Sessiz evlilik ve çiftler arasında doğru ilişki üzerinde durulması gereken konular arasındadır. Sessizlik bireysel açıdan bir kişilik özelliği olabilir ama evlilik ilişkisi iletişim gerektirir. Eşlerin kendi iç dünyalarını birbirine açarak, çeşitli durumlara ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaştıkları derinlemesine bir iletişimin olduğu ilişki kurulduysa, eşler birbirini yeterince tanıyor ve kişisel sınırlarına saygı ve kabul gösteriyorsa sessizlik gibi bireysel bir kişilik özelliği ilişki açısından sorun teşkil etmeyecektir.
İnsanların iletişim kalıpları ve sorun çözme stilleri farklıdır; kimi konuşarak, ilişki içinde sorun çözer, rahatlar, kimisi de kendi içinde düşünüp değerlendirmeyi tercih eder. Eşler bu açıdan birbirini tanıyıp, birbirine uyum sağlamayı başarırsa farklılıkları evlilik yaşamında avantaj bile sağlayabilir. Ancak bir ilişkide genel olarak sessizliğin hakîm olması altta yatan önemli sorunların göstergesi olabilir.
Evliliklerde Olumlu ve Olumsuz Sessizlik Nedir?
Evlilik ilişkisinde sessizlik, yerine göre hem yapıcı hem de yıkıcı olabilir. “Söz gümüşse sükut altındır” ata sözünü hatırlayalım, konuşmak iyi bir şey olsa da yerine göre, doğru zamanda susmayı bilmek de kıymetlidir. Bu anlamda “olumlu sessizlik” ve “olumsuz sessizlik” den söz edebiliriz.
İlişkilerde sessiz kalmanın kabul edilebilir, hatta yapıcı olduğu durumlar vardır. Örneğin olumsuz bir durum karşısında anlık tepkiler vermek yerine kendi içinde sessizce düşünmek o durumu daha doğru değerlendirmeyi ve olaya ilişkin duyguları yönetebilmeyi ve daha sağlıklı tepkiler vermeyi sağlayacak, gereksiz tartışmaları, ilişkide stres ve gerilimli durumların yaşanmasını önleyecektir. Böyle bir sessizlik, “olumlu sessizlik”tir.
Bunu “olumsuz sessizlik”ten ayıran şey, temelde eşler arasındaki ilişkide sağlıklı bir iletişimin olması, sadece duruma özgü olarak, sorun çözme amacıyla ilişki içinde küçük bir mola almak ya da ilişkide kopukluğa yol açmayacak ölçüde bireysel ihtiyaç olarak yaşanmasıdır.
“Olumsuz sessizlik”te ise eşlerden birisinin ya da her ikisinin birden problemleri görmezden gelmek, halı altına süpürmek gibi hatalı tutumları vardır ya da bir taraf iletişim kurma, sorun çözme ihtiyacında iken diğer tarafın buna direnmesi, kendini kapatması, pasif direnişe geçme, bazen eşlerden birinin bazen de iki tarafın birden ilişkide güç ve kontrol uygulaması gibi olumsuz davranış kalıpları söz konusudur.
Sessiz Evlilik Modeli Evlilikteki Dengeleri Nasıl Etkiler?
Her ilişkide bazı çatışmalar yaşanır, ya da kişilik ve tercihlerin farklılığından doğan karşılanmamış ihtiyaçlar söz konusu olabilir. Böyle bir durumda duyguları yok varsaymak, bastırmak doğru değildir. Susup kendi içine kapanmak, ilişkiden geri çekilmek, somurtmak, surat asmak yerine ihtiyaçlarını kendi içinde netleştirdikten sonra kedini uygun bir dille ifade ederek uzlaşma ortamı yaratıldığında ilişki sağlıklı ilerler.
Örneğin, eşiniz her hafta sonu aile ziyareti yapmak isterken siz evde kalmak ya da bazı günlerde de başka bir şey yapmak istiyor olabilirsiniz. Bu bir çatışma durumudur. İstemediği halde bunu dile getirmeyip oraya gittiğinde ya da ardından somurtmak veya hiç belli etmeyip anlaşılmayı beklemek, beklerken de kırgınlığın, kızgınlığın artması “olumsuz sessizlik” örneğidir.
Sessizliğin hakim olduğu bir evlilikte sorunlar çözümsüz kaldığı için zamanla olumsuz duygu birikimi ile gerginlik dozu artar, patlamalar yaşanır ya da eşler arasındaki duygusal bağ zayıflar, giderek birbirinden uzaklaşma ve kopukluk yaşanır, evlilik monotonlaşır, sonuç olarak sadece rollerin gerektirdiği sorumlulukların yerine getirildiği cansız bir evlilik modeli ortaya çıkar.
Çiftler Arasında Sağlıklı Bir İlişki Nasıl Olmalıdır?
Sağlıklı bir ilişki için; duygusal yakınlık ve bağlılığı geliştirecek ölçüde eşlerin birbirine zaman ayırması, iç dünyalarını birbirlerine açtıkları derinlemesine bir paylaşımın olması ve yanı sıra eşler arasında küçük anlaşmazlıkların büyük sorunlara dönüşmeden çözülmesini sağlayacak açık, net, karşılıklı saygının, empati ve hoşgörünün olduğu bir iletişim olmalıdır.
Eşiyle iletişimden önce de kişinin kendiyle olan iç iletişimi sağlıklı olmalıdır. Kendini tanıma, duygu ve ihtiyaçlarının farkında olma ve bunları ilişkiye pozitif yön verecek şekilde ifade edebilmek önemlidir. Kendi duygularını tahlil edemeyen bir insanın karşısındakini anlayabilmesi zordur. Sağlıklı, olumlu yönde ilerleyebilecek bir ilişki için susmak, boyun eğmek değil yerine göre uzlaşma noktası yakalayabilmek için kendini esnetebilmek, yerine göre de nezaketle hayır diyebilmek gereklidir.
Sessiz Evlilikte Çift Terapisi Nasıl Uygulanır?
Uzmanlara göre çiftler; kavga çıkmasın diye, tartışmamak adına, sessizliğin hakim olduğu, duygusal açıdan kopuk, paylaşımın olmadığı, cansız bir evliliği sürdürme gayretini bırakmalarıdır. Tartışmak sağlıklı bir şeydir, kavga ile tartışmayı karıştırmamak gerekir. İletişim ve paylaşımın eksik olduğu bir evlilikte, eşler birbirini yeterince tanımadığı, birbirinin iç dünyasında olup biteni anlayamadığı için o ilişkiden doyum alabilmeleri, birlikte ortaklaşa bir yaşam sürebilmeleri çok güçtür.
Çiftler evliliğinde sessizliğin hakim olduğu bir ilişkinin yürüdüğünü fark ediyor ve kendi gayretleri ile iletişimi başlatma ve paylaşımı arttırmada yol kat edemiyorlarsa zaman geçirmeden bir ilişki danışmanı ile görüşmek, çift terapisi almak fayda sağlamaktadır. Çift terapisine gitmek için evlilikte büyük tartışmaların ya da kopukluğun yaşanması gerekmez. Evlilikte iletişim ve paylaşımı artırmak, ilişkilerini geliştirmek, daha kaliteli, doyum verici bir evlilik ilişkisi için de çift terapisi faydalı olacaktır.