Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen “Kadına Karşı Şiddetin Adli, Psikolojik ve Toplumsal Boyutu” başlıklı panelde konuşan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, toplumda şiddeti onaylayan zihinsel haritalar olduğunu belirterek kadının alttan almasının, ses çıkarmamasının şiddeti onaylayan bir tavır olduğunu ve bunun erkeğe cesaret verdiğini söyledi. “Kadın şiddet karşısında asla sessiz kalmamalı” diyen Prof.Dr. Tarhan, “Kadın üzüldüğünü ve duygularını belli etmeli. Kadınlar hayır deme becerisi kazanmalı" dedi.
Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Kulübü tarafından 25 Kasım Dünya Kadına Karşı Şiddeti Önleme Günü dolayısıyla düzenlenen “Kadına Karşı Şiddetin Adli, Psikolojik ve Toplumsal Boyutu” başlıklı panelde şiddet mağduru kadınların sorunları, alınması gereken önlemler ve şiddete yol açan etkenler konuşuldu.
Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Adli Bilimler Bölüm Başkanı Prof.Dr. Sevil Atasoy’un aynı zamanda moderatörlük yaptığı panele Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Doç. Dr.İsmail Barış katıldı.
10 ayda 240 kadın öldürüldü
Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan ÜSÇÖZÜM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşenur Kurtoğlu, dünyada ve ülkemizde kadına yönelik şiddetin her geçen gün yaşandığını belirterek ülkemizde bu yılın ilk 10 ayında 240 kadın ve kız çocuğunun öldürüldüğünü, 77 kadının tecavüze uğradığını, 286 kız çocuğunun cinsel saldırıya uğradığını söyledi. İnsanlık için en temel şeyin insan hakları olduğunu belirten Kurtoğlu, şiddet karşısında durmak bunun için gerekli olan şeyin hak ve merhamet olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözü çok anlamlı
Panelin aynı zamanda moderatörlüğünü de yapan Prof. Dr. Sevil Atasoy "Kadının sevilme ve değer verilme ihtiyacını umursamamak kadına yönelik şiddetir" sözünü söyleyen bir erkeğin rektör olduğu üniversitesinde görev yapmaktan mutluluk duyuyorum” diye başladığı konuşmasında "Böyle erkeklerin sayısının giderek artmasını diliyoruz” dedi.
Prof. Dr. Sevil Atasoy son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir sözünün kentin ve neredeyse ülkenin her yerinde göze çarptığını belirterek "Kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir diyor bu çok önemli bir cümle. Siyasi iradenin kadına yönelik şiddetle mücadeleye ne kadar önem verdiğini, önlemek için de elinden gelen gayreti esirgemediği ve esirgemeyeceğini gösteren bir cümle" dedi.
Kadınlar kendilerini en güvenli buldukları yerde, evlerinde öldürülüyor
Kadın sığınma evlerinin durumuna yakından tanık olduğunu belirten Prof. Dr. Atasoy sığınma evinde yaşamanın da kadının can güvenliğini sağlamaya yetmediğini söyledi. Prof. Dr. Atasoy "Şunu bilmek gerekiyor ki dünyada erkek nüfusun %6'sı aile içindeki bir fert tarafından öldürülüyor kadınların %50'si ise aile ferdi ya da yakınları tarafından öldürülüyor. Kocası, boşandığı kocası, sevgilisi ya da akrabası tarafından kendini en güvenli bulduğu yerde evinde şiddete uğruyor" dedi.
Kadına sadece karnındaki bebeği şiddet uygulayabilir
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise kadına yönelik şiddetin istisnası olduğunu belirterek "Kadına tek bir kişi şiddet uygulayabilir. O da karnındaki bebeğidir, bir tek o tekmeleyebilir" dedi. Kadına yönelik şiddette hep sonuca odaklanıldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kadına yönelik şiddetin sebeplerinin ortaya çıkarılması gerektiğini, teşhisin doğru konulması gerektiğini ifade etti.
Kadının asla sessiz kalmamalı
Şiddetin dört farklı sebebi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bunları kadınla ilgili, erkekle ilgili toplumla ilgili ve popüler kültüre ilgili olduğunu kaydetti. Toplumda şiddeti onaylayan zihinsel haritalar olduğunu ifade eden Tarhan, kadının şiddeti onaylayan tavrının erkeğe cesaret verdiğini kaydederek "Kadın şiddet karşısında asla sessiz kalmamalı üzüldüğünü ve duygularını belli etmeli. Kadınlar hayır deme becerisi kazanmalı" diye konuştu.
Ailede sorunlar dikey değil, yatay koalisyonla çözülmeli
Çocuğun en çok canlı modellemeye öğrendiğini ifade eden Prof. Dr Nevzat Tarhan, "Ailede bir öfke modeli varsa çocuk onu içselleştirip uyguluyor. Şiddetin onaylandığı canlı yaşam modeli önemli" dedi. Ailede uzlaşma için dikey koalisyon yerine yatay koailisyonu öneren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çıkan anlaşmazlıklarda eşlerin birlikte çözüm için çalışmalarını, aile dışından özellikle aile büyüklerinden yardım istenmemesi gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Tarhan, “Anne baba, çocukları arasında çıkan anlaşmazlık ve kavgalarda da hemen devreye girmemeli. Burada da anne-baba ve çocuklar arasında dikey koalisyon sözkonusudur, yatay koalisyonda yani kardeşler sorunu kendi arasında çözmeli, anne ve baba bunun için onlara fırsat vermelidir” tavsiyesinde bulundu.
Şiddet mağduru kadınlara meslek edindirilmeli
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Barış da ülkemizdeki kadın sığınma evleri ve şiddet mağduru kadınların sosyal hayatta yaşadıkları sorunlara değindi.
Şiddet mağduru kadınların büyük kısmının çocuğuyla beraber yaşadığını, dolayısıyla çocukların barınma, beslenme ve eğitim ihtiyaçlarının da karşılanması gerektiğinin altını çizdi.
Bu kadınların hayatlarının bundan sonraki dönemlerinde ayakları üzerinde durabilmesi, meslek edinmelerinin gerekli olduğunu belirten Doç.Dr. İsmail Barış bu yöndeki çalışmaların daha derinlikli hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yanısıra adaletin sağlanmasının önemine işaret etti. Kadın haklarının aileden başlayarak her anlamda tespit edilerek uygulanması gerektiğini vurguladı.