozulması ya da duraklama hissi
Bu semptomlar ile birlikte bazı önemli semptomlar da kalp ritim bozukluğu esnasında yaşanabilir;
- Göğüsün ağrıması
- Nefes daralması
- Sersemleşme
- Bayılma
- Yoğun çarpıntı
- Kaygılanma
- Terleme
Kalp Ritim Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Önceden bir kalp hastalığı olan bireyler, kalp ritim bozukluğu gelişimi bakımından tehlike altındadır. Bu rahatsızlıklardan sonra kalbin çalışma durumunda bir sorun oluşturabilir. Koroner arter rahatsızlığı, kalp krizi ya da kalp yetmezliği ve doğuştan gelen kalp rahatsızlıkları gibi kardiyak patolojiler aritminin gelişmesi bakımından tehlike risk faktörü olarak kabul edilmektedir.
Bu rahatsızlıklar haricinde, yaş, cinsiyet ve türlü hayat biçimi etkenleri de bu ritm bozukluğunun gelişmesinde etken olabilmektedir. Önemli seyirli aritmiler genel olarak 60 yaşın üstündeki kişiler de görülebilir. İleri yaşta olan kişilerin genel olarak türlü kalp damar sorunları sebebiyle kullanılmakta olan ilaçlar da kalp ritminin etki altına almasına yol açabilir. Bazı aritmi çeşitlerinin meydana gelme olasılığı cinsiyetler içinde farklılık göstermektedir. Örneğin, atrial fibrilasyonun erkek kişilerde gelişme durumu kadınlara oranla daha fazladır.
Beslenme düzeni kalp ritmini etkisi altına alan bir diğer etmendir. Alkol ya da türlü uyaran kafein gibi maddeler içermekte olan içeceklerin tüketilmesi kalbin çalışma durumunu değiştirebilmektedir. Genellikle tütün kullanmakta olan bireylerde aritmi gelişmesine karşı bir yatkın olma durumu söz konusudur.
Bu nedenlerin haricinde türlü sağlık problemleri de kalp ritim bozukluğu gelişmesini tetikleyebilmektedir;
Diyabet hastalığı
Kronik akciğer rahatsızlıkları
Akciğer bölgesine pıhtı atma
Astım
Uyku apnesi
Tiroid bezi hastalıkları
Yüksek tansiyon
Kalp Ritim Bozukluğu Teşhisi Nasıl Konulur?
Bazı ritim bozuklukları herhangi bir semptom oluşturmaması sebebiyle aritmilerin gerçek sıklığı bilinmez. Ritim bozukluğu durumundan şüphelenilen kişiler de uzmanlar öncelikle hastanın tıbbi hikayesine bakıp ardından fizik muayene yöntemlerine başvurmaktadırlar. Daha sonra uzmanlar çeşitli laboratuvar analizi yaparak ritim bozukluğu ile sonuçlanabilen durumların mevcudiyetini sorgulayabilir.
Ritim bozukluğu tanısı, göğüs kısmına yerleştirilmekte olan elektrotlar aracılığı ile kalp işlevinin değerlendirilebilmesini sağlamakta olan EKG ile konulmaktadır. Elektrokardiogram olarak adlandırılan bu tetkik kalp atşı esnasında meydana gelen elektrik akımını ve zamanını ölçümlemeyi sağlamaktadır. Bireyler aritmiye dair semptomları yaşadığı zaman üstlerinde olan bu aletleri bir tuş aracılığıyla aktif ederek bu zaman dilimini oluşturan işlemi kayıt edebilir.
Kalp Ritim Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Önemli semptomlar ile devam eden kalp ritim bozukluğu tedavi edilmesi gereken önemli bir sağlık sorunudur. Yavaşlayan kalp atışının düzeltilmesinde pacemaker olarak isimlendirilen kalp pili kullanılmaktadır. Köprücük kemiğinin alt kısmına konulan bu aletler ince telleri vasıtasıyla kalp atışını olağan düzeyde tutar.
Ani kalp atışları ile bağlantılı ritim bozukluklarının tedavi edilmesinde ise vagal manevra, ilaç ya da kardiyoversiyon gibi yöntemlere danışılabilir. Ikınma ya da yüze soğuk su çarpma gibi işlemler vegal manevra işlemleridir, bazı aritmilerin bitirilmesinde yeterli olabilmektedir. Hızlı atışlara bağlantılı aritmilerde uzmanlar tedavide antiaritmik şekilde belirtilen ilaçları reçetelendirebilir. Antiaritmik ilaçlara ilave olarak bilhassa atrial fibrilasyon hastasında meydana gelen pıhtıları önlemek amacı ile kan seyreltici ilaçlara başvurulabilmektedir.
Kardiyoversiyon, türlü aritmilerin tedavi edilmesinde kullanılmakta olan ritim bozukluğu tedavi biçimidir. Kardiyoversiyonda cihazın paletleri ya da pedleri bireyin kalbini orta kısma koyacak biçimde yerleştirilip ve kalp atımları ile uyumlu bir elektrik akımı uygulanabilir. Kalbin elektriksel fonksiyonun bu akımla tekrardan düzene girmesi ve ritmin tekrardan olağana döndürülmesi amaçlanmaktadır.
Kalp ritim bozukluğu devamlı görülmekte olan ve önemli bir sağlık sorunudur. Bu hastalığa dair semptomları bedeninizde hissetmeniz durumunda hastanelere giderek uzmanlardan destek almalısınız.