Çikolata tüketirken miktara dikkat edilmeli

Çikolata tüketirken miktara dikkat edilmeli

Aşağıdaki başlıklara tıklayarak, Çikolata tüketirken miktara dikkat edilmeli alanındaki ilgili içeriklere kolayca ulaşabilirsiniz.

İçeriğindeki güçlü kakao antioksidanları, karbonhidratlar, yüksek miktarda bitkisel protein, potasyum ve magnezyum nedeniyle oldukça besleyici bir besin kaynağı olan çikolata, büyük küçük herkes tarafından sevilerek tüketiliyor. Çikolatanın içindeki Feniletilamin maddesinin güven duygusu vererek kişiyi iyi hissettirdiğini belirten uzmanlar, yüksek kalorisi nedeniyle tüketimin sınırlı olmasını tavsiye ediyor. Uzmanlara göre haftada 20 gram bitter çikolata ara öğün olarak tüketilebilir. 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, herkes tarafından sevilerek tüketilen, bayramların da sembolü olan çikolatanın sağlığa faydaları hakkında bilgi verdi.

Çikolata besleyici bir içeriğe sahip

Çikolatanın miktar olarak küçük olmasına rağmen büyük bir enerji kaynağı olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, “Çikolatanın içeriğinde güçlü kakao antioksidanları,  karbonhidratlar, yüksek miktarda bitkisel protein, potasyum ve magnezyum, az miktarda kalsiyum ve tuz,  demir zerreleri,  A vitamini, B1 tiamin vitamini, B2 riboflavin, D, E vitaminleri ile kafein bulunur. Pek çoğunun çikolatayı sağlık açısından faydalı kılan besleyici maddeler olduğunu söyleyebiliriz.” Dedi.

Hafızaya ve cilde de iyi geliyor

Feniletilamin içerdiği için çikolatanın güven duygusu verdiğini ve kişiyi iyi hissettirdiğini ifade eden Özden Örkçü, “Çekirdeğinde bulunan flavanol maddesi, beyne fazla oksijen gitmesini sağladığı gibi bellek sorunlarını da azaltır, yorgunluğu giderip, enerji verir. Ayrıca kakao yağının cilt besleyici ve koruyucu özelliği herkes tarafından bilinir. Hemen hemen hiç kimse çikolataya hayır demez, çikolata kelimesi bile mutluluk hisettirip beyindeki haz duygusunu dolayısıyla serotonin hormununu harekete geçirir.” Dedi.

Çikolatanın kalorisine dikkat!

Örkçü, hayatımızdaki ödül ceza işleyişinden dolayı çikolatanın hep özel bir yere sahip olduğunu söyledi:

“Çikolata çoğunlukla keyifle tüketiliyor ama mutluluk kaynağının bizi ilgilendiren kalori kısmı burada ön plana çıkıyor. Önerilen doz esasında çikolatanın içeriğindeki kakao miktarıyla orantılı olarak değişirken ortalama 5 gramlık 1 parça çikolata 25-30 kalori arasında değişebiliyor. Bireyde haz duygusu uyandıran ve mutluluk veren bu sevimli ama bir o kadar da masum olmayan yiyeceği yedikten sonra gerekli enerji yakımını sağlamak gerekiyor çünkü serotonin salgılayan tek besinin çikolata olmadığı unutulmamalı. Serotonin takviyesi için kalorisi daha az diğer besinlerden de yararlanılabilir.”

Haftada 20 gram tüketilebilir

Özden Örkçü, haftada 20 gram bitter çikolatanın ara öğün olarak tüketilebileceğini belirterek “Kakao oranı yüksek (bitter) çikolata, ara öğün niyetine şekersiz ve kremasız kahvelerin yanında 5-10 g (1-2 kare) tüketilebilir.” Dedi.

Sağlık için serotonin ve melatonin şart!

Çilek,  üzüm,  zeytinyağı,  ceviz,  domates,  portakal,  ananas,  muz,  avokado  gibi  çeşitli  gıdaların  bileşeninde serotonin ve melatonin bulunduğunu söyleyen Örkçü, “Kanser  inhibitörü olarak bilinen bu hormonlar antioksidan etkisi sağlarken merkezi sinir sistemi, psikoloji,  uyku,  vücut  sıcaklığı, bağışıklık  sistemi, çift ilişkileri,  kan  basıncı  dengesi, ritim, beslenme  ve  otizm  gibi işlevlerin  düzenlenmesinde  önemli etkilere  sahiptirler. Serotonin  domates,  portakal,  ananas,  muz,  avokado, erik,  fındık  ve  kahve  gibi  çeşitli  gıdaların  bileşenlerinde de bulunuyor. Bir çalışmada beyindeki serotonin seviyesinin ilaç  kullanılmaksızın güneş  ışığıyla  temas etme, spor faaliyetleri, gelir düzeyi ve  yaşam koşullarını iyileştirme  gibi  sosyal  ve  bireysel  etkenlerle  birlikte artırabileceği saptandı.” Dedi.

Serotonin eksikliği saldırganlaştırıyor

Serotoninin eksikliğinin duygusal ve davranışsal bozukluklara neden olabildiğini belirten Özden Örkçü, “Ek olarak serotonin, anksiyetenin duygusal ve bilişsel yönleri, depresyon,  bağımlılık,  opsesif  kompulsif  bozukluk  ve saldırganlık  gibi  problemlerle  de  ilişkilidir. 20  farklı çalışmayı  kapsayan  meta  analiz sonucunda, zihinsel  problemlere  ve  işlenilen  suç  seviyesine bakılmaksızın,  düşük  serotonin  seviyesinin  saldırgan davranışlar  üzerinde  önemli  derecede  etkili olduğu görüldü.” Dedi.

Paylaş
OluşturanNP İstanbul Hastanesi Yayın Kurulu
Güncellenme Tarihi05 Mart 2024
Oluşturulma Tarihi23 Aralık 2020
Sizi Arayalım
Phone