İçinizdeki gezginin mimarı, genleriniz olabilir...
İçinizdeki gezgine “Dur” diyemeyişinizin sebebi, genleriniz olabilir. Wanderlust, nam-ı diğer “Yolculuk Tutkusu Geni” taşıyan kişilerde seyahat ve keşfetme tutkusu birinci sırada yer alıyor. Uzmanlara göre, içinizdeki gezgini açığa çıkaran bu gen, sizi yeniliklere çağırıyor.
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Yolculuk Tutkusu Geni” olarak da bilinen Wanderlust Geni taşıyan kişiler için seyahat etme ve yeni keşiflerin büyük önem taşıdığını söyledi.
Wanderlust geninin bilimsel adının DRD4-7R olduğunu ifade eden Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Yeni dopamin molekülünü hücrelerin tanımasını ve hücrenin dopaminden etkilenmesini sağlayan molekülü sentez eden gen. Kısaca 5 farklı dopamin reseptörü geninden dördüncüsü” dedi.
Bu geni taşıyan bireylerde risk alma oranı daha fazla
Beynimizde özellikle duygu durumumuzu belirleyen ve kendimizi ödüllendirmemizi sağlayan iki önemli ana sistem olduğunu belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Bunlar serotonerjik ve dopaminerjik sistem. Bağımlılık, ödül gibi durumlarda dopaminerjik sistem biraz daha aktif gibi. Bu geni taşıyan bireyler, dopamine karşı biraz daha duyarsız, bu yüzden yeni heyecan arayışı, yeni tat arayışı, risk almak gibi özellikler bu gen taşıyıcılarında daha fazla. Klinik olarak ise dikkat eksikliği- hiperaktivite bozukluğu gibi, içki ve kumar bağımlılığı gibi durumlara sebep olabiliyorlar” diye konuştu.
Yeniliği sevenlerde ve meraklı olanlarda bulunuyor
Wanderlust geninin sadece seyahat etmeyi sevenlerde bulunmadığını belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Gidilen yerlerde yaşanılacak yenilik, yeni kişiler tanıma, merak etme gibi özellikler bu geni taşıyan bireylerde daha fazla. Kimilerinde seyahat bu bireylerde ön planda iken kimilerinde gidilen yerde yemek yeme, yeni birileri ile tanışma daha ön planda olabiliyor” dedi.
Çok gezmenin mutlulukla ilgisi olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Çünkü bu özellik beynimizin ödül mekanizmasını tetikliyor ve kendimizi ödüllendirdiğimizde de mutlu oluyoruz. Aslında bizden hücrelerimizin istediğini veriyoruz; yeni heyecanlar, yeni yerler görme, yeni tatlar alma, yenilik arayışı gibi. Zaman zaman da bu isteklerimizi yapamadığımızda mutsuz oluyoruz. Denklem aslında basit, yeter ki farkında olalım. Kısa süreli olarak hedef konulan aktivitenin gerçekleştirilmesi bireyde ödül mekanizmasının aktivasyonunu ve anlık da olsa bir mutluluk sağlıyor” şeklinde konuştu.
Yolculuk tutkusunun yaşı yok!
Wanderlust Geni’nin yaşının ve cinsiyetinin olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Korkut Ulucan, edinilen tecrübelerden etkilendiğini belirtti. Bu genin yaşa ve duruma göre form değiştirebildiğini söyleyen Doç. Dr. Korkut Ulucan, “Genç yaşlarda extreme yerler daha ön planda iken, yaşlanınca daha sakin yerler ön plana çıkabilir veya gençken maddi anlamda daha fazla risk alınırken, yaşlanınca alınan riskin şekli değişebilir. Cinsiyet ile bir fark günümüze kadar görülmemiştir” dedi.
Dünyada bu geni taşıyanlar %20 oranında
Yapılan araştırmalara göre Wanderlust geninin yerleşik düzende yaşayanlara oranla göç eden kavimlerde çok daha yüksek oranda bulunduğunu belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, günümüzde - %20 gibi bir oranın telaffuz edildiğini söyledi. Ulucan, “Seyahati daha çok seven, daha fazla risk alan, çok meraklı bireylerde bu genin en azından bir kopyasının olması beklenir ancak bazı klinik durumlarında sorumlusu olduğuna yönelik bilgilerde mevcuttur. Göç eden kavimlerde bu genin yüzdesi, yerleşik yaşayanlara göre daha yüksek bulunmuş” dedi.