Yaşamın önemli dönemlerinden biri olan yaşlılık döneminde pozitif psikoloji uygulamalarının yaşlıların iyi oluşunu etkileyeceğini ve yaşam kalitesini artırabileceğini Darülacezede yürüttükleri projeyle de ortaya koyan Dr. Öğr. Üyesi Remziye Keskin ve Zeynep Gümüş, bu alandaki uygulamaların yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Tüm dünyada 1 Ekim, yaşlı nüfus artış hızına paralel olarak yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık yaratmak amacıyla Dünya Yaşlılar Günü olarak anılıyor.
Üsküdar Üniversitesi SHMYO Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Remziye Keskin Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kronolojik sınıflamasına göre yaşlılığın, 65 yaş ve üzeri yaşam dönemini kapsadığını belirterek “Bilimsel gelişmelerin hızındaki artışla birlikte ortalama insan ömrü uzamakta ve yaşlı nüfus giderek artmaktadır” dedi.
Yaşlılık döneminde sağlık ve sosyal sorunlar artmaktadır
Dr. Öğretim Üyesi Remziye Keskin, “Toplumun yaş ortalamasının artması, insan ömrünün uzaması anlamına gelse de, fizyolojik kapasitede düşme, sosyal rollerin kayıpları ve bireylerin duygularında, algılamalarında ve davranışlarında meydana gelen değişimler nedeniyle aynı zamanda sağlık ve sosyal sorunların artacağı anlamına da gelmektedir. Yaşlanma ile gelen değişiklikler birbirini tetiklemekte, özellikle psikolojik yaşlanma bu değişimleri hızlandırmakta ve derinleştirmektedir” diye konuştu.
Pozitif Psikoloji, iyi oluşu artırmaktadır
Yaşlılık döneminde ortaya çıkacak olası sorunlara pozitif psikoloji alanının çözüm önerileri getirebileceğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Remziye Keskin, “Pozitif Psikoloji insanların güçlü yanlarına ve erdemlerine odaklanan, yaşamlarını daha doyumlu ve kaliteli şekilde geçirmelerine ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlayan bir bilim dalı olarak tanımlanabilir. Bu tanım, Pozitif Psikolojinin hayatın olumsuz yönlerini göz ardı ettiği anlamına gelmemektedir. Aksine Pozitif Psikoloji, kişinin zayıf yönleriyle baş etmesinde, güçlü yanlarını nasıl kullanılabileceğine odaklanmaktadır. İnsanları daha pozitif ve realist bakış açısına adapte etmeyi hedeflemektedir. Yapılmış araştırmalar, Pozitif Psikoloji odaklı uygulamaların, bireylerin psikolojik iyi oluş, yaşam tatmini ve olumlu duygulanım düzeyini arttırdığını bildirmektedir” dedi.
Yaşam kalitesinin artırılmasına katlı sağlayabilir
Dünyadaki demografik dönüşümle gelen toplumsal yaşlanmanın, sağlık ve sosyal politikaların üzerinde durduğu önemli bir konu olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Remziye Keskin, “Günümüzde giderek artan yaşlı popülasyon ve buna bağlı gelişen toplumsal değişim, yeni bir sosyal yapılanmayı beraberinde getirmiştir. Pozitif Psikoloji ile bu sosyal yapılanmanın destekleneceği ve yaşlı bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılmasına katkıda bulunulabileceği kanaatindeyiz” dedi.
Pozitif Yaşlanma Projesi, olumlu sonuçlar verdi
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakımı Hizmetleri Programı Bölüm Başkanı Öğr. Görevlisi Zeynep Gümüş ise yaşlılık dönemini Pozitif Psikoloji öğretileri ile desteklemek amacıyla üniversite olarak Darülaceze ortaklığında Pozitif Yaşlanma projesini hayata geçirdiklerini belirtti. Gümüş, olumlu sonuçlar aldıkları projeye ilişkin şu bilgileri verdi:
“Pozitif Psikolojinin bakış açısına sahip bir toplumun daha mutlu olabileceği düşünülmektedir. Bu düşünceden yola çıkarak spesifik ve doğal sorunları ile gelen yaşlılık dönemini Pozitif Psikoloji öğretileri ile desteklemek amacıyla Üsküdar Üniversitesi ve Darülaceze ortaklığında “Pozitif Yaşlanma” projesini geliştirdik. Bu proje kapsamında; 65 yaş ve üzeri 16 Darülaceze sakini ile haftada bir gün, iki oturum ve her oturum 45 dakika olmak üzere toplam beş hafta, Pozitif Psikoloji öğretilerini kapsayan eğitim ve uygulamaları yüz yüze, interaktif olarak gerçekleştirdik. Projemiz Pozitif Psikolojinin öğretilerini kullanarak; yaşlı bireyleri bilinçlendirmeyi, sosyal açıdan daha aktif olmaya yönlendirmeyi, katılımcıların olumlu benlik algılarını, yaşam doyumlarını, etkili iletişim ve stresle baş etme becerilerini geliştirmelerini sağlamayı ve toplumun konuya dikkatini çekmeyi hedeflemekteydi. Gerçekleştirdiğimiz Pozitif Yaşlanma etkinliğimizin sonunda; katılımcılarımızın beklendiği gibi emosyonel durumlarının olumlu yönde değiştiğini, daha sosyal olduklarını, daha etkin iletişim kurduklarını gördük.”