Hepatit B Nedir? Çeşitleri ve Belirtileri Nelerdir?

Hepatit B, yaygın olarak karşılaşılan karaciğer iltihabı durumuna verilen hastalığın adıdır. Hastalığa neden olan etken faktör hepatit B virüsüdür. Bu virüs kişiden kişiye kan yoluyla ve vücut sıvıları ile bulaşabilir. Korunmasız cinsel ilişki, uyuşturucu madde kullanımı, temizlenmemiş iğneler, tıbbi malzemeler ve hamilelik döneminde bebeğe bulaşması farklı geçiş yollarıdır. Bu hastalık, aynı tabaktan yemek yeme, aynı tuvaleti kullanma ve öpüşme ile bulaşmamaktadır.

Sıkça görülebilen ve bulaşıcı bir durumu olan bu hastalık, belirti göstermeden hızlı bir şekilde ilerleyebilirken hastalığın farkında olmayan kişiler ilerleyen dönemlerde siroz veya karaciğer kanserine yakalanabilir. Gerekli tedbirlerin alınmasıyla önlenebilen ve tedavi edilebilen bu hastalığın bazı türleri kendiliğinden geçebilirken bazıları ise uzun bir tedavi süreci gerektirebilir. 

Hepatit B Çeşitleri Nelerdir?

Hastalık akut ve kronik olarak iki çeşitte kendini gösterir. Akut durumu, virüse maruz kalındıktan bir süre sonra yaklaşık 5-6 ay içinde oluşabilen genellikle kısa süren bir hastalıktır. Bu durum kişide birtakım şikayetlere neden olabilirken bunlar;

  • Vücut ısısının yükselmesi (Ateş)
  • İştah kaybı
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Sarılık hastalığı
  • Kas ve eklem ağrıları

Kronik olarak görülen enfeksiyonların birçoğu iyileşme göstermektedir. Nadir olarak bazı kişilerde bu durum aniden gelişir ve hızlı ilerleyebilir. Yaklaşık 6 ay gibi bir süreden daha uzun süre devam ettiği zamanlarda birtakım ciddi rahatsızlıklara yol açabilirken, karaciğer yetmezliği sorunlarına ve hayati tehlikeye neden olabilir.
Bu durumun kronik hale gelmesi yenidoğan bebeklerde yaklaşık yüzde 90 olarak görülürken ilerleyen yaşlarda bu risk azalmaktadır. 
İki durumun yanında, virüsün geçtiği bazı kişilerde hastalık durumu görülmez ve virüs vücutta sabit olabilir. Bazı durumlarda hastalık durumu iyileşse bile virüs vücuttan atılamayabilir. Bu kişilerde bulgular ve şikayetler görülmezken taşıyıcı olma riski fazladır. Bu durumlarda bulaşma riski de artmaktadır.
Hastalık dış ortamlarda bir haftaya yakın kalabilir ve diğer virüslerden (Hepatit C, HIV) çok daha fazla bulaşıcı ihtimali bulunmaktadır. 
Bunların yanında hamilelik döneminde olan kadınların bebekleri yüksek oranda risk taşır. Bu nedenle bu kişiler, vakit kaybetmeden aşı olmaları kendi sağlıkları, bebek sağlığı ve diğer kişiler için önemlidir. Yapılacak olan aşı kişiyi bir ömür koruyucu etkiye sahiptir. Ayrıca yüksek risk grubunda bulunan kişiler öncesinde aşı yaptırmış olsalar bile, ihmal etmemeleri ve bazı kan testleri ile gerekli kontrolleri yaptırmalı gerekmektedir.  
Hamilelik dönemlerin bebeğe bulaşma riski düşük olarak görülse de emzirme dönemlerinde bebeğe bu virüs bulaşabilir. Doğum sonrası aşı yapılması bu durumdan korunmayı sağlar. 

Hepatit B Belirtileri Nelerdir?

Virüs yoluyla bulaşan bu hastalık, karaciğere ciddi oranda hasar verebilmektedir. Bu süreçte kişide herhangi bir belirti görülmeyebilir ve ilerleyen dönemlerde kanser oluşma riski de artar. 
Bazı durumlarda ise birtakım şikayetler ve belirtiler görülebilir. Hepatit B belirtileri arasında bulunan şikayet ve yakınmalar şu şekildedir:

  • Aşırı yorgunluk ve halsizlik
  • İştahın kesilmesi veya tamamen kaybolması
  • Gözlerde sararma sorunu
  • Hızlı kilo kayıpları
  • Mide problemleri (şişkinlik ve ağrı)
  • Bacaklarda ödem sorunu
  • Kanayan bir yaranın kanamasının uzun süre devam etmesi
  • Şiddetli baş ağrısı ve eklem ağrıları
  • İshal
  • İdrarın koyu renkte olması
  • Kanamaların kolay olması ve morarma durumlar
  • Dışkı renginde gözle görülür bir açıklık

Hepatit B Nasıl Bulaşır? Nedenleri Nelerdir?

Genellikle virüsün neden olduğu bu durum kan, vücut sıvısı ya da cinsel temas yolları ile bulaşabilen bir hastalıktır. Ortak kullanılan birtakım eşyalarla da bulaşma riski olabildiği için bu hastalığı taşıyan kişilere mümkün olduğunca temas edilmemeli ve kullanılan eşyalar ayrılmalıdır. 
Hastalığın bulaşmasına neden olan birtakım faktörler ve virüsün bulaşmasına neden olan bazı durumlar şu şekilde sıralanabilir: 

  • Emzirme dönemlerinde bebeğe anneden bulaşması
  • Steril olmayan iğne, tıbbi gereçler ve kontrolü yapılmamış kan veya kan ürünlerinden
  • Virüs taşıyan bir bireyin kullandığı birtakım kişiler malzemeler (diş fırçacı, tıraş bıçağı gibi)
  • Hastalığı bulunan kişinin kanına temas etme ya da açık yaralarına dokunmak
  • Enfekte hasta ile korunma yöntemi olmadan cinsel ilişkiye girmek
  • Steril olmayan enjeksiyon malzemelerini kullanmak
  • Enfeksiyon riski taşıyan ve kontrolü yapılmamış hemodiyaliz makinası ile diyalize girmek
  • İğne batması

Hepatit B Teşhisi Nasıl Konulur?

Hastalığın tanısının ve teşhisinin konulabilmesi için kişiye birtakım tetkikler ve kan testleri yapılmaktadır. Ayrıca virüs incelenir ve virüse karşı vücudun antikor oluşturması durumuna da bakılmaktadır.
Antikor testi ve virüs testi negatif olduğunda virüs durumu görülmez ve aşı işlemi uygulanabilir. Antikor pozitif olduğu zamanlarda virüsle temasta bulunmuş fakat iyileşme göstermiştir. Ayrıca vücut bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmıştır. 
Antijenin pozitif olarak görülmesi virüsün vücutta aktif olarak bulunduğu anlamına gelir. Bu durumda virüs yeni ortaya çıkmış olabilir tedavi edilerek kişiye bir ömür bağışıklık kazandırılabilir. 
Ayrıca uzun süredir devam eden virüs durumu da olabilirken kişi taşıyıcı konumda bulunabilir. 6 aydan fazla devam eden pozitif durumlarda kronik olma riski yüksektir.

Hepatit B Aşısı ve Tedavi Yöntemleri

Bu durum için geliştirilmiş ve hastalığın önlenmesinde kullanılan aşılar bulunmaktadır. Bu aşının kişiyi koruyuculuk oranı ise yaklaşık yüzde 90 oranında yer almaktadır. Ülkemizde de uzun yıllardır aşı uygulaması devam etmektedir. 
İlerleyen dönemlerde ve yaşlılıkta bağışıklığa bağlı olarak aşının tekrarının yapılması gerekebilir. Hamilelik dönemlerindeki kadınlar risk grubunda oldukları için kontrolleri sık sık yaptırmalıdır. Bu kontroller sayesinde yenidoğan bebek bu hastalıktan korunacaktır. 
Kısa süreli olan hastalık için çoğunlukla özel bir tedavi sürecine gerek görülmezken şikayetleri azaltmak için bazı ilaçlar verilebilir. Kronik olan hastalıkta ise virüsü kontrol altında tutabilmek için kişiye ilaç tedavisi uygulanabilir. Bu tedavide amaç; virüsün artmasını ve karaciğere ulaşarak zarar vermesini önlemektir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hastaların ve taşıyıcı olan bireylerin dikkat etmeleri gereken bazı durumlar bulunmaktadır. Bunlar;

  • Korunarak cinsel ilişkiye girmek
  • Kişisel eşyaları başkaları ile paylaşmamak
  • Birlikte yaşanan kişilerin aşı olması
  • Karaciğer sağlığı açısından alkol tüketmemek
  • Çocuklar için aşı takvimini takip etmek

Hastalığı taşıyan ve bebek sahibi olmak isteyen kişilerin öncelikle doktora başvurmaları gerekmektedir. Bu kişilerin sağlıklı çocuk sahibi olmaları mümkün olmakla birlikte bazı önemler almaları gerekmektedir.

Hepatit B Aşısı Olması Gereken Kişiler

Virüs enfeksiyonu riski bulunan ve aşı olmamış kişilere aşı önerilmektedir. Diğer aşılarla birlikte yapılması herhangi bir tehlikeye ve soruna yol açmaz. Daha önce bu aşıyı olmuş ve alerjik tepkimelere neden olan kişiler ile aşının içeriğinde yer alan maddeye karşı alerjisi bulunan kişilere önerilmemektedir. 
Hepatit B aşısı olması gereken gruplar şu şekildedir:

  • Cinsel ilişki yaşayan çiftlerin herhangi birinde virüs bulunması
  • Virüs taşıyan bir kişi ile yakın temasta bulunan kişiler
  • Kan ya da vücut sıvılarına maruz kalabilme ihtimali olan çalışanlar
  • Sağlık hizmetleri çalışanları ya da kamu güvenliği personelleri
  • Hastalığın yüksek oranda görülüğü bölgelerde yaşayan kişiler
  • Kronik karaciğer ve böbrek hastaları
  • Diyabet ve HIV enfeksiyonu olan kişiler
Virüs yolu ile insana bulaşan ve vücutta 6 ay gibi bir süreden fazla kalması ve yok edilememesi durumunda karaciğerde ciddi hasara yol açabilmektedir. Siroz ve karaciğer kanserine neden olabilirken hayati tehlike oluşturabilmektedir.
Yetişkin bireylerin yaklaşık yüzde 10’u ile çocukların yaklaşık olarak yüzde 90’ında, kanda bulunan virüs giderilemez. Bu kişiler taşıyıcı olarak başka kişilere bulaştırma riski taşır. Taşıyıcılarda herhangi bir şikayet ve belirti görülmeyebilir ve vücutlarında bir ömür bu virüsü taşıyabilir.
Hastalığın belirtileri ve şikayetleri bebek ve çocuklara oranla yetişkinlerde daha fazla görülmektedir. Özellikle sağlık kuruluşlarında çalışan kişilerde görülme riski daha fazladır. Kişiden kişiye bulaşabilen bu hastalık birtakım alet ve cihazlarla da bulaşabilirken iğne ve kesici aletlerle de bulaşabilmektedir.
Virüs temas edilen yerde veya ellerde uzun süre canlı olarak kalabilir. Okullarda bulunan sıralar ve kapıların kolları, tuvaletteki musluklar virüs taşıyan kişinin teması sonucunda kirlenebilir. Başkalarının bu bölgelere temas etmesi durumundan ellerin bir şekilde ağıza götürüldüğünde bulaşabilmektedir. Vücut sıvılarıyla (tükürük, meni), kan ve kan ürünleri ile bulaşabilir.
Sizi Arayalım


Google Play Download_on_the_App_Store_Badge_TR_blk_100217