Mevsim geçişleri bazı bireyleri kötü etkileyebilir, odaklanamama ya da uykusuzluk gibi yoğun belirtiler gösterebilir…
Özellikle bahar aylarında ortaya çıkan hava değişimleri hormonsal dengeleri etkileyerek bireyleri depresif duygu durumuna bile itebilir. Bu yorgunluktan doğru beslenme ve hafif fiziksel aktivite ile kolayca sıyrılabilirsiniz. Sizde kalıcı hale gelmemesi için duygusal açlıklarınıza yenilmeyin ve bu bahaneyle yaza fit girin!
NPİSTANBUL Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı DR. Gizem Köse anlattı….
Metabolizma kıştan çıkıp yaza geçerken zorluk çekebilir. Son yıllarda mevsim geçişleri de tem net hissedilemediğinden metabolizmamız ayak uydurmakta zorlanabilir. Özellikle bu son dönemlerde gördüğümüz, bir sıcak bir soğuk olan ve bolca nem içeren hava değişimleri metabolizmanızı yavaşlatabilir. Vücudun yorgun düşmemesi için metabolizmayı sürekli çalıştırmak gerekir. Bunun için ilk adım su tüketimini arttırıp dolaşım sisteminizin iyi çalışmasını sağlamak. Su sadece metabolizmayı hızlandırmakla kalmaz aynı zamanda toksinleri atmanızda yardımcı olur ve cildi güzelleştirir. Çay ve kahve su yerine geçmez aksine vücudunuzda su tutar ve ödemle beraber fazla kilonuz varmış gibi gösterir. Bir bardak çay içtiğinizde yanında bir bardak su içmeniz gerekir, bir bardak kahvede ise su bardağı ikiye çıkar.
ANTİOKSİDANLARLA CANLANIN!
Strese karşı iyi geliyor diye sürekli duyduğumuz bir grup besinlerde bulunan öğeler var. Antioksidanlar! Antioksidanlar, vücudu strese karşı koruyan, sizi gün içerisinde zinde tutan bir grup vitamin ve minerallerdir. Özellikle C vitamini Türkiye’de ulaşımı da çok kolay olan meyve ve sebzelerde bolca bulunur. Havalar güzelleştikçe meyve ve sebzelerin çeşitliliği artıyor dolayısıyla fast food ya da hazır besinler yerine antioksidanlardan zengin meyvelerden bir ara öğün yaparsanız hem metabolizma hızlanır hem de stres azalır. Ayrıca her ana öğünde tüketeceğiniz 1 orta boy taze sebzenin ne gibi değişiklikler yarattığını enerjinizin arttığını kendiniz de görebilirsiniz!
Diğer bir önemli antioksidan ise E vitaminidir, neredeyse bütün besinlerde olmak üzere sert kabuklu meyvelerde bolca bulunur. Aynı zamanda tahıllarda da var ancak E vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğundan tahılla beraber biraz da bitkisel yağ kullanmak gerekiyor. Yağ kullanmak istemezseniz yerine 2 adet ceviz kullanıp cevizli makarna gibi leziz tatlar elde edebilirsiniz.
B VİTAMİNLERİ OLMAZSA OLMAZ!
Tahıllar, yumurta ve kırmızı et B grubu vitaminlerden zengindir. Her birinde farklı farklı B vitaminleri vardır. B grubu günlük stresi azaltmada ve yorgunluğu enerjiye çevirmede size yardımcı olacak tek gruptur. Sinir sistemindeki en etkili grup B grubu vitaminleridir. Eğer bunları eksik alırsanız bahar yorgunluğu uzun dönemde size depresyon olarak geri döner ve kalıcı olabilir. Burada zayıflayayım derken ruhsal sağlığınıza büyük zararlar verebilirsiniz.
Et ürünlerini pişirirken suyunu dökmeden az suda haşlayarak tüketirseniz bütün B vitaminlerini tam olarak tüketmiş olursunuz. Izgarada olacaksa da eti pişirirken et suyunu mangalın kömürlerine içirmeyelim, üzerine bir dilim ekmek banarak vitamini ekmekle koruyalım.
Suda pişirilen tahıllarda (makarna, bulgur, karabuğday vb) vitaminleri suya geçer. Dolayısıyla siz tahılı pişirdikten sonra kalan fazla suyu dökerseniz vitaminleri vücudunuza alamazsınız, lavabodan akar gider. Bu yüzden tahılın üzerine tam yetecek kadar su koyun ve buharı kaçmadan pişirin. Baharat ekleyerek birbirine yapışmasını önleyebilirsiniz.