Kahvaltı öncesi tüketilen kahve yorgunluğun sebebi olabilir

Kahvaltı öncesi tüketilen kahve yorgunluğun sebebi olabilir

Aşağıdaki başlıklara tıklayarak, Kahvaltı öncesi tüketilen kahve yorgunluğun sebebi olabilir alanındaki ilgili içeriklere kolayca ulaşabilirsiniz.

Kahvaltı öncesi tüketilen kahve yorgunluğun sebebi olabilir.

 

Pandemi ve sonbahar depresyonunun bu dönemde etkili olabileceğini belirten uzmanlar, başta Gingseng olmak üzere süper besinler listesinin başında yer alan brokolinin mutlaka tüketilmesini tavsiye ediyor. Brüksel lahanası, taze ceviz, turp ve balkabağı gibi birçok besinin sonbahar aylarında bağışıklık sistemini güçlendireceğine ve depresyona karşı oldukça fayda sağlayacağına dikkat çekiliyor. Uzmanlara göre, kahvaltı öncesi tüketilen kahve ve çay, yorgunluğun asıl sebebi olabilir.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, sonbahar depresyonundan koruyacak besin önerilerini paylaştı.

Gingseng besin takviyesi olarak kullanılabilir

Gingseng’in sonbahar aylarında kullanılmasını öneren Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, sözlerine şöyle devam etti: 

“Ginseng’i bitki olarak bulmak pek mümkün olmadığı için multi vitaminlerle desteklenmiş preparatlar olarak besin takviyesi şeklinde kullanılabilir. Yapılan bilimsel araştırmalar da ginsengin fiziksel ve bilişsel yönden olumlu etkileri olduğunu gösteriyor.  Bağışıklığı güçlendiriyor, konsantrasyonu arttırıyor. Ginsengin sinir hücrelerindeki bilgi akışını gerçekleştiren küçük kimyasal iletkenlerin dengesini sağladığı da kanıtlanmış bir gerçek. Dolayısıyla stres ve anksiyete belirtilerinde olumlu etkilere sahip. Ancak her ginseng aynı etkiye sahip değil. Ginseng kullanırken standardize edilmiş ve panax ginseng G115 içermesine ve multi vitaminlerle desteklenmiş olmasına özellikle dikkat edilmesi gerekiyor.”

Yorgunluğun sebebi kahve olabilir

Sabah kahvaltıdan önce kahve tüketiminin bireyi daha da yorabileceğine dikkat çeken Örkçü, “Çoğu insan sabahları uyanabilmek için kahve veya çaya yöneliyor ama bu içecekler iki  sebepten dolayı yorgunluğun esas nedeni olabilir. Birincisi, fazla tüketildiğinde, kahve uyuyan metabolizmanın birdenbire aşırı çalışmasına yol açar. İkincisi ise kafeinin dehidrasyon yani su kaybına neden olan etkisidir. Uyanıldığında zaten saatlerdir su içilmediği için birey su kaybı yaşamaya eğilimlidir. Önemli olan kafeini ölçülü tüketmek ve dehidrasyonu önlemek için kahve ile birlikte aynı zamanda dolu bir bardak su içmektir” tavsiyesinde bulundu.

Sonbahar depresyonuna karşı hangi besinler tüketilmeli?

Özden Örkçü, sağlığı korumayı sağlayacak ve sonbahar depresyonuna karşı koruyacak faydalı besin karışımlarını şöyle paylaştı:
Yumurta, kavun ve süt:  Kaliteli protein, kompleks karbonhidrat ve süt. Kahvaltıda mutlaka süt, yumurta yanında ince bir dilim kavun eklenmesi sağlıklı beslenme için oldukça ideal.

Pembe greyfurt ve avokado: Bir arada tüketmek bu iki besinin faydalarını maksimum seviyeye yükseltecektir. Salatalarda da birlikte kullanılabilir. Böylece Likopen ve E vitamin gücü birleşecek.

Brüksel lahanası ve zeytinyağı: Lutein ve zeaksantin gücü ile zeytinyağının yağ asit örüntüsünün gücü birleştirilebilir.

Elma, bitter çikolatalı fondü ve süt: Elmadaki kuersetin gücü, bitter çikolatada bulunan antioksidanlar ile tüketildiğinde artan serotonin hormon gücü, sütle birleşince oluşan triptofanın etkisiyle depresyona karşı güçlü bir siper yaratır. Aynı zamanda kalp sağlığı da koruma altına alınabilir.

Bağışıklık için yeşil su: Yarım demet maydanoz, yarım demet semizotu, 2 adet salatalık, az miktarda taze zencefil, kereviz sapı ve 1 yeşil elma birlikte tüketilerek bağışıklık yükseltilebilir.

Taze ceviz:  Sonbahar aylarında bol bol tüketilmesi gereken taze ceviz, omega 3 ve E vitamini içerdiği için çift etki ile bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ceviz, balık tüketmeyenler ve vejetaryenler için iyi bir omega 3 ve protein kaynağı. 100g’ı 654 kalori olduğu için kilo vermek veya korumak amacında olanlar günde 3-4 adet cevizi geçmemeli.

Ispanak: C ve E vitamininden zengin olan ıspanak; lutein, zeaksantin, betakaroten ve glutatyon gibi bileşikleri içeren adeta bir antioksidan deposu. Kalp ve damar hastalıklarından kabızlığa, kanserden diyabete birçok hastalığa iyi gelen, hem su oranı yüksek hem de düşük kalorili bir sebze. Ispanak pürin bazından zengin olduğu için ürik asit yüksekliği olanlar veya gut hastaları kontrollü tüketmeli.

Bal kabağı: Sonbaharın şifalı besini bal kabağı, kendisine turuncu rengi veren ve güçlü bir antioksidan olan beta karoteni yüksek miktarda içeriyor. Antioksidan vitaminlerden C vitamini yönünden de zengin olan bal kabağı bu özellikleri ile bağışıklık sistemini güçlendiriyor, göz sağlığını koruyor ve kansere karşı vücudu savunuyor. Bal kabağı yüksek lif içeriğiyle kötü kolesterolü düşürürken, bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı oluyor. Antioksidan kapasitesi çok yüksek olan bu şifalı sebze aynı zamanda erken yaşlanmayı önlüyor.

Brokoli: Süper besinler listesinin başlarında yer alan brokolinin içeriğindeki yüksek miktarda C vitamini, karotenoid, sulforalen, quarcetin ve indol-3 carbinolle bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Sigara kullanan kişilerin artan C vitamini ihtiyacını karşılamada oldukça başarılı olabilen brokoli, düşük kalorili olması nedeniyle rahatlıkla tüketilebilir. Tıpkı ıspanak gibi “pürin” bazından zengin olduğu için gut hastaları tüketim miktarı konusunda çok dikkatli olmalı.

Nar: Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren nar, idrar söktürücü etkisiyle de vücuttan toksinlerin atımını kolaylaştırıyor. Meyve olarak yenilebileceği gibi aroma vermek için salatalara eklenerek de tüketilebilir.

Kereviz: Yüksek lifli yapısıyla tok kalmaya yardımcı olurken, idrar söktürücü etkisiyle ödem şikayetlerini azaltıyor, kabızlığı önlüyor. Bağışıklık sistemini kuvvetlendiren, kansere karşı koruyucu olan kereviz, potasyum içeriğiyle yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı oluyor. Kereviz zeytinyağlı yemek şeklinde, salatası yapılarak ya da meyve ve yeşil sebzelerle birlikte blenderdan geçirilerek smoothie şeklinde tüketilebilir.

Trabzon hurması: Trabzon hurması beta karoten ve C vitamini içeriğiyle kanserden koruyucu, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici güçlü bir antioksidan deposu. Yüksek lif içeriğiyle kötü kolesterolü düşürüyor, kan basıncının kontrolüne yardımcı olarak kalp-damar hastalıklarından koruyor. Tatlı isteğini bastırmada da oldukça başarılı olan 1 orta boy Trabzon hurması, 2 porsiyon meyveye denk geliyor. Diyette tatlı niyetine yarım Trabzon hurmasının üzerine 2-3 adet kırılmış ceviz ekleyip tarçın serperek muhteşem bir tatlı hazırlanabilir ya da kahvaltıda yoğurt ve yulafla beraber klasik kahvaltıya bir alternatif olarak tüketilebilir.

Turunçgiller: Turunçgiller deyince kuşkusuz akla bağışıklık sisteminin bilinen koruyucusu C vitamini geliyor ancak turunçgillerin vitamin içeriği sadece C vitamini ile sınırlı değil. Diğer bir antioksidan vitamin olan A vitamininin ön maddesini yani beta karoten de içeriyor ve bu çifte vitamin sayesinde hem vücut direncini artırıyor hem de soğuk algınlığına karşı koruyor. Mandalina ve portakal gibi turunçgilleri suyunu sıkmak yerine meyve şeklinde tüketmek, kilo kontrolü ve kan şekerinin kontrolünü sağlamada yardımcı.

Turp: Güçlü antioksidan kapasiteye sahip olan turp idrar söktürücü etkisiyle toksin atımını sağlıyor, soğuk algınlığına karşı koruyor ve öksürüğün azalmasına yardımcı oluyor. Salatalarda ya da dilimler şeklinde atıştırmalık olarak ara öğünlerde rahatlıkla tüketilebilir. Üstelik düşük kalorili ve tokluk sağlamaya yardımcı.

Pırasa: A ve C vitamininden zengin olan pırasa, bağışıklık sistemini kuvvetlendirici birçok bileşik içeriyor. Pırasayı mevsiminde mutlaka tüketmek gerekir. Düşük kalorili bir sebze olduğu için zayıflama diyeti yapan kişiler için de sağlıklı bir alternatiftir.

Paylaş
Güncellenme Tarihi05 Mart 2024
Oluşturulma Tarihi30 Ekim 2020
Sizi Arayalım
Phone