Aile Tipleri

Aile tipleri pek çok farklı değişkene göre şekillenip isim alabilirler. Bunlar ailenin büyüklüğüne, yerleşim yerlerine ve parçalanmış aile özelliğine göre çeşitli şekillerde incelenir.

Büyüklüklerine göre; geleneksel (geniş) aile ve çekirdek aile olmak üzere ikiye ayrılır.

Yerleşim yerlerine göre ise kırsalda yaşayan, gecekondu da yaşayan ve kentte yaşayan olarak üçe ayrılır.

Bunların dışında ölüm ve ayrılık sebebiyle bölünmüş aileler vardır. Bunlara parçalanmış aile denir. Böyle ortamlarda büyüyen çocuklarda değişik uyum ve davranış sorunları ortaya çıkabilir.

Aile tipleri, ailelerin farklı yaşam döngüleri vardır. Bunlar evliliğe hazırlık, evlilik, küçük çocuklu aile, ergen çocuklu aile, çocuğu evden ayrılan aile, yaşlılık ve emeklilik döngüsü şeklindedir.

Aile tipleri, aile ilişkilerinde tüm aile üyelerinin birbirlerine karşı görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Aile içindeki iletişim bireylerin kişisel özellikleriyle ilişkilidir. Ama yine de kendine ait bir yapısı, düzeni ve özellikleri vardır. Aile üyeleri birbirlerinden aldıkları mesajlar ile kendilerini değerli veya değersiz, güvende veya güvensiz hissederler. Bu durum onların psikososyal ve sosyokültürel konumlarını, işlevselliklerini ve ruhsal durumlarını etkiler. Bu doğrultuda, sağlıklı birey, sağlıklı fonksiyonel aileyi, sağlıklı aile de sağlıklı toplumu oluşturmaktadır. Aile bireylerinin iletişiminin sağlıklı olması için problem çözme, paylaşım, roller, duygulara dâhil olabilme ve karşılık verebilme, davranış kontrolü unsurları oldukça önemlidir.

Aileler çocuk yetiştirme yöntemlerine yani ebeveyn tiplerine aile tiplerine göre yediye ayrılır. Bunlar şu şekildedir:

Olumlu ve Demokratik Anne Baba Yaklaşımı: Aile tiplerinden bu yaklaşımda; sevgi, saygı, huzur, güven ve şeffaflık olan ailede çocuk tüm yönleriyle kabul edilir. Anne baba davranışları ile çocukları için iyi birer model olmanın yanı sıra aynı zamanda rehberdir. Bu tarz ebeveynler çocuğa yol gösterir ama alacağı kararlar konusunda onu serbest bırakırlar. Problemlere anne baba ile birlikte çözüm arayarak zamanla bu becerisini geliştiren çocuk, seçimlerinin sonuçlarına da kendisi katlanır. Aile içinde kurallar ve sınırlar herkes için ve hep birlikte belirlenir ve bu sınırlar içinde çocuk özgürdür. Bu yaklaşımla büyüyen çocukların kişilik gelişimleri sağlıklı olur. Bu çocuklar özgüvenli ve problem çözme becerileri gelişmiş mutlu yetişkinler olurlar.

Tutarsız Anne Baba Yaklaşımı: Aile tiplerinden bu ailelerde çocuğun yaptığı bir davranış, genellikle anne babanın o anki psikolojik durumu ile ilintilidir, bazen sert bazen olumlu karşılanabilir. Tutarsız anne babanın iki çocuğuna karşı farklı tutumu ya da anne babanın farklı tutumları, çocukları olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuk hangi davranışın olumlu hangisinin olumsuz olduğunu kestiremez, nerede ne yapması gerektiğini öğrenemez ve kendisine yönelen tutuma göre farklı, sağlıksız stratejiler geliştirebilir. Bu çocuklar toplumda yetişkinlik döneminde mutsuz ve endişeli kişiler olurlar.

İlgisiz ve Kayıtsız Anne Baba Yaklaşımı: Aile tiplerinden bu aile tipinde çocuğun davranışları karşısında ilgisiz ve vurdumduymaz davranışlar sergileyen, ihmalkâr ebeveynler diyebiliriz. Bu tip aileler için çocuğun varlığı ile yokluğu belli değildir. Bu gruba giren ailelerde her aile üyesi kendi kendine bir hayat sürer. Anne babalar genellikle hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırmaktadırlar. Çocuk anne babayı rahatsız etmediği müddetçe, çocukla ilgili problem yoktur. Bu tip ailelerde çocuğun fiziksel ihtiyaçları kısmen karşılansa da psikolojik ihtiyaçları göz ardı edilmekte, çocuk fiziksel ve duygusal olarak yalnızlığa itilmektedir. İlgisiz ve kayıtsız bir ailede yetişen çocuklarda özgüven eksikliği görülür. Hayattan ve kendilerinden beklentileri olmaz. Bu tarz ailelerde büyüyen çocuklar anne ve babalarını kendilerine model alamadıkları için dışarıdan bir modelle ve çoğunlukla da olumsuz bir modelle kendilerini özdeşleştirmeye eğilim gösterirler. Zararlı alışkanlıklar edinmeye de meyillidirler. Bu çocuklar yetişkinlik döneminde özellikle duygusal ilişkilerinde zorlanma yaşayabilir ve oldukça yüksek ihtimalle bağlanma problemleri yaşayabilir.

Baskıcı ve Otoriter Aile Yaklaşımı: Aile tiplerinden bu aile tutumunda çocuğa yönelik sevgi ve şefkat yerine katı bir disiplin ve baskıcı bir tutum görülür. Çocuğun özerkliği veya seçme hakkı yoktur. Aile içinde korku ve katı cezalar hâkimdir. Böyle ortamlarda büyüyen çocuklar stresli, tedirgin, çekingen ve özgüvensiz olurlar. Bu tür ailelerde büyüyen çocuklar anne ve babalarına öfke duygusunu çok sık hissederler; birbirleri ile çoğu kez sıcak bir ilişki kuramazlar; yetişkinlik dönemlerinde kaygılı, güvensiz, suç işlemeye meyilli, insan ilişkilerinde başarısız ve tutarsız bir kişilik geliştirebilirler.

Aşırı Koruyucu Aile Yaklaşımı: Aile tiplerinden bu tip aileler çocuklarını adeta bir cam fanus içinde büyütürler, çocuğun tüm ihtiyaçlarını o dile getirmeden hemen karşılama eğilimindedirler. Çocuğun olumsuz bir deneyim yaşamasına, davranışlarının sonucunu görmesine yani psikolojik anlamda büyümesine olanak tanımazlar. Böyle bir ortamda büyüyen çocuklar kendi işlerini tek başına halledemeyen, her zaman bir başkasına bağımlı olan, özgüvensiz kişiler olabilirler.

Aşırı Hoşgörülü Aile Yaklaşımı: Aile tiplerinden bu aile tipine esnek aileler diyebiliriz. Bu ailelerde düzen ve kural yoktur, çocuğa sınırsız bir ayrıcalık tanınmıştır. Çocuk hiçbir konuda kısıtlanmaz, çocuğa kural koyulmaz ve çocuğun her istediğini yapmasına izin verilir ve istekleri hemen karşılanır. Böyle çocuklarda güvensizlik duyguları görülür. Çünkü bir çocuğun kendini sağlam ve güvende hissedebilmesi için sınırlara ve makul düzeyde kurallara ihtiyacı vardır. Bu tip bir esneklikle yetiştirilen çocuklar özdenetim geliştirmekte çok zorlanır. Yaşları büyüdükçe kurallı ve sosyal ortamlarda uyumlu davranış özellikleri gösteremez ve topluluk dışına itilebilirler.

Mükemmeliyetçi Aile Yaklaşımı: Aile tiplerinden bu ailelerde hem aşırı sevgi hem de sıkı bir disiplin görülür. Bu aileler çocuklarından her alanda bir kusursuzluk ve başarı beklerler. Çocuğun birey olarak gelişimi, kendi seçimleri, istekleri ve davranışları desteklenmez. Böyle bir aile ortamında yetişen çocuklar özgüvensiz ve yanlış yapmaktan korkan bireyler haline gelebilirler.

Aile Kavramı

Aile toplumun en küçük yapı taşını oluşturur. Ailedeki sıkıntılar topluma, toplumdaki sıkıntılar aileye yansır. Sağlıklı toplumu, sağlıklı aileler oluşturur. Ailenin sosyokültürel durumu, toplumun sosyokültürel durumunu belirler. Toplum ve aile iyi veya kötü sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Toplumlar ailelerin bir araya gelmesiyle oluşur. Zaman içinde aile değişmemiş, ancak ailenin üyelerinde ve üyelerin görevlerinde bazı değişmeler olmuştur. Endüstri devriminden önce yaygın olan geniş aile türü, endüstri devrimi sonrasında yerini yalnızca anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aileye bırakmıştır. Bununla birlikte yerleşim yerlerine göre de aile türlerinde farklılıklar oluşmuştur. Birbirlerinden farklı aile türleri olmakla beraber hangi aile türü olursa olsun, ailenin fonksiyonları, yaşam dönemleri, bireylerinin görev ve sorumlulukları vardır.

Toplumda ailenin büyük önemi vardır. Aile, bireyin ve toplumun fonksiyonlarında en temel öğedir. Aile, bireyin yaşamında çok önemli bir yer tutan beslenme, bakım, sevgi ihtiyacı, duygusal gelişim, psikolojik gelişim, eğitim, kültürel değerleri kazanma, sağlıklı zihinsel gelişimini sürdürme gibi temel ihtiyaçlarını karşıladığı birincil yer ve çevredir. Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı, psikososyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime uğradığı yerdir. Bu ilişkiler, bireyin kendine güvenmesini, kendine ve diğer bireylere sevgi duymasını, kimlik kazanmasını, kişilik gelişimini, sosyal beceriler geliştirmesini ve topluma adaptasyon sürecini olanaklı hale getirir.

Sosyal Hizmetler Birimi
Sosyal Hizmet Uzmanı

Özgür VARAN

Paylaş:
Gaziantep Belediyesi
Gaziantep Valiliği
İstanbul Valiliği
Pendik Kaymakamlığı
Üsküdar Kaymakamlığı
Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı
Eyüp Kaymakamlığı