Davranışlarımızın, ilişkilerimizin, kararlarımızın ve duygularımızın kaynağı olan beynimizin işlevselliği için beyin sağlığının önemine işaret eden uzmanlar, beyni tehdit eden faktörlerden uzak durulmasını öneriyor. Yeterli, ölçülü ve dengeli beslenme, toksik maddelerden uzak durulması, dinlendirici bir uyku düzeni, fiziksel ve zihinsel hareketli bir yaşam tarzı, hipertansiyon ve diyabet gibi sistemik hastalıkların tedavi edilmesi ve kişinin ailesi ve çevresiyle kurduğu sağlıklı ilişkiler beyin sağlığını olumlu etkiliyor.
Hayatın kaynağı olan organ; beynimiz
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı ve NPİSTANBUL Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, beyin sağlığı ile yaşam tarzı arasında doğrudan bir ilişki bulunduğunu söyledi.
Beynimizin hayata ait tüm insani değerlerimizin, etkinliklerimizin, ilişkilerimizin, düşüncelerimizin, kararlarımızın, eylemlerimizin, davranışlarımızın, duygularımızın, sevinçlerimizin, mutluluğumuzun ve hüznümüzün kaynağı olan bir organ olduğunu belirten Prof. Dr. Bozbuğa, “Dolayısıyla insan organizmasında sinir sistemi ve ilişki içinde – iç içe çalıştığı bedendeki tüm yapılar, dokular, organlar, sistemler sağlıklı bir yaşam için önemlidir kuşkusuz ancak, beyin sağlığı, insanın varlık dünyasını anlamlandıran ve ona yön veren bir yapının işlevselliği için elzemdir ve bu nedenle çok dikkat ve özeni gerektirmektedir” diye konuştu.
Beyin sağlığını tehdit eden faktörlere dikkat!
İnsanın, çok yönlü varlık yapısının uyum ve bütünlüğünü olumsuz yönde etkileyen her şeyin aslında insan sağlığını ve başta beyin sağlığını tehdit ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, şunları söyledi:
“Bu anlamda, bireyin karşı karşıya olduğu tüm durumlar, süreçler, yapıp etmeleri, düşünce ve duyguları beyin sağlığına olumlu ya da olumsuz etki yapmaktadır. Kişinin yaşam biçimi, ruhsal bakımdan insani anlam ve değerler oluşturabilmiş olması ve bunları hayatında uygulayabiliyor olması, aile içi, arkadaş çevresi, iş ortamı gibi farklı düzlemlerde insani ilişkilerini olumlu - istediği yönde geliştirebilmesi, kültürel çevresi, doğal – yeterli ve ölçülü beslenmesi, toksik maddelerden uzak durabilmesi, dinlendirici bir uyku düzeni, fiziksel ve zihinsel hareketli bir yaşam tarzı, hipertansiyon ve diyabet gibi sistemik bir hastalığı varsa doğru bir şekilde tedavisi, stresin doğru bir biçimde algı ve kontrolü, çevresel ve kolektif hijyen gibi sanitogenezisi yükselten ve insanın kendini gerçekleştirebilmesini sağlayan faktörlerin ihlali – aksatılması ölçüsünde beyin sağlığı başta olmak üzere tüm vücut sağlığı etkilenecek, zarar görecektir.”
Homeostasis mucizesi insanı yeniliyor
İnsan organizmasında “homeostasis” denilen, sanki Hipokrat’ın “doğa kendini tedavi eder” söyleyişine karşılık gelen, çok iyi işleyen bir onarım, uyum, esneklik, düzenleme, yenilenme mekanizması olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “Normalde, insan bedeninin işleyişi içinde sürekli bir biçimde sorunlar ortaya çıkabilir ve bunlar homeostasis ile düzeltilir ve sürecin vücuda zarar vermesi engellenir. Bunun ötesinde de hastalıklar ya da sorunlar, en azından belli bir aşamaya kadar belirti ve bulgu vermeyebilirler veya hatta vücuttan elimine edilebilirler ve düzeltilebilirler” dedi.
Sağlık kontrollerinizi aksatmayın!
“İnsan vücudundaki bu muazzam gücü, homeostasisi etkin tutabilmek, büyük ölçüde doğru bir yaşam biçimi sürdürmek ile olanaklıdır” diyen Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “Bu durum, doğru yaşam biçimi ruhsal, fiziksel ve sosyal bir denge ve uyumun sağlanması ile gerçekleştirilebilir; ayrıca, periyodik sağlık kontrollerinin düzenli bir şekilde yapılması ve herhangi bir yakınma durumunda (en önemlisinin ve yaygın olanının- baş ağrısı olduğu söylenebilir), zihinsel – bedensel işlevlerin aksaması görüldüğünde gecikilmeden bir hekime başvurulması beyin sağlığı ve erken tanı bakımından değer taşımaktadır” tavsiyesinde bulundu.
Bu önerilere kulak verin
İnsanın genel olarak sağlık durumunun bir bütün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “Yani sağlıklı bir insan diyebilmek için, biyopsikososyal (bedenen, zihnen, ruhen ve toplumsal) bir varlık olan insanın fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olması beklenir, düşünülür. Burada, beyin sağlığı elbette merkezi ve hiyerarşik bakımdan en üst derecede önem taşıyan bir konumdadır. Bu yaklaşımla bakıldığında, beyin sağlığını korumak için kişinin fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal yönden de sağlığını koruması - sağlıklı olması gerekmektedir. Bunun için zihinsel ve fiziksel yönden aktif bir yaşam tarzı, anlam - amaç ve değerler taşıyan bir hayat öncelikli şartlardır. Doğal ve doğru - ölçülü beslenme, temiz bir çevre, toksik yani tütün, alkol ve uyuşturucu gibi zehirli maddelerden uzak durmak, kaliteli ve yeterli sürede uyku uyumak, stresin kontrolü, varsa hipertansiyon, diyabet ve metabolik bozukluklar gibi sistemik hastalıkların kontrol ve tedavi altına alınması, genel vücut sağlığı ve beyin sağlığı için dikkat edilmesi gereken en önemli faktörler olarak sıralanabilir” dedi.