Üç erkekten biri erken boşalıyor!
Çiftlerin cinsel yaşamını olumsuz etkileyen erken boşalma, erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olarak dikkat çekiyor.
3-4 erkekten birinde görülen erken boşalmanın kontrolünün öğrenilebileceğini belirten uzmanlar, çiftin ortak sorunu olarak kabul edilen erken boşalmada tedavinin birlikte yürütüldüğüne dikkat çekiyor: “Amaç sadece erken boşalma sorununu tedavi etmek değil, aynı zamanda ilişki kalitesini artırmak ve keyif alınan sağlıklı cinsel ilişkinin sağlanmasıdır.”
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, erken boşalmanın tıpta “prematur ejekulasyon” olarak adlandırılan erkek cinsel işlev bozukluğu olduğunu söyledi.
Erken boşalmada kişinin cinsel birleşmeden sonra yaklaşık 1 dakikadan önce, cinsel birleşme olmadan ya da kişinin isteğinden önce boşalma yaşandığını ve bu durumun kişide sıkıntıya neden olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Tanı koyabilmek için belli sıklıkta düzenli cinsel ilişkisi olmalı ve kişinin cinsel hayatının yeni başlamamış olması gerekmektedir. Partnerin yeni olması ve süreyi etkileyen ortamla ilgili özellikler ve kaygının varlığı da tanı koymada dikkat edilen hususlardır” dedi.
Erken boşalma sorunun klinik özelliklerine de dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Ağır olmayan, orta derecede ve ağır formları vardır. Ağır formlar birleşme olmadan önce ya da hemen sonrasında 15 saniye içinde olanlardır, ağır olmayan formları girişten 30 sn- 1 dakika içinde olanlardır” dedi.
EN SIK GÖRÜLEN İŞLEV BOZUKLUĞU
Erken boşalmanın en sık görülen erkek cinsel işlev bozukluğu olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “3-4 erkekten birinde olduğu düşünülmektedir. Buna rağmen tedavi için başvurular sık değildir. Tedavi arayışı genellikle durumun zamanla ağırlaşması ve boşalma süresinin birleşmeye engel olacak kadar kısalması ya da eşin talep etmesiyle olmaktadır. Bazen de vajinismus gibi başka bir nedenle başvuran çiftlerde ek tanı şeklinde fark edilmektedir” diye konuştu.
Erken boşalmanın hem kadında hem erkekte cinselliğin diğer aşamalarını da olumsuz etkilediğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Kısa süren ilişkiler kadında orgazm olamama, yeterince uyarılmama ve dolayısıyla cinsel isteksizliğe neden olabilirken; erkekte de cinsel isteksizlik, sertleşme sorunları gelişebilir. Yanlış tedavi yöntemleri de bu sorunların oluşmasına neden olabilmektedir. Kliniklere başvurular bazen bu ikincil gelişen sorunlar nedeniyle olabilmektedir” dedi.
BOŞALMA KONTROLÜ SONRADAN ÖĞRENİLİR
Boşalma kontrolünün bebeklikte idrar ve gaita tutmayı öğrenmemiz gibi sonradan öğrenildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Cinsel yaşamın başlarında bu kontrol olmaz ve normaldir. Kişi deneyimle; düzenli mastürbasyon ve cinsel ilişkiler ile belli olgunluğa gelir ve boşalma kontrolü edinir. Cinsel deneyimin paralı ilişkiler ile başlaması, kısıtlı zamanlarda, rahat olunamayan, anksiyete uyandıran ortamlarda cinsel ilişki deneyimleri, ilişki sıklığının düzensiz ve aralıklı olması boşalma kontrolünün öğrenilmesini güçleştirir” diye konuştu.
Boşalma kontrolü varken sonradan bozulmasının nadir bir durum olduğunu da ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Bu durum, Prostatit, multipl skleroz gibi bazı hastalıkları akla getirir. Bu durumda öncelikle nöroloji ve üroloji hekimine başvurmakta fayda vardır” uyarısında bulundu.
KİŞİSEL YÖNTEMLER İLİŞKİNİN KALİTESİNİ BOZUYOR
Kişilerin boşalma süresini uzatmak için birleşme sırasında cinsellik dışı şeyler düşünme, canını acıtma ya da ilişki öncesi mastürbasyon yapma, tekrar eden cinsel birleşmeler gibi bir takım yöntemler denediğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, bunların cinsellikten alınan keyfi azaltarak ilişkinin kalitesini bozduğuna dikkat çekti.
İNTERNETTE SATILAN ÜRÜNLER BAŞKA SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Bunun dışında daha çok internet sitelerinde satışa sunulan geciktirici sprey ya da anestezik etkili pomadlar hissizleştirerek uyarıyı azaltmakta, sertleşme zorluklarına neden olmaktadır. Aynı zamanda bu maddeler partnere de bulaşacak onda da uyarılma güçlüğüne neden olabilmektedir” dedi.
Bazı hekimler tarafından bir grup psikiyatrik ilacın önerilebildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, şunları söyledi: “Bu ilaçların yan etkilerinin boşalmada gecikme olması nedeniyle tedavide yararlanılmaktadır. Fakat isteksizlik, uyarılma güçlüğü gibi yan etkiler yaparak cinsel kaliteyi bozabildikleri gibi, kalıcı bir çözüm olmamakta, ilaç kesilince sorun tekrar etmektedir. Nadir durumlarda tercih edilebilir; partneri olmayan, cinsel terapi alamayacak bireyler gibi.”
ERKEN BOŞALMANIN KANITLANMIŞ TEK TEDAVİSİ CİNSEL TERAPİ
Erken boşalmanın bilinen ve kanıtlanmış tek tedavisinin cinsel terapi olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Cinsel terapi sadece bu konuda eğitim almış klinik psikolog ve psikiyatristler tarafından yapılmaktadır. Erken boşalma çiftin sorunu olarak kabul edilir, tedavi de birlikte yürütülür. Amaç sadece erken boşalma sorununu tedavi etmek değil, aynı zamanda ilişki kalitesini artırmak, varsa cinsellikle ilgili doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi, boşalmaya odaklı değil bütününden keyif alınan sağlıklı cinsel ilişkinin sağlanmasıdır. Tedavi; cinsellikle ilgili, anatomi, fizyoloji konularında bilgilendirme, mitlerin çalışılması, eşle yapılan davranışçı birtakım ev ödevlerini içermektedir. Tedavinin süresi çifte özeldir, tedaviye gelme sıklığına, durumun şiddetine bağlı olarak değişmekle beraber ortalama 10 seanstır ve başarı oranı çok yüksektir” diye konuştu.